“Çoğumuz için en büyük tehlike hedefimizin çok yüksek olması ve onu kaçırmamız değil, çok aşağıda olması ve ona ulaşmamızdır.” Michelangelo

Bir risk değerlendirme aracı, sonuçları tahmin etmek için risk faktörlerini kullanır. Bir "risk faktörü", söz konusu sonuçla istatistiksel olarak ilişkili olan ve sonuçtan zaman içinde önce ortaya çıkan herhangi bir öğedir; sonuca "neden olması" gerekmez. Risk faktörleri sanığın sabıka geçmişinden ve özelliklerinden derlenir. Tahmin edilen sonuç, tekrar suç işleme olasılığı (herhangi bir suça veya yalnızca şiddet içeren suçlara uygulandığı şekliyle), mahkemeye çıkmama ve hatta denetimli serbestlik veya şartlı tahliyenin teknik ihlalleri de dahil olmak üzere çok çeşitli davranışları içerecek şekilde tanımlanabilir.

ABD’ deki Model Ceza Kanunu, 2017 yılındaki revizyonunda, ceza verme sürecindeki riskin dikkate alınmasını belirgin bir şekilde desteklemiş ve bunun, potansiyel olarak düşük riskli sanıkları azaltılmış veya alternatif cezalara yönlendirmek için kullanılmasını özellikle teşvik etmiştir.

Yinelersek, risk değerlendirmesi “bireyin gelecekte endişe verici davranışta bulunma olasılığını tahmin etmek amacıyla bireye ait bilgilerin sistematik olarak toplanmasını ve yorumlanmasını içeren herhangi bir süreç” olarak tanımlanabilir. Risk değerlendirilmesi odağında yatan soru, salıverilecek hükümlünün toplumda tehlikeli bir davranış gösterip göstermeyeceğidir. “Tehlike/ tehlikeli” terimi kişinin zarar görme riskinde olduğunu göstermek için kullanılırken, “tehlikelilik” terimi, karşıt olarak, bazı eylem, durum veya kişileri tasvir için kullanılmakta ve halk zarar görme riskiyle karşı karşıya gelmektedir.

Hükümlülere özgü risk değerlendirilmesinde, cezaevinden salıverilme (şartlı/bihakkın) sonrası kişinin topluma uyumunu riske atabilecek içsel/dışsal faktörlerin belirlenmesi (örneğin iş olanakları, maddi/manevi destek sistemleri, yeni suç işleme eğilimi, tehlikelilik v.s.) gerekmektedir. Bu bağlamda “tehlikelilik” faktörlerden yalnızca biri olarak belirmektedir.

Risk değerlendirilmesinde, bazı potansiyel risk faktörleri ile tehlikelilik arasında ilişkisel illüzyona da tanık olunmaktadır. Bunun en belirgin örneği de akıl hastası kişilerin, şiddet ve tehlikeli olmalarının akıl hastası olmayanlara göre fazla olduğuna çoğu insanların inanmalarıdır. Ne var ki, bu türden kuvvetli bir ilişkiye işaret eden çok az kanıt vardır.

İyi bir değerlendirme, suçlunun ruh sağlığını ve psikolojik işleyişini gözden geçirecektir. Klinik psikoloğ ayrıca beyindeki fiziksel hasar belirtilerini kontrol etmek için bilişsel ve hafıza testlerini ve zihinsel hastalığın varlığını kontrol etmek için genel psikolojik teşhisleri tamamlayacaktır. Değerlendirilen suçlunun cinsel suçlu olması durumunda ise cinsel tercihleri ​​ve sapkın cinselliğini belirlemek için ek testler de kullanılacaktır.

En iyi değerlendirmeler, kuşkusuz, çok disiplinli bir ekip yaklaşımından yararlanır. Bu ekipler, tutukluluk sırasında suçluyu gözlemlemek için sıklıkla mükemmel fırsatlara sahip olan sosyal hizmet uzmanları/psikologlar veya gardiyanları içermelidir. Bu kişiler ve diğer personelin tümü, suçluyla olan etkileşimlerini rapor etmelidirler.1

Ne var ki, davranışları tahmin etmek her zaman aynı derecede kolay olmamaktadır. Eğer davranış toplumda sıkça var olan bir davranış türü ise, örneğin çay içme, o davranışa özgü tahmin yapılması çok kolay olurken; bir şahsın çay içip içmediğini tahmin etmeniz istenildiğinde verilecek yanıtın “evet” olmasının doğruluk derecesi oldukça yüksek olurken, sıkça görülmeyen davranış türlerinde tahmin olasılığı düşük olmaktadır. Nitekim adam öldürme oranı Türkiye’de yaklaşık 100.000’de iki ise, kimin katil ve kimin maktul olacağını tahmin etmek oldukça zor ve belki de imkânsız görülmektedir.   

