Uygulama alanı spesifik olarak vergi hukukunun alanına giren veraset ve intikal işlemleri, pratikte yarattığı karışıklıklar sebebiyle işlemlerin sorunsuz şekilde tamamlanabilmesi bakımından bu yazımızın konusunu oluşturacaktır.

4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 495 ve devamı maddelerinde mirasçılık kurumu düzenlenmiş olup müteveffanın aktif ve pasif değerlerinin ne şartlarda akrabalarına geçeceği bu kanunun anılan hükümlerinde belirtilmektedir.

Murisin aktif veya pasif değerlerinin veraset aracılığıyla devri sağlandığı hallerde Vergi Dairelerinde birtakım işlemleri gerçekleştirme zarureti bulunmaktadır. Bunlar İntikal ve ilişik kesme işlemleri olarak açıklanabilmektedir.

İntikal veya ilişik kesme işlemlerinin yapılabilmesi için öncelikle Veraset ve İntikal Vergi Dairelerine beyanname verilmesi gerekmektedir.

Beyanname; bir halin açıklanması anlamına gelmekte olup Veraset ve İntikal Vergi Dairelerinde genel kapsamda bir uygulama alanına sahip hukuki müessese olarak karşımıza çıkmaktadır. Söz konusu bu işlemleri basit birer örnekle anlatacak olursak; Murisin alt soyuna taşınmaz intikalinin gerçekleştiğini varsaydığımız kurguda, alt soyun yapması gereken ilk işlem yasal süresi dahilinde Veraset ve İntikal Vergi Dairesine beyanname sunmaktır. Kanunda öngörülen bu süre 4 ay olarak kabul edilmektedir.

Vefat tarihinden itibaren 4 ay içinde beyanname verilmemesi sebebiyle intikali gerçekleştirilmeyen aktif malvarlığı değerleri yönünden mirasçılara gecikme zammı ve usulsüzlük cezaları yaptırımları uygulanabilmektedir.

Veraset ve İntikal Vergi Dairelerinde intikal işlemlerinin sağlıklı bir şekilde sonuçlandırılabilmesi için mirasçıların kuruma Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartı, pasaport veya ehliyet ibrazıyla veraset ilamı yani mirasçılık belgelerini sunmaları gerekmektedir. Veraset ilamı, noterliklerden o yıl belirlenen harç ödenerek talep edilebileceği gibi Sulh Hukuk Mahkemeleri’nden dava açmak suretiyle de alınabilmektedir.

Başvurucu şahsın, müteveffanın mirasçısı olduğu veraset ilamıyla ispatlandıktan sonra - yukarıdaki örneğimizden devam edecek olursak- ; taşınmazın bulunduğu ilçe belediyelerinden beyannameye esas rayiç bedel tablosu alınmalıdır. Rayiç bedel hesaplamalarında vefat tarihi önem arz etmekte olup vefatın gerçekleştiği yıla ait taşınmaz rayiç bedelinin ilgili Veraset ve İntikal Vergi Dairelerine sunulması gerekmektedir.

Beyanname ve intikal işlemlerinin gerçekleştirilebilmesi için tüm mirasçıların katılımı zorunluluğu bulunmamakta olup tek bir mirasçı da ilgili evrakları kuruma ibraz edip öngörülen ödemeler yaptıktan sonra intikal işlemlerinin Vergi Dairesi boyutunu tamamlayabilmektedir.

İlişik kesme işlemleri ise yine beyanname vermek suretiyle yapılmaktadır. Müteveffadan mirasçılık vasıtasıyla intikali gerçekleşen taşınmazın belirli durumlarda mirasçının uhdesinde bulunmadığı haller söz konusu olabilmektedir. Bunun en yaygın örneği izaleyi şuyu (ortaklığın giderilmesi) davalarında karşımıza çıkmaktadır. Bu davalarda bir taşınmaz üzerindeki birden fazla mülkiyet hakkının taşınmazın tüm parçaları bakımından değerinin belirlenmesi ve belirlenen değerin paylar bakımından hak sahiplerine maddi karşılık belirlenerek dağıtımının yapılması amaçlanmaktadır.

Muris ile birlikte başka şahıs veya kurumların da hak sahibi olduğu tek bir taşınmazın bulunduğu varsayımında; murisin vefat tarihinden itibaren yasal mirasçılarının murisin payına hak kazanıyor olduğunu açıklamıştık. Taşınmazda hak sahibi olan diğer şahıs veya kurumların satış suretiyle ortaklığın giderilmesini talep ettiği hallerde; yargılama sürecinde o taşınmazın kıymet takdiri yapılarak hak sahiplerine paylarının maddi karşılıkları ödenmektedir. Bu işlemler sona erdiğinde artık murisler taşınmazın hak sahibi olmayıp uhdelerindeki taşınmazı satış suretiyle devrettiklerinden Veraset ve İntikal Vergi Dairelerinde anılan taşınmazla ilişiklerinin artık kalmadığını beyan ederek ilişik kesme işlemleri gerçekleştirilmedir.

İlişik kesme işlemleri bakımından yukarıda bahsedilen evrakların yanı sıra söz konusu izaleyi şuyu davasının mahkeme ilamı, kesinleşme şerhi ve satış/dağıtım cetvelinin de Veraset ve İntikal Vergi Dairelerine ibrazı gerekebilmektedir.