Ombudsman, İsveççe kökenli bir kelimedir. Arabulucu,vekil,delege anlamına gelen ‘’Ombuds’’ ve kişi anlamında kullanılan ‘’Man’’ kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. Türk Dil Kurumu ise Ombudsman kelimesine karşılık olarak ‘’kamu denetçisi’’ ifadesini uygun görmüştür. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 74/5 maddesinde ‘’Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikayetleri inceler.’’ Denilerek Ombudsmanlık anayasal bir hal almış ve görev esası belirlenmiştir. Buna göre Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kamu Denetçiliği Kurumu vasıtasıyla idarenin işleyişinden kaynaklanan, vatandaşların idari makamlarla yaşadıkları sorunlara çözüm bulabilmek amacıyla inceleme yapmaktadır.

6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun 5. Maddesi gereğince “Kurum, idarenin işleyişi ile ilgili şikâyet üzerine, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla…” görevlendirilmiştir. Bu noktada idarenin eylem ve işlemlerinin incelenmesinde Ombudsmanlık kurumunu idare mahkemesinden ayıran önemli bir ayrıma yer verilmiştir. İdare mahkemesi kanuna uygunluk incelemesi yaparken Kamu Denetçiliği Kurumu, kanuni açıdan olduğu kadar ‘’hakkaniyet’’ açısından da inceleme yapmaktadır. Dolayısıyla kanunlarımız açısından olumsuz değerlendirilebileceği öngörülen başvuruların hakkaniyete aykırı olması durumunda Ombudsmanlık hakkaniyete uygun tavsiye kararında bulunabilecektir.

Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında yönetmelik md. 7 gereğince şikayet hakkının sınırları belirlenmiştir. Buna göre ‘’ İdarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarına karşı, Kanun ve bu Yönetmelikte belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde menfaati ihlal edilen gerçek ve tüzel kişiler Kuruma şikâyet başvurusunda bulunabilir. Ancak, şikâyetin insan hakları, temel hak ve özgürlükler, kadın hakları, çocuk hakları ve kamuyu ilgilendiren genel konulara yönelik olması hâlinde menfaat ihlali aranmaz.’’ Bu kapsamda idarenin işlemleri sebebiyle mağduriyet yaşayan gerçek ve tüzel kişiler yanında kamuyu ilgilendiren genel konularda, insan haklarında, temel hak ve özgürlüklerde, kadın ve çocuk haklarında mağduriyet aranmaksızın tüm vatandaşlarımıza başvuru hakkı tanınmıştır.

Ombudsmanlığın varlığı ve vatandaşların bu kuruma başvuru hakkı, idarenin keyfi, haksız, kanunsuz işlemleri sebebiyle mağduriyet yaşayan kişilerin, mağduriyetlerinin giderilebilmesi için önem arz etmektedir. Ombudsmanlık sayesinde vatandaşa sunulan kamu hizmetlerinin kalitesi artırılabilir. Kamu görevlilerinin kamu gücünü kullanarak vatandaşı tahakküm altına alması engellenir. Adil ve hakkaniyetli bir yönetim Ombudsmanlık sayesinde gerçekleşebilir.

Ombudsmanlık kurumuna başvuru için dikkat edilmesi gereken şartlar bulunmaktadır. İlk olarak Ombudsmanlığa başvuru için dava açmamış olmak gerekir. Ancak kuruma başvuru yapan vatandaşların dava hakkı saklı kalmaktadır. Kuruma başvuru yapan kişiler açısından dava zamanaşımı süresi durmaktadır. Başvuru ile durmuş olan dava zamanaşımı süresi kararın ilgiliye tebliğ tarihinden itibaren devam eder. Dikkat edilmesi gereken bir başka husus ise, Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında yönetmelik md.12/1 uyarınca; ‘’Kuruma şikâyet başvurusunda bulunulabilmesi için 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun onuncu maddesi uyarınca idarî davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idarî makamlara başvuru yapılması gerekir. ’’denilmektedir. Dolayısıyla Ombudsmanlığa başvurmadan önce konu ile ilgili olarak idareye dilekçe verilip verilmediği ön inceleme konusu yapılmaktadır. Ancak uygulamada, idareye başvurulmamış olsa dahi Ombudsmanlık yapılan başvuruları değerlendirerek idareye başvuruyu üst yazı ile göndermektedir. Ek olarak başvurunun kurumun görev alanına girmesi gerekir. Kurumun görev alanını ise idarenin her türlü eylem ve işlemi ile idare personelinin tutum ve davranışları oluşturur. Bu kapsamda başvuru şartlarını taşıyan başvurular Ombudsmanlık tarafından gerekli incelemeye tabi tutulur.

