Birleşmiş Milletler resmi internet sayfasında yer alan tanımlamaya[1] göre ‘’Birleşmiş Milletler (BM) İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, barışı ve güvenliği sağlamak,uluslararası ilişkileri ve insan haklarını geliştirmek amacıyla 1945 yılında kurulmuş bir uluslararası organizasyondur.’’ (The United Nations is an international organization founded in 1945 after the Second World War by 51 countries committed to maintaining international peace and security, developing friendly relations among nations and promoting social progress, better living standards and human rights.)
Tanımı okur okumaz barış, insanlık, insan hakları, güvenlik, birleşmiş milletler kelimelerinin tamamı zihnimde bir reaksiyona girdi ve bir biri ile örtüşmeye çalıştı. Sanırım başarı sağlanamadı ve barış, insan hakları, güvenlik gibi kavramlar niyeyse(!) bende ‘’Birleşmiş Milletler’’ (United Nation) kavramı ile eşleşmedi.
Hemen akabinde bir an için kendime şu soruyu soramadan edemedim:
Tanımda yer alan ‘’Birleşmiş Milletler’’in şu anki mevcut Birleşmiş Milletler ile ne alakası var?
Cevabı vermekte gecikmedim.
Hiçbir alakası yok! Mevcut Birleşmiş Milletler Koca Bir ‘’Zımbırtı’’dan İbaret (!)
Peki bu yukarıdaki tanımda yer alan uluslararası ihtilafları çözme, barışı ve güvenliği sağlama, insan haklarını geliştirme ve önem verme gibi amaçların yerine mevcut Birleşmiş Milletler ne yapıyor bugünkü haliyle dersiniz?
Son günlerde haklı olarak eleştirildiği üzere mevcut BM sadece küresel çatışma ortamına zemin hazırlıyor, terörist gruplara terör faaliyetlerini rahatça gerçekleştirebilecekleri ortamlar oluşturuyor ve dünya üzerinde sadece 5 daimi üyenin haksız olarak hüküm sürmesine neden oluyor ve bu yönüyle de kişisel özgürlerin artırılıp hükümetlerin güçlerinin sınırlandırılması amacıyla kurulmuş bir Amerikan kuruluşu olan John Birch Society (JBC)’nin Birleşmiş Milletlerin tek amacının ‘’Bir Dünya Hükümeti’’ kurmak olduğu savının[2] doğruluğu su götürmez bir gerçek halini alıyor. ( -In the United States, an early opponent of the UN was the John Birch Society, which began a “get US out of the UN” campaign in 1959, charging that the UN’s aim was to establish a “One World Government.”)
Malum olduğu üzere Birleşmiş milletlerin 5 daimi üyesi var: Amerika, Rusya, Birleşik Krallık (İngiltere), Fransa ve Çin.
Şaşırtıcı bir şekilde dünya silah ihracatının da 5 daimi üyesi var (!) : Amerika, Rusya, Birleşik Krallık (İngiltere), Fransa ve Çin.
Bu izaha muhtaç olmayan tablo bize durumu net bir şekilde özetliyor aslında.
Bu tablo bize artık 5 daimi üye terimi yerine;
· Kendi güçlerinin kontrol edilmesini istemeyen 5 Daimi Üye,
· Nükleer Enerji Üreten ama Ürettirilmesine karşı olan 5 Daimi Üye,
· Kaos ortamları işine gelen 5 Daimi Üye terimlerini bu üyeler için kullanabileceğimizi göstermiyor mu?
Demokratik Bir Yapıya Sahip Olmayan BM Güvenlik Konseyi
Evet bilindiği üzere her ne kadar Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda dünya ülkeleri temsil ediliyormuş gibi görünse de Birleşmiş Milletlerin asıl icra ve karar organı olan Güvenlik Konseyi maalesef sadece bu 5 üyenin kendi politik kararlarını uyguladığı bir yer.
Özetle bu 5’inden birinin istemediği yere ağaç bile dikilemiyor! İşte modern 5 devletin Orta Doğuya getirmeyi vaad ettikleri “ Yüce Demokrasi Anlayışları” (!)
Bunların demokrasi anlayışları bu kadar diye klasikleşince kızıveriyor birileri ama gerçek bu. Kendi işlerine gelmiyorsa ilk vazgeçtikleri rejimin demokrasi olduğu ortada, en büyük ‘’Despotlukları’’ ve ‘’Diktatörlükleri’’ sergilemekten imtina etmedikleri de ortada tabi.. Kısacası mevcut Birleşmiş Milletlerin uluslararası barışa katkı sağlamaya çalışan demokratik bir organizasyon olmadığı net..
O halde BM’nin uzun yıllardır uyguladığı ve fakat yazıya geçirmediği görevini ben onlar adına yazmak istiyorum tanımları ve yaptıkları bir biri ile uyuşsun da oldukları gibi görünsünler diye: Birleşmiş Milletler (yada 5 daimi Nükleer Klüp üyesimi demeliydim?) stratejik olarak çıkarlarını etkileyen bölgelerde meydana gelen olaylara müdahale eden 5 ülke için çalışan ama barışı sağlamaya çalışan ve uluslararası bir organizasyonmuş gibi görünen 5 uluslu bir organizasyondur. Yani petrol varsa BM bölgeye müdahale eder yoksa stratejik önemi olmayan, kendi ekonomik çıkarlarını, kendi vatandaşlarını etkileyen bir durumun olmadığı yerlerdeki çatışmalar ile alakadar olmaz ve hiç duymuyormuş gibi yapar.. İşte böyle bir kurumdur mevcut Birleşmiş Milletler.
