Özet

Uzaktan çalışma modeli, özellikle COVID-19 pandemisiyle birlikte yaygınlaşmış ve çalışma hayatında köklü değişikliklere yol açmıştır. Ancak bu yeni çalışma biçimi, iş sağlığı ve güvenliği açısından çeşitli hukuki belirsizlikleri de beraberinde getirmiştir. Bu yazımda, uzaktan çalışmada iş kazası kavramı, Türk İş Hukuku çerçevesinde ele alınarak değerlendirilecektir. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Uzaktan Çalışma Yönetmeliği dikkate alınarak, iş kazası tespiti, sorumluluk ve ispat yükü gibi konular incelenecektir.

Giriş

Dijitalleşme ve teknolojik gelişmelerle birlikte uzaktan çalışma modeli giderek yaygınlaşmış, pandemiyle birlikte bu süreç hız kazanmıştır. Geleneksel iş yeri kavramının dışında sürdürülen bu çalışma biçimi, hukuki açıdan yeni tartışma alanlarını gündeme getirmiştir. Bunların başında da uzaktan çalışmalarda iş kazası kavramının sınırları ve uygulama sorunları gelmektedir.

İş Kazası Kavramı ve Hukuki Dayanaklar

İş Kazası Nedir?

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. maddesine göre iş kazası:

- Sigortalının iş yerinde bulunduğu sırada,

- İşveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla,

- Sigortalının, işveren tarafından görevli olarak iş yeri dışında başka bir yerde çalıştığı sırada,

- Emziren kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,

- Sigortalının işverence sağlanan bir taşıtla işe gidiş gelişi sırasında meydana gelen olaylardır.

Bu tanım çerçevesinde, meydana gelen kazada işle illiyet bağının kurulabilmesi esastır.

Uzaktan Çalışma Tanımı

4857 sayılı İş Kanunu’na 2016 yılında eklenen 14. maddeye göre, uzaktan çalışma; işçinin işverenin iş yerinden uzakta, teknolojik araçlar vasıtasıyla çalışmasını ifade eder. Bu maddeye dayanılarak hazırlanan Uzaktan Çalışma Yönetmeliği (10.03.2021 tarihli), iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerinin uzaktan çalışma için de geçerli olduğunu açıkça düzenlemiştir.

Uzaktan Çalışma Yönetmeliği m.5- “Uzaktan çalışmaya ilişkin iş sözleşmeleri yazılı şekilde yapılır. Sözleşmede; işin tanımı, yapılma şekli, işin süresi ve yeri, ücret ve ücretin ödenmesine ilişkin hususlar, işveren tarafından sağlanan iş araçları, ekipman ve bunların korunmasına ilişkin yükümlülükler, işverenin işçiyle iletişim kurması ile genel ve özel çalışma şartlarına ilişkin hükümler yer alır.”

2. Uzaktan Çalışmada İş Kazasının Tespiti

Fiziki Denetim ve Tanık Problemleri

Uzaktan çalışmada iş yeri sınırları belirli değildir; işçinin evi, bir kafe ya da ortak çalışma alanı "iş yeri" olarak değerlendirilebilir. Bu durum, kaza anının tespiti ve denetimini zorlaştırmaktadır. İş kazasının gerçekleştiği anın ve yerin belirlenmesi, delil yetersizliği nedeniyle genellikle güçlük arz eder.

İspat Yükü

İş kazası iddiasında bulunan işçi, kazanın işle bağlantılı olduğunu ispat etmekle yükümlüdür. Ancak uzaktan çalışmada, bu illiyet bağının kurulması çok daha karmaşık hale gelmektedir. Çalışma saatleri, işverenin gözetimi, işverenin sağladığı ekipmanlar gibi unsurlar ispat açısından önem arz eder.

İşverenin Sorumluluğu

İş Sağlığı ve Güvenliği Yükümlülüğü

6331 sayılı Kanun, işverenin iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini alma yükümlülüğünü uzaktan çalışma kapsamında da devam ettirmektedir. Yönetmelik madde 12’ye göre, uzaktan çalışmada işveren, kullanılan ekipmanla ilgili gerekli bilgilendirmeyi yapmak ve risk değerlendirmesini sağlamak zorundadır. Ancak uygulamada işverenin denetim yetkisi sınırlı kaldığı için bu yükümlülük teorik düzeyde kalabilmektedir.

Sorumluluk Sınırları

Eğer işveren, gerekli bilgilendirmeleri yapmış, iş sağlığı ve güvenliği eğitimi vermiş ve işçinin çalıştığı alanın uygunluğunu değerlendirmişse, kazadan doğan sorumluluğu azalabilir. Aksi halde, uzaktan çalışmada meydana gelen bir kaza, işverenin kusuru olarak değerlendirilebilir.

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 23.09.2019 Tarih, 2019/214 Esas, 2019/5354 Karar sayılı kararında;

“Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, davacının davalı şirkette bekçi kulübesinde danışma görevlisi olarak çalışırken olay günü, kulübe önünde şirkette çalışan biriyle konuştuğu sırada elini kapının açılıp kapanan pervazına koyduğu sırada, kulübe içerisinde meydana gelen hava akımı neticesinde kapının aniden kapanmasıyla, elinin kapı ile pervazı arasında sıkışarak sol el baş parmağından yaralanmak suretiyle iş kazası geçirdiği…olayın gerçekleşme şekli dikkate alındığında davacının elini koymaması gereken kapının pervaz kısmına koyması nedeniyle daha ağır kusurlu olduğunun kabulü hayatın olağan akışı gereğidir.” .

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/77 E. 2019/6570

İşvereni, zararlandırıcı olay nedeniyle sorumluluktan kurtaracak olan durum, eylem ile meydana gelen zarar arasındaki uygun illiyet bağının kesilmesidir. Kusursuz sorumlulukta olduğu gibi kusur sorumluluğunda da illiyet bağı; mücbir sebep, zarar görenin ve üçüncü kişinin ağır kusuru nedenleriyle kesilebilir. Uygun illiyet bağının kesildiğinin ispatı halinde, işverenin sorumluluğuna gidilmesi mümkün değildir. (HGK, 20/03/2013 tarih, 2012/21-1121 Esas, 2013/386 Karar)

5. Değerlendirme ve Öneriler

Uzaktan çalışmada iş kazalarının tespiti ve değerlendirilmesi açısından hem mevzuatta hem uygulamada belirsizlikler mevcuttur. Bu konuda şu öneriler getirilebilir:

- Uzaktan çalışmaya özel risk değerlendirme formları oluşturulmalı,

- İşverenler ile çalışanlar arasında net sınırlar belirlenmeli,

- Çalışma saatleri dijital olarak kayıt altına alınmalı,

- Olası kazalar için tazminat süreçleri kolaylaştırılmalıdır.

Sonuç

Uzaktan çalışma modeli, iş kazası kavramını yeniden tartışmaya açmıştır. Mevcut yasal düzenlemeler, uzaktan çalışmayı kapsasa da uygulamada ciddi boşluklar bulunmaktadır. İşveren ve işçi yükümlülüklerinin net olarak belirlenmesi, bu alandaki hak kayıplarını önlemek açısından büyük önem taşımaktadır. İlerleyen süreçte, yargı kararlarının bu konuda içtihat oluşturması ve mevzuatın detaylandırılması elzemdir.

Av. Asuman Bayrak Erginyürek