Bugüne kadar Türkiye’nin demokratikleşmesi konusunda yazılmış olan rapor ve eserlerin en kapsamlısı olmaya çalışmak gibi bir iddiası olan, akademik bir referans kaynağı olmaktan çok Türkiye’nin demokrasi sorunlarını tespit etmek, nedenlerini ve kök sebeplerini ortaya koymak ve çözüm önerileri getirerek basit bir yol haritası çizmek olan, bir yıllık bir araştırma sonucunda yazdığım kitabımı takdim etmekten mutluyum.
Türkiye; neredeyse sıfırdan başladığı bu yarışta dünyanın önde gelen ekonomileri arasına girmeyi başarmış, demokratik yönetimin tüm kurumlarını oluşturmuştur. Toplum da aksama ve kesintilerinden dersler çıkardığı demokratik yönetim tarzını benimseyerek ısrarla talep eder hale gelmiş olmasına karşın Türkiye’de demokrasi tezatlar içindedir.
Orta demokrasi sorunları nedeniyle ekonomi, yöneticilerin ferasetine göre kâh iyi kâh kötü gitmekte; uzun vadeli plan yapmak, refahı sürdürülebilir bir şekilde artırmak kolay olmamaktadır.
Özünde Türkiye, demokrasi değil Yargı’da, hesapverirlik alanında ve temsilde adalet’te ‘hukukun üstünlüğü’ sorunu yaşamaktadır. Dolayısıyla bu sorun çözüldüğünde Türkiye’nin demokrasi sorunları da kendiliğinden çözülecektir.
Yargı ve kamu görevlilerinin hesapverir olmaması, hukukun üstünlüğü alanında oluşmuş olan en büyük karadeliklerden birisi; ülkemizin yaşadığı birçok içsel çelişkinin de (paradoks) temel nedenidir. Gerçekten de “Yargı’nın bağımsızlığının kısıtlanması yanlıştır; fakat hesapverir olmadığı için haklı görülmektedir.” Kamu görevlilerinin Yargı’ya hesap vermesinin üstlerinin iznine bağlı olması, yanlıştır; fakat hesap vermeleri gereken Yargı hesapverir olmadığı için haklı görülmektedir. Başka bir deyişle hesapverir olmadığı için; Yargı’nın bağımsızlığından, Yürütme’nin ve kamu görevlilerinin hesapverirliğinden; sonuç olarak ise hukukun üstünlüğünden taviz verilmesi haklı görülmektedir.
İşte bu içsel çelişkili durum, Türkiye’nin hızla çözülmesi gereken en önemli sorunudur. Çözümün yolu Yargı’da ve kamuda hesapverirliği, yani hukukun üstünlüğünü sağlamakta başlamaktadır.
Hayırlara vesile olması dileğiyle…
"Yazarın özel izni ile Facebook/Mehmet Gün sayfasından aynen alınmıştır."