Ceza zamanaşımı TCK.nun 68 ila 72. Maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ceza zamanaşımının gerçekleşmesi, infaza konu mahkumiyet hükmünü ortadan kaldırmayıp,sadece mahkumiyet hükmünün infaz edilmesini engellemektedir. Bu nedenle ceza zamanaşımı gerçekleşse de kamu davasının ortadan kaldırılmasına, düşmesine karar verilemez. hükmolunan cezaların infaz edilmemesine karar verilmesi gerekir. (1. Ceza Dairesi 2023/9530 2024/1181 22.02.2024)
"Ceza zamanaşımıyla birlikte düşen cezadır, hüküm diğer sonuçlarıyla birlikte varlığını sürdürmektedir. Ceza zamanaşımı süresinin dolmasıyla devletin cezayı infaz hakkı ortadan kalkar. Buna bağlı olarak, hükümlünün ceza zamanaşımından feragat etmesi mümkün değildir. Cezanın zamanaşımına uğraması, Cumhuriyet savcısı tarafından re’sen dikkate alınır. Cumhuriyet savcısı, cezanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda tereddüde düşer veya hükümlü cezanın zamanaşımına uğradığını ileri sürerse, 5275 sayılı Kanun'un 7242 sayılı Kanun'un 41. maddesi ile değişik 98/1-b maddesi uyarınca infaz hâkimliğinden karar istenir." Bu nedenle tekerrüre esas alınan ceza, zamanaşımına uğramış olsa bile,tekerrüre esas olmaya devam eder.TCK.nun 68. Maddesine göre ceza zamanaşımı süresi tespit edilirken o suç için kanunda öngörülen ceza değil hükmolunan ceza miktarı esas alınır. Türleri başka başka cezaları içeren hükümler, en ağır ceza için konulan sürenin geçmesiyle infaz edilmez. Örneğin aynı eylem nedeniyle hem hapis hem de adli para cezası verilmiş ise zamanaşımı süresi hapis cezasına göre belirlenir. Doktrinde, ceza zamanaşımının hesabında içtimalı ceza değil her bir ceza tek tek ele alınır denilmekte isede; içtimalı cezalardan dolayı koşullu salıverilen bir kimse deneme süresi içerisinde yeni bir suç işleyip koşullu salıverilmesi geri alındığında aynen infazına karar verilen sürenin zamanaşımına uğrayıp uğramadığını tespit ederken her bir ceza yönünden zamanaşımı hesabı yapmak pek mümkün değildir.Uyarlama yargılaması sonucu hükümlünün cezası azalmış ise zamanaşımı süresi bu yeni azalmış süreye göre belirlenecektir. Zamanaşımı süresinin hesabında hükümlülük süresi nazara alınır. Koşullu salıverilme sürelerinin bir önemi yoktur. (Ahmet GÜNDEL, Türk Ceza Kanunu Açıklaması,2. Cilt,shf. 1799,Ankara 2009)
A- BAŞLANGICI;
Ceza zamanaşımı, hükmün kesinleştiği veya cezanın infazına başlandığı durumlarda infazın herhangi bir suretle kesintiye uğradığı(hükümlünün firar etmesi gibi) günden itibaren işlemeye başlar. Uyarlama yargılamalarının ceza zamanaşımını yeniden başlatıcı vasfı bulunmamakatadır. (5. Ceza Dairesi 2011/11780 E. 2011/25072 K.)
Ertelenmiş cezalarda ceza zamanaşımı süresi, belirlenen denetim süresi içinde işlemeye başlamaz, çünkü ortada infazı gereken bir ceza bulunmamaktadır. Ancak ertelenen cezanın aynen infazına karar verilirse, aynen infazında içinde yer aldığı hükmün kesinleşmesi tarihinden itibaren ceza zamanaşımı süresi işlemeye başlar.
