Yabancılar hukukuna ilişkin yazmayı planladığım serinin dördüncüsü olacak bu yazıda INCOTERMS 2020 ile bazı dış ticaret hususlarını ele alacağım. Bir sonraki yazıda ise Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş Milletler Andlaşması’nı (CISG) inceleyeceğim.

Yazıya başlarken tekrardan hatırlatmak isterim ki bu yazıları akademik etik kurallar çerçevesinde ancak akademik kaygı gütmeden kaleme alıyorum. Serinin teorik bilgilerden ziyade pratik bilgiler içermesine çabalıyorum. Bu noktada önceki yazılarda yorum yapan, bana ulaşarak teşekkürlerini ileten, sorularını soran başta meslektaşlarım olmak üzere tüm adalet camiası çalışanlarına teşekkür ederim. Umuyorum ki bu seri, benim gibi mesleğinin henüz ilk yıllarında olan meslektaşlara ve yabancılar hukuku alanına yeni yönelen meslektaşlara faydalı olacaktır.

INCOTERMS dış ticarette sıklıkla kullanılan terimlerdir ve satış şekillerini ifade etmektedir. Bu terimler ICC (Uluslararası Ticaret Odası) tarafından belirlenmektedir. Bu terimlerin amacı küresel ticareti kolaylaştırmaktır. Halihazırda genellikle 2020 INCOTERMS kullanılmaktadır.  Incoterms genel kabüle göre uluslararası örf adetin bir parçasıdır. Bu anlamda Lex Mercatoria’nın da bir parçası sayılabilir.

Bu terimler kullanıldıkları sözleşmelere uygulamalarını, incorporation methoduyla dahil eder. Ancak bu husus ve bu terimlerin ticari teamül olup olmadığı hususu doktrinde tartışmalıdır. Bu terimlere ilişkin oldukça kapsamlı bir açıklama İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin aşağıdaki kararında yer almaktadır:

“Milletlerarası ticari terimler (INCOTERMS = International Commercial Terms) milletlerarası satış sözleşmelerinde eşyanın sevk ve teslimine ilişkin kuralların yorumuna ilişkin bir dizi kuralları ifade eder. Dosyada alınan bilirkişi raporlarında açıklandığı üzere, INCOTERMS esasen satış sözleşmesi kayıtlarıdır ve yalnızca satış sözleşmelerine ilişkin sonuç doğurur. Satış sözleşmesinin tarafları satıcı ve alıcıdır. Dolayısıyla, INCOTERMS düzenlediği konular bakımından etkisini yalnızca satış ilişkinin tarafları hakkında gösterir. INCOTERMS kuralları ile satış sözleşmesinin taraflarına ilişkin getirilen düzenlemeler;

- İhracat ve ihracata bağlı gümrük işlemlerini satıcı mı yoksa alıcı mı yapacak,

- Eşyanın satıcı tarafından alıcıya teslim edileceği yerin neresi olduğu,

- Dış ticarete konu olan malların satıcının ülkesinden alıcının ülkesine taşınması için ana taşıma sözleşmesini satıcının mı yoksa alıcının mı kuracağı, taşıma ücretini kimin ödeyeceği

- Satıcının eşyayı sigorta ettirme ve sigorta primi ödeme yükümlülüğünün olup olmadığı,

- Eşyanın teslimine kadar olan masraflardan satıcının mı yoksa alıcının mı sorumlu olacağı,

- Eşyanın teslimine kadar olan süreçte, mallarda meydana gelen hasar ve zarara satıcının mı yoksa alıcının mı katlanacağı,

- Eşyanın ithalatı ve ithalata bağlı işlemlerini satıcının mı yoksa alıcının mı yapacağı hususlarını içermektedir.

Buna göre, Milletlerarası Ticari terimler, satış sözleşmesinin tarafları arasındaki yükümlülükleri düzenler. Diğer bir ifadeyle sözleşmesel ilişki kapsamında sonuç doğurur. Bu terimlerin diğer başka sözleşmelere de dolaylı etkisi vardır. Taşıma Hukuku bakımından navlun yani denizde eşya taşıma sözleşmesini kimin kuracağı söz konusu dolaylı etkilerden birisidir. “ İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi, E.2015/311 K. 2020/322 24.11.2020

INCOTERMS

2020 INCOTERMS her türlü ticarette kullanılacak terimler ve kısaca açıklamaları şunlardır:

1-EXW (Exworks) 

Risk alıcıdadır. Satıcı kendi işyerinde veya belirlenen depo vs.’de teslimi yapar. Taşıma, gümrük vb. tüm masraf ve sorumluluklar alıcınındır.

