GİRİŞ
Yaşadığımız teknoloji çağında, internet kullanımın çoğalmasıyla satış tekniklerinde farklı usullerin uygulanması yaygınlaşmıştır.[1] Bu usullerden biri de mesafeli sözleşmelerdir. Mesafeli sözleşmeler; satıcı veya sağlayıcı ile tüketicinin eş zamanlı fiziksel varlığı olmaksızın, mal veya hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu ana kadar ve kurulduğu an da dahil olmak üzere uzaktan iletişim araçları kullanılması vasıtasıyla kurulan sözleşmedir. Tanıma baktığımızda mesafeli sözleşmelerin, sözleşmenin konusunun farklılığını değil, sözleşmenin kurulmasındaki şekil ve çeşit farklılığını ifade ettiğini anlıyoruz.[2] Mesafeli sözleşme, bir sözleşme türü değil, sadece bir sözleşme kurma yöntemidir. Bu sözleşme kurma yöntemi ile tüketici hukukunda pek çok farklı sözleşme kurulabilir. Mesafeli olarak kurulan sözleşme tipi isimli veya isimsiz sözleşme olabilir. Bu nedenle kanunumuzda da hangi sözleşme tiplerinin mesafeli sözleşme olarak kurulamayacağına yer verilmektedir. İnternet gibi yaygın kullanılan uzaktan iletişim araçları ile mal ve hizmete ulaşımın kolaylaşması tüketici bakımından çeşitli sorunlara da yol açmaktadır. Ortaya çıkan sorunlar, genellikle tüketicinin çok fazla düşünme imkanı olmadan, sözleşme konusu hakkında yeterli bilgiye sahip olmadan sözleşme yapmasından kaynaklanmaktadır.[3]
Mesafeli sözleşmelerde; tüketici ile tacirin yüz yüze gelmemesi ve tüketicinin basit bir görüntüye bakarak karar vermesi sebebiyle, satın aldığı ürünün beklediği gibi olmaması, sipariş anı ile teslim edilen an arasındaki sürenin uzaması, satın alınan malın bozuk ve ayıplı olması, satıcının malı teslim etmemesi gibi riskler bulunmaktadır. Teknolojide yaşanan gelişmelerle giderek yaygınlaşan bu sözleşmelerde zayıf konumunda olan tüketicilerin korunması gerekliliği ortaya çıkmıştır.
20 Mayıs 1997 tarihinde yayınlanan, Mesafeli Sözleşmelerde Tüketicinin Korunmasına İlişkin AB Direktifi ile üye ülkelerin hukuk sistemlerini uyumlaştırmak, Avrupa Birliği içinde mal ve hizmetlerin serbest dolaşımını sağlamak ve tüketicinin en üst düzeyde korunmasını sağlamak amaçlanmıştır.[4]
2011/83/EU sayılı ve 25 Ekim 2011 tarihli Tüketici Hakları Direktifi ile , 97/7/EG sayılı Mesafeli Sözleşmelere ilişkin direktif kaldırılmıştır.
Mesafeli sözleşmelerde tüketicinin korunması iki temel unsurla sağlanmaya çalışılmıştır. Bu unsurlar; tüketicinin bilgilendirilmesini içeren ön bilgilendirme yükümlülüğü ve doktrinde geri alma hakkı olarak ifade edilen cayma hakkı verilmesidir. [5]
Çalışmamızın birinci bölümünde mesafeli sözleşmelere ilişkin temel özelliklere değinilmiştir. Bu kapsamda mesafeli sözleşmelerin; tarihi gelişimi, tanımı, unsurları, sözleşmenin tarafları, konusu, ifası ve kapsamı ele alınmıştır. İkinci bölümümüzde mesafeli sözleşmelerde ön bilgilendirme yükümlülüğü incelenmiştir. Üçüncü bölümümüzde mesafeli sözleşmelerde cayma hakkının kullanılması, süresi , biçimi, ispatı, istisnaları ve sonuçları anlatılmıştır. Son bölümümüzde ise finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmeler incelenmiştir.
BİRİNCİ BÖLÜM
MESAFELİ SÖZLEŞMELERE İLİŞKİN TEMEL ÖZELLİKLER
1.1 Tarihi Gelişimi
İlk mesafeli satış yöntemi, on dokuzuncu yüzyılda, satıcıların mektup, katalog gibi iletişim araçlarıyla tüketiciye ulaşması, tüketicinin de benzer iletişim araçlarıyla sipariş vermesi ortaya çıkmıştır.
Teknolojik gelişmelerle birlikte alışveriş alışkanlıklarımız da değişmekte, zaman tasarrufu sağlayarak artık bir tıkla sözleşme kurma iradesi gerçekleştirebilmekteyiz. Bu durumun hem biz tüketicilere hem de satıcı, sağlayıcılara faydaları olmakla beraber, tüketicinin sözleşme konusunu görmeden sözleşmeyi kurması çeşitli sorunların ortaya çıkmasına sebebiyet vermektedir.[6] Tüketici, sözleşme konusu üzerinde yanılabileceği gibi, satıcının malın nitelikleri konusunda tüketiciyi aldatıcı reklam[7] tanıtımlar yapması, tacirin sözleşme konusunu geç teslimi gibi sorunlar gerçekleşebilir. Bu nedenle, mesafeli sözleşmeler AB hukukunda ve hukukumuzda yasal düzenlemeye kavuşturulmuştur.[8]
AB hukukunda mesafeli sözleşmeler, ilk olarak 20 Mayıs 1997 tarihinde yayınlanan, Mesafeli Sözleşmelerde Tüketicinin Korunmasına İlişkin AB Direktifi ile düzenlenmiştir. Buna göre mesafeli sözleşme; sözleşmenin akdedildiği ana kadar ve akdedildiği an da dahil olmak üzere, sözleşmenin amacı doğrultusunda bir ya da birden fazla iletişim aracını münhasıran kullanan tedarikçi tarafından işletilen organize bir mesafeli satış veya hizmet sağlama planı kapsamında, bir tedarikçi ile bir tüketici arasında mal veya hizmetlere ilişkin olarak akdedilen herhangi bir sözleşmeyi ifade eder.(97/7/EC m.1/f.1) Sonrasında 2011/83/EU sayılı ve 25 Ekim 2011 tarihli Tüketici Hakları Direktifi ile, 97/7/EG sayılı Mesafeli Sözleşmelere ilişkin direktif kaldırılmıştır. Direktif, tam uyum ilkesini benimsediği için, direktifte aksi öngörülmedikçe, üye ülkeler tüketicinin lehine de olsa direktifte öngörülenin aksine düzenlemeye gidemeyeceklerdir. [9]
Mesafeli sözleşmenin yasal olarak hukukumuza girişi, 06.03.2003 tarihli 4822 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 14.maddesi ve 4077 Sayılı Kanun’un 9.maddesine eklenen 9/A maddesi ile gerçekleşmiştir. Sonrasında 7.11.2013 tarihinde 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un kabul edilmesiyle mesafeli sözleşmeler, bu kanunun 48. Maddesinde düzenlenme imkanı bulmuştur. Bunun haricinde 13.06.2003 tarihli Mesafeli Sözleşmeler Uygulama Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik, 06.03.2011 tarihli Mesafeli Sözleşmelere Dair Yönetmelik ve şu anda yürürlükte olan 27.11.2014 tarihli Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği çıkarılmıştır.
1.2 Tanımı
Mesafeli sözleşme, 2011/83 sayılı AB yönergesinde ‘’tacir ile tüketici arasında, bunların eş zamanlı fiziksel varlığı olmaksızın, bir uzaktan pazarlama sistemi çerçevesinde, sözleşmenin kurulmasına kadar ve kurulması anında bir veya daha fazla uzaktan iletişim aracının özel olarak kullanılması suretiyle sözleşme kurulmasıdır.’’ şeklinde ifade edilmiştir.
6502 Sayılı TKHK m.48/1 ve Yönetmelik m.4/1(e) uyarınca ise mesafeli sözleşmeler, ‘’satıcı veya sağlayıcı ile tüketicinin eş zamanlı fiziksel varlığı olmaksızın, mal veya hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu ana kadar ve kurulduğu an da dahil olmak üzere uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmeler’’ olarak tanımlanmıştır.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 9/A maddesinde ise mesafeli sözleşmeler; ‘’yazılı, görsel, telefon ve elektronik ortamda veya diğer iletişim araçları kullanılarak ve tüketicilerle karşı karşıya gelinmeksizin yapılan ve malın veya hizmetin tüketiciye anında veya sonradan teslimi veya ifası kararlaştırılan sözleşmedir’’ şeklinde tanımlanmaktaydı.