" Bu açıklamaya göre somut olay değerlendirildiğinde, basit cinsel saldırı suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, verilen hapis cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 51 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ertelenmesine ve 1 yıl 8 ay denetim süresi belirlenmesine dair hükmün 05.11.2008 tarihinde kesinleştiği, hükümlünün denetim süresi içinde 09.02.2010 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan ... (Kapatılan) 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 14.07.2011 tarihli ve 2011/838 Esas, 2011/1084 Karar sayılı kararı ile mahkum olduğu ve hakkında verilen mahkumiyet hükmünün 28.05.2019 tarihinde kesinleşmesi sonrası yapılan ihbar üzerine erteli cezanın, denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlenmesi nedeniyle aynen infazına dair mahkemesince karar verildiği ve bu karara karşı yapılan itirazın itiraz merciince reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Cumhuriyet savcılığınca infaza konu erteli ceza yönünden ceza zamanaşımı süresinin başlangıcı ve ceza zamanaşımı süresinin tamamlanıp tamamlanmadığı konusunda tereddüt olduğu gerekçesiyle yapılan müracaat üzerine İnfaz hakimliğince ceza zamanaşımı süresinin başlangıcının erteli cezanın kesinleştiği 05.11.2008 tarihi kabul edilerek infazın durdurulmasına dair verilen karara karşı yapılan itiraz üzerine itiraz merciince ceza zamanaşımı süresinin başlangıcının, denetim süresi içerisinde işlendiği tespit edilen ve erteli cezanın aynen infazına neden olan kararın kesinleştiği 28.05.2019 olarak tespit edilmesi gerekirken aynen infaza ilişkin ek kararın kesinleştiği 04.11.2019 olarak kabul edilmesi Kanun’a aykırı olup, erteli cezalarda ceza zamanaşımı süresinin başlangıcı ile ilgili kanun yararına bozma istemindeki değerlendirme ve yapılan hesaplama yerinde değil ise de, yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı gibi itiraz merciince ceza zamanaşımı süresinin başlangıcının 28.05.2019 yerine 04.11.2019 olarak kabul edilerek verilen karar sonucu itibariyle Kanun’a aykırı olup, yapılan kanun yararına bozma talebinin açıklanan bu farklı gerekçeyle kabulüne karar vermek gerekmiştir." (1. Ceza Dairesi, 22.03.2024 tarih, 2023/9566 esas, 2024/1976 karar) Ancak bazı yazarlar erteli cezalarda zamanaşımı süresinin deneme süresi içerisinde işlenen suç tarihinden başlayacağını belirtmektedirler. (İsa Döner, Ceza Zamanaşımı,AÜEHFD, C. IX, S. 3-4 (2005), https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1863569)
B-KESİLMESİ;
TCK Madde 71'e göre; 1-Mahkûmiyet hükmünün infazı için yetkili merci tarafından hükümlüye kanuna göre yapılan tebligat (örneğin para cezasının ödenmesi için ödeme emri tebliği, hapis cezasının infazı için çağrı kağıdı tebliği ) Yargıtay 1.CD bu maksatla yapılacak tebligatın bizzat hükümlünün kendisine yapılmasının şart olmadığını, tebligat kanunundaki usullere uygun olarak yapılmasının yeterli olduğunu belirtmiştir.
2-Mahkûmiyet hükmünün infazı için hükümlünün yakalanması
3-Bir suçtan dolayı mahkûm olan kimse üst sınırı iki yıldan fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi hallerinde ceza zamanaşımı kesilecektir. Bu yeni suçtan mahkumiyetin kesin hükümle sonuçlanması gerekir ancak zamanaşımını kesme etkisi suç tarihinden başlar. Yargıtay Eski Başkanı Hasan Gerçeker bu hükmün uygulanabilmesi için üst sınırı iki yıldan fazla hapis cezasını gerektiren 2.suçun, ilk suçun cezasının kesinleşme tarihinden sonra fakat infazına başlanmadan önce işlenmesi gerektiğini belirtmektedir.(Türk Ceza Kanunu cilt 1,Seçkin Yayınları 5. Baskı,shf. 722)
Uygulamada sorun koşullu salıverildikten sonra fakat bihakkın tahliye tarihinden önce deneme süresi içerisinde yeni bir suç işlendiğinde koşullu salıverilmenin geri alınacak olması nedeniyle aynen infazına karar verilecek sürenin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususunda yaşanmaktadır. Yargıtay 11.CD.nin 13.10.2016 tarih 2016/1286 esas, 2016/6956 karar sayılı kararında koşullu salıverilme ve bihakkın tahliye tarihleri arasında belirlenecek deneme süresi içerisinde işlenecek yeni bir suçun zamanaşımını keseceği belirtilirken Prof. Ersan Şen, Hukuki Haber adlı internet sitesinde yayımlanan "Koşullu Salıverilmenin Geri Alınması ve Ceza Zamanaşımı" başlıklı makalesinde; Hükmün infazı başlamakla zamanaşımı süresinin işlemeyeceğini,koşullu salıverilmenin zamanaşımı süresini kesmeyeceğini, infazın bihakkın tahliye tarihine kadar devam edeceğini,işlemeyeyen bir sürenin kesilmesinin de söz konusu olamayacağını, dolayısı ile deneme süresi içerisinde işlenen yeni suçun zamanaşımını kesmeyeceğini ,deneme süresi içerisinde suç işlenmesi halinde TCK.nun 71/2 maddesinin uygulanma imkanı olmadığını belirterek Yargıtay 11. CD.nin 2016/1286 esas, 2016/6956 karar sayılı kararını eleştirmiş ve deneme süresi içerisinde yeni bir suç işlenmesi halinde bu yeni suç önceki cezaların bihakkın tahliye tarihinden önce kesinleşir gelirse aynen infazına karar verilen süre için ceza zamanaşımı olmayacağını şayet deneme süresi içerisinde işlenen yeni suç önceki cezaların bihakkın tahliye tarihinden sonra kesinleşir gelirse bu durumda zamanaşımı süresinin bihakkın tahliye tarihinden itibaren yeniden başlayacağını belirtmiştir.
