A. TEDBİR NAFAKASININ HUKUKİ MAHİYETİ VE TAKİBE KONU EDİLMESİ

Tedbir nafakası, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 169. maddesi uyarınca, boşanma veya ayrılık davası esnasında mahkemenin davanın devamı süresince çocukların bakım ve korunmasına ilişkin ya da eşlerden birinin geçimi için talep üzerine yahut re’sen aldığı geçici bir önlemdir. Bu kapsamda icmalen tedbir nafakasının hususiyetleri şu şekilde ifade edilebilir :

· Geçici Nitelik: Davanın açılmasıyla başlayıp, boşanma veya ayrılık kararının kesinleşmesiyle sona erer. Karar kesinleştiğinde, eğer şartları varsa, iştirak veya yoksulluk nafakasına dönüşebilir.

· Ara Karar: Tedbir nafakası, bir nihai karar (ilam) ile değil, yargılama esnasında bir ara karar ile tesis edilir.

· Kesinleşme Şartı Yoktur: Tedbir nafakasına ilişkin ara kararın icraya konulabilmesi için kararın kesinleşmesi gerekmez. Kararın verildiği tarihten itibaren icra takibine konu edilebilir.

B. İCRA TAKİBİ SÜRECİ

Tedbir nafakası bir mahkeme kararına dayansa da niteliği itibarıyla "ilam" olmadığından, tahsili için ilamlı icra (Örnek No: 4-5) yolu değil, ilamsız icra (Genel Haciz Yoluyla Takip) prosedürü işletilmelidir.

ı.Yetkili İcra Dairesi

Her ne kadar İcra ve İflas Kanunu'ndaki (İİK) genel yetki kuralı (borçlunun yerleşim yeri) geçerli olmakla birlikte, ilam niteliğinde sayılmasa da tedbir nafakası içtihatlar uyarınca (bknz. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi e.2006/10393 k.2006/12940 sayılı 15/06/2006 tarihli ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesi e.2002/12301 k.2002/13706 sayılı 25/06/2002 tarihli kararlar) nafaka alacakları kamu düzenine ilişkin kabul edildiğinden, tedbir nafakasına ilişkin takipler Türkiye'deki herhangi bir icra dairesinde başlatılabilir. Ne var ki, bu hususa alacaklıya sağladığı usul ekonomisi ve kolaylık bakımından değinilme gereği duyulmuş ise de, maalesef uygulamada sıkça karşılaşıldığı üzere her icra dairesinin kendine has çeşitli pratiklerle hareket ettiği malum olduğundan olası bir yetkisizlik problemi ile karşılaşmamak için borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde takibe geçilmesinin daha isabetli olacağı kanaatinde olduğumuzu da ifade etmek gerekmektedir.

ıı.Alacak Kalemleri ve Faiz

Alacak Kalemleri:

Öncelikle belirtilmelidir ki tedbir nafakası için icra takibi başlatılırken, takip talebinde yalnızca “birikmiş nafaka” (geçmiş dönemler) talep edilirse, icra müdürlüğü sadece bu adi alacak niteliğindeki geçmiş borç için işlem yapar. Diğer bir deyişle, cari nafaka talep edilmemiş ise sadece birikmiş alacak tahsil edilir, sonraki aylar için kesinti olmaz ve konulacak ise maaşa tek seferlik haciz konulur. Bu nedenle talep edilecek tutar, birikmiş ve cari nafaka borçları olarak ayrı ayrı açık bir şekilde yazılmalıdır. Örneğin mahkemece 01.01.2025 tarihinden itibaren 5.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş olsun ve Haziran ayına kadar borçlu herhangi bir ödeme yapmamış olsun buradan hareketle takip talebinde ‘ 2025 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs aylarına ait birikmiş toplam 25.000,00 TL tedbir nafakası alacağının ve 01.06.2025 tarihinden itibaren aylık 5.000,00 TL tedbir nafakası alacağının her ayın 1’inde ödenmek üzere, işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ederim’ şeklinde bir açıklama yapılmalıdır. Aksi taktirde, cari nafaka ayrı bir takipte yeniden talep edilmek zorunda kalınır, yazılacak müzekkereler sadece geçmiş borçla sınırlı olur, her ay kesinti yapılmaz. İşin hülasası, en verimli ve usul ekonomisine münasip yol cari nafakayı da takip talebine dahil etmektedir.

Faiz Talebi:

Tedbir nafakasına, ara kararın verildiği tarihten itibaren faiz işlemeye başlar. Talepte, ara karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz (01.06.2024 tarihine kadar %9 bu tarih sonrası yıllık %24) açıkça talep edilmelidir. Eğer faizin bir bölümü 01.06.2024 tarihinden önce bir bölümü ise bu tarihten sonra işlemiş ise kademeleri olarak bu tarihe kadar %9 yasal faiz oranı üzerinden bu tarihten sonra %24 yasal faiz oranı üzerinden faiz yürütülmelidir. Her bir nafaka ayı için, muaccel olduğu (ödenmesi gerektiği) tarihten itibaren ayrı ayrı faiz hesaplanmalıdır.