ETKHK’ da örnek niteliğinde iletişim araçları sayılırken, TKHK’ da böyle bir saymaya gidilmeyerek uzaktan iletişim araçları kavramına yer verilmiştir. Ayrıca TKHK, ETKHK’ dan farklı olarak, mesafeli sözleşmeler açısından uzaktan iletişim araçlarına ilişkin bir sistemin varlığını aramaktadır.[10]
TKHK’ da düzenlenen mesafeli sözleşmeler, borçlar hukuku sözleşmelerinden; içeriğinin belirlenmesi ve zorunlu unsurlarının belirlenmesi açısından farklı bir yapıya sahiptir. Borçlar Kanunu’nda yer alan mesafeli satışta, satılan malın sözleşmenin ifa yerinden başka bir yere gönderilmesi söz konusuyken ile TKHK’da yer alan mesafeli sözleşmelerde ise tüketici ile mal ya da hizmet satıcısının aynı yerde olmaması, aralarında mesafe bulunması ve sözleşmenin iletişim araçları ile yapılması ifade edilmektedir. [11]
Tüketici ile tacirin eş zamanlı fiziksel varlığının olmamasından, ‘’hazırlar arasında olmama’’ kastedilmemektedir. Mesafeli sözleşmeler, hazırlar arasında kurulabileceği gibi hazır olmayanlar arasında da kurulabilir.[12]
1.3 Unsurları
1.3.1 Sözleşmenin Kurulmasında Tarafların Fiziksel Olarak Karşı Karşıya Gelmemesi
Sözleşme kurulmasında taraflar ‘’eş zamanlı fiziksel varlığı’’ olmaksızın bir araya gelmektedir. Aynı unsur finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmeler için de geçerlidir. Bu durum TBK’daki hazır olanlar ve hazır olmayanlar ayrımıyla karıştırılmamalıdır. Mesafeli sözleşmeler, hazır olanlar arasında kurulabileceği gibi hazır olmayanlar arasında da kurulabilir.
Mesafeli sözleşmelerde aranan temel unsur, tarafların fiziksel olarak aynı ortamda bulunup bulunmadığıdır.
97/7/EC sayılı Mesafeli Sözleşmeler Yönergesi’ nde de tüketici ile satıcı/sağlayıcının fiziksel anlamda eş zamanlı varlıkları bulunmaksızın sözleşme görüşmelerine başlayıp sözleşmeyi kurma ve hatta ifayı gerçekleştirmeleri unsuruna vurgu yapılmıştır.[13]
1.3.2 Uzaktan iletişim aracı
6502 sayılı TKHK md.48/1 ve Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği md.4/1-e’deki mesafeli sözleşme tanımında yer alan ‘’uzaktan iletişim aracı’’ kavramı Yönetmelik md.4/1-h’de tanımlanmıştır. Buna göre, uzaktan iletişim aracı; ‘’mektup, katalog, telefon, faks, radyo, televizyon, elektronik posta mesajı, kısa mesaj, internet gibi fiziksel olarak karşı karşıya gelinmeksizin sözleşme kurulmasına imkan veren her türlü araç veya ortamı, ifade eder. Buradaki sayım, örnek sayımdır.’’
Mülga kanun md.9/A açıkça uzaktan iletişim aracı kavramını tanımlamamış ‘’…yazılı, görsel, telefon ve elektronik ortam ve diğer iletişim araçları tabiriyle…’’ kavramın kapsamını geniş yorumlamıştır.
Doktrinde, kanunun lafzından yola çıkılarak, uzaktan iletişim araçlarının hem sözleşme görüşme aşamalarında hem de sözleşmenin kurulmasında kullanılması gerektiği söylenmektedir.[14]
1.3.3 Uzaktan pazarlama sistemi
Mal veya hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına ilişkin sisteme, 4077 sayılı mülga TKHK’da yer verilmemiştir ve bu durum doktrinde eleştirilmiş, böyle bir unsurun gerekli olduğu ifade edilmiştir.[15] Eski kanun döneminde, sözleşmenin kurulması aşamasında uzaktan pazarlamaya ilişkin bir sistemin varlığı aranmadığı için, satıcının istisnai bir durumda telefonla kurduğu satış sözleşmesine de mesafeli sözleşmelere ilişkin öngörülmüş olan ağır hükümlerin uygulanması, AB Yönergesine ve kanunun amacına aykırı bir sonuç doğurmaktaydı. TKHK’a eklenen bu unsurla bu boşluk giderilmiştir. [16]
Bir sözleşmenin mesafeli sözleşme sayılabilmesi için, tacirin ‘’uzaktan pazarlamaya yönelik oluşturulmuş bir sistemi’’ bulunması gerekir. Böyle bir sistemin varlığı olmadan tek seferliğine ya da ara sıra uzaktan iletişim araçlarının kullanılması ile gerçekleştirilen sözleşmeler mesafeli sözleşme olarak kabul edilmeyecektir. Uzaktan pazarlama sistemi kuran tacirin, pazarda yarattığı riskleri üzerine alması ve tüketicinin korunması gerekir.
1.3.3.1 Aracı Hizmet Sağlayıcı
Sözleşmenin kurulması için zorunlu unsur olan uzaktan pazarlama sistemini, mutlaka sözleşmeyi kuran tacirin meydana getirmesine gerek yoktur.[17]
Kaynak düzenleme olan 2011/83 sayılı AB Yönergesi’ nde çevrimiçi pazar yerine ilişkin özel bir düzenlemeye rastlanmamaktaydı.2019/2161 sayılı AB Yönergesi ile çevrimiçi pazaryeri, ‘’bir internet sitesi, internet sitesinin bir parçası veya uygulama da dahil olmak üzere bir yazılımın tacir tarafından veya tacir adına işletilmesi suretiyle, tüketicinin diğer tacirler veya diğer tüketicilerle mesafeli sözleşme kurmasını sağlayan hizmet’’ olarak tanımlanmıştır.
Mesafeli sözleşmelere ilişkin TKHK m. 48 hükmü, 7392 sayılı Kanunun 7. maddesiyle, yayımı tarihinden altı ay sonra (1/10/2022) yürürlüğe girmek üzere değiştirilmiştir. Yeni düzenlemede “aracılık edenler” ifadesi yerine “aracı hizmet sağlayıcılar” terimi kullanılmıştır. Mevzuatta ‘’aracılık edenler’’ kavramının tanımlanmaması uygulamada önemli sorunlara yol açıyordu.
Doktrinde aracılık edenlerin kimler olduğu hususu incelenirken, doğrudan tüketicinin korunmasına yönelik olmamakla birlikte, benzer bir kavramı tanımlayan Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a dikkat çekilmiştir.[18] İlgili kanunun m. 2-d hükmünde “aracı hizmet sağlayıcı” kavramı, “…başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek ve tüzel kişiler” şeklinde tanımlanmıştır.
Aracı hizmet sağlayıcı, oluşturduğu sistem ile uzaktan iletişim araçlarını kullanmak veya kullandırmak suretiyle satıcı veya sağlayıcı adına mesafeli sözleşme kurulmasına aracılık eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder. Günlük hayatta çokça karşılaştığımız trendyol, hepsiburada, amazon gibi internet siteleri aracı hizmet sağlayıcıya örnek gösterilebilir.
1.3.3.1.1 Aracı Hizmet Sağlayıcıların Sorumluluğu
Aracı hizmet sağlayıcıların tüketiciye yönelik yükümlülüklerinin kapsamı 7392 sayılı kanunla genişletilmiştir. Hükmün önceki versiyonunda aracılık edenlerin satıcı/sağlayıcı ile yapılan işlemlere ilişkin kayıt tutarak talep halinde bunları paylaşmakla yükümlü oldukları ve satıcı/sağlayıcı ile yaptıkları sözleşmeye aykırı fiillerinden sorumlu olacakları ifade edilmişti. TKHK değişik m. 48 hükmü ise bu hususlara ek olarak oluşturdukları sistem ile satıcı veya sağlayıcı adına mesafeli sözleşme kurulmasına aracılık eden aracı hizmet sağlayıcılar, sistem aracılığıyla kurulan mesafeli sözleşmelerden doğan hak ve yükümlülüklerin kullanım süresi boyunca tüketicilerin yönetmelikle belirlenen hususlara ilişkin talep ve bildirimlerini iletebilmelerine ve takip edebilmelerine elverişli bir sistemi kurmak ve kesintisiz olarak açık tutmakla yükümlüdür.
7392 Sayılı Kanun md.7/6’ya göre; ‘’Aracı hizmet sağlayıcısı olarak faaliyet gösterenler aracılık ettikleri mesafeli sözleşmelere ilişkin olarak;
a) Tüketiciye ön bilgilendirmenin yapılmasından, teyidinden ve ispatından satıcı veya sağlayıcı ile birlikte müteselsilen,
b) Veri girişinin satıcı veya sağlayıcı tarafından yapıldığı durumlar hariç olmak üzere, yönetmelikle belirlenen ön bilgilendirmede bulunması zorunlu hususlardaki eksikliklerden,
c) Bu maddede yer alan hususlardan dolayı tüketicilerin satıcı veya sağlayıcılar ile yaptıkları işlemlere ilişkin kayıtların tutulmasından ve istenilmesi hâlinde bu bilgilerin ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile tüketicilere verilmesinden,
ç) Satıcı veya sağlayıcı ile yaptıkları aracılık hizmetine ilişkin sözleşmeye aykırı uygulamaları nedeniyle satıcı ve sağlayıcıların bu madde hükümlerine aykırı davranmasına sebep oldukları her bir işlemden,
d) Satıcı veya sağlayıcı adına bedel tahsil etmesi hâlinde, mal veya hizmetin tüketiciye teslim veya ifası sonrası bedelin satıcıya veya sağlayıcıya aktarıldığı durumlar ile 11 inci ve 15 inci maddelerde yer alan hakların kullanımı hariç olmak üzere teslim veya ifa ile cayma hakkına ilişkin yükümlülüklerden satıcı veya sağlayıcı ile birlikte müteselsilen,
e) Satıcı veya sağlayıcı onayı olmaksızın düzenledikleri kampanyalı, promosyonlu veya indirimli satışlarda, sözleşmenin hiç ya da gereği gibi ifa edilmemesinden,
f) Ön bilgilendirmede yer alan hususlar ile reklamlarında yer alan bilgilerin uyumlu olmasından ve ispatından’’, sorumlu tutulmuştur.
