Türkiye Barolar Birliği

Disiplin Kurulu Kararı

Tarih
4.08.2025

Esas
2025/487

Karar
2025/547

Olayda birden fazla ihlalin aynı zaman diliminde ve birbirini güçlendirir tarzda gerçekleştiği; tabela uygulamasının fiziki/kavramsal vurgusu ile sosyal medya paylaşımlarının içerik yönünden “ün ve üstünlük” ima eden dili birlikte değerlendirildiğinde, meslek ilke ve kurallarına aykırılık açık ve belirgindir. Bu nedenle, ilk defa karşılaşılan bir disiplin dosyası olsa dahi, reklam yasağını ihlalin nitelik ve yoğunluğu gözetildiğinde, verilen kınama yaptırımı tür itibarıyla ölçülü ve orantılıdır.

(Av.Yas. m. 34,134 TBB.Mes.Kur.m.7/b,8, TBB. Rek.Y.Yön.5/1)

----

Şikâyetli avukatlar hakkında; “Sahibi oldukları hukuk bürosunun tabelasında ‘Law Office’ ibaresinin yer aldığı ve tabela boyutunun yönetmelikte sayılan ölçülere aykırı olduğu” iddiası bakımından başlatılan disiplin davasında, eylem sabit görülerek ayrı ayrı ceza tesis edilmiştir.

Şikâyetli avukatlar aynı içerikli savunma dilekçesinde özetle, tabela boyutuna ilişkin olarak fotoğraftan ölçüm yapılamayacağını, “Law Office” ibaresinin birçok avukat tarafından tabelada kullanıldığını, eylemlerinin reklam yasağına aykırılık teşkil etmediğini, herkesle birlikte eşit olarak kaldırmaya, dış cam filmlerini de düzeltmeye hazır olduklarını beyan etmişlerdir.

İncelenen dosya kapsamından, Baro Yönetim Kurulu’nun 29.12.2021 günlü toplantısında, Avukatlık Kanunu’nun 55, Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin 1, 2, 3 ve 5/1, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 7/b ve 8. maddesi uyarınca şikâyetliler hakkında disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği,

… Barosu Başkanlığı’nın 01.02.2021 günlü yazısı ile incelemeye konu eylem bakımından şikâyetli avukatlara aykırılığın giderilmesi için 15 günlük süre verildiğini gösterir uyarı yazısının dosyamız içinde yer aldığı,

Talep gibi incelemenin duruşmalı yapıldığı, Baro Disiplin Kurulu’nca, “Şikâyetli avukatlar hakkındaki soruşturmanın re’sen başlatıldığı, eklerinde şikâyetli avukatlar tarafından sosyal medya hesaplarından paylaşılan ‘başarılı Hukuk Bürosu’, ‘… ve … Hukuk Ofisi F... B…Ö…T…’ ve ‘… Ödülleri’ yazılı ödül plaketi fotoğrafı bulunduğu, şikâyetli avukatların bürolarının bulunduğu iş merkezinin dış cephesini gösteren ‘…Hukuk Bürosu’ yazılı fotoğrafın bulunduğu, bina girişinde ‘… Law Office Av. Ö…T… Av.F… B…’ yazılı tabelanın bulunduğu fotoğraf bulunduğu tespit edilmiştir.

Şikâyetli avukatlar savunma dilekçelerinde duruşma talebinden bulunmuş olmakla duruşma açılmış, ancak şikâyetli avukatlar duruşmaya mazeret göndererek yokluklarında karar verilmesini talep etmiştir.

Şikâyetli avukatların savunmalarında tabela boyutuna ilişkin fotoğraftan ölçüm yapılamayacağı iddiasında bulunulmuştur. İddiaya itibar edilebilir nitelikte ise de tabelanın binanın dış cephesinin tamamına yakınını kapladığı göz önüne alındığında tabela boyutunun belirtilen ölçülerden büyük olduğu anlaşılmaktadır.

Dosya kapsamında bulunan ve şikâyetli avukatlar tarafından inkâr edilmeyen fotoğraflar göz önüne alındığında şikâyetli avukatların sosyal medya hesabında ‘başarılı Hukuk Bürosu’, ‘… ve …Hukuk Ofisi F…B… Ö… T…’ ve ‘… Ödülleri’ yazılı ödül plaketi fotoğrafını paylaştıkları, özellikle başarılı hukuk bürosu ve … Ödülleri ibaresinin reklam amaçlı olarak değerlendirilmesi gerekeceği, paylaşımın reklam yapmaya yönelik olduğu anlaşılmaktadır.