2-FCA (Free-carrier)

Risk bölünmüştür. Bu terimde satıcı malları taşıyıcıya teslim eder. Taşıyıcıya teslime kadar tüm masraf ve sorumluluklar satıcının; sonrasında ise örneğin ihracat aracına yükleme ve malların boşaltılması, alıcınındır. Bu terimde ön masraflar ve satıcının ülkesindeki gümrük harç ve masrafları satıcınındır. Sigorta yükümlülüğü yoktur.

3-CPT (Carriage Paid To)

Bu terimde satıcı malları belirtilen yere götürülmesi için masrafı ödeyerek gönderir.

4-CIP (Carriage and Insurance Paid to)

CPT ile aynıdır ancak burada satıcı sigorta yükümlülüğünü de üstlenmiştir.

5-DAP (Delivered at Place)

Bu terimin kullanıldığı sözleşmelerde satıcı kontrol eder, markalar, taşır, yüklemeyi yapar. Boşaltma ve ithalat prosedürleri alıcı üzerindedir. 

6-DPU (Delivered at Place Unloaded)

Bu terimin kullanıldığı sözleşmelerde satıcı malları belirtilen yere teslim eder ve malları boşaltır. Bu terim 2020 Incoterms ile yeni getirilmiş terimdir.

7-DDP (Delivered Duty Paid)

Bu terimin kullanıldığı sözleşmelerde satıcı malları belirtilen yere teslim eder ancak malları boşaltmaz. Gümrük vergisi vs. gibi masraflar ise satıcıya bağlıdır.

Yalnızca deniz taşımacılığında kullanılacak Incoterms 2020 ise şunlardır: 

8-FAS (Free Alongside Ship)

Kontrol, paketleme ve ihracat prosedürleri satıcıda diğer yükümlülükler alıcıdadır.

9-FOB (Free on Board)

Kontrol, paketleme, ihracat prosedürleri ve gemiye yükleme satıcıda diğer yükümlülükler alıcıdadır

10- CFR (Cost and Freight)

Boşaltma, ithalat ve sigorta prosedürleri alıcıdadır. Diğer yükümlülükler satıcıdadır.

11-CIF  (Cost Insurance and Insurance And Freight)

Bu terimde yalnızca boşaltma ve ithalat prosedürleri alıcıdadır. Diğer tüm yükümlülükler satıcıdadır.

Konuya ilişkin detaylı bilgilere ve grafiklere Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmeti Üretenleri Derneği’nin hazırladığı bilgi notundan bakılabilir. (https://www.utikad.org.tr/Images/Duyuru/08012020incoterms2020414196.pdf) Ayrıca Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Akif KARACA tarafından kaleme alınan Milletlerarası Özel Hukukta INCOTERMS (On İki Levha Yayıncılık., Ekim, 2020) adlı eser de incelenebilir.

Bu terimler kullanılırken bazı temel hususlara dikkat etmek gerekir. Öncelikle müvekkilin ürünü hangi amaçla aldığını bilmek gerekir. Coğrafi kontroller yapılmalı ve deniz taşımacılığının yanı sıra ülke içi yolculuk olup olmadığı kontrol edilmelidir. Bunlar önemlidir çünkü iç noktalara teslim edilecek ürünlerde örneğin denizcilik terimlerinin kullanılması çeşitli riskleri beraberinde getirir. Yine müvekkil taşıma esnasında da satış gerçekleştirmeyi düşünebilir. Bu durumda uygun terimi kullanarak satış-alışı tasarlamak önemli olacaktır. 