Bu sayılan yükümlülüklerden, malın tesliminden sonraki iade yükümlülükleri ve taşıyıcı masraflarına ilişkin iade yükümlülükleri 1 Ocak 2024 tarihinde yürürlüğe girecektir.
1.3.3.2 Platform
Kamu hizmetlerinin tek noktadan sunulduğu ortak kamu elektronik platformu hariç olmak üzere, aracı hizmet sağlayıcının mesafeli sözleşme kurulmasına aracılık etmek üzere oluşturduğu sistemi, ifade eder. Aracı hizmet sağlayıcı, tüketicinin kendi platformu üzerinden satıcı veya sağlayıcılar ile yaptıkları işlemlere ilişkin kayıtları 3 yıl boyunca saklamalı ve bunların istenmesi halinde ilgili kurum ve kuruluşlar ile tüketiciler ile bu bilgileri paylaşmalıdır.
1.4 Sözleşmenin Tarafları
1.4.1 Tüketici
Tüketici tanımı hem AB hem de Türk hukukunda amaç unsuruna göre yapılmaktadır. AB hukuku ve Türk Hukuku ‘’tüketici’’ tanımı açısından en önemli fark; AB hukukunda sadece gerçek kişilerin tüketici kabul edilirken, Türk hukukunda tüzel kişilerin de tüketici sıfatını taşımalarıdır.[19] 6502 sayılı TKHK’na göre tüketici, ‘’Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi’’ ifade eder.
1.4.2 Satıcı Sağlayıcı
Satıcı ve sağlayıcı kavramı da amaç unsuruna göre tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK md.3’e göre; ‘Sağlayıcı’ , ‘’kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade ederken ; ‘satıcı’, kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, ifade eder. Satıcı ve sağlayıcı arasındaki fark ilkinin mal sunması, diğerinin ise hizmet sunmasından kaynaklanmaktadır. Satıcı, sağlayıcı ‘’ticari veya mesleki amaçla’’ hareket etmeli ve mal/hizmet bir bedel karşılığında sunulmalıdır.
Her ne kadar kanunda tüzel kişiler de kapsama alınmış olsa da ‘’ticari veya mesleki amaç’’ denildiğinde neredeyse çoğu tüzel kişi bu kapsama girmediğinden tüzel kişi ibaresine yer verilmesi yerinde olmamıştır.
1.5 Sözleşmenin Konusu,İfası Ve Kapsamı
Mesafeli sözleşmelerin konusu, satıcı veya sağlayıcının tüketiciye sunduğu bir mal veya hizmettir Mal kavramı ; alışverişe konu olan taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları ifade ederken ; hizmet kavramı, bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusunu ifade eder. ETHK’ya göre, Satıcı veya sağlayıcı, tüketicinin siparişinin kendisine ulaştığı andan itibaren taahhüt edilen süre içinde edimini yerine getirmekle yükümlüdür.Mal satışlarında bu süre otuz günü geçemez. Satıcı veya sağlayıcının bu süre içinde edimini yerine getirmemesi durumunda tüketici sözleşmeyi feshedebilir. 48/III’e göre
Satıcı veya sağlayıcının bu süre içinde edimini yerine getirmemesi durumunda tüketici sözleşmeyi feshedebilir. Yeni düzenlemeye göre ‘’tüketicinin isteği ve kişisel ihtiyaçları’’ doğrultusunda hazırlanan mallara ilişkin sözleşmeler kapsam dışı bırakılarak bunun haricindeki mal satışlarında süre otuz günü geçemeyeceği hükme bağlanmıştır.
6502 sayılı TKHK 48/7’de yer alan düzenlemede, mesafeli sözleşmelerde, kapsam dışı sayılan sözleşmelerin, mesafeli sözleşmelere ilişkin yönetmelikte düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Kural olarak tüketicinin taraf olduğu ve tüketici işlemi niteliğinde sayılan her türlü mesafeli sözleşme kapsama dahildir. 29188 sayılı Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği’nde kapsam dışı mal ve hizmetler açıkça düzenlenmiştir.
Buna göre;
a) Finansal hizmetler,
b) Otomatik makineler aracılığıyla yapılan satışlar,
c) Halka açık telefon vasıtasıyla telekomünikasyon operatörleriyle bu telefonun kullanımı,
ç) Bahis, çekiliş, piyango ve benzeri şans oyunlarına ilişkin hizmetler,
d) Taşınmaz malların veya bu mallara ilişkin hakların oluşumu, devri veya kazanımı,
e) Konut kiralama,
f) Paket turlar,
g) Devre mülk, devre tatil, uzun süreli tatil hizmeti ve bunların yeniden satımı veya değişimi,
ğ) Yiyecek ve içecekler gibi günlük tüketim maddelerinin, satıcının düzenli teslimatları çerçevesinde tüketicinin meskenine veya işyerine götürülmesi,
h) 5 inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentlerindeki bilgi verme yükümlülüğü ile 18 inci ve 19 uncu maddelerde yer alan yükümlülükler saklı kalmak koşuluyla yolcu taşıma hizmetleri,
ı) Malların montaj, bakım ve onarımı,
i) Bakımevi hizmetleri, çocuk, yaşlı ya da hasta bakımı gibi ailelerin ve kişilerin desteklenmesine yönelik sosyal hizmetler ile ilgili sözleşmelere uygulanmaz.
Mesafeli sözleşme kapsamı dışında kabul edilen sözleşmeler, incelendiğinde 6502 sayılı TKHK’ da ayrıca düzenlendiği görülmektedir.
İKİNCİ BÖLÜM
MESAFELİ SÖZLEŞMELERDE ÖN BİLGİLENDİRME YÜKÜMLÜLÜĞÜ
2.1 Ön Bilgilendirme Yükümlülüğünün İçeriği
Mesafeli sözleşmelerle ilgili ön bilgilendirme yükümlülüğünün, kapsamlı bir şekilde düzenlenmesinin nedeni, mesafeli sözleşmelerin kuruluş aşamasında satıcı veya sağlayıcı ile yüz yüze gelmeyen tüketicinin sözleşmenin bütün ayrıntılarından haberdar olup, buna ilişkin zihinsel değerlendirmeler yapmasını sağlamaktır.[20]
Mesafeli sözleşmelerde tüketiciyi koruyan düzenlemelerden bir tanesi, satıcı, sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcıya getirilmiş ön bilgilendirme yükümlülüğüdür.[21]Yönetmelik m.5/1’de ön bilgilendirmenin içermesi gereken hususlar belirtilmiştir:
a) Sözleşme konusu mal veya hizmetin temel nitelikleri,
b) Satıcı veya sağlayıcının adı veya unvanı, varsa MERSİS numarası,
c) Tüketicinin satıcı veya sağlayıcı ile hızlı bir şekilde irtibat kurmasına imkan veren, satıcı veya sağlayıcının açık adresi, telefon numarası ve benzeri iletişim bilgileri ile varsa satıcı veya sağlayıcının adına ya da hesabına hareket edenin kimliği ve adresi,
ç) Satıcı veya sağlayıcının tüketicinin şikayetlerini iletmesi için (c) bendinde belirtilenden farklı iletişim bilgileri var ise, bunlara ilişkin bilgi,
d) Mal veya hizmetin tüm vergiler dahil toplam fiyatı, niteliği itibariyle önceden hesaplanamıyorsa fiyatın hesaplanma usulü, varsa tüm nakliye, teslim ve benzeri ek masraflar ile bunların önceden hesaplanamaması halinde ek masrafların ödenebileceği bilgisi,
e) Sözleşmenin kurulması aşamasında uzaktan iletişim aracının kullanım bedelinin olağan ücret tarifesi üzerinden hesaplanamadığı durumlarda, tüketicilere yüklenen ilave maliyet,
f) Ödeme, teslimat, ifaya ilişkin bilgiler ile varsa bunlara ilişkin taahhütler ve satıcı veya sağlayıcının şikayetlere ilişkin çözüm yöntemleri,
g) Cayma hakkının olduğu durumlarda, bu hakkın kullanılma şartları, süresi, usulü ve satıcının iade için öngördüğü taşıyıcıya ilişkin bilgiler,
ğ) Cayma bildiriminin yapılacağı açık adres, faks numarası veya elektronik posta bilgileri,
h) 15 inci madde uyarınca cayma hakkının kullanılamadığı durumlarda, tüketicinin cayma hakkından faydalanamayacağına ya da hangi koşullarda cayma hakkını kaybedeceğine ilişkin bilgi,
ı) Satıcı veya sağlayıcının talebi üzerine, varsa tüketici tarafından ödenmesi veya sağlanması gereken depozitolar ya da diğer mali teminatlar ve bunlara ilişkin şartlar,
i) Varsa dijital içeriklerin işlevselliğini etkileyebilecek teknik koruma önlemleri,
j) Satıcı veya sağlayıcının bildiği ya da makul olarak bilmesinin beklendiği, dijital içeriğin hangi donanım ya da yazılımla birlikte çalışabileceğine ilişkin bilgi,
k) Tüketicilerin uyuşmazlık konusundaki başvurularını Tüketici Mahkemesine veya Tüketici Hakem Heyetine yapabileceklerine dair bilgi.