Tehlikeli davranış gösterisini tahmine özgü değişkenler/tahmin cetvelleri arasında Webster tarafından geliştirilen HCR-202 (Historical-Clinical-Risk-20) projesi güvenilir bir nitelik sergilemektedir. Tarihsel, klinik ve risk değişkenleri, tehlikelilik ve risk değerlendirilmesinde yararlı görülmektedir. Tarihsel değişkenler hükümlünün öz geçmişindeki sabit veya statik olanlarıdır. Klinik değişkenler, kişinin içinde bulunduğu mevcut faktörlere ilişkin beden ve ruh sağlığı uzmanlarının değerlendirmeleri; risk değişkenleri ise, uzmanların salıverilecek hükümlülerin farklı ortamlarda riskin üstesinden nasıl gelebileceklerini tahmin etmelerine yardımcı olanlardır.

İşte bu üç gruptaki değişkenler sırasıyla şöyledir:

I. Evre: Tarihsel/Statik Değişkenler

(1)    Önceki şiddet olgusu. Gelecekteki şiddet eyleminin en iyi belirleyicilerinden biri geçmişteki şiddet içeren davranışlardır. Bir kişinin gelecekte şiddet içeren bir davranışta bulunma olasılığı bu türden geçmişteki her olgu oranında artış göstermektedir. Bu nedenle, kişinin geçmişte şiddet eylemlerine ait kanıt güçlü olduğunda tehlikeli davranışta bulunma olasılığı da fazla olacaktır.

(2)    Yaş: Birincisi, yaşla gelecekteki şiddet gösterimi arasında ters bir ilişki vardır. Suçlu yaşça genç olduğunda suçlunun gelecekte şiddete başvurma olasılığı da fazladır. İkincisi ise, ilk şiddet olgusunda kişi ne kadar genç ise, şiddet suçlusu olma veya olmaya devam etmesi olasılığı da o derece fazladır. Şiddet olgusunun gelecekteki şiddet gösterimi için dayanak olmasındaki güçlük, çoğu suçlunun genç olmasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, dikkatler özellikle şiddet eylemin biçimine odaklanmalıdır. Genelde, sıkça işlenen oldukça yoğun ölçekli şiddet eylemler serisi ara sıra işlenen şiddet olgularına göre fazlaca tahmine esas olmaktadır.

(3)    Dengeli bir yaşam stili: İstikrarlı bir iş hayatı, aile bağları ve sosyal desteğe sahip hükümlüler şartla salıverme süresince düşük bir risk oluşturmaktadır. Yalnız, yaşam stilindeki dengenin şiddet eylemleri için düşük bir risk oluşturması bakımından doğrudan bir ilişkisi olduğu pek açık değildir.

(4)    Alkol veya uyuşturucu madde/ilaç suiistimali: Madde suiistimali ile şiddet eylemleri arasında genelde bir ilişki vardır.3  Gelecekteki şiddet veya tehlikeli davranışı tahmin bakımından kişinin geçmişteki şiddet eylemlerinin ne ölçüde uyuşturucu maddeye ilişkili olduğu özellikle önemli görülmektedir. Şiddetin kendisini kontrol etmenin ne kadar zor olduğu göz önüne alındığında, suçluların hem şiddet eğilimleri ve hem de madde suiistimali sorunlarının üstesinden gelebilmesinin ne derece zor olduğunu düşünmek hiç de abartı olmayacaktır.

(5)    Akıl hastalığı: Genelde kişilik bozuklukları ve özelde psikopatlık, şiddet riskine ilişkili görülmekte iken, diğer akıl hastalıkları örneğin şizofreni gerçekte şiddetle ters ilişki içinde olabilir.4 Genelde çoğu akıl hastası kişilerin şiddet eylemleri için bir risk oluşturmadığı veya en kötüsünden, aralarında ilişkinin çok zayıf bir ilişki olduğu söylenebilir. Bu nedenle, akıl hastalığı geçmişi olan bir kişinin ilerde saldırgan olup olmayacağını tahmin etmek üzere geçmişte işlediği şiddet eylemi ile akıl hastalığı arasında bir ilişkisi olup olmadığına bakılmalıdır.

