Ceza Tutanaklarının tescil plakasına göre düzenlenme şartları 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 116. Maddesinde sayıyla sınırlı olarak belirtilmiştir. Kanun maddesinin ilgili bölümü aşağıda aynen alıntılanmıştır:

“Trafiği tehlikeye düşürecek, engel olacak şekilde veya yasaklanmış yerlerde park etmiş araçlara veya trafik kural ve yasaklarına aykırı davranışları belirlenmiş bulunan, karayolları ağırlık kontrol mahallerinde işaret, ışık, ses veya görevlilerin ikazına rağmen tartı sistemine girmeden seyrine devam eden ve sürücüsü tespit edilemeyen araçlara tescil plakalarına göre ceza veya suç tutanağı düzenlenir”

Ceza tutanaklarının nasıl düzenleneceğine ilişkin hususlar “Karayolları Trafik Kanunu Hükümleri Gereğince Uygulanan İdari Para cezalarının Tahsilinde Ve Takibinde Uygulanacak Usul Ve Esaslar İle Kullanılacak Alındılar, Tutanaklar ve Defterler Hakkında Yönetmelik” kapsamında düzenlenmiştir. Yönetmeliğin 8/2. Maddesindeki “Alındı ve tutanakların her nüshası okunaklı olacak şekilde, sabit, mürekkepli veya tükenmez kalemle tam ve eksiksiz doldurulur. Alındılar düzenleyen tarafından, tutanaklar ise düzenleyen/düzenleyenler ve kural ihlalinde bulunan tarafından imzalanır” hükmüyle ceza tutanaklarının düzenleyen memur tarafından imzalanacağı ve bu imzanın ceza tutanağının tamamlayıcı unsuru olduğu tartışmasız bir şekilde ortaya konulmuştur.

DİKKAT!!! TEK MEMUR TARAFINDAN İMZALANAN TRAFİK CEZALARI MAHKEMELER TARAFINDAN İPTAL EDİLEBİLİYOR

Uygulamaya ve yargı kararlarına bakıldığında, özellikle sadece memur tarafından imzalanan ve sürücünün imzasının bulunmadığı durumlarda idarenin tek taraflı düzenlemiş olduğu tutanaklara itibar edilmediği görülmektedir. Bahse konu ceza tutanağında araç sürücüsünün imzası bulunmaz ise, iş bu eylemin gıyapta yapılması idari işlemin açıklığı ve kanunilik ilkelerine aykırıdır. Ceza tutanağı, cezaların şahsiliği açısından değerlendirildiğinde hukuka aykırılık teşkil edecektir.

-  Anayasa Mahkemesinin 2019/38857 Başvuru numaralı kararında '' Sonuç olarak kamu görevlilerince düzenlenen tutanağın gerçekliği karinesi aksi ispat edilebilir nitelikte olsa da başvurucunun bunun aksini ispatlamak için ileri sürdüğü iddia ve itirazların Hâkimlikçe değerlendirmeye bile alınmamış olması sebebiyle somut olaydaki uygulanma tarzı itibarıyla karinenin başvurucuyu otomatik olarak suçlu hâle getirdiği anlaşılmıştır. Başvurucuya savunma imkânı tanınmış ise de Hâkimliğin kamu görevlilerince düzenlenen tutanağa üstünlük tanıyan yaklaşımı başvurucunun savunma yapmasını anlamsız hâle getirmiş ve başvurucuyu kamu otoritesi karşısında dezavantajlı konuma düşürmüştür.'' benzer durumda kamu görevlilerince düzenlenen tutanağa üstünlük tanınması hak ihlali sebebi sayılmıştır.

- Yine benzer durumda Bakırköy 14. Sulh Ceza Mahkemesi, 2014/169 D. İş Numaralı Dosyası Kapsamında Vermiş Olduğu 05.05.2014 Tarihli Karardadelillerin değerlendirilmesinde, idarece her ne kadar tutanağın usul ve yasaya uygun olduğu belirtilmişse de tutanağın tek memur tarafından imzalandığı, itirazcının imzasının bulunmadığı, kabahate ilişkin fotoğraf kaydının olmadığı bu nedenle tutanağın dayanaksız olduğu gözetilerek itirazın kabulüne karar vermek gerekmiştir” şahsın imzasının ve olaya ilişkin fotoğrafın olmaması nedeniyle cezayı iptal etmiştir.

Bu durumda, tek memur tarafından tanzim edilen, dayanaksız trafik cezalarına, Karayolları Trafik Kanunu Hükümleri Gereğince Uygulanan İdari Para cezalarının Tahsilinde Ve Takibinde Uygulanacak Usul Ve Esaslar İle Kullanılacak Alındılar, Tutanaklar ve Defterler Hakkında Yönetmeliğin 16. Maddesinde düzenlenen başvuru yolu kapsamında itiraz edilerek iptali mümkündür.

İTİRAZ SÜRESİ ?

Yönetmeliğin 16. Maddesinde başvuru yolu açıkça düzenlenmiş olup, trafik ceza tutanağının tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde trafik cezasına konu olayın gerçekleştiği yer Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvurularak trafik cezasına itiraz yoluna gidilebilir.

Stj. Av. Kübra Nur GÖGERÇİN