Ankara 5. İdare Mahkemesi, 12 baronun olağanüstü genel kurul çağrısını reddeden Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) kararının yürütmesini durdurdu. Kararda, TBB’nin olağanüstü genel kurula gitmeme kararının hukuka aykırılığının açık olduğu vurgulandı.
Ankara, İstanbul, Antalya, Diyarbakır, Aydın, Bursa, İstanbul, İzmir, Mersin, Şanlıurfa, Tunceli ve Van Baro Başkanlıkları, Başkan Metin Feyzioğlu’nun meşruiyetini yitirdiği gerekçesiyle TBB’nin olağanüstü genel kurula götürülmesi yönünde karar aldı. TBB Yönetim Kurulu ise 8 Kasım 2019’da oyçokluğuyla talebin reddine karar verdi. TBB Adana delegesi Yurdagül Gündoğan, kararın iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle dava açtı.
Ankara 5. İdare Mahkemesi, 10 Mart’da yaptığı müzekare sonucunda TBB kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Oybirliğiyle alınan kararın gerekçesinde, 1136 sayııl Avukatlık Yasası’nın “Toplantılar” başlıklı 115’inci maddesinin ikinci fıkrasında “Birlik yönetim kurulu, gerekli gördüğü hallerde veya en az on baronun yönetim kurulları yazı ile isterse genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırır” hükmü yer aldığını anımsattı.
Bu yasa uyarınca 12 baronun genel kurul çağrısı yaptığı, TBB’nin ise bunu reddettiği ifade edilen kararda, şöyle denildi:
“Yukarıda yer alan mevzuat hükmünden, en az on baronun yönetim kurulları tarafından yazılı olarak talep edilmesi halinde genel kurulun olağanüstü toplantıya çağrılması gerektiği, bu konuda birlik yönetim kuruluna bir takdir hakkı tanınmadığı açıktır. Her ne kadar, on iki baro yönetim kurulu tarafından yazılı olarak yapılan olağanüstü genel kurul toplantı talebi seçimli olağanüstü genel kurul yapılmasının şartlarının oluşmadığı, taleplerin soyut ve dilek ve temenni niteliğinde olduğu, seçim yapılabilmesi hallerinin tahdidi olduğu belirtilerek reddedilmiş ise de; yukarıda anılan açık yasal düzenlemede belirtilen ‘en az on baronun yönetim kurulları yazı ile isterse’ koşulu gerçekleştiğinden dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”
“İşlemin olağanüstü toplantıya çağrı niteliği ve kamu yararı dikkate alındığında uygulanması halinde telefisi üç veya imkansız zararlar doğabileceği açıktır” denilen kararda, açıklanan nedenlerle, hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği ifade edildi. (Alican Uludağ / Cumhuriyet)