Bir önceki makalemizde takip talebinin (4) numaralı başlığını teferruatı ile incelemiştik. Bu sefer ise takibin dayanağı belge ve takip yolu başlıklarına değinerek yazımıza son vereceğiz.

İİK'nin "Takip talebi ve muhtevası" başlıklı 58. Maddesinin 2. Fıkrasının 4 ve 5. Bendine göre takip talebinde; "Senet, senet yoksa borcun sebebi" ve "Takip yollarından hangisinin seçildiği" gösterilir. İİK Md. 61 ve 168 uyarınca ödeme emri ile birlikte takip dayanağı belge de borçluya tebliğe çıkartılır. Takip dayanağı belgenin ödeme emriyle birlikte borçlu tarafa tebliğ edilmemesi halinde şikâyet üzerine tebliğ işleminin iptaline karar verilebilir. Takip dayanağı belgenin tebliğ edilmesi zorunluluğu, yalnızca genel haciz yolu ile ilamsız takiplerde ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerde söz konusudur.

A) GENEL HACİZ YOLU İLE İLAMSIZ TAKİPLERDE

Genel haciz yolu ile ilamsız takiplerde alacaklının, alacağını bir ilama yahut belgeye istinat ettirme mecburiyeti bulunmamaktadır. Ancak bir belgenin dayanak olarak gösterilmesi halinde, bu evrakın suretinin icra dairesine ibraz edilmesi zorunludur. Her ne kadar belgeye dayandırma mecburiyeti bulunmasa da "Takip talebinde bulunan alacaklı, yapmış olduğu takibin içeriğini ve alacağın kaynağını usulüne uygun olarak belirtmelidir." (YHGK 2017/19-919 E. 2019/886 K.) Aksi halde takibin iptaline karar verilmesi mümkündür. Bakınız: "yasa hükümlerine aykırı olarak, borcun sebebinin, takip talebi ile ödeme emrinde gösterilmediği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, şikâyetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekir."  (12. HD 2016/16026 E. 2017/8358 K.)

Genel haciz yolu ile takiplerde, takip talebinin (9) numaralı "Takip yolu" başlığının "Haciz" ibaresine yer verilmek sureti ile doldurulması gerekmekte ise de Yargıtay 12. HD'nin 2009/24456 E. 2010/5823 K. Sayılı içtihadında; borçlunun iflasa tabi olmaması halinde bir alacağın tahsilinin talep edilmiş olmasının "haciz" yolunun tercih edildiği anlamına geleceği ve haciz ibaresine yer verilmemesinin hukuki sakatlık doğurmayacağı belirtilmiştir. Buna göre borçlunun iflasa tabi şahıslardan olması halinde ise haciz veya iflas yollarından hangisinin tercih edildiğinin takip talebinde belirtilmiş olması zorunludur. Zira İcra Müdürlüğü de seçilen takip yoluna göre ödeme emrinin türünü belirleyecektir.

B) İLAMLI TAKİPLERDE

İlam, mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davanın tarafları hakkında verilen HMK Md. 297’ye göre tanzim edilmiş nihai kararlardır. Kural olarak ilamlı icra takibinin dayanağını ilamlar teşkil etse de İİK'nin 38. Maddesi uyarınca mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, kabuller ve para borcu ikrarını içeren düzenleme şeklindeki noter senetleri, istinaf ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. Bunun yanı sıra özel kanun maddelerinde ilam niteliğinde olduğu belirtilen belgeler hakkında da bu takip yoluna müracaat edilmesi mümkündür. Misalen; uzlaştırma raporları (CMK 253/19.), arabuluculuk tutanakları (Arab. K. 18. Md.), meslek odaları yönetim kurulu kararları (5174 S. Kanun) ilam niteliğindedir. Arabuluculuk Kanununun 18/4. Maddesi, ticari uyuşmazlıklarda avukatlar ile arabulucunun, ticari olmayan uyuşmazlıklarda ise bu kişilere ilaveten tarafların imzasını taşıyan arabulucu tutanaklarının ilam niteliğinde olduğunu hüküm altına almıştır. Bu maddede sayılan imzalardan birinin eksikliği, tutanakların ilamlı icraya konulabilmesini “icra edilebilirlik şerhi” alınmasına bağlı hale getirecektir.