Incotermsler kullanılırken masraflar ve getirdiği yükümlülük hususunda dikkatli olunmalıdır. Çünkü bu önemli bir külfet halini alabilir. Bu terimler sigorta, vergi-harç, lojistik ve sözleşmeye konu bedellere ilişkin önemli değişiklikler içerirler. Bu değişiklikler sonucunda örneğin sigortaya rücu dahi gerçekleşmeyebilir. Konuya ilişkin Yargıtay’ın ve yargının çeşitli kararları şu şekildedir: 

“Alanında uzman bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda özetle: Dosyada tarafların beyanları incelendiğinde; hasarlanma hususuna ilişkin yükleme, bağlama, istifleme faaliyetlerinden taraflardan hanginin sorumlu olduğunun tespitinin önem arz ettiğini, bu noktada doğrudan bir atıf veya veri bulunmayan durumlarda değerlendirme yapabilmek için ... tarafından düzenlenen ve tüm dünyada dış ticaret faaliyetlerinde bu gibi faaliyetlerden ve/ veya masraflarından kimlerin sorumlu olduğu kapsamlarına ışık tutan Incoterms 2010 terimleri kullanılmakta olup; mevcut dosyada da bu husus açısından dokümanlar üzerinde inceleme gerçekleştirildiğini, bu hususua ilişkin olarak; Incotermsler uygulamada kullanılmak ve uygulamaya düzen katacak, teamül niteliğindedir ve doğrudan uygulama şartı olmadığını, Incoterms terimleri alıcı ile satıcı arasındaki satış sözleşmesi kapsamında kararlaştırıldığını, bir başka ifade ile kararlaştırılan incoterms satış sözleşmesini bağlayacağını, ancak söz konusu terimlerin satış aşamasında kararlaştırılması sonrasında, taşıyıcıya bildirilmesi taşıma, yükleme, boşaltma, istifleme, bağlama vb. süreçlerin sorumluluk dağılımlarında taşıyıcının pay sahibi olup olmamasını şekillendireceğini” İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi, E. 2017/1111 K. 2020/635, T. 24.11.2020

“Şöyle ki; ihracata konu malların bedelinin peşin tahsili halinde FOB satış sözleşmesi uyarınca sigortalı malların taşımayı yapacak geminin güvertesine yüklenmesi anından itibaren taşınan malın tüm hasar ve yararı alıcıya geçeceğinden taşıma nedeniyle ihracatçı konumundaki dava dışı sigortalının sigorta ettirilebilir bir menfaati bulunmayacak ve dolayısıyla sigortalıya yapılan ödeme hatır ödemesi niteliğinde olacaktır. İhraç edilen malların bedelinin tahsil edilememiş olması halinde ise sigortalının malın teslimine ilişkin yükümlülüğü çerçevesinde alıcıya teslime kadar sigortalanabilir bir menfaati bulunduğundan yapılan ödeme geçerli bir ödeme kabul edilecek bu doğrultuda taşıyıcıya ve/veya onun sorumluluk sigortacısına rücu edilebilecektir.” Yargıtay 11. HD’NİN T. 19.12.2018, E. 2017/682 - K. 2018/8066

"CFR teslim şeklinde satıcının, navlunu alıcı menfaatine ödemiş olması ve davalının da alıcı menfaatine taşımış olması nedeniyle davacının navlunu takip edemeyecek olmasına, mal bedelini peşin tahsil eden davacının malları bu teslim şeklinde gemiye yüklemesi ve malların gemi küpeştesini geçmesinden sonra tüm riskinin, nafi ve hasarın alıcıya geçmiş olmasına, 05.07.2012 tarihinde yüklemenin gerçekleşip geminin Haydarpaşa Limanından hareket etmiş olmasına, davacı uhdesinde zarar doğmadığından, alacağı temlik etmesinin de durumda değişiklik yaratmayacağına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.” Yargıtay 11. HD., E. 2019/4326 K. 2021/3962 T. 22.4.2021

"Somut olayda dosyada Türkçe tercümesi bulunmayan emtia faturasında CIF satış kaydı bulunmaktadır. CIF (cost, insurance and freight) satış türü, mal bedeli, taşıma ve sigorta bedeli ödenmiş olarak yapılan satış ve teslim şeklini ifade etmekte olup münhasıran deniz aşan taşımalara konu edilen emtianın satış türüne işaret etmektedir. CIF satışlarda emtia üzerindeki hasar ve menfaat alıcıya yükleme limanında geçecek, taşıma esnasındaki rizikolara karşı satıcı alıcı taraf yararına bir sigorta sözleşmesi yapmakla mükellef olacaktır. Eş anlatımla CIF teslimli satışlarda, teslimin yükleme limanında gerçekleştiği ve kural olarak bedelin alıcıya peşinen ödenmiş olduğu kabul edilir.” Yargıtay  11.HD Esas: 2019/ 4993 Karar: 2020 / 3604