Yargıtay 1.CD. 18.10.2024 tarih, 2023/5813 esas,2014/6754 karar sayılı kararında ise; şartla tahliye ve koşullu salıverilme tarihleri arasında (denetim süresi içerisinde) yeni bir suç işlenmesi durumunda aynen infazına karar verilen ceza miktarı için uygulanacak zamanaşımı süresini aynen infaza dair verilen değişik iş mahiyetindeki kararın kesinleşme tarihinden itibaren başlatmış, aynen infaza dair bu kararın henüz infazına başlanmadan önce işlenen üst sınırı 2 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren bir suçu zamanaşımını yeniden kesen bir işlem olarak kabul etmiştir. Bu karar aşağıda ayrıntılı olarak incelenecektir. (Örnek 4)
Yukarıda sayılan nedenlerin dışındaki bir neden örneğin uyarlama yargılaması sonucu verilen karar (Ceza Genel Kurulu 03.04.2024 tarih, 2023/329 esas, 2024/151 karar),hükümlünün koşullu salıverilmesi (1.CD.18.10.2024 tarih,2023/5813 esas,2024/6754 karar), infazın ertelenmesi veya durdurulması kararlarının tebliğ edilmesi zamanaşımı süresini kesmez. Kanunda sınırlı olarak gösterilen zamanaşımını başlatan ve kesen nedenler yorum ve kıyas yoluyla hükümlü aleyhine genişletilemez.(5. Ceza Dairesi 2011/11780 E. 2011/25072 K.)
İnfaz başladıktan sonra kesintiye uğramışsa, kesinti gününden itibaren zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlar.Ancak kalan ceza miktarı esas alınarak süre hesaplanır(TCK 68/5)
Ceza zamanaşımının kesilmesiyle o güne kadar işlemiş olan zamanaşımı süresi yanar (sıfırlanır) ve süre kesilme gününden itibaren yeniden ve tam olarak işlemeye başlar. Dava zamanaşımının kesilmesinin aksine, ceza zamanaşımının kesilmesinde bir üst sınır yoktur.
Örnek 1
2 yıl hapis cezasına mahkum olan bir kimse hakkındaki karar 01.01.2024 tarihinde kesinleşmiş olsun. Bu ceza yönünden zamanaşımı süresi kararın kesinleşme tarihi olan 01.01.2024 tarihinde başlayacaktır. Bu kişinin cezasının infazı için kendisine 01.02.2024 tarihinde çağrı kağıdı tebliğ edildiğinde bu tebligat zamanaşımı süresini kesecek ve bu tarihten itibaren yeniden işlemeye başlayacaktır. Bu kimse çağrıya uymaz ve kaçarsa hiç yakalanmadığı takdirde 5yıla kadar hapis cezalarında zamanaşımı süresi 10 yıl olduğu için 01.02.2034 tarihinde cezası zamanaşımına uğrayacaktır.
