Yardım nafakası nedir?
Nafaka kelime anlamı olarak geçimlik, geçinmek için gerekli olan şeylerin bütünü şeklinde tanımlanabilir. Türk Medeni Kanunu’nda (TMK) nafaka çeşitleri özel olarak düzenlenmiştir. Bu özel düzenlemelerin içerisinde yer alan bir nafaka türü olarak TMK md. 364-366’da düzenlenen yardım nafakasını bu yazımızda inceleyeceğiz. Öncelikle belirtmemiz gerekir ki bu nafakanın boşanma davası veya evlilik ile bir ilişkisi olmayıp yardım nafakası, bir kimsenin yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan altsoy ve üstsoy ile kardeşlerine ödediği bir nafaka çeşididir.
Yardım nafakasının şartları nelerdir?
1.Yardım nafakası talep edecek olan yönünden
Yardım nafakası talep edebilmenin şartı TMK md. 364/1’de “Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.” şeklinde belirtilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu içtihatlarında belirtildiği üzere yeme, içme, giyinme, barınma, sağlık, eğitim, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde gelirinin olmaması durumunda birey yoksul olarak kabul edilecektir. Yoksulluğa düşecek olma şartı bizzat talep edende gerçekleşmelidir. Zira bir kişinin bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yoksul olmaları, o kişiye bakmakla yükümlü olduğu kişiler adına nafaka isteme hakkını vermez. Bu durumda yoksulluğa düşecek olan kişiler bizzat kendileri nafaka yükümlüsü olan hısımlarından nafaka talep etmelidirler. Önemle belirtmemiz gerekir ki bu nafaka kişinin bireysel ihtiyaçlarına göre tespit edilmemekle birlikte sadece hayat seviyesinde bir düşme olması yardım nafakasına karar verilmesi için yeterli değildir.
Bu başlık altında çocuğun durumunu ayrıca değerlendirmemiz gerekir. Anne ve babanın nafaka yükümlülüğü çocuğun ergin olması ile birlikte sona erer. Ancak burada bahsedilen nafaka yardım nafakası değil, iştirak nafakasıdır. İştirak nafakasında anne ve baba müşterek çocuk ergin olana kadar çocuğun bakım ve eğitim giderleri ile yükümlüdür. Ancak TMK md.328/2 “Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” maddesindeki özel düzenlemeden de anlaşılacağı üzere eğer ergin olan çocuk eğitimine devam ediyorsa, bu durumda nafaka talep edebilir. Artık ergin çocuk tarafından talep edilen bu nafaka yardım nafakasıdır.
2. Yardım nafakası yükümlüsü yönünden
TMK md. 364’e göre nafaka yükümlüsü üstsoy ve altsoy ile kardeşlerdir. Üstsoy ve altsoy hısımlar hangi derece olursa olsun yardım nafakası ile yükümlüdürler. Üstsoy ve altsoyun nafaka yükümlüsü olabilmesi için özel bir şart yoktur ödeme gücünün bulunması yeterlidir. Ayrıca belirtmemiz gerekir ki nafaka yükümlülüğü çift yönlüdür. Örnek vermemiz gerekirse bir anne şartları varsa oğluna yardım nafakası ödemekle yükümlü olabilir ancak aynı anne şartlar gerçekleşirse oğlundan nafaka alacaklısı da olabilecektir.
TMK md. 364/2’ye göre “Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır”. Bu maddeden de açıkça anlaşılacağı üzere üstsoy ve altsoy yönünden herhangi bir koşul aranmaksızın nafaka yükümlülüğü söz konusuyken kardeşlerin nafaka yükümlüsü olabilmeleri refah içinde bulunmaları şartına bağlıdır. Yargıtay’ın değişik kararlarına göre “geliri, çevresi ve sosyal durumuna göre lüks sayılabilecek şeyleri sağlamaya elverişli bulunan ve ihtiyacı dışında her şeyi elde edebilecek bolluk ve zenginlik içinde olan kimse, refah halinde sayılır”. Bu koşullara sahip kardeşten yardım nafakası talep edilebilir.
3. Yardım nafakasında sıra
Yardım nafakası davası TMK md. 365/1 “Nafaka davası, mirasçılıktaki sıra göz önünde tutularak açılır.” düzenlemesi gereği sıra takip edilerek talep edilebilir. Maddede belirtilmiş olan mirasçılık kavramı sadece nafaka yükümlüsü olan üstsoy ve altsoy ile kardeşler için geçerli olup dayı, teyze, amca, hala ve bunların altsoyu bu kavrama dahil değildir. Buna göre önce talepte bulunanın altsoyu (çocuk, torunlar) ikinci sırada anne ve babası ve üçüncü sırada ise kardeşleri nafaka yükümlüsüdür. Ancak daha önce de belirtmiş olduğumuz üzere kardeşlerin nafaka yükümlülüğü refah içinde bulunmaları şartına bağlıdır. Dördüncü sırada ise büyük anne ve büyük babalar yardım nafakası ödemekle yükümlüdür.
Mirasçılıktaki sıra göz önünde bulundurulacağından dolayı nafaka talep edecek olan ön sırada ödeme gücü bulunan nafaka yükümlüsü bulunduğu sürece bir sonraki nafaka yükümlüsüne başvuramaz. Bir sonraki nafaka yükümlüsüne başvurabilmesi için ön sıradaki nafaka yükümlüsünün ödeme gücünün bulunmaması gerekir. Yargıtay 3. HD 08.05.2017 tarih ve 2016/17247 E. 2017/6724 K. sayılı kararında “Somut olayda; davacı, davalı kardeşi Mustafa'dan nafaka isteminde bulunmuştur. Ancak davacıya ait nüfus kayıt örneği incelendiğinde, davacının her biri reşit 6 çocuğunun olduğu anlaşılmaktadır. O halde, davacı öncelikle altsoyu olan çocuklarından nafaka isteminde bulunabilir. Eğer onlar da yoksul ise, ancak o takdirde kardeşlerinden yardım nafakası isteyebilir. Eş söyleyişle nafaka davası mirasçılıktaki sıra göz önünde tutularak açılmalıdır.” demek sureti ile bu hususu vurgulamıştır.
Yardım nafakasının azaltılması ya da kaldırılması mümkün mü?
Bu nafaka türü kişilerin koşulları ile ilgili olup koşulların değişmesi halinde yardım nafakasının arttırılması, azaltılması veya kaldırılması mümkündür. Ancak bunun için koşulların değiştiği hususu ispat edilerek dava açılmalı ve mahkemece bu yönde bir karar verilmelidir.
Yardım nafakası davası hangi mahkemede açılır?
Yardım nafakasında görevli mahkeme aile mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise taraflardan birinin yerleşim yeri mahkemesidir. Dolayısıyla yardım nafakası talebinde bulunan davacı isterse kendi yerleşim yeri mahkemesinde isterse davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesinde bu davayı açabilir.
Kaynakça
1) Mustafa Dural, Tufan Öğüz ve Mustafa Alper Gümüş, Aile Hukuku, Şubat 2016, Filiz Kitabevi
2) Legalbank