(6)    Psikopatlık: Geçmişinde şiddet yoğunlaşmasına tanık olunan psikopat kişilerin mükerrir şiddet suçlusu olma riski oldukça fazladır.  Psikopat suçlunun yaşamında tanık olduğu toplumsal tepki, işlediği suçun sosyal, kişisel ve ailevi sonuçları, çekilen hürriyeti bağlayıcı ceza ve sonrasındaki sosyal tecrit gibi ikincil faktörler, onun anormal kişiliği daha da anormal yapmaktadır. 

(7)    Okuldaki uyumsuzluklar: Kişinin ilk/orta öğretimdeki (a) Akademik yeteneksizliği ve başarısızlığı (b) Sınıftaki davranışı ve okuldaki genel uyumsuzluğu şiddet eylemleri için artan derecede bir risk oluşturabilmektedir. Bu iki faktörü özellikle okul döneminde tam olarak değerlendirmek zor görülmekte ise de ilerdeki şiddet eylemleri için güçlü bir ilişkiye işaret ettikleri bilinmelidir.

(8)    Kişilik bozuklukları: Kişilik bozuklukları şiddet açısından artan derecede bir riske işaret etmektedir. Bu durum özellikle anti-sosyal kişilik bozukluğu (psikopatlık) ve sınırdaki (borderline) kişilik bozuklukları için geçerlidir.

(9)    Suçlunun önceki salıverilme sonrası başarısızlığı: Cezaevinden daha önce şartla salıverilen hükümlünün başarısızlığı, özellikle sergilediği şiddet eylemleri, bu kez de yeni bir suçtan cezaevinde bulunan hükümlünün salıverilmesi sonrası başarısız olacağını gösteren güvenilir bir faktördür. 

(10) Ebeveynden ayrılık: Dengeli bir yaşam ve okuldaki uyuma ilişkili olarak, on beş yaş öncesi ebeveyninden ayrılmış bulunan suçlular genelde şiddet eylemleri için artan bir risk oluşturmaktadırlar. Bu durum yalnızca ölüm dışı nedenlerle ebeveyninden soyutlanmış kişiler için geçerli görülmektedir.

II. Evre: Klinik/Mevcut Değişkenler

(11) İç görü: Bu faktör kişinin kendi akıl hastalığına ait iç görüsüdür.  Bu faktör daha genel bir anlatımla, suçlunun işlediği suçtan sorumluluğu kabul etmesine ve ne ölçüde suçlu davranışının ciddiyetini takdir etmesine ilişkin bulunmaktadır. Bu nedenle, işlediği bir suçtan dolayı suçu, toplumda/ceza adaleti sisteminde/ davranışın diğer dış nedenlerinde arama  yaklaşımı önemlidir.

(12) Düşünceler: Suçlunun taşımakta olduğu düşüncelerin toplumsal veya toplum karşıtı olup olmadığı belirlenmelidir. Suçlunun ne ölçüde düşmanca, empülsif, tutarsız, sorumsuz, saldırgan v.s. olduğuna dikkat edilmelidir. Burada sözü edilen “şiddet eylemine özgü risk” olduğundan suçlunun önceki şiddet eylemi hakkındaki düşüncelerini saptamak önemlidir. Suçlu kişi üzüntü ve nedamet duymakta mıdır? Veya eylemlerini küçümsemekte, şiddet ve niteliğini yadsımakta mıdır?

(13) Semptomlar: İstisnai bir görüntü sergileyen şiddet veya saldırgan davranışlara ait semptomlara değinilmektedir: Suçlu özellikle dehşet verici bir davranış sergiledi mi?  Suçlunun beslediği şiddete yönelik fantezileri var mı?  Suçlunun sergilediği şiddetin herhangi bir şekilde bazı bilişsel veya muhakeme yetersizliğine ilişkisi var mıdır?

