7499 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 02.03.2024 tarihinde kabul edilmiş, 12.03.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yapılan değişikliklerin 01.06.2024 tarihinden itibaren uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Tereddüt edilen bir hususta işbu yazı kaleme alınmıştır.

01.06.2024 tarihinden önce kesinlik sınırının altında olan para cezalarına dair hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının, Kanun değişikliğinden sonra açıklanması halinde, açıklanan hükmün kesin mi, yoksa itiraz veya istinaf kanun yoluna mı tabi olacağı konusunda uygulayıcıların tereddüt yaşadığı görülmektedir.

7499 sayılı Kanunun 15. maddesi ile 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesinin 5 ila 14. fıkraları değiştirilmiştir. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesinin 12. fıkrasında; “272’nci maddenin üçüncü fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi tarafından verilen kararlar hakkında 286’ncı madde hükümleri uygulanır. 272’nci maddenin üçüncü fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ilk derece mahkemesi sıfatıyla bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay tarafından verilmesi halinde temyiz yoluna gidilebilir. İstinaf ve temyiz yolunda karar ve hüküm, usul ve esasa ilişkin hukuka aykırılıklar yönünden incelenir.” hükmü getirilerek, 01.06.2024 tarihinden sonra verilen HAGB kararlarının istinaf ve temyiz kanun yoluna tabi olacağı düzenlenmiştir. Maddenin 11. fıkrasında ise; Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir. Açıklanan veya yeni kurulan hükme itiraz edilebilir. İtiraz mercii ancak bu fıkradaki koşullarla sınırlı olarak bir değerlendirme yapabilir. denilerek, açıklanan hükmün (daha önce istinaf veya temyiz incelemesinde usul ve esas yönünden denetlenmiş olması nedeniyle) sadece hükmün açıklanması şartları yönünden itiraza tabi olacağı belirtilmiştir.

01.06.2024 tarihinden önce verilip kesinleşen HAGB kararlarının 01.06.2024 tarihinden sonra açıklanması halinde nasıl bir yol izlenmesi gerektiği ise, 7499 sayılı kanunun 22. maddesi ile 5271 sayılı Kanuna eklenen geçici 6. maddede düzenlenerek açıklığa kavuşturulmuştur. Buna göre, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun geçici 6. maddesinin 2. fıkrası a, b ve c bentleri uyarınca;

“a) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla 231 inci maddenin onbirinci ve onikinci fıkrasında yapılan kanun yoluna ilişkin değişiklikler, 1/6/2024 tarihi ve sonrasında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları hakkında uygulanır.

b) 1/6/2024 tarihinden önce verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları hakkında itiraz kanun yolunun uygulanmasına devam olunur. Bu itirazlar, bu maddeyi ihdas eden Kanunla 231 inci maddenin onikinci fıkrasında yapılan değişiklikten önceki hükümlere göre sonuçlandırılır.

c) 1/6/2024 tarihinden önce verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarıyla ilgili olarak 231 inci maddenin onbirinci fıkrası gereğince hükmün açıklanması veya yeniden kurulması halinde, bu maddeyi ihdas eden Kanunla 231 inci maddenin onbirinci fıkrasında yapılan değişiklikten önceki kanun yoluna ilişkin hükümler uygulanır”.

Getirilen bu yasal düzenlemeler karşısında; 01.06.2024 tarihinden önce verilen HAGB kararları, bu tarihten sonra da, önceden olduğu gibi itiraz kanun yoluna tabi olmaya devam edecektir. Bu şekilde kesinleşen HAGB kararlarının 01.06.2024 tarihinden sonra açıklanması halinde ise itiraz sözkonusu olmayacak, değişiklikten önceki kanun yoluna ilişkin hükümler uygulanacak, yani hükmün niteliğine göre kesinlik sınırının altında değilse istinaf kanun yoluna tabi olacak, kesinlik sınırının altında ise kesin nitelikte olduğu kabul edilecektir. Kesinlik sınırı ise; usule ilişkin hükümler 7499 derhal uygulanacağından, 7499 sayılı Kanunu m.37/5-d bendi uyarınca 15 bin Türk Lirası olarak kabul edilmelidir.

01.06.2024 tarihinden önce yürürlükte olan HAGB düzenlemesi döneminde, verilen HAGB kararına karşı itiraz kanun yolu açık tutulup, HAGB’yi ihlal eden bir nedenle bu kararın kaldırılması sonrasında istinaf kanun yolunun şartları gereğince hareket edilirken; bu defa tersi bir yolun izlendiği, HAGB kararını sadece HAGB’nin şartları ile sınırlı değil, maddi vakıa yönünden inceleyip hukukilik denetimi yapmakla yetkili istinaf kanun yolunun açık tutulduğu, HAGB kararının kesinleşmesinden sonra açıklanması halinde ise, bu defa sadece HAGB’nin açıklanma şartlarının oluşup oluşmadığı yönünden incelemekle sınırlı yetkiye sahip olan itiraz kanun yolunun kabul edildiği, eski kararlar yönünden şu an yürürlükte olmayan hükümlerin, yeni kararlar yönünden ise yürürlüğe yeni giren hükümlerin uygulanacağı, bizce esasen HAGB’nin müessese olarak kaldırılması gerektiği, birçok adaletsiz uygulamaya yol açtığı gibi, toplumda ve suç işleme eğiliminde bulunanlarda cezasızlık algısına da neden olduğu, ancak tüm bunlara rağmen HAGB müessesi ile yola devam edilecekse, bu durumda ilk karar yönünden sadece HAGB’nin fiile ve faile ilişkin şartlarına bakılmakla yetinilmesi, daha sonra HAGB kararının açıklanıp sanık hakkında verilen mahkumiyet kararı ilan edildiğinde, mahkumiyet hükmünün tabi olacağı kanun yollarının işletilmesinin uygun olacağı, fakat uygulamada HAGB nerede ise otomatik hale getirilip, itiraz kanun yolu da etkisiz kaldığında, işin esası itibariyle HAGB’yi değil de beraata konu olabilecek örnekler çoğalınca, bu defa kanun koyucunun HAGB kararı ve bu kararın açıklanması sonrasında uygulanacak kanun yolları ile bunların denetim sınırları bakımından farklı bir düzenlemeye başvurulduğu, bu yolla sakıncaları önlemeye çalıştığı, ancak kanun koyucu tarafından milat kabul edilen 01.06.2024 tarihi öncesi ile bu tarih ve sonrası arasında farklı yöntemlerin benimsendiği, buna göre HAGB’nin etkinliğine devam etmesinin sağlanması hedeflenirken, diğer taraftan her durumda HAGB’ye başvurulmasının ve işin esası itibariyle denetimsiz kalmasının da önünün kapatılmasının amaçlandığı, fakat bu değişikliğin de bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin iş yükünü artırmak dışında bir faydasının olmayacağı, esasen HAGB’nin müessese olarak kaldırılmasının gerektiği,

Sonucuna varılmıştır.

Prof. Dr. Ersan Şen

Av. Taner Akıncı

(Bu köşe yazısı, sayın Prof. Dr. Ersan ŞEN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)