Mahkeme ara kararları ve kısa kararları ise ilam niteliğinde olmadığından ilamlı icra takibinin dayanağını teşkil etmeleri mümkün değildir. Örneğin; tedbir nafakasına ilişkin ara karar, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olmadığından ilamlı takip konusu yapılamaz. (12. HD 2018/6711 E. 2019/5725 K.) Benzer şekilde, ihtiyati haciz kararı hakkında da ilamlara özgü takip yoluna gidilemez. (8. HD 2015/1677 E. 2017/1694 K.)

İcra iflas hukukunda kural; bir ilamın icra edilebilmesi için kesinleşmesinin şart olmadığı şeklindedir. Ancak mevzuatımızda, icrası kesinleşmesine bağlı olan ilamlar da mevcuttur. Örneğin;

1) Kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar (HMK M. 350)

2) CMK’nin 142/10. Maddesince hükmedilen tazminata kararları,

3) Mahkûmiyet hükümleri (5275 S. Kanunun 4. Maddesi)

kesinleşmeden icra edilemez. Bu hükümler emredici nitelikte olduğundan takip talebini alan İcra Müdürünce resen gözetilir. İlam hükmünün kanun yolu açık şekilde kurulması halinde ise "kesinleşme şerhinin" takip talebine eklenmesi zorunluluk arz eder. Kesinleşmesi zaruri olan ilamlar, kesinleşmeden icraya konulursa şikâyet üzerine takibin iptaline karar verilir.

Aile hukukundan doğan ilamların icrası kesinleşmeye bağlı olsa da şahısların hukuki statüsünde değişiklik meydana getirmeyen nafaka, katılma alacağı gibi mal varlığına ilişkin ilamların ilamlı icraya konulabilmesi için kesinleşmelerine gerek yoktur. Ancak mal varlığına dair hükümlerin, boşanma ilamının bir parçası olması halinde, ilamın bölünmezliği ilkesi uyarınca bu alacaklar yönünden de kesinleşme şartı söz konusu olacaktır.

Kesinleşme mecburiyeti bulunan hallerde, ilamın kesinleşmiş olma keyfiyeti, bir takip şartıdır. Kesinleşme şartı, kanundan kaynaklanabileceği gibi Yargıtay içtihatlarından da kaynaklanabilmektedir. Örneğin Yargıtay 12. HD'nin 2023/4482 E. 2024/2078 K. Sayılı kararına göre tespit ilamlarından doğan vekâlet ücreti ve yargılama giderine dayalı miktarların icra yolu ile infazı kesinleşmeye bağlıdır. Yargıtay içtihatları, mahiyetleri itibariyle yön gösterici olsa da nitelik yönünden bağlayıcı değildir. Bu sebeple Yargıtay içtihatlarına göre icra edilebilirliği kesinleşme şartına bağlı ilamlarda, kesinleşme hususunun İcra Müdürlüğünce değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin görev tanımı yapılmak suretiyle belirlenmesi elzemdir.

2017/2 E. 2017/3 K. sayılı Yargıtay İBK'na göre ilamlı icraya konu edilebilecek bir ilama dayalı olarak ilamsız icra yoluna başvurulması hukuka aykırıdır. Buna ilişkin kural "ilam niteliğindeki belgeler" hakkında cari değildir. (23. HD'nin 2016/4052 E. 2019/288 K.) Haliyle elinde ilam niteliğinde belge bulunan alacaklının takip yolu açısından seçimlik hakkı söz konusudur. Yargıtay HGK'nin 2017/12-3011 E. 2021/1425 K. Sayılı içtihadı uyarınca "Takibe konu alacağın ilamsız icra yolu ile tahsilinin gerekip gerekmediği hususu icra müdürlüğünce re’sen gözetilmesi gerekir"  Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu kararları bağlayıcı hükümde olduğundan ilamlı icraya uygun bir ilama dayalı olarak sunulan ilamsız takip talebi İcra Müdürünce reddedilmelidir. Aksi halde şikâyet üzerine takibin iptaline karar verilmesi mümkündür.

