İflasa Tabi Şahıslar Hakkındaki Takip

Madde 43 – (Değişik 18/2/1965-538/21 md.) İflas yolu ile takip, ancak Ticaret Kanunu gereğince tacir sayılan veya tacirler hakkındaki hükümlere tabi bulunanlar ile özel kanunlarına göre tacir olmadıkları halde iflasa tabi bulundukları bildirilen hakiki veya hükmi şahıslar hakkında yapılır. Şu kadar ki, alacaklı bu kimseler hakkında haciz yolu ile de takipte bulunabilir.

Bu yollardan birini seçen alacaklı bir defaya mahsus olmak üzere o yolu bırakıp harç ödemeksizin diğerine yeni baştan müracaat edebilir.

I.GENEL OLARAK

İflasa tabi kimselerden olan borçlu hakkında başlatılan icra yahut iflas takibi alacaklının talebi üzerine bir kez ve harçsız olarak değiştirilebilir. Söz konusu değişiklik takip yolunun bütünüyle değiştirilmesi anlamına geldiğinden borçlu hakkında başlatılan genel haciz yolu ile icra takibinin, genel haciz yolu ile iflas takibine yahut iflasa tabi kimse hakkında başlatılmış olan iflas yolu ile kambiyo senetleri özgü iflas yolu ile takip alacaklının talebi üzerine kambiyo senetleri özgü ilamsız haciz yolu ile takibe çevrilmesi mümkündür.  

Alacaklı tarafından borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile aynı anda tek takipte hem icra hem de iflas takibi yapılması mümkün değildir. Ancak herhangi bir şekilde borçlu hakkında başlatılan takip yolunun değiştirilmesi icra ve iflas kanunu kapsamında düzenleme altına alınmıştır.

Alacaklının başvurduğu takip yolunu değiştirme hakkı, bir defaya mahsustur. Meselâ, başladığı haciz takibini bırakarak, iflâs takibi yapan bir alacaklı, bu iflâs takibinden de vazgeçerek, (ilk başlatılan dosya üzerinden, yeniden harç ödemeden) tekrar haciz yolu ile takip yapamaz.

Hangi Takip Yolları Birbiriyle Değiştirilebilir?  

Alacaklısı tarafından borçlu hakkında başlatılmış olan ilamsız takip (örnek 7), iflas yolu ile adi takibe dönüşebilir (örnek 11). Yine alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetleri özgü haciz yolu ile takip (örnek 10), kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile takibe (örnek 12) dönüşebilir.

Ancak burada takip yolunun değiştirilmesinden anlaşılması gereken cüzi icradan küllü icraya ya da külli icradan cüzi icraya geçilmesi hususudur. Yani alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılmış olan ilamsız icra takibinin, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe dönüştürülmesi; iflas yolu ile adi takibin, iflas yolu ile kambiyo takibine dönüştürülmesi mümkün değildir.

Takibe Yapılan İtirazın Takip Yolunun Değiştirilmesine Etkisi

Alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan ilk takibe itiraz edilmesinden sonra talep üzerine takip türünün değiştirilmesine karar verilmesi halinde borçluya yeniden bir ödeme emri gönderileceğinden önceki takibe yapılan itirazın yeni seçilen takip yolundaki ödeme emrinin gönderilmesine tesiri bulunmayacaktır. Borçlu takip yolunun değiştirilmesinden sonra kendisine gönderilen ödeme emrine şartlarının mevcut olması halinde itiraz etmesi gerekir. Şayet böyle bir itiraz hakkının evvelce aynı dosyadan başka bir tarzda gönderilen ödeme emrine ilişkin olarak kullanıldığı ileri sürülerek yeni tebliğ edilen ödeme emrine şartlarının mevcut olması halinde itiraz edilmemesi bir takım hak kayıplarının yaşanmasına neden olabilir.

Öte taraftan başvurulan yeni takip yolunda, borçluya yeni bir ödeme emri gönderilir. Borçlu, önceki takipte ödeme emrine itiraz etmemiş olsa bile, yeni gönderilen emrine itiraz edebilir.   

Takibin Kesinleşmesinden Sonraki Aşamada Takip Yolunun Değiştirilmesi

Borçlu hakkında başlatılan ilamsız yolla takibin kesinleşmesi üzerine takip yolunun değiştirilmesine karar verilir ise o halde borçlu hakkında takibin kesinleşmesi üzerine konulan hacizler kendiliğinden kalkar.