Örnek 2
Yukarıdaki örnekte hapis cezasının 6 yıl olduğunu varsayalım,bu durumda TCK 68 e göre zamanaşımı süresi 20 yıl olacaktır.Ceza miktarına göre bu şahıs hakkında doğrudan yakalama kararı çıkartılacağından (5275 sk madde 19/2) hükümlünün 01.03.2024 tarihinde yakalandığını ve cezasının 2 yıllık bölümünü infaz ettikten sonra 05.03.2026 tarihinde firar ettiğini varsayalım. Bu durumda infaz edilmesi gereken kalan ceza miktarı 5 yılın altına düştüğünden firarla birlikte kesintiye uğrayan zamanaşımı süresi 05.03.2026 tarihinden itibaren yeniden işlemeye başlayacak ancak bu durumda zamanaşımı süresi kalan ceza miktarı üzerinden hesaplanacağından 10 yıl olacaktır. Şayet hükümlü firar tarihinden itibaren 05.03.2036 tarihine kadar yakalanamaz ise ceza zamanaşımına uğrayacaktır.
Örnek 3 (Bu örneğe konu olay tarihleri 1.CD.nin 16/11/2017 tarih, 2017/1776 E., 2017/4025 sayılı kararından alınmıştır)
Sanık 765 sayılı TCK döneminde işlemiş olduğu terör örgütü üyeliği suçundan 15.02.1994 tarihli karar ile 8 yıl 4 ay hapis cezası almış ve bu karar ile gıyaben tutuklanmasına karar verilmiştir. Bu karar 13.10.1994 tarihinde yargıtayca onanarak kesinleşmiştir. Hükümlü hakkındaki gıyabi tevkif kararı gereğince 06.05.2006 tarihinde yakalanarak cezaevine konulmuş ve 08.06.2006 tarihinde tahliye edilmiştir. (karar içeriğinden anlaşılmamakla birlikte zannımızca uyarlama kararı için tahliye edilmiştir.)
Hükümlü hakkındaki ceza 27.12.2011 tarihli karar ile uyarlanarak 6 yıl 3 aya düşürülmüş, bu uyarlama kararı 04.06.2014 tarihinde yargıtayca onanarak kesinleşmiştir.Hükümlü hakkında 07.11.2016 tarihinde müddetname düzenlenirken zamanaşımı yönünden tereddüt oluşmuş ayrıca hükümlünün cezasından mahsup edilecek geçmişte gözaltında ve tutukta geçirdiği 500 gün (1yıl 4 ay 15 gün) bulunduğu tespit edilmiştir. Bu olayda yargıtay, hükümlünün uyarlanarak yeniden belirlenen 6 yıl 3 aylık cezasından 500 gün mahsup edildikten sonra bakiye cezanın 5 yılın altına düştüğünü ve zamanaşımı süresinin 10 yıl olarak hesaplanması gerektiğini tespit ettikten sonra hükümlünün en son tahliye edildiği (infazın kesintiye uğradığı) 08.06.2006 tarihinden itibaren hükümlünün en son yakalandığı (müddetnamenin düzenlendiği) 07.11.2016 tarihleri arasında bu 10 yıllık sürenin dolduğunu belirterek cezanın zamanaşımına uğradığına karar vermiştir. Bu olayda uyarlama yargılaması sonucu verilen kararın zamanaşımını kesici etkisinin olmadığı farkedilmelidir. Ayrıca ilk hükmün kesinleşme tarihi olan 13.10.1994 te yürürlükte olan 765 sayılı TCK.nun 112/3 maddesi gereğince bu ceza için zamanaşımı süresinin 20 yıl olduğu ve ilk hükmün kesinleşme tarihi ile infaza başlama tarihi arasında 20 yıllık sürenin dolmadığı gözetilmelidir.