Şikâyetli avukatların bürosunun bina ve kapı girişinde ‘…&… Law Office Av. Ö… T… Av. F…B…’ yazılı tabelanın da kanuna ve yönetmeliğe aykırı olduğu tartışmasızdır… Şikâyetli avukatların eyleminin reklam yapmaya yönelik olduğu, tabelalarında yönetmelikte belirlenen sınırlar dışına çıkıldığı yasak olmasına rağmen yabancı ‘Law Office’ ibaresinin yer aldığı, sosyal medya paylaşımında reklam yapmaya ve ün kazanmaya yönelik ‘başarılı Hukuk Bürosu’ , ‘… ve … Hukuk Ofisi F… B… Ö… T…’ ve ‘… Ödülleri’ ibareli paylaşımlar yaptıkları ve bu paylaşımların 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuraları ve Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliğine aykırı olduğu sabit olmakla şikâyetli avukatların disiplin cezası ile cezalandırılması yoluna gidilerek;” gerekçesiyle karar verildiği,

Şikâyetlilerin disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,

Şikâyetli avukatların 28.03.2025 kayıt tarihli ve aynı içerikli itiraz dilekçesinde özetle, Baro tarafından yapılan bildirim sonrasında tabelaların tamamen kaldırıldığını, yeni görselleri dosyaya sunduklarını, taraflarına uyarı yazısı gönderilmediğini, disiplin sicil özetlerinde ceza olmamasına rağmen doğrudan kınama cezası verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep ettikleri,

Usulüne uygun tebligata rağmen itiraza cevap verilmediği görülmektedir.

Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, şikâyetli avukatların ofis tabelasında yabancı dilde “Law Office” ibaresini kullandıkları, ayrıca tabela boyutunun yönetmelikte öngörülen ölçülerin ötesine geçtiği yönündeki iddialar soruşturma sırasında elde edilen fotoğraflar ve tespitlerle doğrulanmıştır. Şikâyetliler savunmalarında fotoğraflardan ölçüm yapılamayacağına dayanmış iseler de mahallinde çekilmiş görsellerin binanın dış cephesinin tamamına yakınını kaplayan bir pano niteliğini ortaya koyduğu; bu görünümün sırf “ölçüm tekniği” itirazıyla bertaraf edilemeyeceği, aksine fiilî durumun büyüklük ve vurgu etkisi itibarıyla reklam nitelikli bir sunum meydana getirdiği anlaşılmaktadır.

Öte yandan, aynı bütün içinde, binaya ve kapı girişine yerleştirilen “…&…Law Office Av. Ö… T… Av. F…B…” ibareli tabelanın da meslek kuralları ve reklam yasağı hükümleriyle bağdaşmadığı, yabancı dilde kurumsal vurgunun ve birlikte kullanılan unvan/dizilişin tanıtım ve cazibe yaratma amacına hizmet ettiği dosya kapsamındaki tespitlerden anlaşılmaktadır. Bu tespit, salt ifade tercihi değil; mekânsal hâkimiyet kuran tabela tasarımı ve metin bütünlüğüyle birleştiğinde, mesleğin aleniyet ve sadelik ilkesiyle bağdaşmayan bir tanıtım pratiğine işaret etmektedir.

İtiraz dilekçesinde, baro bildirimi sonrasında tabelaların kaldırıldığı, yeni görsellerin sunulduğu ve uyarı yazısı tebliğ edilmediği ileri sürülmüş ise de dosyada baro başkanlığınca aykırılığın giderilmesi için 15 günlük süre tanındığını gösterir yazının mevcut olduğu görülmektedir. Dosya kapsamındaki uyarı yazısı ve takip eden süreç bir bütün halinde değerlendirildiğinde, soruşturmanın başlatılmasında ve kovuşturmanın yürütülmesinde hukuka aykırı bir yön bulunduğu söylenemez.

Yaptırımın tür ve ölçüsüne gelince; şikâyetlilerin disiplin sicil özetinde daha önce ceza bulunmaması tek başına “ceza verilmemesi” sonucunu doğurmaz. Olayda birden fazla ihlalin aynı zaman diliminde ve birbirini güçlendirir tarzda gerçekleştiği; tabela uygulamasının fiziki/kavramsal vurgusu ile sosyal medya paylaşımlarının içerik yönünden “ün ve üstünlük” ima eden dili birlikte değerlendirildiğinde, meslek ilke ve kurallarına aykırılık açık ve belirgindir. Bu nedenle, ilk defa karşılaşılan bir disiplin dosyası olsa dahi, reklam yasağını ihlalin nitelik ve yoğunluğu gözetildiğinde, verilen kınama yaptırımı tür itibarıyla ölçülü ve orantılıdır. İtirazların, delil durumu ve gerekçeli kararın dayanakları karşısında yaptırımın kaldırılmasını veya hafifletilmesini gerektirecek nitelikte olmadığı sonucuna varılmıştır.

Sonuç olarak; dosya kapsamındaki deliller, Baro Disiplin Kurulu’nun kararında gösterilen gerekçeler ve meslek kuralları ile reklam yasağının amacı birlikte dikkate alındığında, şikâyetli avukatların eylemlerinin sabit olduğu; savunmalarının ise tespitleri bertaraf etmeye elverişli bulunmadığı anlaşılmakla, itirazların reddiyle kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Gereği düşünüldü:

1-Şikâyetli avukatların itirazının reddine, … Barosu Disiplin Kurulu’nun Şikâyetlilerin ayrı ayrı “Kınama Cezası ile Cezalandırılmasına” ilişkin 04.03.2025 gün ve 2022/141 Esas, 2025/41 Karar sayılı kararının ayrı ayrı ONANMASINA,

2- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesinde dava yolu açık olmak üzere,

Oybirliğiyle karar verildi.