Kurum başvuruları 6 ay içinde sonuçlandırmaktadır. Bu süreye başvuruyu takiben yapılan inceleme ve araştırma dahildir. İdari kurumlardan istenilen bilgi ve belgeler, bilirkişi incelemesi, tanık dinlenilmesi gibi işlemler de bu süre içerisinde gerçekleştirilir. Başvurunun olağandışı kapsamlı şekilde araştırılmasının gerekmesi ve en geç 6 ay içerisinde sonuçlandırılamayacağının anlaşılması halinde, durum başvuruna gerekçeli ve yazılı şekilde bildirilir. Belirtilen sürenin sonunda Ombudsmanlık tarafından başvuru için ‘’Karar verilmesine yer olmadığına dair karar’’ , ‘’Dostane çözüm kararı’’ , ‘’Red kararı’’ ve ‘’Tavsiye kararı’’ verilebilmektedir.

Şikayetçinin ölümü, başvurudan vazgeçmesi ya da inceleme ve araştırma devam ettiği süreçte dava yoluna gitmesi halinde karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilebilir. Başvurunun uygun şartları taşıması halinde, inceleme sürecinin devam ettiği sırada ilgili idare, sorunun çözümüne, başvuranın talebinin haklılığı nedeniyle talebinin yerine getirilmesine davet edilerek, olumlu sonuçlanması halinde dostane çözüm kararı verilebilir. Başvurunun hakkaniyet ve kanunilik açısından birlikte incelenerek uygun görülmemesi halinde red kararı verilebilir. Bunların dışında verilen en etkili karar şekli tavsiye kararıdır. Tavsiye kararı idareye, hatalı davranışın kabulü, zararın tazmini, mevzuat değişikliğinde bulunulması, şikayete konu edilen işlemin geri alınması yönünde öneriler içeren karardır.

Tavsiye kararları ilam niteliği taşımamaktadır. Ancak idare tavsiye kararına uyması halinde hangi işlemleri gerçekleştirdiğini, uymaması halinde ise gerekçesini 30 gün içerisinde Ombudsmanlığa yazılı şekilde bildirmek zorundadır. Tavsiye kararına uymayan idarelerin yöneticilerinin uymama gerekçeleri yeterli görülmediği takdirde ilgili yöneticiler Türkiye Büyük Millet Meclisi Karma Komisyonuna davet edilerek ve izahat verdirtilerek kararın takibi yapılmaktadır. Demokratik bir ülkede uygulanabilir olan tüm Ombudsmanlık kararları idare tarafından yerine getirilmelidir. Kanunilik ve hakkaniyet açısından değerlendirme yapan denetleme kurumunun kararına uymamak, idari yöneticilerin keyfiyetinde değildir. Tavsiye kararları idari kurumların denetim mekanizmasının güçlendirilmesi açısından istisnasız uygulanmalıdır. Zira Ombudsmanlık; Başvurunun hukuka uygunluğunu, hakkaniyete uygunluğunu, insan haklarına dayalı adalet anlayışını ve iyi yönetim ilkelerini esas alarak denetim gerçekleştirmektedir. Buna bağlı olarak Ombudsmanlığın kararlarına uyma oranı her geçen yıl artmaktadır. Nitekim, tavsiye kararlarına uyma oranı 2013 yılında %20 iken; 2016 yılında %42'ye 2017 yılında ise %65'e yükselmiştir. 2018 yılındaki uyum oranı ise % 70 olarak gerçekleşmiştir. Her yıl giderek artan bu oran ile çok yakında alınan kararların tümü şüphesiz ki istisnasız uygulanacaktır. Uyuşmazlıkların, İdare mahkemelerine göre çok kısa zamanda çözümlenmesi, ücretsiz başvuru yapılması kanuniliğin yanında hakkaniyet denetimi de yapılıyor olması ile Ombudsmanlık idare mahkemelerinin alternatifi olmaktadır. Sorun çözümünde, kamunun denetiminde, vatandaşların kamu hizmetlerinden verimli şekilde yaralanabilmesinde ve kamu gücünü kullanan yöneticiler ile personellerin yetkilerinin vatandaş lehine sınırlandırılmasında Ombudsmanlık önemli bir görev üstlenmektedir.