2.2 Ön Bilgilendirmenin Yapılma Zamanı
AB Yönergesi’nde, ön bilgilendirmenin sözleşmeyle veya yerini tutan bir öneriyle bağlanmadan önce yapılması gerekir. Türk hukukundaki düzenleme de bu yöndedir. Yönetmelik m.5(1)’de ‘’sözleşmenin kurulmasından ya da buna karşılık gelen herhangi bir teklifi kabul etmeden önce’’ demektedir.
Görüldüğü üzere, diğer bazı sözleşmelerden farklı olarak bir gün belirlenmemiş veya makul süre önce denmemiştir.[22]
Sözleşmenin, internet yoluyla, sesli iletişim yolula ya da siparişe ilişkin bilgilerin sınırlı bir alanda ya da zamanda sunulduğu bir ortam yoluyla kurulması halinde, ön bilgilendirmeye dahil bazı bilgilerin, ödeme yükümlülüğü altına sokan siparişin verilmesinden önce ayrıca ve açıkça verilmesi gerekmektedir (Yönetmelik m.6(2), (3), (4), (5) ).
2.3 Ön Bilgilendirmenin Şekli Ve İspat Yükü
Yönetmelik m.6(1) gereği, bilgilendirmenin kullanılan uzaktan iletişim araçlarıyla uyumlu olacak şekilde, en az on iki punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir bir şekilde tacir tarafından yazılı olarak ya da kalıcı veri saklayıcısı ile yapılması gerekir. Kalıcı veri saklayıcısı, tüketicinin gönderdiği veya kendisine gönderilen bilgiyi, bu bilginin amacına uygun olarak makul bir süre incelemesine elverecek şekilde kaydedilmesini ve değiştirilmeden kopyalanmasını sağlayan ve bu bilgiye aynen ulaşılmasına imkân veren kısa mesaj, elektronik posta, internet, disk, CD, DVD, hafıza kartı ve benzeri her türlü araç veya ortamı, ifade eder.
2.4 Ön Bilgilendirmenin Bağlayıcılığı, İspatı Ve Ön Bilgilendirme Yükümlülüğüne Uyulmamasının Yaptırımı
Ön bilgilendirmenin yapılması, bir sözleşme kurulma zorunluluğu doğduğu ve bunun bir öneri olduğu anlamına gelmemektedir.[23] Düzenlemenin amacı, sözleşmenin kurulmasından önce sözleşmenin esaslı unsurları hakkında düşünmesini sağlamaktır. Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği’nin 8.maddesinde tüketicinin siparişi onaylamadan hemen önce bir bilgilendirme yükümlülüğü getirilmiştir. Satıcı veya sağlayıcı, tüketici siparişi onaylamadan hemen önce, verilen siparişin ödeme yükümlülüğü anlamına geldiği hususunda tüketiciyi açık ve anlaşılır bir şekilde bilgilendirmek zorundadır. Aksi halde tüketici siparişi ile bağlı olmayacaktır.
Tüketicinin mesafeli sözleşme kurulması amacıyla satıcı veya sağlayıcı tarafından telefonla aranması durumunda, her görüşmenin başında satıcı veya sağlayıcı kimliğini, eğer bir başkası adına veya hesabına arıyorsa bu kişinin kimliğini ve görüşmenin ticari amacını açıklamalıdır.
Sözleşme kurulmakla ön bilgilendirmede verilen bilgiler, bağlayıcı olacaktır. Bir değişiklik yapılabilmesi için, sözleşmede açıkça kararlaştırılması gerekir.
Ön bilgilendirme yapıldığını ispat külfeti; satıcıya, sağlayıcıya veya 7392 sayılı kanun düzenlemesiyle eklenen aracı hizmet sağlayıcıya aittir. Yönetmelik md.7’ye göre, ‘’Satıcı veya sağlayıcı, tüketicinin 6. maddede belirtilen yöntemlerle ön bilgileri edindiğini kullanılan uzaktan iletişim aracına uygun olarak teyit etmesini sağlamak zorundadır. Aksi halde sözleşme kurulmamış sayılır.’’ Kurulmamış mesafeli sözleşme, taraflar arasında hiçbir hüküm ifade etmez.
Dolayısıyla, tüketicinin bilgilendirildiğine ilişkin teyidin alınması, mesafeli sözleşmenin geçerlilik şartlarından birisi haline gelmiştir.[24]
Doktrinde bir görüş, bilgilendirme yükümlülüğüne aykırılığın, sözleşmenin kurulmaması yaptırımına tabi olacağını ifade etmektedir.[25]
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
MESAFELİ SÖZLEŞMELERDE CAYMA HAKKI
3.1 TKHK’ye Ve Yönetmelik’e Göre Cayma Hakkının Kullanması
Mesafeli sözleşmeyi kurmaya yönelik icap ya da kabul şeklindeki irade beyanının tüketici tarafından geri alınması, tıpkı diğer tüketici sözleşmelerinde olduğu gibi yenilik doğuran bir hak olan geri alma hakkının kullanılması suretiyle gerçekleşir.[26]
Bu hakkın tanınmasının nedenleri; tüketicinin sözleşme hakkında yeterli bilgiye sahip olamaması olasılığının yüksekliği ve mesafeli sözleşmelerin kolay yolla kurulabilmesi nedeniyle oluşabilecek problemleri çözüme kavuşturmaktır.[27] Tüketici, cayma hakkını kullanarak hiçbir gerekçe göstermeden tek taraflı irade beyanıyla, sözleşmenin hüküm ve sonuç doğurmasını önlemektedir.
Alman hukukunda dönme hakkının yenilik doğurucu bir hak olduğu söylenmektedir. Cayma hakkı, bir sözleşmeyi hukuki sonuçları ile birlikte ortadan kaldırmaya yönelik olduğundan, bozucu yenilik doğuran bir haktır.[28] Cayma hakkının kullanılmasının hüküm ve sonuç doğurabilmesi için Alman hukukunda dönme hakkında olduğu gibi irade açıklamasının karşı tarafa varması zorunlu değildir.[29] Cayma hakkının amacı, sözleşme öncesi hale geri getirmektir. Dolayısıyla, mesafeli sözleşmelerin konusu ister mal isterse hizmet olsun, tüketici cayma hakkını geçerli bir şekilde kullanırsa mesafeli sözleşme geriye etkili olarak sona erecektir.
Tüketici, herhangi bir gerekçe göstermeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. Tüketiciye verilen bu hak, hakkın kötüye kullanılması yasağına kural olarak takılmayacaktır. Cayma hakkının kullanılmasına engel olacağı düşünüldüğünden[30] tüketicinin bu hakkı kullanması herhangi bir ceza koşuluna bağlanmamıştır.
3.2 Cayma Hakkının Kullanılmasında Süre
ETKHK tüketicinin cayma hakkını, yedi gün içinde kullanmasını öngörmekteydi. 6502 sayılı TKHK’da bu süre, tüketicinin lehine olarak, on dört güne çıkarılmıştır. Tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin bu süre içinde satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmiş olması yeterli olmaktadır. Cayma hakkı konusunda gerektiği şekilde bilgilendirmenin bir yıllık süre içinde yapılması halinde, on dört günlük cayma hakkı süresi, bu bilgilendirmenin gereği gibi yapıldığı günden itibaren işlemeye başlar. Tüketici, cayma hakkı konusunda gerektiği şekilde bilgilendirilmezse, cayma hakkını kullanmak için on dört günlük süreyle bağlı değildir. Her hâlükârda bu süre cayma süresinin bittiği tarihten itibaren bir yıl sonra sona erer.
29188 sayılı Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği md.9/3’e göre cayma hakkı süresinin belirlenmesinde;
a) Tek sipariş konusu olup ayrı ayrı teslim edilen mallarda, tüketicinin veya tüketici tarafından belirlenen üçüncü kişinin son malı teslim aldığı gün,
b) Birden fazla parçadan oluşan mallarda, tüketicinin veya tüketici tarafından belirlenen üçüncü kişinin son parçayı teslim aldığı gün,
c) Belirli bir süre boyunca malın düzenli tesliminin yapıldığı sözleşmelerde, tüketicinin veya tüketici tarafından belirlenen üçüncü kişinin ilk malı teslim aldığı gün esas alınır.
Malın satıcı tarafından taşıyıcıya teslimi, tüketiciye yapılan teslim olarak kabul edilmez. Mal teslimi ile hizmet ifasının birlikte yapıldığı sözleşmelerde, mal teslimine ilişkin cayma hakkı hükümleri uygulanır. Satıcı veya sağlayıcı, cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini ispat etmekle yükümlülüğü, satıcı veya sağlayıcıdadır. Tüketici, cayma hakkı konusunda gerektiği şekilde bilgilendirilmezse, cayma hakkını kullanmak için on dört günlük süreyle bağlı değildir. Bu süre her halükarda cayma süresinin bittiği tarihten itibaren bir yıl sonra sona erer.
