İkinci kez tekerrürün tatbiki için; hükümlünün daha evvel ilk kez işlediği suçtan verilen cezanın infazından TCK m.58/2’de belirtilen süreler geçmeksizin (veya ilk ceza infaz edilmeksizin) ikinci kez suç işlemesi ve hakkında birinci kez tekerrür uygulanması, bu ikinci suçun infazından sonra yine TCK m.58/2’de belirtilen süreler geçmeksizin (veya ikinci ceza infaz edilmeksizin) üçüncü kez suç işlemesi gerekir. Bunun dışında; sırf örgütlü bir suç sebebiyle TCK m.58/9 atfıyla mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanması, hükümlünün işlediği ikinci suçtan dolayı hakkında ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanması sebebi değildir. Aynı durum, TCK m.58/9’da sayılan “suçu meslek edinen” ve “itiyadi suçlu” olarak kabul edilen hükümlüler yönünden de geçerlidir.

Kanun koyucu TCK m.58’de; “tekerrür” kavramı ile “mükerrirlere özgü infaz rejimi” usulünü ayrı ayrı ele almış, tekerrürün şartlarına bu maddede yer vermekle birlikte, mükerrirlere özgü infaz rejimi 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun m.108’de düzenlemiştir. TCK m.58/9’da sadece; “örgüt mensubu suçlu” hakkında da mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanacağı düzenlenmiş olup, örgüt mensubu suçlunun “mükerrir” sayılacağına veya örgütlü suçun TCK m.58’de yer alan tekerrür şartlarından bağımsız olarak doğrudan “tekerrür” sebebi olacağına dair bir düzenleme öngörülmemiştir.

TCK m.58/6’da “tekerrür halinde” mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanacağı düzenlenmişken; TCK m.58/9’da ise, mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanması ile ilgili “tekerrür” halinden (yani TCK m.58/6’dan) farklı bir sebebe yer verilerek, “örgüt mensubu suçlu” hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanacağına dair ayrı bir sebep öngörülmüştür.

Sonuç olarak; mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanacağı haller, birisi tekerrür halinde, diğeri ise örgüt mensubu suçlu (ve itiyadi suçlu ile suçu meslek edinen kişi) hakkında uygulanmak üzere iki farklı kategoride ele alınmıştır.

5275 sayılı İnfaz Kanunu m.108/3’de ise; hükümlü hakkında “ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda” koşullu salıverilme yasağı öngörülerek, TCK m.58/6’ya atıfta bulunulmaktadır. Kanun koyucunun; ilk kez ve örgütlü bir suçtan mahkum olanlar hakkında daha sonra tekerrür süresi içerisinde işlediği ikinci suçtan dolayı ikinci kez tekerrür uygulanması yönünde iradesi olsa idi, İnfaz Kanunu m.108/3’de“hakkında ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilenler” ibaresine yer vereceği açıktır.

İlk kez örgütlü bir suçtan mahkum olanların tekerrür süresi içerisinde işlediği ikinci suç yönünden ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilemeyeceği, Yargıtay’ın istikrarlı ve net kararları ile sabittir:

Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 25.04.2024 tarihli, 2023/5235 E. ve 2024/1929 K. sayılı kararında; “…sanık hakkında ikinci kez mükerrirliğe esas alınan ilamın terör örgütü üyesi olma suçu olduğu ve eylemin kanuni sonucu olarak hükmolunan cezanın TCK'nın 58/9. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirildiği, ilk suçunun özel tehlikeli suçluluk olmasına dayanılarak infaz rejimi belirlenmesinin tekerrür sayılamayacağı bu nedenle sanığın ikinci kez mükerrir olmadığı ancak örgüt suçuna ilişkin önceki mahkumiyet hükmünün kesinleşme ve infaz tarihine göre tekerrüre esas olduğu ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşıldığından inceleme konusu dosyada tekerrür şartları bulunmakta ise de, ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanması hukuka aykırı bulunmuş olup…” gerekçesiyle kanun yararına bozulmasına ve hüküm fıkrasında yer alan "sanığın 2. kez mükerrir olması sebebiyle 5275 sayılı CGTİK 108/3 maddesi uyarınca sanık hakkında koşullu salıverilmenin uygulanmamasına" dair ibarenin çıkarılmasına karar verilmiştir. Karardan da anlaşıldığı üzere; hakkında örgütten verilen mahkumiyet, TCK m.58’de düzenlenen tekerrür şartlarını karşılıyorsa, ikinci mahkumiyet yönünden birinci kez tekerrür sebebi olabilir, ancak ikinci kez tekerrür uygulanmasına imkan sağlaması mümkün değildir.

