İmar kirliliğine neden olma suçu pek çok yurttaş tarafından işlenen hatta kimi zaman bilgisizlik veyahut yaptığı işin kanun kapsamına girdiğinin farkında olmadan işlenen bir suçtur. Nitekim bu suç mevzuata 2004 yılında girdiğinden yurtdaşların geleneksel eylem tarzlarından kaynaklanan anlayışları bakımından hala yeni bir suç olarak değerlendirilebilir.
Kimi zaman mülk sahipleri tarafından küçük veya önemsiz gibi görünen değişiklikler suç kapsamına girmekte ve yurttaşlar bakımından hiç beklenmedik sonuçlar doğurabilmektedir. Aşağıda bu suç kapsamında dikkat edilmesi gerektiğini düşündüğümüz bazı hususlara ilişkin yargı kararlarını çeşitli başlıklar altında sunuyoruz. Bunlardan özellikle etkin pişmanlıkla ilgili düzenlemenin önemli olduğunu ve ilgili yargı kararlarının dikkate alınmasının yararlı olacağını düşünüyoruz.
Aşağıda bulacağınız, İmar Kirliliğine Neden Olma suçunun farklı yönlerine ilişkin kararlar arasında özellikle üzerinde durmak istediğimiz ve uygulamada çok da farkında olunmadığını değerlendirdiğimiz bir husus, bu suç kapsamındaki etkin pişmanlık kurumudur. Etkin pişmanlık birçok suç bakımından cezada indirim sebebiyken İmar Kirliliğine Neden Olma suçu kapsamındaki etkin pişmanlık cezanın tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkmasını sağlar. Üstelik İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu kapsamındaki etkin pişmanlık, kişi yargılama sonucunda suçlu bulunup cezaya mahkum edilse bile suçun cezasının tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasını sağlayabilmektedir. Bu da henüz infazı tamamlanmamış cezalardan kurtulma yahut başka bir yargılamada HAGB alınmasının önündeki hukuki engelleri kaldırabilme imkanı anlamına gelmektedir. Etkin Pişmanlık Kurumunun bu suç bakımından önemine binaen öncelikle bu suçla ilgili etkin pişmanlık bakımından verilmiş yargı kararlarıyla başlıyoruz.
ETKİN PİŞMANLIK
Yargıtay bir kararında imar kirliliği suçundan ceza alan ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve 5 yıl süreli denetim kararı verilen şahsın etkin pişmanlık göstermesi neticesinde 5 yıl süreli denetim süresinin kalan kısmının ortadan kaldırılıp davanın düşürülmesine karar vermiştir. (Yargıtay 4. Ceza Dairei 2009/17546 Esas ve 2009/17330 Karar)
Yapının belediye tarafından yıkılması durumunda, fail, belediyenin yıkım masraflarını ödediği takdirde etkin pişmanlığın gerçekleştiği kabul edilmektedir. Kaçak yapı belediye tarafından yıkılırsa suçtan ceza verilmiş olsa dahi yıkım masrafları ödenip cezanın tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasını istemek ihmal edilmemelidir. (Yargıtay 4 Ceza Dairesi 2013/21621 E. 2014/31660K.) (Yargıtay 4 Ceza Dairesi 2013/21668 E. 2014/31659K.)
İdarenin, yaptığı yıkım masrafını cebri icra ile tahsil ettiği durumlarda, failin bedeli ödemek zorunda kaldığı, cebren ödeme yapmanın etkin pişmanlıktaki ”pişmanlık” şartını gerçekleştirdiğinin kabul edilemeyeceği gerekçesiyle failin etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandırılmaması gerektiğine hükmedilmektedir.(Yargıtay 4 Ceza Dairesi 2014/37436E. 2014/35867 K.)
