Bilindiği üzere, vergi ihtilaflarının mahkeme yoluyla çözümlenmesinde ihtilaf konusu tutar vergi mahkemesinin aleyhe kararları için, istinaf yolu başvurusu ve aleyhe istinaf kararları için, temyiz başvuru hakkı açısından önemlidir. Tutara göre vergi davaları tek, iki ya da üç aşamalı olabilmektedir. Davanın kaç aşamalı olacağına ilişkin tutar, örneğin davanın konusu vergi/ceza ihbarnamesinin iptali ise ihbarnamedeki tutar olan vergi ve ceza tutarı, ya da örneğin davanın konusu ödeme emrinin iptali ise ödeme emri tutarı olacaktır.
2022 yılında ilk derece (vergi) mahkemesi kararlarının kesinliği, 2022 yılında verilecek ilk derece (vergi) mahkemesi kararlarının bölge idare mahkemesine istinaf başvurusu ve 2022 yılında verilecek istinaf kararlarının Danıştay’da temyizine ilişkin tutar hadleri aşağıda gösterilmiştir.
1. Konusu 9.000 TL’yi geçmeyen vergi ihtilaflarında mahkeme kararı kesin karardır. Buna göre, bu karaların istinaf edilmesi söz konusu olmayacaktır. (İYUK mad. 45)
2. Vergi mahkemesi tarafından verilen kararlarda dava konusu tutar 9.000 TL’yi geçiyor ise, kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde istinaf yoluna başvurulmalıdır. Burada dava konusu tutarın 9.000 TL’yi geçmesi gerekmektedir. İstinafa başvurulması, yürütmenin durdurulmasını gerektirmez. Bu konuda ayrıca yürütmenin durdurulması talep edilmelidir.
3. Konusu 261.000 TL’yi geçen vergi ihtilaflarında Bölge İdare Mahkemesi kararının tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde temyiz yoluna müracaat edilmesi gerekmektedir. (İYUK mad. 46) Burada dikkat edilecek konu şudur, temyizde ilk derece mahkemesinde dava açma tarihi değil, istinaf karar tarihindeki limit dikkate alınması gerekmektedir. Temyiz yoluna başvurulmuş olması yürütmeyi durdurmaz. Yürütmenin durdurulması ayrıca talep edilmelidir.
4. Diğer yandan, kesinleşen mahkeme kararları için TC Anayasasında güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa mahkemesine başvurulabilir. Kesinleşme tarihi önem taşımaktadır. İhlale sebep olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için idare ve yargısal başvuru yollarının tümünün kişisel başvuru yapılmadan evvel tüketilmiş olması zorunludur. Aksi takdirde Anayasa Mahkemesine başvuru yapılamaz.