Takibe dayanak teşkil eden ilama ait bilgilerin (belgeyi veren makam, dosya numarası, belge tarihi) ve hüküm özetinin takip talebinde gösterilmiş olması zorunludur. Bu hususların (6) numaralı başlıkta gösterilmesi uygun düşecektir. Alacaklı, takip talebindeki alacağını yahut istemini hangi ilama yahut ilam mahiyetindeki belgeye dayandırmış ise takip talebine de o belge ve eklentilerini eklemek durumundadır. İlamlı takiplerin ilamsız takiplerden ayrıldığı noktalardan biri ise takibe dayanak ilamın borçlu tarafa tebliğ edilme zorunluluğu bulunmamasıdır. Yani takibe dayanak ilamın icra dairesine ibrazı mecburi, borçlu yana tebliği ise ihtiyaridir. Bakınız: “İİK.nun 32.maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı kanunun 24.maddesi gereğince ilamlı takiplerde, takip dayanağı ilamın ödeme emri ekinde borçluya gönderilmesi gerektiğine dair ilamsız takiplere ilişkin İİK.nun 58/3, 61/1.maddelerindeki hükümlere benzer bir düzenlemeye yer verilmemiştir.” (12. HD 2009/8162-16002)

Bir ilam yahut ilam niteliğindeki belgenin ilamlı icraya konu edilebilmesi "icrasının yorum gerektirmeyecek açık tahsil (eda) hükmü taşımasına" bağlıdır. (12. HD 2018/3472-8015) Zira İcra Müdürlüğünün, ilamın infaz edilecek kısmını yorum yoluyla belirleme yetkisi yoktur. (YHGK 1997/12-517 E. -1997/776 K) Örneğin: "..tutanağın ilam niteliğinde kabul edilebilmesi için uzlaşma konusunun açık ve net olması gerekeceği gibi, koşulsuz olması da gerekmektedir. Şarta bağlı edimler, şartın gerçekleşip gerçekleşmediği yönünden yargılamaya muhtaç olacağından bu tür edimleri içeren tutanaklar anılan madde kapsamına girmez ve ilam niteliği taşımaz." (12. HD 2023/9434 E. 2024/6109 K.) Haliyle kanunen ilam niteliğinde sayılan bir belgenin ilamlı icraya konu edilebilecek nitelikte olup olmadığı belgenin içeriğine göre belirlenecektir.

2577 Sayılı Kanunun 28/2. Maddesi kapsamında idare aleyhine ilamlı takip başlatılabilmesi için alacağın tahsili maksadıyla davalı idareye hesap numarası bildirilerek müracaat edilmesi ve başvuru tarihinden itibaren 30 günlük yasal sürenin geçmiş olması gerekir. Yargıtay HGK'nin 2018/12-631 E. 2021/934 K. Sayılı içtihadına göre bu husus, emredici nitelikte olduğundan bir takip şartıdır ve İcra Müdürlüğünce resen gözetilmesi gerekir. Bu nedenle idare aleyhine ilamlı takip yoluna başvuran alacaklının başvuru şartını yerine getirdiğine dair evrakı takip talebine eklemesi zorunludur. İdareye başvuru şartı ise yalnızca idari yargı kararlarına ilişkin olup "adli yargı mahkemeleri tarafından verilen ilamların infazında uygulanma olanağı bulunmamaktadır." (8. HD 2013/5219-8784)

C) KAMBİYO SENETLERİNE MAHSUS HACİZ YOLU İLE TAKİPLERDE

Bu takip türünde, takibin dayanağını teşkil eden evrak kambiyo senedidir. Kambiyo senetleri ise bono, çek ve poliçeden ibarettir. Bu senetlerin icra takibine konu edilebilmesi, TTK hükümleri uyarınca kambiyo vasfını haiz olmalarına bağlıdır. İbraz edilen senedin kambiyo vasfında olup olmadığını İcra Müdürü takdir eder. Bu noktada İcra Müdürüne yüklenen sorumluluğun belirgin hale getirilmesi gerekmektedir. Zira kambiyo senetlerinin zorunlu unsurları Türk Ticaret Kanununda sayılmış ise de kambiyo vasfının yitirilmesi yalnızca zorunlu unsurların eksikliğinden kaynaklanmamaktadır. Örneğin Yargıtay 12. HD'nin 2023/4464 E. 2023/4083 K. Sayılı kararına göre senette çift (farklı tarihli) vade bulunması senede kambiyo vasfını kaybettirmektedir. “Salt TTK hükümleri nazara alındığında kambiyo niteliğindeki bu senedi İcra Müdürü işleme koymaktan imtina edebilir mi veya etmeli midir? Etmediği takdirde sorumluluk doğar mı, ettiği senaryoda yetki aşımı söz konusu olur mu?” soruları ile İcra Müdürü karşı karşıya bırakılmamalıdır.