(14) Duygusal denge: Duygusal dengesizlik, şiddet olgusu için klinik risk faktörü olarak görülmektedir. Bu nedenle, suçlunun ne ölçüde duygusal denge sergilediği veya güven içinde olduğunu değerlendirmek önemlidir. Ek olarak, suçlunun geçmişindeki şiddet eylemine ilişkin risk faktörlerinin önemini göz önüne alarak, kişinin duygusal dengesizliğinin önceki şiddet gösterisine ilişkin olup olmadığı ciddi bir şekilde değerlendirilmelidir.

(15) İyileştirmeye yatkınlık: Bu faktör suçlu kişinin geçmişte ve şimdiki iyileştirme girişimlerine ne derece yanıt verdiğine ilişkin bulunmaktadır. Bu bağlamda, hükümlünün risk faktörlerinden (örneğin uyuşturucu madde/ilaç suiistimali, beslediği düşüncelerden) kaynaklanan sorunları halletmek için cezaevlerinde yürütülen programlara katılma/kullanma yeteneği dikkatlice değerlendirilmelidir.

III. Evre: Risk/Gelecekteki Değişkenler

(16) Geçerli plan/programlar: Geçmişte şiddet eylemi sergilemiş bir suçlunun yaşamında hiçbir şeyin değişmemiş olması halinde gelecekte benzer eylemleri sergilememesi için hiçbir neden yoktur. Salıverilen hükümlülerin özel gereksinmelerine (madde suiistimali, duygusal dengesizlik v.s.) uyarlı programlarla risk faktörleri etkisi azaltılırken, maddi/manevi destek sistemleri artırılmalıdır.  Aksi takdirde mükerrir suçluluk kaçınılmaz olmaktadır. Nitekim, 4616 sayılı af kanunu ile salıverilen şiddet suçlularından bazıları yeniden şiddet suçları işlemişlerdir.5

(17) Temas imkânı: Yukardaki 16. faktördeki bilgiyi takiben, salıverilen suçlunun şiddete yönelme riski, kendisini riske sokacak veya uyuşturucu maddeyi sağlayacak kişilerle teması ölçüsünde artacaktır: Suçlunun olası mağdurlar, silahlar, birlikte suç işleyeceği kişilerle teması olabilecek mi? Suçlunun yeniden uyuşturucu madde/ ilaç suiistimal etme riski var mı?  Suçlunun suiistimali kontrol konusundaki düşünce ve planları var mı?

(18) Destek: Suçluların şiddete yönelme riskini azaltmasında yardımcı olacak bir destek sisteminin varlığı oldukça önemlidir. Destek sistemi bir eş, aile ve dürüst arkadaşları kapsamakta ise de yalnız onlarla da sınırlı olmayıp; gerektiğinde profesyonel destek sağlanabilmelidir.

(19) Uyumlu olabilme: Suçlu kendisine sunulan programlara, verilen destek veya yardıma ilgisiz kaldığında dünyadaki tüm plan ve destek sistemleri kendisi için yetersizlik ifade edecektir.  Hükümlülerin cezaların infazı sırasında davranışlarını değiştirmeye istekli olması ve programlardan yararlanması gerekmektedir. Programların gerçekçi olmaması veya hükümlünün isteksiz olması halinde risk faktörlerinin devreye gireceğine kuşku duyulmamalıdır.

(20) Stres: Bu faktör, saldırgan kişide var olan şiddet eylemi riskini artırmaktadır. Bazı stres faktörlerini (örneğin iş, ihtiyaç duyulan hizmetlerin varlığı) tahmin etmek nispeten kolay ise de diğerlerini (örneğin destek sağlayan bir kişinin ölümü) tahmin etmek zor veya imkânsız görülmektedir. Yalnız, stres ve şiddet arasındaki ilişki kadar suçlunun yaşamındaki olası stres faktörlerine ait incelemeler suçlunun cezaevinden salıverilme sonrası şiddet riski oluşturmasını belirlemede yardımcı olabilecektir.

