Sokağa çıkma yasağı ve benzer kararlar bir “Bakanlığın” yayınladığı “Genelge” ile yapılmaktadır. Bir Bakan veya Bakanlık böyle bir kararı alamaz.
Genelge, hukuki sıralamada en alt basmakta yer alan bir düzenlemedir. Sıralama; “Kanun, Tüzük, Yönetmelik, Genelge” şeklindedir.
Genelge, ancak kendisinden önce gelen Tüzük ve Yönetmelikte yer alan hükümlerin nasıl uygulanacağını gösterebilen bir “açıklama” türüdür, kendisi bir hüküm koyamaz.
Bu bakımdan, bir genelge ile sokağa çıkma yasağı veya benzer yeni uygulamalar konulamaz. Eğer konulursa Anayasaya aykırı olur, geçersizdir ve hatta suç işlenmiş olur.
Geçerli veya geçersiz olsun, yasaklar veya yasakları kaldıran kararlar da “tek bir kişi veya bir makam” tarafından yürürlüğe konulamaz ve kaldırılamaz. Konulursa Anayasaya ve yasalara aykırı olur. Bu bakımdan genelge ile getirilen yasağı kaldıran açıklama da yasalara uygun değildir.
Büyük Millet Meclisi açık iken dahi bu kabil kararların alınması, “Meclisin iradesinin” önüne geçmek anlamına gelir. Milletvekillerinin buna sessiz kalmaları da üzerinde düşünülmesi gereken ayrı ve üzücü bir konudur.
Bütün yasakların kaldırılması, park, gazino, plaj, kahve, lokanta gibi yerlerin açılmasına rağmen, hiçbir dayanağı olmayan “65 yaş üstü” vatandaşlara getirilen ve uygulanmasına devam edilen yasak kararı ise; yasalara ve hukuka aykırı olması bir yana, hiçbir mantığa uymayan ve temeli olmayan bir uygulamadır.
Genel olarak “hafta sonlarında uygulanan sokağa çıkma yasağı” tek bir emirle kaldırılıyor ve gerekçe olarak “Vatandaşlarımızın sıkıntıya girmelerine gönlümüz razı olmadı” deniyor. Peki 65 yaş üstü kişiler vatandaş değil mi ve onların sıkıntıya girmelerine gönlünüz nasıl razı oluyor. Eğer gerekli ise yasak genel olarak uygulanır veya genel olarak kaldırılır. İşte bizim de gönlümüz buna razı olmuyor.
Bir hukuk devletinde bu uygulamalar yapılamaz. Eğer yapılırsa o yere “Hukuk Devleti” denilemez.
Av.A.Erdem AKYÜZ
Hukukun Egemenliği Derneği
Onursal Genel Başkanı