Alacaklı, takip talebinde 58. Maddedeki hususlardan başka iflasa tabi borçlusu aleyhine haciz veya iflas yollarından hangisini istediğini bildirmeye ve takip talebine kambiyo senedinin aslını eklemeye mecburdur. Mücbir sebep nedeniyle senet aslının İcra Müdürlüğüne teslim edilememiş olması halinde aslı gibidir imzalı sureti ile senet fotokopisinin takip talebine ek yapılarak takibe geçilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. (12. HD 2016/31681 E. 2018/4282 K.)

"İcra memuru, senet aslını kaideten kasasında saklayacaktır. Ancak memur senet üzerine ibraz (takibe konulduğu keyfiyetini) bildiren bir meşruhat verdikten sonra, senet aslını alacaklıya verebilir. Bu takdirde, dosyaya kambiyo senedinin ve bu senet ve varsa alonj üzerine yapılmış ciro vesair muameleleri de ihtiva etmek üzere noterlikçe tasdikli sureti konulur." (538 Sayılı Kanuna ait Hükümet Tasarı Gerekçesi)

Uygulamada dosya kapatılmadığı müddetçe senet aslının taraflara verilmesi söz konusu olmasa da kanun tasarı gerekçesinden ve YHGK 11.05.2016 T. 12-1129/603 sayılı içtihadından anlaşıldığı üzere senet aslının icra dairesinde muhafaza edilmesi prosedürel bir işlemdir. Kanun koyucunun senet aslının İcra Müdürlüğüne tesliminden muradı, senet aslının takip talebine eklenerek İcra Müdürünün fiziki olarak denetiminden geçmesine imkân sağlanmasıdır. Bakınız "..alacaklının çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe başladığı, takip talebine çek aslını eklediği, ancak icra müdürlüğünce çek aslı görüldükten sonra icra kasasının yetersiz olduğundan bahisle alacaklı vekiline imza karşılığı teslim edildiği anlaşılmaktadır. Alacaklı, İİK'nun 167/2. maddesi gereğince takip dayanağı çek aslını takip talebine ekleyerek icra müdürlüğüne ibraz etmek suretiyle üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmiştir. Bu durumda, takip konusu çek aslı, takip tarihi itibariyle takip talebine eklenmiş olduğundan, mahkemece şikâyetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması isabetsizdir." (HGK 11.05.2016 T. 12-1129/603)

Senet aslının İcra Müdürlüğüne teslim edilmemiş olması gerekçe gösterilerek İcra Mahkemesinden ödeme emrinin iptali istenebilir. Yargıtay 12. HD'nin 2019/337-7727 Sayılı kararına göre bu husus, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük müddet içerisinde ileri sürülebilir ve İcra Mahkemesince resen gözetilemez. Bu noktada senet aslının teslim edilmemiş olmasının "takibin iptali" sebebi teşkil etmediğine dikkat edilmelidir.

"Bir bonoya dayanarak hamilin, lehtara ve cirantalara müracaat edebilmesi, ödeme gününü takip eden iki iş günü içinde senet keşidecisinin protesto edilmesine bağlıdır. Alacaklı hamil, anılan madde koşullarında protesto keşide etmeksizin, lehtar ve cirantaları takip edemez. Keşidecinin takip edilebilmesi için ise protesto şartı öngörülmemektedir." (12. HD 2022/4994-6119) “Alacaklının, takip borçlusundan alacağını isteyebilmesi için, ödememe protestosu çekmesinin şart olduğu hallerde, kambiyo senedinin aslı ile birlikte ödememe protestosunu da icra dairesine vermesi zorunludur. Çünkü bu halde kambiyo senedi ile protesto bir bütün oluşturur ve icra müdürü bu bütünden alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip olup olmadığını tespit edebilir. “ (Baki KURU İcra İflas Hukuku Sayfa 644)