”Nükleer Silahlara Sahip 5 Ülkenin Diğer Ülkeler Üzerinde Baskı Kurmasına Sebebiyet Verecek ”Daimi Bir Hakka” Sahip Olmaması Gerekiyor”-Dalai Lama
Veto Hakkını ‘’Veto EDİYORUZ’’
Evet Birleşmiş Milletlerin bir kriz ortamında siyasi yada askeri bir müdahalede bulunması için 5 daimi üyenin hiç birinin ‘’veto hakkını’’ kullanmaması gerekiyor. Daha da basitleştirmek gerekirse bir daimi ülkenin istemediği bir hareket ve müdahele maalesef diğer tüm ülkelerin istemesine rağmen yapılamıyor. Bu yönüyle de 5 daimi üyenin dillerinden düşürmedikleri ‘’demokrasi’’ kavramı ile ilgili ne denli samimi olduklarını bizler açıkça görmüş oluyoruz.
Örneğin Amerikalı Siyaset Bilimcisi Prof. John J. Mearsheimer Amerika’nın bugüne dek 30’un üzerinde sayıda İsrail’i ilgilendiren konuda veto hakkını kullandığını belirtiyor. İşte bu şekilde diplomatik ve siyasi olarak Birleşmiş Milletlerin harekete geçip ‘’sözde (!)’’ kuruluş amacı olan barışın tesisinin sağlanması için atılması zaruri olan adımlar atılamıyor ve bizler görüyoruz ki neticede İsrail gibi terörist faaliyetlerde bulunan devletlere, gruplara hiçbir şekilde hiçbir müdahale yapılamıyor ve herkesin malumu olduğu üzere Terörist İsrail Devleti yaktıkça yakmaya, öldürdükçe öldürmeye, masumları, çocukları katletmeye devam ediyor, amaç gerçekleşmiyor, küresel barış tesis edilemiyor, aksine bizzat BM üyesi 5 daimi üye tarafından barış ortamı baltalanıyor.
Aynı şekilde Rusya’da örneğin son Suriye İç Savaşı’nda veto hakkını kullanıyor ve Suriye’de ortamın yatışmasına izin vermiyor. Suriye’nin bugün terörist grupların işgali altında olmasına malesef zemin hazırlıyor. Binlerce sivilin ülkelerinden olmalarının asıl müsebbiplerinden biri sizcede uluslararası krizlere insancıl müdahaleler ederek krizleri yatıştıramayan 5 ülkenin güdümü altında olan mevcut Birleşmiş Milletler değil mi?
Buna karşılık kendilerini ilgilendiren durumlarda bir bakıyorsunuz işlemeyen mekanizma bir anda daimi üyelerden birinin talebi işe işleyiveriyor, kararlar derhal alınıyor ve koalisyonlar kuruluveriyor..
İşte böyle bir kurum mevcut Birleşmiş Milletler.
Lütfen akademisyenlerimiz fakültelerde verilen derslere kaynaklar yazarlarken veyahut dersler anlatırken mevcut Birleşmiş Milletlerin soyut vizyon ve misyonunu anlatmakla yetinip, bizlere mevcut Birleşmiş Milletleri yanlış anlatmasınlar. Sonra dünyayı toz pembe görmemize ve bu kurumlara değersiz bir önem atfetmemize neden oluyorlar. Evet bilsin herkes: Mevcut Birleşmiş Milletler Bir ‘’Zımbırtı’’dan İbaret. Ve bilsin 5 daimi üye: Dünya Gerçekten 5′ten Büyük!
[1] http://www.un.org/en/aboutun/index.shtml
2 http://en.wikipedia.org/wiki/Criticism_of_the_United_Nations
(Bu köşe yazısı, sayın Mehmet Fatih YAŞAR tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)
Trend Haberler
Adliye önünde silahlı kavga: 1'i avukat 4 kişi yaralandı
AVUKATIN KUSURLU EYLEMİ OLMASAYDI DAHİ TAKİP EDİLEN İŞ AYNI ŞEKİLDE SONUÇLANACAK NİTELİKTEYSE AVUKATIN EYLEMİNE BAĞLI OLARAK DOĞMUŞ BİR ZARARIN VARLIĞINDAN BAHSEDİLEMEYECEKTİR
ELEKTRİK DİREĞİ, YÜKSEK GERİLİM HATTI VE ENERJİ NAKİL HATTI GEÇEN ARAZİYE İLİŞKİN TAZMİNAT HAKKI
Avukat Ayhan Sağıroğlu vefat etti
ANAYASA MAHKEMESİNİN TANIK ADRESİNİN BİLDİRİLMESİNE İLİŞKİN (HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU MADDE 240, III) OLARAK VERDİĞİ BİR KARAR ÜZERİNE
MALPRAKTİS DAVALARINDA DOKTOR SAVUNMASI