3.3 Cayma Hakkının Kullanılma Biçimi
Yönerge m.11(1) gereği, tüketici süresi içinde cayma hakkını kullandığına ilişkin taciri on dört günlük süre içerisinde bilgilendirmelidir. Bu bildirimin tacire o süre içinde ulaşmış olması veya tacir tarafından o süre içinde öğrenilmiş olması gerekli değildir.[31] Tüketicinin cayma hakkını ya kendisine iletilmiş olan cayma formu ile ya da şüpheye yer bırakmayacak bir irade açıklaması ile kullanması gerekir. Yani AB mevzuatında, cayma hakkının kullanılması açık bir irade beyanı ile yapılmakla birlikte herhangi bir şekle bağlanmamıştır. Bizim hukukumuzda ise Yönetmelik md.11 gereği cayma hakkı, yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile kullanılmaktadır.[32]
Tüketici, cayma hakkın kullanırken sebep gösterme zorunluluğuna sahip değildir. Dolayısıyla, tüketicinin sözleşme konusu malı daha düşük fiyata satan başka bir satıcıdan almak istemesi sebebiyle cayma hakkını kullanması mümkündür. Bu durumda tüketicinin dürüstlük kuralına aykırı davrandığından bahsedilemeyecektir.[33]
3.4 Cayma Hakkının Kullanıldığını İspat
Cayma hakkının usulüne uygun kullanıldığını ispat yükü, tüketiciye aittir. Tüketiciyi bu denli koruyan bir düzenlemede, ispat yükünün tüketiciye yüklenmesi, tüketici ile tacir arasındaki menfaat dengesini sağlamaktadır.
3.5 Cayma Hakkının İstisnaları
Bazı sözleşmelerde işin doğası gereği cayma hakkı kullanılması mümkün değilken, bazı sözleşmeler açısından da bu hakkın tüketici tarafından kötüye kullanılma olasılığı çok yüksek olduğundan cayma hakkının kullanılması kanun koyucu tarafından engellenmiştir.[34] Çünkü bu mesafeli sözleşmelerde, tüketicinin cayma hakkını kullanabilmesine olanak sağlanması tüketicinin gereğinden fazla korunmasına yol açarak adil olmayan bir ortam oluşmasına sebebiyet verebilmektedir.[35]
Mesafeli sözleşmeler yönetmeliğinin 15. maddesi cayma hakkının istisnalarını düzenlemiştir. Buna göre taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, tüketici aşağıdaki sözleşmelerde cayma hakkını kullanamaz:
a) Fiyatı finansal piyasalardaki dalgalanmalara bağlı olarak değişen ve satıcı veya sağlayıcının kontrolünde olmayan mal veya hizmetlere ilişkin sözleşmeler.
b) Tüketicinin istekleri veya kişisel ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanan mallara ilişkin sözleşmeler.
c) Çabuk bozulabilen veya son kullanma tarihi geçebilecek malların teslimine ilişkin sözleşmeler.
ç) Tesliminden sonra ambalaj, bant, mühür, paket gibi koruyucu unsurları açılmış olan mallardan; iadesi sağlık ve hijyen açısından uygun olmayanların teslimine ilişkin sözleşmeler.
d) Tesliminden sonra başka ürünlerle karışan ve doğası gereği ayrıştırılması mümkün olmayan mallara ilişkin sözleşmeler.
e) Malın tesliminden sonra ambalaj, bant, mühür, paket gibi koruyucu unsurları açılmış olması halinde maddi ortamda sunulan kitap, dijital içerik ve bilgisayar sarf malzemelerine ilişkin sözleşmeler.
f) Abonelik sözleşmesi kapsamında sağlananlar dışında, gazete ve dergi gibi süreli yayınların teslimine ilişkin sözleşmeler.
g) Belirli bir tarihte veya dönemde yapılması gereken, konaklama, eşya taşıma, araba kiralama, yiyecek-içecek tedariki ve eğlence veya dinlenme amacıyla yapılan boş zamanın değerlendirilmesine ilişkin sözleşmeler.
ğ) Elektronik ortamda anında ifa edilen hizmetler veya tüketiciye anında teslim edilen gayrimaddi mallara ilişkin sözleşmeler.
h) Cayma hakkı süresi sona ermeden önce, tüketicinin onayı ile ifasına başlanan hizmetlere ilişkin sözleşmeler.
Cayma hakkının istisnaları 1 Ocak 2024’te yürürlüğe girecek düzenlemeyle genişletilmiştir. Yukarıda saydıklarımıza ek olarak;
ı) Karayolları Trafik Kanununa göre tescili zorunlu olan taşınırlar ile kayıt veya tescil zorunluluğu bulunan insansız hava araçlarına ilişkin sözleşmeler.
i)Tüketiciye teslimi yapılmış olan cep telefonu, akıllı saat, tablet ve bilgisayarlara ilişkin sözleşmeler.
j)Canlı müzayede şeklinde açık artırma yoluyla akdedilen sözleşmeler.
k) Tanıtma ve kullanma kılavuzunda satıcı veya yetkili servis tarafından kurulum veya montajının yapılacağı belirtilen mallardan kurulum ya da montajı yapılanlara ilişkin sözleşmeler.
Kanun koyucunun bu istisnaları getirmesindeki amacı, tüketici tarafından belirttiğimiz mallar ve sözleşmelerde cayma hakkının kullanılması söz konusu malların ve sözleşmelerin kötüye kullanımına yol açarak geriye dönüşü olmayacak sonuçların ortaya çıkması ihtimali yüksek olduğundan bunun önüne geçilmesi sağlamaktır.
3.6 Cayma Hakkının Kullanılmasının Sonuçları
Cayma hakkı kullanıldığında, tarafların sözleşmeden doğan hak ve borçları sona ererek aralarındaki ilişki bir tasfiye ilişkisine dönüşür.[36]
Satıcı sağlayıcının ilk borcu, tüketiciden almış olduğu bedeli, kıymetli evrakı ve diğer tüm belgeleri tüketiciye iade etmektir. Cayma hakkının kullanımından doğan masraflar satıcı, sağlayıcıya aittir.[37] Satıcı, sağlayıcı tüm geri ödemeleri tüketicinin satın alırken kullandığı ödeme aracına uygun bir şekilde tüketiciye masraf yükletmeden tek seferde kullanmak zorundadır. Cayma hakkının kullanılması ile yapılan ödemelerin ne zaman iade edileceğine ilişkin de yeni bazı düzenlemeler yapılmıştır. Ancak bu düzenlemelerin de yürürlüğü 1 Ocak 2024’e ertelenmiştir. Malın tesliminden önce cayma hakkının kullanılması durumunda ve hizmet ifasına ilişkin sözleşmelerde bedel iadesinin cayma bildiriminin ulaştığı tarihten itibaren 14 gün içerisinde yapılması gerekmektedir. Ancak 1 Ocak 2024’ten sonra mal teslim edilmişse, iade süresinin başlangıcı malın iade için hangi taşıyıcıya verildiğine göre değişecektir. Mal, iade için ön bilgilendirmede belirtilen taşıyıcıya teslim edildiyse taşıyıcıya teslim edildiği tarihten itibaren 14 gün uygulanacaktır. Mal iade için farklı bir taşıyıcıya teslim edildiğinde ise 14 günlük süre, malın satıcıya ulaştığı tarihten başlayacaktır.
2011/83/EU no.lu yönergeyle cayma hakkının kullanılması halinde, tüketici bu hususta usulüne uygun bir şekilde bilgilendirilmişse, geri gönderim masraflarına tüketicinin katlanacaktır. Türk hukukundaki ise böyle bir yükümlülük yoktur.[38] AB düzenlemesi ilk başta tüketici aleyhine bir düzenleme gibi gözükse de cayma hakkının kötüye kullanımının önüne geçmek için mevzuatımızda böyle bir düzenleme yapılması faydalı olacaktır.
Yönetmelik m.13’de tüketicinin yükümlülükleri açık bir şekilde düzenlenmiştir. Tüketicinin bu kapsamdaki en büyük yükümlülüğü, malı geri iade etmesidir. Tüketici cayma hakkını kullandığına ilişkin bildirimi yönelttiği tarihten itibaren on gün içinde malı satıcı veya sağlayıcıya ya da yetkilendirmiş olduğu kişiye geri göndermek zorundadır. Bu zorunluluk nedeni ile tüketici tarafından süresi içerisinde mal iade edilmez ise temerrüde düşer.[39]
Tüketici, cayma süresi içinde malı, işleyişine, teknik özelliklerine ve kullanım talimatlarına uygun bir şekilde kullandığı takdirde meydana gelen değişiklik ve bozulmalardan sorumlu değildir (Yönetmelik m.13/2). Cayma süresi içerisinde tüketici, malı dürüstlük kuralları çerçevesinde kendisinden beklenebilecek dikkat ve özen borcuna uyarak saklama yükümlülüğü altındadır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
FİNANSAL HİZMETLERE İLİŞKİN MESAFELİ SÖZLEŞMELER
4.1 Özel Düzenleme Yapma Gereği
Mesafeli sözleşmeler ile finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmeler arasındaki en önemli fark, sözleşme konusudur.[40]
Finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmeler yönetmeliği md.4/a’ya göre finansal hizmet; her türlü banka hizmeti, kredi, sigorta, bireysel emeklilik, yatırım ve ödeme ile ilgili hizmetleri, ifade eder. Tüketicilerin bu sözleşmelere karşı özel olarak korunması gerekir. Finansal sözleşmeler, sözleşme konusu nedeniyle daha farklı ve nitelikli korumaya muhtaçtır. Bunun temel sebebi, bu sözleşmelerin mesafeli yolla kurulması bir risk yaratır .[41] Çünkü; finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmeler, genellikle standart sözleşme özelliği taşımaktadır ve tek taraflı düzenlendiği için tüketicinin sözleşme içeriğine müdahale etme imkanı olmamaktadır.
Finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmeler, özelliği gereği diğer sözleşmelere oranla daha tekniktir ve bilgi ve uzmanlık gerektiren hizmetlerdir.[42] Bu nedenle finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmeler, mesafeli sözleşmelerden ayrı şekilde, AB’de 2002/65 sayılı Yönerge ile, Türk Hukukunda ise TKHK m.49 ve Finansal Hizmetlere İlişkin Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği ile özel olarak düzenlenmektedir.
4.2 Finansal Hizmetlere İlişkin Mesafeli Sözleşmelerin Kapsamı Ve Kurulması
Finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmelerden bahsedebilmek için ilk unsur, sözleşmenin mesafeli yolla kurulmasıdır. Yukarıda mesafeli sözleşmenin unsurlarını sayarken belirttiğimiz taraflardan birinin tüketici niteliği taşıması, diğer tarafın satıcı sağlayıcı olması, uzaktan pazarlama sistemi, uzaktan iletişim aracı gibi unsurlar burada da geçerlidir. Finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmelerde ayırıcı unsurumuz ise, sözleşmenin konusudur. Sözleşmenin konusu, bir finansal hizmetin sunulması olmalıdır.
TKHK m.49/1’e göre ‘’ finansal hizmetler, her türlü banka hizmeti, kredi, sigorta, bireysel emeklilik, yatırım ve ödeme ile ilgili hizmetleri ifade eder. Finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşme, finansal hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, sağlayıcı ile tüketici arasında uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmelerdir.’’
4.3 Finansal Hizmetlere İlişkin Mesafeli Sözleşmelerde Bilgilendirme Yükümlülüğü Ve Cayma Hakkı
Finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmelerde sağlayıcının tüketiciyi sözleşme kurulmadan önce bilgilendirmesi gerekir. Bilgilendirme yükümlülüğünün bir türü olan ön bilgilendirme, TMK m.2 hükmündeki dürüstlük kuralına dayanmaktadır.[43] TKHK m. 49/II’de tüketicinin sözleşmenin kurulmasına ilişkin iradesini açıklamadan önce, cayma hakkı, tüketicinin kabul beyanı vermesi hâlinde yükümlülük altına gireceği ve ayrıntıları Bakanlıkça belirlenen diğer hususlarda, açık, anlaşılır ve kullanılan iletişim araçlarına uygun bir şekilde bilgilendirilmesinin zorunlu olduğu öngörülmüş; söz konusu bilgilendirmenin ticari amaçla yapıldığının anlaşılır olması ve sesli iletişim araçlarının kullanıldığı hâllerde sağlayıcının kimliği ile görüşme talebinin sebebinin her görüşmenin başında belirtilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Yönetmelik m. 5’te sözleşme öncesi bilgilendirme yükümlülüğü kapsamında tüketiciye verilmesi gereken bilgiler, Yönetmelik m. 6’da ise ön bilgilendirmenin yöntemi belirtilmiştir. Buna göre, sağlayıcının, finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmenin kurulmasına yönelik iradesini açıklamadan önce kullanılan uzaktan iletişim aracına uygun olarak aşağıdaki hususlarda tüketiciyi bilgilendirmesi zorunludur:
a) Sağlayıcının ve varsa temsilcisinin esas faaliyet konusu, MERSİS numarası, açık adresi, elektronik posta adresi, telefon numarası ve varsa diğer iletişim bilgileri.
b) Finansal hizmetin tüketiciye sağlanmasında sağlayıcı ile tüketici arasında bir aracı varsa bu aracının adı, unvanı, açık adresi ve hangi nitelikle işlem yapabilme yetkisine sahip olduğu.
c) Finansal hizmetin temel nitelikleri.
ç) Finansal hizmetin tüm vergiler dahil toplam fiyatı, niteliği itibarıyla fiyatı önceden hesaplanamıyorsa fiyatın hesaplanma usulü, varsa ifaya ilişkin masraflar ile bunların önceden hesaplanamaması halinde ek masrafların ödenebileceğine ilişkin bilgiler.
d) Doğası gereği ya da gerçekleştirilecek işlemlere bağlı olarak özel bazı riskler taşıyan veya fiyatları sağlayıcının kontrolü dışında finansal piyasadaki dalgalanmalara göre değişen veya geçmiş verileri gelecekte oluşacak değerler için bir gösterge oluşturmayan finansal araçların finansal hizmetlerde kullanılması halinde, bu araçlara ilişkin bilgiler.
e) Varsa tüketici tarafından ödenmesi gereken diğer vergi ve ücretlere ilişkin bilgiler.
f) Sunulan bilgilerin belirli bir süre geçerli olması halinde, bu süreye ilişkin bilgiler.
g) Ödeme ve ifaya ilişkin bilgiler ile varsa bunlara ilişkin taahhütler.
ğ) Uzaktan iletişim aracının kullanılmasına ilişkin bazıek masrafların tüketici tarafından karşılanacak olması halinde, bu masraflara ilişkin bilgiler.
h) Cayma hakkının kullanılma şartları, süresi, usulü, varsa tüketicinin 11 inci maddeye göre ödemekle yükümlü olacağı meblağın hesaplanma yöntemi.
ı) Cayma bildiriminin yapılacağı açık adres, elektronik posta adresi, telefon numarası ve varsa diğer iletişim bilgileri.
i) 13 üncü madde uyarınca cayma hakkının kullanılamadığı durumlarda; tüketicinin cayma hakkından faydalanamayacağına ya da hangi koşullarda cayma hakkını kaybedeceğine ilişkin bilgiler.
j) Sürekli veya düzenli aralıklarla tekrarlanan bir finansal hizmet ediminin söz konusu olması halinde, sözleşmenin asgari süresi.
k) Tarafların, haklı sebeplerin varlığı halinde, sözleşmeyi tek taraflı feshedebileceklerine ilişkin sözleşme şartları ve bu durumda varsa ödenmesi gereken cezai şartlar hakkında bilgiler.
Tüketicinin; finansal hizmetlerin sunulmasına ilişkin bir mesafeli sözleşmenin kurulmasına yönelik iradesini açıklamadan önce, ön bilgilendirmede yer alması gereken tüm hususlarda, kullanılan uzaktan iletişim aracına uygun olarak en az on iki punto büyüklüğünde, açık, sade, anlaşılabilir ve okunabilir bir şekilde sağlayıcı tarafından yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile bilgilendirilmesi zorunludur.
Ön bilgilendirmenin kullanılan uzaktan iletişim aracına uygun olarak ticari amaçla yapıldığının anlaşılır olması gerekir. Sesli iletişim araçlarının kullanıldığı hallerde, sağlayıcı ya da temsilcisi, sağlayıcının ve sesli iletişimde bulunan kişinin kimliğini, bu kişinin sağlayıcıyla olan bağlantısına ilişkin bilgiyi ve görüşme talebinin sebebini her görüşme başında belirtmek zorundadır.
Sözleşme kurulmasından sonraki ikinci koruma ise, tüketiciye sözleşme metninin verilmesidir. Bu sözleşmenin geçerli olarak kurulması için bir şekil şartı değildir.[44]
Cayma hakkı, finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmeler kurulduktan sonra kullanabileceği tüketicinin en önemli hakkıdır. Cayma hakkı, tüketiciye, mesafeli sözleşmeyi tek taraflı olarak sonlandırma imkanı veren hukuki bir yoldur. Sigorta ve bireysel emekliliğe ilişkin sözleşmelerde ise cayma süresi hakkında diğer mevzuatta yer alan tüketici lehine olan hükümler uygulanır.
Tüketici, finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmelerden on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin cayma hakkına sahiptir. Cayma hakkı süresi, sözleşmenin kurulduğu tarihte başlar. Ancak sözleşmenin bütün şartlarının kâğıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye verildiği tarihin sözleşmenin kurulduğu tarihten daha sonra olması durumunda, cayma hakkı süresi, tüketicinin sözleşmenin bütün şartlarını edindiği tarihten itibaren başlar.
Sağlayıcı, cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini ispat etmekle yükümlüdür. Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin cayma hakkı süresi içinde, yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile sağlayıcıya yöneltilmiş olması yeterlidir.
Sağlayıcı, cayma hakkının kullanıldığına ilişkin bildirimin kendisine ulaştığı tarihten itibaren otuz gün içinde, tüketiciye iade etmekle yükümlüdür.
Finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmelerde cayma hakkının kullanılamayacağı sözleşmeler, Finansal Hizmetlere İlişkin Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği’nin 13.maddesinde sayılmıştır. Buna göre;
a) Aşağıda sayılan hususlar başta olmak üzere, bedeli finansal piyasadaki dalgalanmalara bağlı olarak sağlayıcının kontrolü dışında değişen ve bu değişimin cayma hakkısüresi içinde gerçekleşebildiği finansal hizmetlere ilişkin sözleşmeler:
1) Döviz işlemleri.
2) Para piyasası araçları.
3) Devredilebilir menkul kıymetler.
