Mahkemeler parası olana adalet dağıtacak!
“Olur mu böyle şey” demek dahi artık içimden gelmiyor.
Memleketim insanına çok yazık diyorum. Ne desek boş..!
Yargımız demek ki orta halli vatandaşımızın mahkemeye gidemeyecek hale gelmesiyle hızlanacak. Bunun adı Adalet mi yoksa Adalet A.Ş mi siz karar verin.
Yeni Anayasa, sivil Anayasa umutlarıyla halkın iktidarda destek verdiği siyasal iktidar vatandaşın hak arama özgürlüğünü yok ediyor. Adaletin A.Ş haline geldiği bir ülkede yeni bir anayasa yapsanız ne olacak zannediyorsunuz. Adaletin şirketleştiği bir ülkede demokratik bir sistemden bahsetmek insanı ve halkı kandırmaktan başka nedir ki..!
Çeteler ve mafya türü örgütlenmelere suç alanları açılıyor böylece.
Dava açmak masrafını karşılamakta güçlük çeken vatandaşın ne yapacağını sanıyorsunuz..?
Vatandaşı kendi hakkını almak için kendisiyle baş başa bırakıyorsunuz.
Bunun sonuçlarını Ceza mahkemelerinde göreceğiz.
Ceza mahkemesi demişken belirtmekte fayda var, ceza mahkemesinde ceza alan bir kişi bu kararı temyiz etmek istediğinde orada da para ödemek zorunda. Yoksa mahkeme kararını temyiz edemediği durumda cezası kesinleşecek ve denetlenemeyen, temyiz edilemeyen bu karar böylece infaza dönüşmüş olacak ve siz bunun adına adalet diyecekseniz.
Mahkûm olan kişiden yargılama masraflarını talep etmek pek tabidir ancak yargılama ve özellikle ceza yargılamasında dahi adaletin tesisi paraya dayanır hale geliyorsa bunun adı adalet değildir, zulümdür. İllegal örgütlere çanak tutmaktır. Çetelere yeni iş alanları açmaktır.
Çetelerle böyle mi mücadele edeceksiniz..?
Çetelerle en büyük mücadele adaleti halkın tüm kesimlerine yaymak, kolay ulaşılabilir ve etkin kılmaktır.
Peki böylesi pahalı bir yargılama ile toplumun hangi kesimlerine ulaşmayı düşünmektesiniz.?.
Zenginin adaleti..!
Tam bir soylular rejimi…
Adalet bir toplum için ne kadar yaygın ve etkinse o toplum o kadar huzurlu ve güven içinde demektir. Pahalı ve oldukça zor ulaşılabilir bir adaleti topluma yaymak mümkün müdür..?
Askeri vesayetten kurtuluyoruz derken sanırım soyluların ve aristokratların vesayetine geçiyoruz. Vesayet öldü yaşasın ne vesayet..!
Böyle giderse ki bu haliyle kalsa dahi, kimse sivil anayasa için sevinmesin,
zira bu anayasa sivil bir anayasa değil soyluların zenginlerin anayasası olacaktır.
Bu durumda Halkın anayasası diye de artık kimseyi kandırmayın.
Tarihten bu yana hak aramanın kutsal ve onurlu mesleği olan Avukatlığı bitirirken, onursuzlaştırıp süründürürken, kendi halinde çürümeye terk ederken, adaleti ancak parası olana mümkün hale getirip şirketleştirirken, “biz sivil bir anaysa yapacağız” demek sadece milleti kandırmaktır.
Neyin kimin anayasasını, yapacaksınız, aristokratların ve zenginlerin anayasasını mı?
Düzce İlinde pilot bir uygulama başlatılmış. Buna göre vatandaşların ve avukatların, hakimlerin odasına dahi girmesi yasaklanmıştır.
Ne yapıyorsunuz..? Yargıçları toplumdan, halktan soyutlayarak görüşmesini dahi engelleyen yeni bir sınıfın mı anayasasını yapıyorsunuz?
Bundan sonra Yargıçlar Türk millet adına karar veriyor ya onu kaldırın soylular ve zenginler adına karar versinler…!
Ayrıca kime sordunuz bu düzenlemeleri yaparken, kimlerle görüştünüz, halk adına karar veren mahkemeleri A.Ş haline getirirken kimlerle karar verdiniz ..!
Bu durum yargıyı hızlandırmak değil yargıyı bu milletten soyutlayarak soylular rejiminin adaleti haline getirmektir.
Aranızda bir tane akıllı adam kalmadı mı Allah aşkına?
Adaleti adalete sığınanları azaltarak değil de daha da yaygınlaştırarak hızlandırmanın yollarını düşünen araştıran bir akıllı adam kalmadı mı?
Fazla ne söze gerek yazıklar olsun diyorum..
Adaletin elindeki o kitap adına, kılıcındaki güç adına,
gözlerinin bağı tarafsız duruşu adına ve Adaletin vicdanı adına yazıklar olsun diyorum..!
Böyle bir Adalete Adalet diyen utansın,
Böyle bir anlayışın yapacağı anayasaya sivil anayasa diyen utansın,
Böyle bir düzenlemeyle yargıyı hızlandırmayı düşünenler utansın…
Adaletin kalemi kırılmış,
Hukukun kitabı karalanmış,
Halk mahkeme kapısından döndürülmüş ve karanlıklar prensi çetelerin ellerine terk edilmiştir.
“insanlar gülüyordu de,
trende,vapurda,otobüste,
yalanda olsa hoşuma gidiyor söyle...
hep kahır, hep kahır, hep kahır,
bıktım be...”
(Bu köşe yazısı, sayın Av. Zafer KAZAN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)
Trend Haberler
Yargıtay’ın 3 Gün Kuralı
AVUKATIN TARAF OLDUĞU (MESLEKTEN KAYNAKLI OLMAYAN) DOSYALARINDA E-TEBLİGAT ZORUNLULUĞU VAR MIDIR?
KARŞI DAVA AÇMA SÜRESİ (HMK m. 133)
Kiracının Haklı Tahliyesi
'ARABULUCULUK KÖTÜYE VE AMACI DIŞINDA KULLANILARAK İŞÇİNİN HAKLARI ÇİĞNENEMEZ'
SORUŞTURMAYA YER OLMADIĞI KARARI (SYOK) ÜZERİNE DEĞERLENDİRMELER: KABAHATLER KANUNU (MADDE 23) AÇISINDAN SYOK’UN DURUMU