Ücretin ödenmemesi veya eksik ödenmesi, iş hukukunda işçiye haklı nedenle fesih hakkı tanıyan en önemli durumlardan biridir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. maddesi, ücreti işçinin emeğinin karşılığı olarak tanımlarken, 24/II-e bendi de işverenin ücreti kanuna veya sözleşmeye uygun hesaplamaması ya da ödememesi hâlinde işçiye derhal fesih hakkı tanımaktadır.
Bu videoda şu soruların yanıtlarını bulabilirsiniz:
Ücretin eksik veya geç ödenmesi hangi durumlarda ortaya çıkar?
İşçinin bu durumdaki hakları nelerdir?
İşverenin ücret ödeme yükümlülüğü nedir?
Yargıtay kararları bu konuda nasıl bir yaklaşım sergilemektedir?
Ücretin eksik veya hiç ödenmediği durumlar
Kararlaştırılan ücretten düşük ödeme yapılması
Fazla mesai, hafta tatili veya genel tatil ücretlerinin ödenmemesi
Asgari ücretin altında ödeme yapılması Ücretin hiç ödenmemesi
Örnekler
Fatma Hanım, aylık 22.000 TL ücretle çalışırken işvereni yalnızca 18.000 TL ödemiştir. Aradaki 4.000 TL alacak olup, işçi bu durumda haklı nedenle fesih yapabilir ve kıdem tazminatı talep edebilir.
Mehmet Bey, inşaat sektöründe parça başı çalışmakta, ancak işveren belirlenen ücretin sadece yarısını ödemektedir. Bu durumda işçi, ücret alacağını dava yoluyla talep edebilir ve sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir.
İşçinin Hakları
İş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshetme
Kıdem tazminatı talebi
Eksik veya ödenmeyen ücretleri faizle birlikte talep etme
Maddi zararlar için tazminat davası açma
Ayrıca, İş Kanunu’nun 34. maddesi, ücretin zamanında ödenmemesi hâlinde işçiye çalışmaktan kaçınma ve gecikme faizi talep etme hakkı da vermektedir.
Sonuç
İşverenin temel yükümlülüğü, işçinin ücretini doğru hesaplayıp zamanında ödemektir. Ücretin ödenmemesi veya eksik ödenmesi, işçiye hem haklı nedenle fesih hakkı hem de kıdem tazminatı ve alacak davası açma imkânı sağlar. Yargıtay uygulamaları da bu durumun işçi lehine sonuç doğurduğunu sürekli teyit etmektedir.