4) Yatırım ortaklığı payları.
5) Finansal varlıklara dayalı vadeli işlem sözleşmeleri ve eşdeğer nakdi uzlaşmaya dayalı finansal araçlar.
6) Vadeli faiz oranı anlaşmaları.
7) Faiz, döviz ve hisse senedi swapları.
8) Opsiyon işlemleri ve eşdeğer nakdi uzlaşmaya dayalı finansal araçlar.
b) Diğer mevzuatta yer alan tüketici lehine olan hükümler saklı kalmak kaydıyla, geçerlilik süresi bir aydan az olan seyahat, bagaj sigortası poliçeleri veya benzeri kısa süreli sigorta poliçelerine ilişkin sözleşmeler.
c) Tüketicinin cayma hakkını kullanmasından önce, onun açık onayı üzerine taraflarca tamamen ifa edilmiş olan sözleşmeler.’’ için tüketicinin cayma hakkını kullanması mümkün olmayacaktır.
4.4 Finansal Hizmetlere İlişkin İfa Ve Sona Erme
Finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmelerde, tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesine yönelik talebini herhangi bir uzaktan iletişim aracıyla, sağlayıcıya veya varsa aracıya iletmesi yeterlidir. Bu durum, tüketiciye dilediği zamanda ve istediği yöntemle sözleşmeyi sona erdirme hakkı tanındığı anlamına gelmez.[45] Tüketici, sözleşmeyi sona erdirmek için sözleşmenin tesis edilmesini sağlayan yöntemden daha ağır koşullar içeren bir yöntem kullanmak zorunda bırakılamaz.
SONUÇ
Mesafeli sözleşmeler, kurulma anı ve kurulmasına kadarki sürecin tarafların(tüketici ile satıcı/sağlayıcı) eş zamanlı fiziksel varlığı olmaksızın uzaktan iletişim araçlarıyla tamamladığı, uzaktan pazarlama sistemi çerçevesinde kurulan sözleşmelerdir. Tüketici hukukunun taraflardan daha güçsüz konumdaki tüketiciye karşı korumacı yaklaşımı, mesafeli sözleşmelerde tarafların fiziksel olarak bir araya gelmemelerinin oluşturduğu riske bağlı olarak daha ileriye taşınmıştır. Bu bağlamda, mesafeli sözleşmelerde tüketicinin bilgilendirilmesi yükümlülüğü ve cayma hakkı imkânları tüketiciye tanınan önemli koruma mekanizmalarıdır. Bu bağlamda uzaktan iletişim araçları kullanılarak akdedilen mesafeli sözleşmeler, 6502 Sayılı Tüketicinin Koruması Hakkındaki Kanun’un 48. Maddesinde ve 29188 Sayılı Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir.
Mesafeli sözleşmelere ilişkin düzenlemeler içerisinde tüketici açısından önem arz eden koruma mekanizmalarının başında, ön bilgilendirme yükümlülüğü ile cayma (geri alma) hakkı gelir.
Mesafeli sözleşmelerde ön bilgilendirme yükümlülüğü tanınarak, uzaktan kurulan sözleşmenin oluşturabileceği dezavantajların önlenmesi ve tüketicinin sözleşme içeriği hakkında bilgilendirilmesi amaçlanmıştır.
Mesafeli sözleşmelerde tüketicinin yoğun bilgi asimetrisine maruz kalması, mesafeli sözleşme kurulurken tüketicinin, sözleşme konusu mal veya hizmeti önceden inceleyemiyor oluşu ve bundan dolayı edimin kendisi için olan gerçek değerini hesaplayamıyor oluşu ve ayrıca, artık mesafeli sözleşmelerin çok kolay şekilde kurulmasının mümkün olması, tüketiciye cayma hakkı tanınmasının esas sebeplerindendir. Tüketicinin cayma hakkı olduğunu bilen satıcı/sağlayıcı da tüketicinin sözleşmeden caymaması için üstüne düşeni en iyi şekilde yapmaya mecbur hissedecektir. Mesafeli sözleşmelerde tüketiciye cayma hakkı tanınarak, normal şartlarda sözleşme ile bağlılık ilkesi gereği kurduğu sözleşmenin hüküm ve koşulları ile bağlı olması gereken tüketicinin; kolay bir şekilde ve herhangi bir sebebe dahi bağlı olmadan sözleşmeden kurtulmasına imkân verilmektedir. Bu durum tüketicinin dürüstlük kuralına aykırı hareket edebilmesine zemin sağlamaktadır. Kanaatimce bunun önüne geçilmesi için cayma hakkı istisnalarının kapsamı genişletilebilir.
KAYNAKÇA
AKİPEK ÖCAL, Şebnem:’’ Mesafeli Sözleşmelerde Tüketicinin Korunması Hakkında Avrupa Birliği Direktifi ve Türkiye’nin Durumu’’, Banka ve Ticaret Hukuku Dergisi, 2002, S.4, s.45-66
AKİPEK ÖCAL, Şebnem/KARA, İlhan :’Tüketici Hukuku Dersleri’’, Ankara 2021
AVCI BRAUN, Cihan:’’ Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Mesafeli Sözleşmeler’’, Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2015, S.2,s. 1-46
BAŞ SÜZEL, Ece :’’ Finansal Hizmetlere İlişkin Mesafeli Sözleşmeler’’, Banka ve Ticaret Hukuku Dergisi, 2019, S.1, s.119-167
BAŞ SÜZEL, Ece/ İNCEOĞLU, M. Murat:’’ Mesafeli Sözleşme Kurulmasına Aracılık Edenlerin Tüketiciye Karşı Sorumluluğu (TKHK m.48/f.5)’’, Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Mayıs-Haziran 2020, S.189-190, s.475-492
BAŞ SÜZEL, Ece :’’Mesafeli Sözleşmelerde Tüketicinin Sözleşmenin Kurulmasından Önce Korunması Ön Bilgilendirme Yükümlülüğü’’, Galatasaray Hukuk Fakültesi Dergisi, 2018 S.2, s.339-370
BAŞ SÜZEL, Ece : ‘’Mesafeli Sözleşmelerde Tüketicinin Sözleşmenin Kurulmasından Sonra Korunması Cayma Hakkı’’, Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Eylül-Ekim 2018, S.169-170,s. 257-308
BAŞ SÜZEL, Ece : ’’Mesafeli Sözleşmeler Ve İş Yeri Dışında Kurulan Sözleşmeler’’, İstanbul 2022
BÜTÜN YILMAZ, Derya G. :’’ Mesafeli Sözleşmelerin Kapsamı’’, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Prof. Dr. Özcan Karadeniz Çelebican’a Armağan, 1.B, s.325-368
CEYLAN, Ebru: ‘’ Türk Hukukunda Finansal Hizmetlere İlişkin Mesafeli Sözleşmelerde Tüketicinin Ön Bilgilendirilmesi’’, Terazi Hukuk Dergisi, Mayıs 2022, S.189, s.14-29
ÇABRİ, Sezer: ‘’ Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Şerhi’’, Ankara 2021
ÇAKIRCA, Seda İrem: ‘’ 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna Göre Mesafeli Sözleşmeler’’, Banka ve Ticaret Hukuku Dergisi, 2018, S.3, s.99-146
ÇEKİN, Mesut Serdar: ‘’ 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Mesafeli Sözleşmelere Dair Düzenlemelerin AB Hukukuyla Uyumluluğu, Uygulamada Yaşanan Bazı Sorunlar Ve Çözüm Önerileri’’, Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Ocak-Şubat 2018, S.161-162, s.37-58
DEMİR , Mehmet: ’’Mesafeli Sözleşmelerin İnternet Üzerinden Kurulması’’, Ankara 2004
DEMİR, Mehmet: ‘’ Mesafeli Sözleşmelerle İlgi AB Yönergesine Göre Tüketicinin Geri Alma Hakkı’’, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2003, S.1-2, s.61-90
DÖNMEZ, Zeynep :’’ 2011/83/EU Sayılı Tüketici Hakları Direktifi ve Bu Direktifin Mesafeli Sözleşmeler Alanında Türk Hukukuna Yansımaları’’, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2016, S.1, s.351-380
GEZDER, Ümit: ’’Erzurumlu Şerhi Mesafeli Sözleşmeler’’, İstanbul 2006
GEZDER, Ümit: ‘’Mesafeli Sözleşmeler’’, Yeni Tüketici Hukuku Konferansı, İstanbul 2015, s.327-243
GÜNEŞ, Zeynep Naz: ‘’Finansal Hizmetlere İlişkin Mesafeli Sözleşmeler’’, Ankara 2018
İSLAMOĞLU, Gülşah: ‘’ Mesafeli Sözleşmelerde Cayma Hakkı’’, Terazi Hukuk Dergisi, Eylül 2018, S.145, s.115-124
KÖKSAL, Mehmet:’’ Tüketici Hukukunun Tipik Bir Aracı Olarak Cayma Hakkı’’, Tüketici Hukukunun Güncel Sorunları, İstanbul 2019,s.109-147
MERİÇ, Nedim:’’ Mesafeli Sözleşmelerin Kurulması ile Cayma Hakkının Kullanılmasına İlişkin 4077 sayılı Kanunun Hükümlerinin TBK ve HMK Bakımından Değerlendirilmesi’’, İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2013, S.1, s.103-124
ÖZEL, Çağlar: ‘’Tüketicinin Korunması Hukuku’’, Ankara 2021
TEKELİOĞLU, Numan: ‘’Tüketicinin Korunması Açısından Hukuka Aykırı Reklamlar’’, İstanbul 2016
TERZİ, Sibel: ‘’ Mesafeli Sözleşmelerde Ön Bilgilendirme Yükümlülüğü ve Sonuçları’’, Terazi Hukuk Dergisi, Mayıs 2017, S. 129, s.132-141
TOPALOĞLU, Mustafa: ‘’ Mesafeli Sözleşmeler’’, Beykent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.2, S.3, Haziran 2016, s.13-50
TUTAR, Elce: ‘’Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’a Göre Mesafeli Sözleşmeler ve Mesafeli Sözleşmelerde Tüketicinin Cayma Hakkı’’, Terazi Hukuk Dergisi Mart 2018 S.139,s.115-122
YÜCEDAĞ GÖZTEPE, Nafiye: ‘’ Mesafeli Sözleşmelerde Tüketicinin Cayma Hakkı’’, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, 2016, S.27,s. 667-691
ZEVKLİLER, Aydın/ÖZEL, Çağlar: ‘’Tüketicinin Korunması Hukuku’’, Ankara 2016
------------------
[1] ZEVKLİLER, Aydın/ÖZEL, Çağlar: ‘’Tüketicinin Korunması Hukuku’’, Ankara 2016, s.320.