İşte HCR-20 değişkenler serisi ile edinilen bilgi psiko-metrik bir ölçümleme vasıtası olmak yerine tehlike ve şiddete ilişkin güvenilir nitelikte bir tahmine rehberlik yapmaktadır.  Bu nedenle, bu tahmin işleminde saptanan toplam, bir puanlama saptamak yerine belli bir hükümlüye özgü değişkenlerin ne ölçüde yoğunluk sergilediğini belirlemektir. Bu süreçte, tüm değişkenlerin her suçlu için aynı derece de önemli olmadığı bilinmelidir: Okuldaki uyumsuzluk veya ebeveyninden ayrılmışlık bazı suçlularda özellikle yararlı bilgi sağlarken, diğerlerinde bu bilgi suçlunun geneldeki duygusal ve davranış sorunlarını anlama da yararlı olabilir. Aşağıda tarihsel (H), klinik(C) ve risk(R) değişkenlerini içeren tabloya yer verilmiştir.6

HCR-20 Değişkenler Tablosu

Tarihsel Değişkenler

Klinik Değişkenler

Risk Değişkenleri

 

T1-Önceki Şiddet

K1- İç görü

R1-Geçerlilik

T2-İlk suç yaşı

T3-İlişkideki denge

K2-Düşünceler

R2-Temas

T4-İşteki denge

T5-Alkol veya uyuşturucu

K3- Semptomlar

R3-Destek

T6-Akıl hastalığı

T7-Psikopatlık

K4-Dengeli

R4-Uyum

T8-Erken yaş uyumsuzluğu

T9-Kişilik bozukluğu

T10-Önceki tahliyede

        başarısızlık

K5-Tretmana  
       yatkınlık

R5-Stres

       Geçmiş

Mevcut

Gelecek

I.Evre

II.Evre

III.Evre

 

Sonuç

Risk değerlendirilmesinde hedef grupların açıklığa kavuşturulması gerekmektedir: Teröristler, radikal- leşmiş mahkûmlar, korunmasız mahkûmlar, risk altındaki mahkûmlar, vb. Tüm profiller için tek bir aracın kullanılmaması tavsiye edilir. Aynı araçların kullanılması durumunda risk faktörlerinin ayrıştırılması ve farklı profillerin resmedilmesi gerekecektir.

İnfaz sistemine “standartlaşma” ve “muteberlik” olarak iki strateji egemen olmalıdır. Standartlaşmanın amacı, aynı kriminojenik risk faktörlerine maruz kalan hükümlülere aynı tretman olanağının tüm yurtta sağlanması; muteberlikte ise, sağlanan infaz rejiminin etkili tretman için teorik ve ampirik temelli ölçütleri karşılamasıdır. Nihai amaç hükümlülere sağlanacak sorunlarla baş edebilme yeteneği ile doğru yola girmelerini sağlamak/mükerrir olmalarını önlemektir.7 Bu doğrultuda aynı derecede etkili infaz sonrası bakım ve rehberlik hizmetleri de geliştirilmelidir.8

Tretman tedbirler altında hapsedilme, tedaviye devam etme ve tehlikeyi azaltma gerekliliğini ifade ettiğinden, sanığın kendi gerçek ilerlemesini anlaması, kararların objektif ve haklı olduğunu hissetmesi ve nihai tahliye hedefine ulaşmak için gereken ilerlemenin farkında olması önemlidir. Böyle bir netlik sadece tedbir kapsamındakiler için değil aynı zamanda adalet sistemi için de değerli olacaktır.

Bu bağlamda, cezaevinden salıverilmek heyecan verici bir zaman olabilir. Aynı zamanda korkutucu da olabilir. Ne bekleyeceğinizi veya karşılaşabileceğiniz zorluklarla nasıl başa çıkacağınızı bilemeyebilirsiniz. Bu nedenle cezaevinden tahliyeyi nasıl planlayabileceğiniz ve kimin yardımcı olabileceği ele alınmalı; denetimli serbesti kurumu bu suçlulara “ehemmi mühüme tercih etmek” rehberliğinde yaklaşmalıdır.  Aksi takdirde halk, şiddete başvuran tehlikeli hükümlülerin, halka ve özellikle çocuklara yönelik oluşturduğu riskin uygun şekilde değerlendirilmeden serbest bırakıldığı vakaları duymaktan haklı olarak endişe duyacaktır.9

                       Avrupa Konseyi

Avrupa Cezaevi kurallarına ilişkin Tekrar    Mükerrirlik Riski/İhtiyaç Değerlendirme
           Kılavuz Belge                                             Araçları El Kitabı

Kanıta dayalı bir yaklaşım mı sergilenmektedir?