İlk karar Gıy.Tevkif kesinleşme inf.başlama tahliye uyarlama kesinleşme 2.kez yakalama
ı---------ı---------ı------------ı------------ı----------ı-----------ı--------------ı--------
15.02.1994 15.02.1994 13.10.1994 06.05.2006 08.06.2006 27.12.2011 04.06.2014 07.11.2016
Örnek-4 Yargıtay 1.CD.nin 18.10.2024 tarih,2023/5813 esas,2014/6754 karar sayılı kararına konu olayda; Hükümlünün 765 sayılı kanun döneminde işlemiş olduğu hırsızlık suçlarından içtimalı 25 yıl cezası bulunmaktadır. Hükümlü bu cezaları nedeniyle ilk olarak 29.01.1990 tarihinde cezaevine alınmış, şartla tahliye tarihi 29.01.1995 (3713 sayılı yasadan yararlanmıştır) bihakkın tahliye tarihi 29.01.2015 olarak belirlenmiştir. 20.01.1995 tarihinde koşullu salıverilen hükümlü 01.07.2000 tarihinde yeni bir suç işlemiş, bu yeni suç nedeniyle , 01.07.2000 ila bihakkın tahliye tarihi olan 29.012015 tarihleri arasındaki sürenin aynen infazına karar verilmiştir. Daha sonra hükümlünün cezası 5237 sayılı kanun gereğince uyarlanarak 14 yıl 22 ay 25 güne düşürülmüş koşullu salıverilme tarihi aynı kalmakla beraber bihakkın tahliye tarihi 14.12.2005 e çekilmiş buna bağlı olarak ta aynen infazına karar verilen süre 01.01.2000 ila 14.12.2005 tarihleri arası olarak belirlenmiştir. Bu olayda hükümlü müdafii içtima kararına dahil bir kısım cezaların 765 sk.nun 112/4 maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu zamanaşımına uğradığını iddia etmiş talebi ilkin reddedilip bilahare itiraz merciince kabul edilmiştir. Bu karara karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesi üzerine Yargıtay savcılığı talepnamesinde; Hükümlünün koşullu salıverilme tarihi ile bihakkın tahliye tarihleri arasında (yani 29.01.1995 ila 14.12.2005) zamanaşımı süresinin durduğunu, deenetim süresi içerisinde 01.07.2000 tarihinde yeni bir suç işlendiğinden bu tarihten itibaren, hükümlünün aynen infazına karar verilen 5 yıl 5 ay 17 gün ceza için öngörülen 20 yıllık zamanaşımı süresinin (zamanaşımının durduğu süreler mahsup edildikten sonra) henüz dolmadığını ileri sürmüş, 1.CD. İse; Hükümlünün deneme süresi içerisinde 01.07.2000 tarihinde suç işlemesi nedeniyle bu tarih ile bihakkın tahliye tarihi arasındaki sürenin aynen infazına karar veren değişik iş mahiyetindeki kararın kesinleşme tarihi olan 30.11.2005 tarihinden itibaren aynen infazına karar verilen ceza için zamanaşımı süresini başlatmış, aynen infazına karar verilen sürenin 5 yıldan fazla olması nedeniyle bu ceza için öngörülen 20 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan hükümlünün 11.02.2009 tarihinde cezasının üst sınırı 2 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren yeni bir suç daha işlediğini ve bu suçtan mahkum olduğunu, bu suçunda zamanaşımı süresini kestiğini, yeniden başlayan zamanaşımı süresi dolmadan hükümlünün 03.05.2019 tarihinde yakalandığını belirterek zamanaşımı süresinin dolmadığına karar vermiştir.
Bu kararda zamanaşımına uğrayıp uğramadığı tartışılan süre deneme süresi içerisinde yeni suç işlenmesi nedeniyle aynen infazına karar verilen süredir.Deneme süresi içerisinde işlenen yeni suç 01.07.2000 tarihinde işlenmiş olup bu suçun kesinleşme tarihi karar içeriğinden açıkça anlaşılamasa da bu yeni suç nedeniyle koşullu salıverilmenin geri alınmasına ve aynen infaza dair verilen kararın 30.11. 2005 tarihinde kesinleştiği, 01.07.2000 tarihinde işlenen suç kesinleşmeden koşullu salıverilmenin geri alınmasına karar verilemeyeceğinden bu yeni suçun da 30.11.2005 tarihinden önce kesinleşmiş olduğu yani uyarlama sonucu oluşan yeni bihakkın tahliye tarihinden (14.12.2005) önce kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda zikredilen 13.CD.nin 2014/28459 esas, 2014/31501 sayılı kararında koşullu salıverilme tarihi ile bihakkın tahliye tarihleri arasında zamanaşımı süresinin duracağı belirtilmiştir hal böyle olunca zamanaşımı süresinin işlemediği bir dönemde işlenip kesinleşen yeni bir suç nedeniyle aynen infazına karar