ııı. Haciz

Maaş Haczi :

Takibin kesinleşmesiyle (itiraz edilmemesi veya itirazın kaldırılmasıyla) borçlunun malvarlığına haciz konulması talep edilebilir. Nafaka alacakları, İcra ve İflas Kanunu’nun 83. maddesi uyarınca, diğer tüm alacaklara göre öncelikli sayılır. Bu kapsamda, borçlunun maaşına daha önce başka alacaklar nedeniyle haciz konulmuş olsa dahi, nafaka alacağı için haciz uygulandığında bu kesintiye öncelik tanınır. Nafaka alacakları ikiye ayrılır: Birikmiş nafaka, mahkemece hükmedilmiş ancak ödenmemiş geçmiş dönem borçlarıdır. Bu alacaklar için, genel haciz kurallarına tabi olarak borçlunun maaşının en fazla dörtte biri haczedilebilir. Buna karşılık cari nafaka, takip tarihinden sonra her ay işlemeye devam eden düzenli nafaka borcudur ve bu alacak yönünden İİK m. 83 hükmü uyarınca maaşın tamamı hacze konu olabilir. Cari nafaka alacağı için borçlunun rızası aranmaz, maaşın tamamından nafaka tutarı kadar kesinti yapılabilir. Ancak bu kesintinin icra dairesince işverene yazılacak bir müzekkereyle sağlanabilmesi için, cari nafakanın takip talebinde açıkça talep edilmiş olması gerekir. Aksi hâlde yalnızca birikmiş nafaka tahsil edilebilir ve sonraki aylar için düzenli kesinti yapılamaz. Bu nedenle takip talebinde hem birikmiş hem de cari nafaka birlikte gösterilmeli, işverene gönderilecek haciz müzekkeresi de bu kapsamda düzenlenmelidir.

Diğer Hacizler :

Borçlunun banka hesapları, araçları, gayrimenkulleri ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine de haciz konulabilir.

** C. TEDBİR NAFAKASININ MUACCELİYETİ VE TAKİBE KONU EDİLME ZAMANI

Tedbir nafakası, aile mahkemesi tarafından boşanma ya da ayrılık davası sırasında, genellikle duruşmada verilen ara karar ile hükme bağlanır. Bu karar, hüküm niteliğinde değil, geçici nitelikte bir tedbirdir. Ancak uygulamada önem taşıyan husus şudur: Tedbir nafakasına ilişkin ara karar, kesinleşme şartına bağlı olmaksızın icraya konulabilir. Yani mahkeme bugün duruşmada ara kararla nafakaya hükmettiyse, alacaklı bu kararla aynı gün içerisinde dahi icra takibi başlatabilir.

Buradan hareketle uygulamada sıkça karşılaşılan ve kafa karıştıran bir sorun olarak ‘ Tedbir nafakasına ara karar ile hükmedildiği tarihten itibaren nafaka alacağının muaccel olması ve takibe konu edilebilmesi için 1 ay geçmesi beklenir mi? ya da tedbir nafakası alacağı ne zaman muacceliyet kazanır?’ hususlarına cevap vermek gerekmektedir.

Öncelikle kısa ve net olarak belirtilmelidir ki ‘ Hayır, bir ay beklemek gerekmez. Tedbir nafakasına ara karar ile hükmedildiği tarihte işbu alacak muacceliyet kazanır ve takibe konu edilebilir.’ Şöyle ki,

ı.Nafaka ‘İşleyecek’ Değil ‘İşlemekte’ Olan Bir Borçtur

Tedbir nafakasına ilişkin ara kararlar, umumiyetle "dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere" verilir. Bu, kararın verildiği tarihte, aslında geçmişe dönük bir borcun da doğduğu anlamına gelir. İcmalen şu hususu belirtmek gerekir ki, nafaka borcu, ara kararın verildiği gün değil, davanın açıldığı gün başlar. Öte yandan, ara karar verildiği anda, davanın açıldığı tarihten o güne kadar birikmiş olan tüm nafaka ayları ve içinde bulunulan ayın nafakası tümüyle muaccel hale gelir, yani ödenmesi gerekir. Her ne kadar umumiyetle böyle ise de ara karar ile karar tarihinden itibaren geçerli olmak üzere tedbir nafakasına hükmedilmişse de değişen bir durum olmayacak olup yine bu ara karar ile birlikte nafaka alacağı muaccel ve takibe konu edilebilir hale gelmiş olacaktır.

ıı.Nafaka Geleceğe Yönelik Bir Ödemedir ve Peşin Ödenir

Nafaka, geçmiş bir borcun taksidi değil, kişinin içinde bulunduğu ay ve gelecekteki aylar için geçimini sağlamasına yönelik bir ödemedir. Bu nedenle daima peşin ödenir. Misal, mahkeme Haziran'da nafakaya hükmettiğinde, borçlunun, alacaklının o ayki (Haziran ayı) geçim masraflarına katılmasına karar vermiş olur. Bu nedenle Haziran ayı nafakası, ayın sonunda değil, kararla birlikte derhal ödenebilir hale gelir.

- Pratik Bir Örnek Üzerinden İncelenecek Olursa

  • Davanın Açıldığı Tarih: 1 Mayıs 2025
  • Tedbir Nafakasına Hükmedilen Tarih: 24 Haziran 2025
  • Aylık Nafaka Miktarı: 10.000 TL

Bu senaryoda, alacaklı vekili olarak 24 Haziran'da tedbir nafakasına dair ara kararı ilamsız icra takibine konu ederek şu şekilde talepte bulunmalıdır:

2025 yılı Mayıs ve Haziran aylarına ait birikmiş toplam 20.000,00 TL tedbir nafakası alacağının ve 01.07.2025 tarihinden itibaren aylık 10.000,00 TL tedbir nafakası alacağının her ayın 1’inde ödenmek üzere, işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ederim.’

***Sonuç olarak, beklenilmesi gereken bir "vade" veya "ödeme günü" yoktur. Mahkemenin ara kararı, hem geçmişte birikmiş hem içinde bulunulan aya ait nafaka alacağını hem de ileriki tarihlerde ki cari nafaka alacağını anında icra edilebilir kılar. Şüphesizdir ki, bir ay beklemek alacaklının bir ay daha mağdur olması anlamına gelir ki bu, nafaka kurumunun ruhuna tamamen aykırıdır.

Av. Oktay ALTUNTAŞ