II.GÜNCEL YARGI KARARLARI

Ankara 19. Bam Hukuk Dairesi 2020/967 Esas ve 2021/1529 Karar

Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; HMK.'nın 355. maddesine göre istinaf incelenmesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık hallerinin resen gözetilebileceği, HMK.'nın 357. maddesi uyarınca da dava dilekçesinde ileri sürülmeyen iddiaların istinaf incelemesi sırasında nazara alınamayacağı,

İİK'nın 43. maddesi uyarınca alacaklının takip yolunu değiştirdiği, önceki takibin kesinleşmiş olmasının yeni takibe etkisi bulunmadığı, önceki takip kesinleşmiş olsa dahi borçlunun yeni takipte kendisine gönderilen ödeme emrine itiraz hakkı bulunduğu ilamsız olarak başlatılan takipte konulan hacizlerin geçerliliğinin kalmadığı, bu durumda mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesinin usul ve yasaya uygun bulunmadığı anlaşıldığından şikayetçi borçlu vekilinin istinaf talebinin esastan kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2017/74 Esas ve 2017/3789 Karar

İİK'nun 43/2 maddesi gereğince alacaklı bir defaya mahsus olmak üzere takip yolunu değiştirebilir. Önceki takibin itiraz üzerine durmuş olması veya önceki takibin kesinleşmiş olmasının takip yolunu değiştirilmesine bir etkisi yoktur.

Alacaklının takip yolunu değiştirme hakkı bir defaya mahsus olup alacaklıdan yeniden harç alınmaz. Bu halde dosya kapatılmaz. Borçluya yeni bir ödeme emri gönderilir.

Somut olayda alacaklı tarafından diğer borçlular ile birlikte ... hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, alacaklı vekilinin 04.06.2008 tarihli dilekçesi ile İİK'nun 43. maddesi gereğince takip yolunun değiştirildiği ve iflas yoluyla ödeme emri çıkartılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce borçlu ... ve diğer borçlular hakkında örnek 12 iflas ödeme emri düzenlendiği, borçlu ...'na çıkartılan tebligatın bila tebliğ iade edildiği İcra müdürlüğünce 16.11.2012 tarihli karar ile "İİK 43/2 maddesi uyarınca borçlu hakkındaki takip bir defaya mahsus değiştirilebileceğinden ve alacaklı tarafça iflas yoluyla takibe geçme talebi olduğundan iş bu dosyanın kaydının kapatılmasına" karar verildiği, alacaklı vekilinin 28.04.2015 tarihli dilekçesi ile dosyanın yenilerek işleme konulması talebinde bulunması üzerine icra müdürlüğünce aynı günlü karar ile bu talebin dosya kaydının iflasa ilişkin karar nedeniyle kapatıldığı gerekçesi ile reddine karar verildiği alacaklının bu red kararının iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir.

Takip ... yönünden de iflas yoluyla takibe dönüşmüş olup bu borçlu yönünden de örnek 12 ödeme emri tanzim edilmiştir. Alacaklının yenileme talebi iflas yolu ile takibi yenilemesi olarak anlaşılmalıdır. Bu durumda icra müdürlüğünce yenileme talebi gereğince işlem yapılması gerekirken dosyanın kaydının kapatıldığı gerekçesi ile reddine karar verilmesi isabetsizdir.

O halde mahkemece icra müdürlüğünün 28.04.2015 tarihli kararının iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2013/9021 Esas ve 2013/19048 Karar

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

İİK.nun 43/2. maddesi gereğince haciz veya iflas yollarından birini seçen alacaklı bir defaya  mahsus  olmak üzere, harç ödemeksizin takip yolunu değiştirebilir. Aynı takipte birden fazla takip yolu değiştirilemez.

Somut olayda alacaklı önce kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatmış, takip kesinleştikten sonra talebini kambiyo senetlerine özgü iflas yolu olarak değiştirmiş, daha sonra ise yenileme talebiyle kambiyo senetlerine özgü haciz yolunu seçmiştir.

Yukarıda açıklandığı üzere borçlu aynı takipte, takip yolunu bir defadan fazla değiştiremeyeceğinden, takip yolu değiştirildikten sonra yenileme talebiyle ikinci kez takip yolunun değiştirilmesi usulsüzdür. Mahkemece bu husus re'sen nazara alınarak takip yolunun ikinci defa değiştirilmesine yönelik yenileme emrinin iptali gerekirken yazılı şekilde şikâyetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.