verilen ceza miktarı yönünden zamanaşımı zaten söz konusu olamayacaktır. Dolayısı ile 1.CD.nin bihakkın tahliye tarihinden önce kesinleşen yeni suç nedeniyle aynen infazına karar verilen miktar yönünden zamanaşımı değerlendirmesine girişmesi doğru olmamıştır.Diğer yandan bu kararda aynen infaza dair değişik iş mahiyetindeki kararın kesinleşme tarihi, aynen infazına karar verilen miktar yönünden zamanaşımının başlangıç tarihi olarak kabul edilmiş ve bu miktarın infazına başlanılmadan 11.02.2009 tarihinde işlenilen üst sınırı 2 yıldan fazla hapis cezasını gerektirir yeni bir suç TCK.nun 71/2 maddesi gereğince zamanaşımını kesen bir işlem olarak kabul edilmiş en nihayetinde hükümlünün 03.05.2019 tarihinde yakalanarak yeniden infazına başlandığından bahisle zamanaşımı süresinin dolmadığına karar verilmiştir. Halbuki yukarıda açıkladığımız Sn. Hasan Gerçeker'in görüşüne göre TCK.nun 71/2 maddesinin uygulanabilmesi için üst sınırı iki yıldan fazla hapis cezasını gerektiren 2.suçun, ilk suçun cezasının kesinleşme tarihinden sonra fakat infazına başlanmadan önce işlenmesi gerektiği belirtilmektedir. Bu olayda yargıtay aynen infazına karar verilen süreye dair kararın kesinleştiği 30.11.2005 tarihinden itibaren, bu karara konu cezaların infazına başlanılmadan 11.02.2009 tarihinde işlenen üst sınırı 2 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçu zamanaşımını kesici işlem olarak kabul etmiş isede; Aynen infazına karar verilen süreleri içeren cezaların infazına 29.01.1990 tarihinde başlanıldığından TCK.nun 71/2 maddesi uygulama yeri olmayan bir durum için uygulanmıştır. Oysa bu olayda bu tartışmalara hiç girilmeden cezanın infazı tamamlanıncaya kadar (bihakkın tahliye tarihine kadar) zamanaşımı süresinin işlemeyeceğinden ve infazda kesintinin bihakkın tahliye tarihi ile başlayıp aynen infazına karar verilen süre için öngörülen 20 yıllık sürenin bihakkın tahliye tarihinden itibaren dolmadığından bahisle hükümlünün cezalarının zamanaşımına uğramadığı sonucuna varılabilirdi.
C.G.T ilk ŞTT yeni suç Ay.İn.Ksnlşm Yeni BTT 2.Yen Suç ilk BTT Yeniden İnf.
ı--------------------ı--------------ı-----------------ı---------------ı---------------ı----------------ı---------------ı--
29.01.1990 29.01.1995 01.07.2000 30.11.2005 14.12.2005 11.02.2009 29.01.2015 03.05.2019
C-DURMASI;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununda ceza zamanaşımının durması ile ilgili herhangi bir düzenleme bulunmamakla birlikte 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun ile 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunda bu konuda hükümlere yer verilmiştir.
1- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 15 maddesine göre; 1.fıkra; Birden fazla mahkumiyeti olan kişi bu mahkumiyetlerden birine ilişkin cezayı infaz kurumunda çektiği sürece, diğer cezaları açısından ceza zamanaşımı işlemez.
2.fıkra; Cezanın infazının ertelenmesi veya durdurulması halinde, bu cezaya ilişkin zamanaşımı işlemez.
2- 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun geçici 1. maddesinin 4. fıkrasında ise; “Bu madde hükümlerine göre cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi hallerinde erteleme süresince ceza zamanaşımının duracağı” açıkça düzenlenmiştir.
3- Hükümlünün cezasının infazı fiilen devam ederken zamanaşımının işlemeyeceği şartla tahliye edilen hükümlünün cezasının zamanaşımı süresinin bihakkın tahliye tarihine kadar duracağı kabul edilmektedir. (1.CD. 2023/5813 E, 2024/6754 K)
Ceza zamanaşımını durduran nedenlerin varlığı halinde o günden itibaren ceza zamanaşımı işlemeyecek ancak kesilmeden önce işleyen ceza zamanaşımı süresi saklı kalacaktır. Ceza zamanaşımının durduğu veya işlediği gün ise süreye dahil olacaktır. Yasal düzenlemelerde ceza zamanaşımının ne kadar süre duracağı (üst sınır) konusunda bir belirleme yoktur. Ceza zamanaşımını durduran nedenin ortadan kalkmasından sonra sürenin tekrar işlemeye başlayacağı açıktır.
Esat Faruk Benli
Hukukçu