İMAR KİRLİLİĞİNE NEDEN OLMA SUÇU NEDENİYLE VERİLEN CEZANIN İMAR PARA CEZALARINA ETKİSİ
Bu suçla ilgili bir diğer önemli düzenleme de İmar Kanunu madde 42/7’dir. Buna göre bu suçtan ceza alanlar encümenin verdiği İmar Para Cezasını kaldırtabilirler ve ödeme yapmışlarsa geri alabilirler. Hatta bu suçu sit alanında işlediği için 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa göre cezalandırılanların dahi imar para cezalarını kaldırtabilecekleri/geri alabilecekleri yönünde kararlar bulunmaktadır.(Danıştay 14. D. Esas 2015/4933 Karar:2018/4060 T. 24.05.2018-İzmir BİM 4. İDD Esas 2017/100 Karar 2017/166 21.02.2017)
SUÇUN OLUŞMADIĞI HALLER
Bu suç kanundaki özel düzenlemeye istinaden pişmanlık kapısını her zaman açık tutsa da ortada izinsiz bir imalat bulunmasına rağmen ceza verilmeyeceği halleri bilmekte fayda bulunuyor.
- Kaçak bina yapma eylemi mücavir alanda işlendiğinde suç sayılacağı yönünde kararlar bulunduğu gibi (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 27.10.2009 tarih, 2008/2606 E. ve 2009/17255 K.) Suçun sadece Belediye sınırları ve özel imar rejimine tabi yerlerde işlenebileceği, mücavir alanda kaçak bina yapmanın suçu oluşturmadığı yönünde yakın tarihli kararlar da bulunmaktadır.(Yargıtay 12. CD., E. 2018/2311 K. 2019/3870 T. 21.3.2019)
- Köy yerleşik alanı içerisinde yapılan kaçak/ruhsatsız bina suçun unsurlarını oluşturmaz. (Yargıtay 18. CD., E. 2015/15324 K. 2015/11976 T. 25.11.2015)
- Bina yapımına yönelik olarak demir, çimento, tuğla vs. gibi malzemelerin getirilmesi hazırlık hareketi sayılır ve suç oluşmaz ancak temel kazmak için ilk kazma vurulduğu anda suç oluşur. Bu suçta teşebbüs uygulanmaz. (Yargıtay 18. CD., E. 2017/1094 K. 2017/3713 T. 4.4.2017)
- Suçun yürürlüğe girdiği 12.10.2004 tarihinden önce yapılan kaçak binalar suç kapsamına girmez. (Yargıtay 4. CD., E. 2013/22261 K. 2014/33410 T. 19.11.2014)
- Zemin üzerine temelsiz olarak yerleştirilen üstü kapalı ancak etrafı açık nitelikteki ruhsatsız büfe, imar kirliliğine neden olma suçu oluşturmaz.(Yargıtay 4. CD., E. 2013/27242 K. 2014/31061)
- ”İşyerinin ön bahçesinde demir profil üzerine kiremit çatı örtüsü ile kapatılmak suretiyle yapılan sundurma niteliğindeki ruhsata aykırı yapının, bina niteliğinde olmaması karşısında, suçun öğelerinin oluşmadığı”(Yargıtay 4. CD., E. 2013/20724 K. 2014/24679 T. 09.09.2014)
- ”3194 sayılı İmar Kanunu'nun 21/3. maddesinde ruhsat gerektirmeyen yapım işlerinin derz, iç ve dış sıva, boya, badana, oluk, dere, doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik ve sıhhi tesisat tamirleri ile çatı onarımı ve kiremit aktarılması ve yönetmeliğe uygun olarak mahallin hususiyetine göre belediyelerce hazırlanacak imar yönetmeliklerinde belirtilecek taşıyıcı unsuru etkilemeyen diğer tadilatlar ve tamiratlar suçu oluşturmaz.” (Yargıtay Kararı - 4. CD., E. 2013/22261 K. 2014/33410 T. 19.11.2014)
- Şantiye binası geçici olduğu için ruhsat gerektirmez. İzin/ruhsat gerektirmeyen bir eylem için de izin alınmadığı gerekçesiyle ceza verilemez. (Danıştay 6. Dairesi, Esas:1996/1411, Karar:1997/1423, Tarih:18.03.1997)