Çek ibraz edildikten sonra tahsil edilemeyen kısım yönünden icra takibine konulabilir. Baki KURU’ya göre çeke dayanarak icra takibi yapabilmek için, çekin süresinde ibraz edildiği halde ödenmediği, çek üzerine yazılmış bir beyan veya ödememe protestosu ile ispat edilmesi gerekir. (Baki KURU İcra İflas Hukuku Sayfa 644) Yargıtay ise çekin icra takibine konu edilebilmesi için ibraz şartının yerine getirilmiş olmasının kâfi olduğu, çek üzerinde "Karşılıksızdır" şerhinin yer alması gibi bir zorunluluk bulunmadığı görüşündedir. (Bakınız: 12. HD 2016/14728 E. 2017/6251 K.) “Süresinde ibraz edilmeyen çekler kambiyo vasfını yitirerek adi senet hükmünde kalacağından bu senede dayanılarak kambiyo takibi yapılması” hukuken mümkün değildir. (12. HD 2020/3689-10835)

D) TAHLİYEYE İLİŞKİN TAKİPLERDE

Tahliyeye dair takip türleri ilamlı ve ilamsız olmak üzere, ilamsız olanlar ise kira alacağına ilişkin ilamsız tahliye (Örnek No: 13) ile kira süresinin sona ermesinden doğan ilamsız tahliye (Örnek No: 14) takibi olarak ikiye ayrılmaktadır. Türü fark etmeksizin, tahliye takibi yapılabilmesi için takip talebinde "tahliye" iradesinin gösterilmesi gerekir. Takip talebinde "tahliye" talep edilmiş olması hususu, İcra Müdürünce resen gözetilir. Bakınız: "Tahliye talebi olmayan takibe dayalı olarak, icra müdürlüğünce borçluya 13 örnek ödeme emri gönderilemez." (8. HD 2017/13162-10909) Tahliye talepsiz takip talebine istinaden Örnek No: 13 ödeme emri tebliğ edilmiş olması halinde ise icra mahkemesince tahliye talebinin reddine karar verilecektir.

Tahliye ibaresinin, takip talebinin hangi başlığında yer alması gerektiğine dair Baki Kuru hocamızın görüşü "Tahliye talebinin takip talebindeki 7 numaralı bölümde belirtilmesi gerektiği, 9 numaralı takip yolu bölümünde tekrarlanmasının ise münasip olacağı" şeklinde olup Yargıtay'ın da bu husustaki görüşü çok katı ve şekilci değildir. Bakınız "Davacının yaptığı icra takibinin takip talepnamesinde takip yollarının bulunduğu sütunda haciz isteminin yanında tahliye isteminin bulunmaması takibi geçersiz hale getirmez." (8. HD 2017/4254-16363) Bu nedenle takip talebinin herhangi bir kısmında tahliye iradesinin gösterilmiş olması takibin sıhhati açısından yeterlidir.

İlamlı tahliye yoluna müracaat edilebilmesi yalnızca genel mahkemelerce hükmedilen tahliye kararları için mümkündür. Zira icra mahkemesi kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden icra mahkemesince verilen tahliye kararı ile ilamlı icra yoluna başvurulması mümkün değildir. 4.12.1957 T. 10/25 sayılı Yarg. İçt. Bir. Kararına göre de "İcra mahkemesi, “kiralanan taşınmazın boşaltılmasına” karar verdikten sonra, bu karar icra dosyasına konularak takibe kaldığı yerden devam edilir. Kiralananın boşaltılması için ayrıca kiracıya “tahliye emri” gönderilmesi gerekmez."

"Kiralayanın kiracısı hakkında kira bedelinin ödenmemesi ya da kira süresinin bitmesi nedenlerine dayanarak ilamsız icra takibi yapabilmesi için taraflar arasında mutlaka ve halen mevcut bir kira ilişkisinin bulunması gerekir." (6. HD 2011/7605-12086) Bir kira ilişkisinin mevcudiyeti, ilamsız tahliye takibi yapılabilmesinin şartı olsa da "takibin şekline ve İİK'nun 269/d maddesi hükmüne göre, takibe dayanak yapılan belgelerin, takip talebine eklenme ve 13 örnek ödeme emri ile birlikte gönderilme zorunluluğu bulunmamaktadır." (12. HD 2016/17790 E. 2017/8926 K.) Bu takip türünde, takibe dayanak belge ekleme ve borçluya tebliğ mecburiyeti bulunmasa da takip dayanağı kira sözleşmesinin sözlü olarak akdedilmiş olması halinde işbu hususun takip talebinde belirtilmesi gerekir ve takip talebinin (7) numaralı "Adi veya hasılat kiralarına ait takip talebi" başlığının doldurulması uygun düşer.