[2] MERİÇ, Nedim:’’ Mesafeli Sözleşmelerin Kurulması ile Cayma Hakkının Kullanılmasına İlişkin 4077 sayılı Kanunun Hükümlerinin TBK ve HMK Bakımından Değerlendirilmesi’’, İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2013, S.1, s.104.
[3] AKİPEK ÖCAL, Şebnem/KARA, İlhan : ’’Tüketici Hukuku Dersleri’’, Ankara 2021, s.136.
[4] AKİPEK ÖCAL, Şebnem:’’ Mesafeli Sözleşmelerde Tüketicinin Korunması Hakkında Avrupa Birliği Direktifi ve Türkiye’nin Durumu’’, Banka ve Ticaret Hukuku Dergisi, 2002, S.4, s.48.
[5] BÜTÜN YILMAZ, Derya G. :’’ Mesafeli Sözleşmelerin Kapsamı’’, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Prof. Dr. Özcan Karadeniz Çelebican’a Armağan, 1.B, s.327.
[6] AVCI BRAUN, Cihan:’’ Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Mesafeli Sözleşmeler’’, Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2015, S.2,s. 18.
[7] Bkz. TEKELİOĞLU, Numan: ‘’Tüketicinin Korunması Açısından Hukuka Aykırı Reklamlar’’, İstanbul 2016,s.70-79
[8] BAŞ SÜZEL, Ece : ’’Mesafeli Sözleşmeler Ve İş Yeri Dışında Kurulan Sözleşmeler’’, İstanbul 2022, s.3.
[9] DÖNMEZ, Zeynep :’’ 2011/83/EU Sayılı Tüketici Hakları Direktifi ve Bu Direktifin Mesafeli Sözleşmeler Alanında Türk Hukukuna Yansımaları’’, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2016, S.1, s.351.
[10] BÜTÜN YILMAZ, s.329
[11] TOPALOĞLU, Mustafa: ‘’ Mesafeli Sözleşmeler’’, Beykent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.2, S.3, Haziran 2016, s.14
[12] BAŞ SÜZEL, Mesafeli Sözleşmeler Ve İş Yeri Dışında Kurulan Sözleşmeler, s.13
[13] GEZDER, Ümit: ’’Erzurumlu Şerhi Mesafeli Sözleşmeler’’, İstanbul 2006, s.28.
[14] GEZDER, Ümit, Erzurumlu Şerhi Mesafeli Sözleşmeler, s.33 ; GEZDER, Ümit: ‘’Mesafeli Sözleşmeler’’, Yeni Tüketici Hukuku Konferansı, İstanbul 2015, s.337; ZEVKLİLER /ÖZEL ,s.323 ; ÖZEL, Çağlar: ‘’Tüketicinin Korunması Hukuku’’, Ankara 2021, s.233.
[15] DEMİR , Mehmet: ’’Mesafeli Sözleşmelerin İnternet Üzerinden Kurulması’’, Ankara 2004,s.25-29.
[16] AVCI BRAUN, s.28.
[17] BAŞ SÜZEL, Mesafeli Sözleşmeler Ve İş Yeri Dışında Kurulan Sözleşmeler , s.16; GEZDER, s.58.
[18] BAŞ SÜZEL, /İNCEOĞLU,Murat “Mesafeli Sözleşme Kurulmasına Aracılık Edenlerin Tüketiciye Karşı Sorumluluğu (TKHK m.48/f.5)”, Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 15(89-190), 2020, s. 478; TERZİ,Sibel ,“Mesafeli Sözleşmelerde Ön Bilgilendirme Yükümlülüğü ve Sonuçları”, Terazi Hukuk Dergisi, C.2, S.3, Haziran 2016, s.132.
[19] DÖNMEZ, Zeynep, s.355.
[20] ÇAKIRCA, Seda İrem: ‘’ 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna Göre Mesafeli Sözleşmeler’’, Banka ve Ticaret Hukuku Dergisi, 2018, S.3, s.117; GEZDER, Yeni Tüketici Hukuku Konferansı, s.338.
[21] ZEVKLİLER/ÖZEL, s.331.
[22] BAŞ SÜZEL, Ece :’’Mesafeli Sözleşmelerde Tüketicinin Sözleşmenin Kurulmasından Önce Korunması Ön Bilgilendirme Yükümlülüğü’’, Galatasaray Hukuk Fakültesi Dergisi, 2018 S.2, s.354.
[23] BAŞ SÜZEL, Mesafeli Sözleşmeler Ve İş Yeri Dışında Kurulan Sözleşmeler, s.48 ; ÇABRİ, Sezer: ‘’ Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Şerhi’’, Ankara 2021, s.806.
[24] TOPALOĞLU, s.28.
[25] TERZİ, s.137.
[26] DEMİR, Mehmet: ‘’ Mesafeli Sözleşmelerle İlgi AB Yönergesine Göre Tüketicinin Geri Alma Hakkı’’, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2003, S.1-2, s.63.
[27] BAŞ SÜZEL, Mesafeli Sözleşmeler Ve İş Yeri Dışında Kurulan Sözleşmeler, s.60.
[28] TUTAR, Elce: ‘’Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’a Göre Mesafeli Sözleşmeler ve Mesafeli Sözleşmelerde Tüketicinin Cayma Hakkı’’, Terazi Hukuk Dergisi Mart 2018 S.139,s.116.
[29] KÖKSAL, Mehmet:’’ Tüketici Hukukunun Tipik Bir Aracı Olarak Cayma Hakkı’’, Tüketici Hukukunun Güncel Sorunları, İstanbul 2019,s.1.
[30] BAŞ SÜZEL, Mesafeli Sözleşmeler Ve İş Yeri Dışında Kurulan Sözleşmeler, s.61.
[31] YÜCEDAĞ GÖZTEPE, Nafiye: ‘’ Mesafeli Sözleşmelerde Tüketicinin Cayma Hakkı’’, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, 2016, S.27,s. 673.
[32] BAŞ SÜZEL, Ece : ‘’Mesafeli Sözleşmelerde Tüketicinin Sözleşmenin Kurulmasından Sonra Korunması: Cayma Hakkı’’, Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Eylül-Ekim 2018, S.169-170,s. 269.
[33] YÜCEDAĞ GÖZTEPE,s.671.
[34] BAŞ SÜZEL, Ece ,Mesafeli Sözleşmelerde Cayma Hakkı, s.276.
[35] AVCI BRAUN,s.38.
[36] DEMİR, Geri Alma, s.80.
[37] İSLAMOĞLU, Gülşah: ‘’ Mesafeli Sözleşmelerde Cayma Hakkı’’, Terazi Hukuk Dergisi, Eylül 2018, S.145, s.120.
[38] ÇEKİN, Mesut Serdar: ‘’ 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Mesafeli Sözleşmelere Dair Düzenlemelerin AB Hukukuyla Uyumluluğu, Uygulamada Yaşanan Bazı Sorunlar Ve Çözüm Önerileri’’, Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Ocak-Şubat 2018, S.161-162, s.43.
[39] ÇABRİ, Sezer. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Şerhi. Ankara 2021,s.889
[40] GÜNEŞ , Zeynep Naz: ‘’Finansal Hizmetlere İlişkin Mesafeli Sözleşmeler’’, Ankara 2018, s.32.
[41] BAŞ SÜZEL, Ece :’’ Finansal Hizmetlere İlişkin Mesafeli Sözleşmeler’’, Banka ve Ticaret Hukuku Dergisi, 2019, S.1, s.120
[42] CEYLAN, Ebru: ‘’ Türk Hukukunda Finansal Hizmetlere İlişkin Mesafeli Sözleşmelerde Tüketicinin Ön Bilgilendirilmesi’’, Terazi Hukuk Dergisi, Mayıs 2022, S.189, s.17
[43] CEYLAN,s.21.
[44] ÇABRİ, Kanun Şerhi, s.809 ; ÖZEL, Tüketici, s.247.
[45] BAŞ SÜZEL, Finansal Hizmet, s.161.