- ”Sanığın, kendisine ait bağımsız bölüm şeklindeki meskeninin balkonunu duvar örerek kısmen net kullanım alanına dahil etme biçiminde gerçekleşen eyleminin, yeni bir alan kazanımı sağlamaması ve suça konu bu yapının bina niteliğinde olmaması karşısında imar kirliliğine neden olma suçunun öğelerinin oluşmadığı” (Yargıtay 4. CD., E. 2012/30523 K. 2014/25111 T. 10.09.2014)
- ”Sanığın, ruhsatlı binanın balkonunu PVC doğrama ile kapatması şeklindeki imalatın, bina niteliğinde olmaması” (Yargıtay 4. CD., E. 2012/28360 K. 2014/25936 T. 17.09.2014)
- ”Sanığın, suça konu binadaki balkonların bir kısmını duvar ördürerek odaya dahil etmek suretiyle balkonu küçültüp, kapalı net kullanım alanını genişletme biçiminde gerçekleşen eyleminin, yeni bir alan kazanımı sağlamaması ve suça konu bu yapının bina niteliğinde olmaması” (Yargıtay 18. CD. E. 2015/15448 K. 2016/18450 T. 30.11.2016)
- ”Yargılamaya konu deponun üstünün açık olması ve alan kazanımının söz konusu olmaması karşısında, yapılan yapının 3194 sayılı kanunun 5. maddesinde tanımı yapılan bina vasfında olmadığı, bu sebeple suçun unsurlarının oluşmadığı” (Yargıtay 18. CD., E. 2015/15057 K. 2015/13359 T. 14.12.2015)
- ”Açık yüzme havuzu yapımının bina niteliğinde olmaması nedeniyle imar kirliliği suçunu oluşturmaması” (Yargıtay Kararı - 18. CD., E. 2016/12788 K. 2018/14535 T. 7.11.2018)
- ”Sanığın, binanın depo ve sığınak olarak ayrılan bölümlerini, daire şeklinde kullanılmak üzere değiştirmesi biçiminde gerçekleşen eyleminin, yeni bir alan kazanımı sağlamaması ve suça konu bu yapının bina niteliğinde olmaması” (Yargıtay 18. CD., E. 2015/28914 K. 2016/3380 T. 24.2.2016)
- ”Sanığın işletmesinin önüne yaptığı, üzeri açılır kapanır tente ile kapatılmış profilden yapının, "bina" niteliğinde olmadığı ve bu nedenle yüklenen suçun kanuni unsurlarının oluşmadığı” (Yargıtay 18. CD., E. 2015/15023 K. 2015/13868 T. 21.12.2015)
-”Çelik konstrüksiyondan geçici nitelikte sera yapılması şeklindeki eylemin imara aykırılık teşkil etmediği gözetilerek, suçun unsurları oluşmadığından”(Yargıtay 18. CD., E. 2015/41007 K. 2017/3270 T. 22.3.2017)
- ”Sanığın, kendisine ait bağımsız bölüm şeklindeki meskeninin terasını ahşap doğrama ve cam ile kapatması biçiminde gerçekleşen eyleminin, yeni bir alan kazanımı sağlamaması ve suça konu bu yapının bina niteliğinde olmaması” (Yargıtay 4. CD., E. 2013/19981 K. 2014/29820 T. 21.10.2014)
”Yargılamaya konu deponun üstünün açık olması ve alan kazanımının söz konusu olmaması” (Yargıtay 18. CD., E. 2017/547 K. 2017/6284 T. 22.5.2017)
” ‘Çatı yıkma’ bina niteliğinde olmadığından bu suçu oluşturmayacağı” (Yargıtay 18. CD., E. 2015/38748 K. 2016/5744 T. 23.3.2016)
- Dava zamanaşımını kesen en son işlemden sonra 8 yıl geçmiş ve hüküm verilmemişse suç zamanaşımına uğrar ve ceza verilmez, düşme kararı verilir. (Yargıtay CGK., E. 2018/392 K. 2021/444 T. 5.10.2021)
- 38 metre uzunluğunda yığma tuğla duvar inşası suç oluşturmaz. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2010/1854 E. 2012/ 4870 K.)
- Ruhsatlı binanın çatısının çelik konstrüksiyon malzeme kullanılarak kapatılması suçu oluşturmaz. (Yargıtay 4.Ceza Dairesi 2010/4436 E. 2010/3966 K.)
- Binanın zemin katındaki iki dükkanın arasındaki duvarın kaldırılarak tek dükkan haline getirilmesi.(Yargıtay 4.Ceza Dairesi 2011/21338 E. 2012/26052 K.)