Uygulamada taahhütnameye dayalı tahliye takibi olarak bilinen (Örnek No: 14) takiplerde ise 272. Maddede yer alan "Mukavelename ile kiralanan bir taşınmazın müddeti bittikten bir ay içinde mukavelenin icra dairesine ibrazı ile tahliyesi istenebilir." hükmünce takip dayanağı belge aslı veya suretinin takip talebine eklenmesi mecburidir. Zira emredici şekilde düzenlenen 1 aylık müddetin İcra Müdürünce denetlenebilmesi, mukavelenamenin ibrazı ile mümkün hale gelecektir.

İcra Müdürünce Örnek No: 13 ödeme emri gönderilebilmesi için takip talebinde istenen alacağın "kira" alacağı olması gerekmektedir. Bakınız: "Adi kiraya ve hasılat kiralarına ilişkin icra takibinde, asıl kira borcu ile kira sözleşmesinde belirtilen diğer edimlere ilişkin alacakların birlikte talep edilmesi ve bu alacaklar için örnek 13 numaralı ödeme emrinin borçluya gönderilmesi mümkün ise de; asıl kira borcu dışında kalan kira sözleşmesine dayalı alacaklar için adi kiraya ilişkin takip yapılması mümkün değildir. Somut olayda, takip talebinde borcun sebebi olarak “yıllık gider katılım payı ve elektrik, su ve diğer giderler” açıklamasına yer verildiği görülmektedir. Takip dayanağı kira sözleşmesinde, takipte talep edilen alacakların kira parasından sayılacağı ve ödenmemesi halinde tahliye nedeni olacağına dair bir düzenlemede bulunmadığına göre bu alacak kalemleri için borçluya örnek 13 numaralı ödeme emri gönderilmesi usul ve yasaya aykırıdır." (12. HD 2014/8153-11453)

E) REHNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLU İLE TAKİPLERDE

Bu takip türünde de takip talebi İİK Madde 58'deki kayıtları ihtiva eder. Yalnız bu takip talebi örneğinin (5) nolu bölümüne rehin bilgisinin yazılması ve ayrıca (9) nolu bölümünün karşısına da rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığının yazılması gerekir.

İİK Madde 150/h'a göre "Alacağın veya rehin hakkının yahut her ikisinin bir ilamda veya ilam mahiyetini haiz belgelerde tesbit edilmiş olması halinde, ilamların icrasına dair hükümler kıyasen uygulanır." Kayıtsız ve şartsız para borcu kabulünü içeren ipotek akit tablosu ilam niteliğindedir. İpotek akit tablosunun kayıtsız ve şartsız para borcu ikrarını içermemesi halinde müracaat edilecek yol ilamsız rehnin paraya çevrilmesi yolu olacaktır. Burada tek istisna kredi veren kurumlara ilişkindir. Zira İİK Madde 150/ı'ya göre banka, ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi hesap özetinin, tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla tebliğ edildiğini icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü ilamlı rehnin paraya çevrilmesine ilişkin hükümlere göre işlem yapar.

SON SÖZ : Mevzuat ve içtihatlar doğrultusunda, takip talebinin ne şekilde tanzim edilmesi gerektiğini uzun soluklu bir yazı ile değerlendirmiş bulunduk. Eskilerin tabiri ile; efradını cami, ağyarını mani (bir konuyla ilgili en önemli kısımları anlatmak, önemsiz ve gereksiz kısımları ise dile getirmemek) tadında kaleme aldığımız işbu makalenin tüm okuyanlara fayda sağlamasını dileriz.

“Ne kadar bilirsen bil söylediklerin karşındakinin anladığı kadardır.” (Hz. Mevlana)

Uğur AKSAN     

İcra Müdür Yardımcısı

>> TAKİP TALEBİNİN PANORAMASI (1) ALACAKLI VE BORÇLU

>> TAKİP TALEBİNİN PANORAMASI (2) ASIL ALACAK VE FAİZ ALACAĞI