Bu hafta sonunda çok önemli bir seçim var ama bu seçim hemen hemen hiç gündeme gelmedi, kamu oyuna yansımadı ve yeteri kadar tartışılmadı.
Avukatlar ve Barolar, üst kuruluşları olan Türkiye Barolar Birliği’nin Başkan ve Kurullarını seçecekler.
Adaletin örselendiği, hukukun güvenirliğini yitirdiği, savunmanın hafife alındığı, Avukatlara sataşmaların arttığı bir dönemde yapılacak olan bu seçimler her zamankinden daha fazla önem arzetmektedir.
Çağdaş ve uygar ülkelerde savunma görevini yerine getiren Avukatlar yargının temelini oluştururlar. Savunmanın olmadığı bir yerde adaletten söz edilemez.
Avukatlara yalnızca birer serbest meslek mensubu olarak bakmak ve bağlı bulundukları Baro’lar ile Barolar Birliğini salt birer meslek kuruluşu olarak tanımlamak büyük bir hatadır. Avukat aynen hakim ve savcı gibi kamu görevi yapmaktadır. Barolar ve Barolar Birliği, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.
Avukatın yargıdaki yerini anlamak için, Barolar Birliği Başkanının yasa gereği protokolde aldığı yere bakmak yeterli olacaktır. Türkiye Barolar Birliği Başkanı, protokolde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının yanında yer almaktadır.
Avukatların meslek örgütleri olan Barolar, Türkiye genelinde en fazla ve en geniş örgütlenme yapısına sahip olan kuruluşların başında yer almaktadırlar. Bu bakımdan önemli bir etkinliğe sahip olmaları gerekir.
Türkiye’de 81 İl’de örgütlü 78 Baro vardır. Baro’su bulunmayan İllerden Kilis Gaziantep Barosuna, Ardahan Kars Barosuna, Bayburt ise Gümüşhane Barosuna bağlıdır.
Türkiye genelinde 2012 yılı sonu itibariyle toplam 78.179 Avukat bulunmaktadır. Bu sayı içindeki bayan Avukat sayısı 30.107, erkek Avukat sayısı ise 48.072 dir. Rakamlara bakıldığı zaman, bünyesinde bulunan bayan Avukat sayısı bakımından, hemen hiçbir kurumda olmadığı kadar çok sayıda bayan barındırması itibariyle Avukatlık mesleğinin öncü ve yüz ağartıcı konumda olduğunu söylemek mümkündür.
Barolar, genel kurullarını iki senede bir yapmakta, Başkan ve kurullarını iki senelik dönem için seçmektedirler. Baroların genel kurulunda, o Baro’da bulunan Avukat sayısına oranlı olarak seçilen delegeler, Barolar Birliği genel kurulunu oluşturarak Birlik Başkanı ve Yöneticilerini seçmektedirler.
Türkiye Barolar Birliği’nin genel kurulu dört yılda bir yapılmakta, Başkan ve diğer yetkili kurulları dört senelik bir dönem için seçilmektedirler. İçinde bulunduğumuz Mayıs ayının 25 ve 26. günlerinde Ankara’da toplanacak olan Barolar Birliği delegeleri, içlerinden bir kişiyi dört senelik dönem için Başkan olarak seçeceklerdir. Tartışma konusu yapılması gereken bir husus, Başkanlığa herhangi bir Avukatın aday olamaması, Başkan seçilebilmek için önceden delege seçilmek koşulunun aranmakta olmasıdır.
Ülkede; laik, Atatürkçü, üniter yapıya yönelik tehditlerin artması, Cumhuriyet ilkelerini alt üst edecek derecede değişik bir anayasa yapılması çalışmalarına başlanması, barış süreci adı altında yeni bir yapılanmanın öngörülmesi, gerici ve bölücü akımların güç kazanması, yargının siyasi, baskıcı ve otoriter bir yapıya bürünmesi, savunmanın baskı altına alınması, uzun ve keyfi tutukluluk süreleri sonucu adil yargılamanın yara alması ve hatta sıcak savaş tehditlerinin kapımıza kadar dayanması nazara alındığında, bu koşullar içinde yapılacak olan seçimlerin, Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğinde hayati önem taşıdığı görülecektir.
Bu bakımdan Avukatların ve tüm kamuoyunun, Barolar Birliği Başkan ve yöneticilerinden beklenti ve isteklerini dile getirmeleri yanında, bu göreve talip olan adayların, bütün bu olaylara bakış açılarını kamuoyunun bilgisine sunmaları da zorunlu olmaktadır.
Bu köşe yazısı, sayın Av. Erdem AKYÜZ tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.
Trend Haberler
Yargıtay’ın 3 Gün Kuralı
KARŞI DAVA AÇMA SÜRESİ (HMK m. 133)
AVUKATIN TARAF OLDUĞU (MESLEKTEN KAYNAKLI OLMAYAN) DOSYALARINDA E-TEBLİGAT ZORUNLULUĞU VAR MIDIR?
Kiracının Haklı Tahliyesi
TEVKİL YAPILIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
SORUŞTURMAYA YER OLMADIĞI KARARI (SYOK) ÜZERİNE DEĞERLENDİRMELER: KABAHATLER KANUNU (MADDE 23) AÇISINDAN SYOK’UN DURUMU