Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/7410 E., 2017/17097 K. sayılı kararı ile erkeğin ziynet eşyaları ile bekarlıktan kalma borçlarını ödeyemeyeceğini, bu nedenle kadına ziynet borcu bulunduğuna hükmetmiştir. [1] Ancak Yargıtay bu konuda görüş değişikliğine gitmiştir. Buna ilişkin olarak eski kararların incelemesi ve yorumlanması gerektiğini düşünmekteyiz. Bu yazı ile de mezkûr kararının son görüşe nazaran incelenmesi ve değerlendirmesi yapılmıştır.
Evlenecek kimseler bunu bir düğün merasimi ile eş, dost ve akrabalarına duyururlar. Bu toplumumuzun örf ve adetlerinde yer alan merasimlerden sadece bir tanesidir. Diğer yanda yine örf adet olarak ise eş, dost ve akrabalar katıldığı düğünde taraflara hediye olarak altın, saat, para gibi ziynet eşyaları olarak adlandırdığımız takı takmaktadır.
Bu ziynet eşyaları maddi değeri yüksek olan varlıklar olup ilk başta taraflar arasında herhangi bir probleme sebebiyet vermese de, boşanma davaları sırasında ziynet eşyalarının iadesi olarak adlandırılan bir müessese karşımıza çıkmaktadır. Ancak bu ziynet eşyalarının kime ait olduğu ve iadesinin nasıl gerçekleşmesi gerektiği yönünde kanunlarımızda bir madde hükmü bulunmamaktadır. Ancak yüksek mahkeme içtihatları bu husus ile ilgili olarak son döneme kadar birbiri ile görüş ayrılığı içerisinde olsa da son kararlar ile ziynet eşyalarının kime ait olduğu hususu açık olarak belirlenmiştir.
Yargıtay, düğünde takılan ziynet eşyalarının; kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına takılmış sayılacağına ve artık kadının kişisel malı olduğuna hükmetmişti ancak son verilen kararlarda bu görüşünden dönmüştür. Hali hazırda şuanda Yargıtay’ın görüşü kadına takılan ziynet eşyasının kadına, erkeğe takılan ziynet eşyasının ise erkeğe ait olduğu yönündedir. Yargıtay’ın şuan ki kararının yerinde olduğunu düşünmekteyiz.
Zira evlilik birliği açısından tarafların nasıl ortak bir sorumlulukları var ise ziynet eşyalarının da sadece bir tarafa özgülenmesinin eşitlik ilkesine aykırı olduğu düşüncesiydim. Bu nedenle, taraflardan birine takılan ziynet eşyasının o tarafa özgülenmesi ile bu yazıda yer verilen Yargıtay kararı, erkeğe takılan ziynet eşyaları yönünden artık boşa çıkmış olup kadına takılan ziynet eşyası ile bekârlıktan kalma borçlarını ödeyemeyeceği, erkeğin kendisine takılan ziynet eşyası üzerinde serbestçe tasarruf yapabileceği şeklinde yorumlanması gerekmektedir. Bilindiği üzere, kişisel mallar boşanma sırasında mal rejiminin tasfiyesine konu edilemeyecek mallardandır.
Av. M. Furkan İLHAN
---------------
[1] Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/7410 E., 2017/17097 K. sayılı kararı