Hatalardan öğrenmekte miyiz?10

Pek çok suçlunun, özellikle de yüksek riskli suçluların çeşitli ihtiyaçları vardır. Yaşayacak ve çalışacak yerlere ihtiyaçları olduğu gibi uyuşturucu madde kullanmayı bırakmaları gerekmektedir. Bazıları öz güveni zayıf veya yaratıcı yeteneklerden yoksun kişilerdir. İhtiyaçları bakımından kriminojenik ihtiyaçlar ile kriminojenik olmayan ihtiyaçlar arasındaki ayrımında kriminojenik ihtiyaçlar, bir suçlunun dinamik nitelikleri olarak değiştirildiğinde mükerrer suç işlemeyi azaltma olasılığıyla ilişkilendirilirken (örneğin alkol veya uyuşturucu madde kullanımı) kriminojenik olmayan ihtiyaçlar da dinamik ve değişken ise de bu değişiklikler mutlaka yeniden suç işlemeyi azaltma olasılığıyla ilişkili değildir. Sonuç olarak tretman programları, yeniden suç işleme olasılığıyla istatistiksel olarak bağlantılı olan alanları hedef alacak şekilde tasarlanmalıdır.

Öte yandan, ceza infaz sistemindeki bileşenlerinin ortak bir amaç doğrultusunda uyum içerisinde çalışması gerekmektedir. Anlamlı bir ilerlemenin gerçekleşmesi için boşluklar ve engeller belirlenmeli ve aşılmalı; kaynaklar ilişkilendirilmeli ve öncelikler belirlenmelidir.

Hiç kuşkusuz, etkili suçlu gözetimi ve anlamlı risk azaltma çabaları, kanıta dayalı stratejilerin kullanılmasını gerektirmektedir. Yüksek risk altındaki suçluların kriminojenik ihtiyaçlarının uygun eylem ve müdahalelerle (özellikle davranış değiştirme yaklaşımıyla) hedeflenmesi, mükerrir suç işleme olasılığını önemli ölçüde etkileyebilecektir.

Bu bağlamda risk değerlendirme araçları, riski etkileyen bazı dinamik faktörleri değerlendirmemize yardımcı olacaktır: 1) Uyuşturucu madde bağımlılığı 2) İş becerileri eksikliği/istihdam sorunları/sınırlı eğitim ve 3) Zayıf akıl yürütme becerileri/kriminal düşünme kalıplarıdır.

Bu konuda temel sorun ise ceza infaz sistemimizin sorunları çözmeye hazır olup olmadığımızdır: 1) Bu sorunları çözmeye ne kadar hazırlıklıyız? 2) “Her zaman yapılan yapıldığında, ancak her zaman elde ettiğini elde edersin” vecizesi karşısında suçluya özgü başarısızlık istatistiklerinin değişmesini istiyorsak, bazı şeyleri farklı şekillerde yapmaya hazırlıklı olup olmadığımızdır?11

Prof. Dr. Mustafa Tören Yücel

---------------

1 Bkz. High-Risk Offenders - A Handbook for Criminal Justice Professionals- Kanada. Michelle Mann-Rempel, Dangerous Offenders Serving an Indeterminate Sentence: Day Parole Review, Canadian Legal Information Institute, 2022 CanLIIDocs 4337, -https://canlii.ca/t/7n1ps-, retrieved on 2024-11-30: Bir suçlunun tehlikeli suçlu ilan edilmesi için mahkemeye başarılı bir başvuru yapıldığında, bu belirlemenin sonucu belirli veya belirsiz süreli hapis cezasıdır.

2 C.D. Webster, D. Eaves. The HCR-20: A Scheme for the Assessment of  Dangerousness and Risk. 1993; National Research Council. Improving risk communication Washington,DC: National Academy Press, 1989. Handbook on the Management of High-Risk Prisoners, UNITED NATIONS OFFICE ON DRUGS AND CRIME Vienna, 2016. “European Approaches to Risk Assessment of Terrorist Offenders” By Andrew Silke, Routledge Handbook of Transnational Terrorism, 2023. Bu bölüm şu anda Avrupa'da kullanılan üç önemli risk değerlendirme çerçevesine genel bir bakış ve değerlendirme sunmaktadır: VERA-2R, ERG ve TRODA.

3 N.Peker. Hükümlü ve Tutuklularda Madde Kullanımı ile Suç Türü ve Psikolojik Belirtiler Arasındaki İlişkiler (Yüksek Lisans Tezi) Ank., 2008.