Yargıtay 10. Ceza Dairesi’nin 25.10.2021 tarihli, 2020/13622 E. ve 2021/10518 K. sayılı kararında; Sanığın tekerrüre esas alınan İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/11/2010 tarihli, 2007/189 Esas ve 2010/334 Karar sayılı ilamında, ‘örgüt mensubu suçlu’ olarak hakkında TCK'nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulandığı; TCK'nın 58/6-7. maddeleri uyarınca mükerrir olmadığı gözetilmeden, sözkonusu ilam nedeni ile sanığın ikinci kez mükerrir olduğuna karar verilmesi… Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden…”, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulandığı hüküm fıkrasında yer alan “ikinci kez” ibaresinin çıkarılmasına karar verilmiştir.

Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 30.11.2021 tarihli, 2021/33607 E. ve 2021/28141 K. sayılı kararında; “Sanığın tekerrüre esas alınan ilamının terör örgütüne üye olmak suçu olduğu ve suçun özel tehlikeli suçluluk olmasına dayanılarak infaz rejimi belirlenmesinin tekerrür sayılamaması karşısında; temyize konu kararda sanığın ikinci kez mükerrir olmadığı gözetilmeyerek sanık hakkında 5275 sayılı Kanun'un 108/3. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA” karar verilmiştir.

Yargıtay 18. Ceza Dairesi’nin 24.09.2018 tarihli, 2016/12897 E. ve 2018/11572 K. sayılı kararında; “Örgüt suçundan hakkında mahkumiyet kararı verilen ve bu kararının kanuni sonucu olarak hükmolunan cezası mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilen sanığın; ilk suçunun özel tehlikeli suçluluk olmasına dayanılarak infaz rejimi belirlenmesinin tekerrür sayılamayacağından, sanık hakkında hükmolunan cezanın 2. kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dayanak olarak alınan Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/140 Esas, 2011/135 Karar sayılı ilamı getirilip, kurulan hükümlerde tekerrüre esas alınan bir ilamın olup olmadığı belirlenmeksizin eksik inceleme ile sanık hakkında hükmolunan cezanın 2. kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair karar verilmesi…” bozma sebebi sayılmıştır. Yüksek Mahkeme bu kararında; ikinci kez tekerrüre esas alınan kararda, ilk suç niteliğinde olan örgütlü suç dışında, daha evvel işlenen bir başka suçtan dolayı birinci kez tekerrür uygulanıp uygulanmadığı incelenmeksizin, sırf ilk suçun örgütlü suç olması sebebiyle mükerrirlere özgü rejimi uygulanmasının ikinci suç yönünden ikinci kez tekerrür sonucu doğurmayacağını ifade etmiştir.

Netice itibariyle; hükümlünün mahkumiyetine konu ilk suçunun “özel tehlikeli suçluluk” olması sebebiyle TCK m.58/9’da mükerrirlere özgü infaz rejiminin tatbikinin öngörülmesi, hükümlünün mükerrir olması sonucunu doğurmayacağından, daha sonra işlediği ikinci suç sebebiyle hakkında ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. Ancak hükümlünün mahkumiyete konu ilk suçundan mahkum edilmesinden sonra tekerrür süresi içerisinde örgütlü suç işlemişse ve tekerrür durumu kararda gösterilmişse; bundan sonra hükümlü örgütten mahkumiyet sonrası yeniden tekerrür süresi içerisinde bir suç daha işlediğinde, elbette ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanması mümkündür. Çünkü böyle bir durumda; tekerrüre sebep olan husus, özel tehlikelilik haline bağlı mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanması değil, TCK m.58’de sayılan süreler içerisinde birinci ve ikinci tekerrür haline sebep olan suçların işlenmesidir.

Prof. Dr. Ersan Şen

Av. Beyza Başer Berkün

(Bu makale, sayın Prof. Dr. Ersan ŞEN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi makalenin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan makalenin bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)