- İşyeri vitrinini kapatmak için yapılan kepenkler. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2012/15051 Esas 2012/28152 Karar)
- Gayrimenkul vasfı taşımayan, zemine herhangi bir şekilde bağlı olmayan, temelsiz, imalatı ve kullanımı için ruhsat gerekmeyen üç adet konteyner.(Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/23055 E. 2014/31439 K.)
- Subasman seviyesini aşmayan zemin terası ve üzerine yapılan pergola. (Danıştay 14. Dairesi 2015/9242 E. 2018/1644 K.)
- Yıkılan çatının yeniden yapılması. (yeniden inşa edilen çatının projesine uygun olmak şartıyla) suçu oluşturmaz.(Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/8880 E. 2013/9358 K.)
- İstanbul İmar Yönetmeliğinde açık çıkmaların ruhsat gerektirmeden kapalı olarak yapılabileceğinin belirtilmesi karşısında, yönetmelikteki bu tanıma uygun olarak inşa edilen kapalı çıkmaların yapılması suçu oluşturmaz. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2011/6288 E. 2011/16748 K. Sayılı)
TEŞEBBÜS
-Yargıtay suçun oluşması için binanın tamamlanma şartını aramamakta ”bina inşaatına fiilen başlanmasını” yeterli saymaktadır. ( Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2009/8789 E. 2011/8428 K.)
-“Toprak zemin üzerine kalıcı nitelikte beton dökülmek suretiyle yapılan inşai faaliyetin, TCK'nın 184. maddesinde tanımını bulan, teşebbüse elverişli olmayan suçu oluşturduğu”(Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/31814 E. 2014/31607 K.)
İŞTİRAK
- Arsa sahibinin arsasında ”bina” yapması için bir kimseye müsaade etmesi durumunda arsa sahibi ”suça iştirak eden” olarak cezalandırılır.(Yargıtay 4.Ceza Dairesi 2008/1409 E. 2009/13644 K.) Suça konu inşai faaliyeti yapan kiracı ya da müteahhit olabilir. Mal sahibi izinsiz inşai faaliyetten haberdarsa faaliyeti gerçekleştirenle birlikte suçtan cezalandırılır.
- Ruhsat almayan müteahhitin, ustaları bu durumdan haberdar ettiği ispatlanamazsa ceza verilmemesi gerekir.(Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2010/27045 E. 2012/2535 K.)
İÇTİMA
- Kaçak binanın ilgili idare tarafından mühürlenmesinden sonra inşaata devam edilmesi durumunda zincirleme suç hükümleri uygulanarak tek bir suçtan artırılarak ceza verilir. Ancak iddianamenin düzenlenmesi hukuki kesinti sayılır ve iddianame tarihinden sonra inşaata devam edildiği tespit edilirse iddianameden sonraki inşai faaliyetler ayrı bir suç oluşturur ve iki ayrı suçtan ceza verilir. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2009/5936 E., 2011/5795 K.)
- Yüklenicinin aynı anda birden fazla komşu parsel sahibiyle anlaşma yapıp inşaata başlaması durumunda, her malik ile ayrı ayrı yapılan sözleşmelerin her birinin bağımsız bir suç işleme kastı ve ayrı bir İmar Kirliliğine Neden Olma suçu oluşturduğu kabul edilmektedir. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/20641 E. 2014/33202 K.)
- Yargıtay TCK 184 kapsamındaki eylemlerin koruma alanlarında gerçekleşmesi durumunda TCK 44 fikri içtima kurallarının uygulanmasına ve sadece daha ağır ceza gerektiren 2863 Sayılı Kanuna göre ceza verilmesine hükmetmektedir. (Yargıtay 4 Ceza Dairesi 2013/22194 E. 2014/32306 K.) Benzer bir karar: Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2011/9631 Esas 2012/23122 Karar.
Kaçak yapının mühürlenmesinden sonra inşaata devam edilmesi durumunda mühür bozma suçu da gündeme gelecektir. Bu durumda mührün bozulması ayrı bir suç oluşturur ve gerçek içtima kuralları uygulanarak hem İmar Kirliliğine Neden Olma hem de Mühür Bozma suçlarından ayrı ayrı ceza verilir. (Yargıtay 4.Ceza Dairesi. 2006/10351 E. 2008/20186K. ) Benzer bir karar. Yargıtay 4.Ceza Dairesi 2007/13103E. 2009/13642 K.