4 Bkz. Mustafa T. Yücel. “Akıl Hastalığı”. Adalet Psikolojisi, 2024.

5 Eylül 2003 tarihi itibariyle yeniden suç işleyen 1794 kişinin seçilmiş suçlara göre
     dağılım tablosu aşağıdadır.

Suç türü

%

Hırsızlık

28.9

Müessir fiil

10.4

Gasp

5.2

6136 Ateşli Si.

3.3

Uyuşturucu md.

3.3

Tehdit

2.9

Adam öldürme

1.9

Nası Izrar

1.7

Irza geçme

1.5

İ.Saymaz. “Bıçakla İnsan Avına Çıktım” Hürriyet (6/12/2019) s.10; İ.Saymaz. “TSK teşhisi 15 yıl önce koymuş: Bu Raporu hiç mi gören olmadı” Hürriyet (8/12/2019) ss.1,12.- Psikopat bir katilin açık cezaevine sınıflandırılması(!?)

6 Ayıca bkz. Recommendation CM/Rec(2022)7 of the Committee of Ministers to member States on the risk assessment of individuals indicted or convicted for terrorist offences

Predicting Recidivism Risk Meets AI Act Citation for published version (APA): van Dijck, G. (2022). Predicting Recidivism Risk Meets AI Act. European Journal on Criminal Policy and Research, 28(3), 407-423. https://doi.org/10.1007/s10610-022-09516-8.

European Journal on Criminal Policy and Research  Predicting Recidivism Risk Meets AI Act 10 June 2022, Vol. 28, ss. 407–423, (2022)

7 Bu konuda 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun yetersizdir. Şöyle ki, Madde 9/3  “…tehlikeli halde bulunanlar için yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumları”  ile Madde 74/3-“Tretmanın bireyselleştirilmeleri için yapılacak çalışmalarda on kişiyi aşacak biçimde gruplandırılamaz.” normları ile Tüzüğün 76(1). Maddesinde tehlikeli hükümlü tanımına yer verilmiştir: (1) Suçun nitelik ve işleniş şekline göre, toplum için ciddi bir tehlike oluşturan veya kurumun güvenlik ve düzenini ihlal edebileceği konusunda delil veya ciddi emareler olan hükümlüler tehlikeli hükümlü sayılır.

Ayrıca Bkz. E.Zamble & V.L. Quinsey. The Criminal Recidivism Process. Cambridge, M.A.:Cambridge University Press, 1997. Mustafa T. Yücel. https://www.hukukihaber.net/tehlikeli-suçlular-dangerous-offenders Andrew Silke. European Approaches to Risk Assessment of Terrorist Offenders”  Routledge Handbook of Transnational Terrorism, 2023.

8 UNITED NATIONS OFFICE ON DRUGS AND CRIME Vienna Handbook on THE CLASSIFICATION OF PRISONERS, 2020. Mustafa T.Yücel https://www.hukukihaber.net/suçlar-ve-psikopatlaşan-suçlular

9 Ankara hosted the launch of the 24-month twinning project “Better Management of Terrorists and Dangerous Offenders in Prisons and Prevention of Radicalization“, the purpose of which is to improve management of terrorists and criminals in Turkish prisons. 30/05/2019. Beklentiler şöyledir:  

- Ceza infaz sisteminin uluslararası ve AB standartlarıyla uyumlu hale getirilmesi,

- Şiddet yanlısı aşırılık yanlısı mahkûmların ve yüksek risk altındakilerin yönetimine yönelik politika önerilerinin belirlenmesi,

- Radikalleşmeyi önlemeye yönelik risk değerlendirme aracının geliştirilmesi, ve

- Cezaevi personeline yönelik eğitimlerin planlanması ve verilmesi.

Ayrıca bkz. EUROPEAN COMMISSION. Risk Assessment in Prison, 2021; Mustafa T. Yücel. Ceza Adaletine Özgün Sorunlar, Adalet, 2023

10 Friedrich Loesel - Treating Violent Offenders More Effectively: Alternatives to Punishment YouTube

11 Bkz. Jay P. Singh, Daryl G. Kroner, J. Stephen Wormith, Sarah L. Desmarais, Zachary Hamilton. Handbook of Recidivism Risk/Needs Assessment Tools,  John Wiley & Sons Ltd, 2018. Mustafa T. Yücel. “Tehlikeli Suçlular” Kriminoloji ve Hukuk Sosyolojisi Denemeleri, Yetkin, 2024.