Bilindiği üzere;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 85. maddesinde taksirle öldürme, 89. maddesinde taksirle yaralama, 151. maddesinde mala zarar verme, 179/2 maddesinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma, 179/3 maddesinde alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanma suçları düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun "Trafik kazalarına karışanlar ile ilgili kurallar" başlıklı 81. maddesinde;
"Trafik kazalarına karışanlar:
a) Hareket halinde iseler trafik için ek bir tehlike yaratmayacak şekilde hemen durmak, kaza mahallinde trafik güvenliği için gereken tedbirleri almak,
b) Kazada ölen, yaralanan veya maddi hasar var ise bu kaza trafiği,can ve mal güvenliğini etkilemiyorsa, sorumluluğun saptanmasında yararlı olacak kanıt ve izler dahil, kaza yerindeki durumu değiştirmemek,
c) Kazaya karışan kişiler tarafından istendiği takdirde kimliğini, adresini, sürücü ve tescil belgesi ile sigorta poliçe tarih ve numarasını bildirmek ve göstermek,
d) Kazayı; yetkili ve görevli memurlara bildirmek, bunlar gelinceye kadar veya bunların iznini almadan kaza yerinden ayrılmamak,
e) Sürücüsü, mal sahibi veya ilgili kişilerin bulunmadığı sırada araç, eşya veya yüklere zarar veren sürücüler, zarar verdikleri araç,eşya veya mülkün sahibini veya ilgili kişileri bulmak, ilgilileri bulamadakları takdirde durumu tespit etmek ve zarar verilen şey üzerine yazılı bilgi bırakmak, ilgili zabıtaya en kısa zamanda bilgi vermek,
Zorundadırlar.
Yalnız maddi hasar meydana gelen kazalarda, kazaya dahil kişilerin tümü, yetkili ve görevli kişinin gelmesine lüzum görmezlerse, bunu aralarında yazılı olarak saptamak suretiyle kaza yerinden ayrılabilirler.
(Değişik: 21/5/1997-4262/4 md.) Anlaşma hali dışında maddi hasarlı, ölümlü veya yaralanmalı trafik kazalarında, zabıtanın iznini almadan zaruret dışında olay yerinden ayrılan veya birinci fıkranın (b) bendi hükümlerine uymayan sürücüler 7 200 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.
Bu maddenin diğer hükümlerine uymayanlar 3 600 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar." düzenlemesi,
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun "Trafik kazalarına el koyma ve bilirkişilik" başlıklı 83. maddesinde;
" Trafik kazalarına;
a) Adli yönden gereği yapılmak üzere mahalli genel zabıtaca,
b) Kazanın oluş nedenlerini,iz ve delillerini belirleyerek trafik kaza tespit tutanağı düzenlemek üzere de trafik zabıtasınca el konulur.
Trafik zabıtasının görevli olmadığı veya bulunmadığı karayollarında meydana gelen kazalarda trafik kaza tespit tutanağı mahalli genel zabıtaca düzenlenir ve bir örneği o yerin trafik zabıtasına gönderilir.
Karayollarında meydana gelen ve yalnız maddi hasarla sonuçlanan trafik kazalarında tarafların anlaşması halinde ve fiil başka bir suç oluşturmuyorsa adli kovuşturma yapılmaz ve Türk Ceza Kanununun 565 inci maddesi hükmü uygulanmaz.
Trafik kazalarında yolun trafiğe kapandığı hallerde; trafik zabıtası veya genel zabıta; iz ve delilleri kaybolmayacak şekilde işaretledikten ve gerekli işlemleri yaptıktan sonra, karayolunu trafiğe açmaya yetkilidir.
Karayolunun trafiğe kapanmasına ölümlü ve hayati tehlike yaratan yaralanmalı kazalar neden olmuş ve bu kaza can, mal ve trafik güvenliğini etkiliyor ve başka bir yoldan geçiş verilemiyorsa Cumhuriyet savcısının gecikeceğinin anlaşılması halinde, gerekli işaretlemeler yapılıp araç ve ölüler kenara alınarak durum bir tutanakla tespit edildikten sonra yol trafiğe açılır.
Trafik zabıtası, usul kanunlarına göre görevlendirilirse, trafik kazalarında bilirkişilik yapar.
Trafik kazaları, kaza tahkik memurluğu, bilirkişilik ve bunlarda aranacak şartlar ile diğer esaslar yönetmelikte gösterilir." düzenlemesi,
Karayolları Trafik Yönetmeliğinin "Trafik Kazalarına İlişkin İşlemler" başlıklı 156. maddesinde;
"Trafik kazaları ile ilgili olarak yapılacak işlemlerde aşağıdaki usul ve esaslar uygulanır.
a) Trafik kazası tespit tutanağının düzenlenmesi
1) Örneğine uygun olarak; kaza yerinin durumu, iz ve deliller, kazaya karışan sürücüler, varsa ölü veya yaralılar, hasar veya zarar, gün ve saat ile gerekli görülen diğer hususlar belirtilmek üzere düzenlenir ve olay yerinin durumu bir krokide gösterilir. Tutanağa kazazedelerin olay yerindeki ölüm veya yaralanma durumu işlenir.
Trafik Kazası Tespit Tutanağı; soruşturma evrakına eklenmek, dosyasında saklanmak ve sayısına göre taraflara verilmek üzere yeter sayıda düzenlenir.
Trafik kazası tespit tutanağının düzenlenmesi ile tutanakta yer alan bilgilerin bir veri tabanında toplanmasına ve bu bilgilerin ilgili taraflarla paylaşımına ilişkin usul ve esaslar Emniyet Genel Müdürlüğünce belirlenir.
2) Trafik kazası tespit tutanağı düzenlemeye 154 üncü maddenin (a) bendi gereğince trafik zabıtası ve genel zabıtanın görevli personeli yetkilidir.
Tutanaklar en az iki görevli tarafından düzenlenir. Hafif yaralanmalı veya hasarlı kazalarda tek görevli tarafından rapor şeklinde de düzenlenebilir.
Ancak, Türk Silahlı Kuvvetlerine ait araçların karıştığı trafik kazalarında bir askeri temsilcinin bulundurulması mecburidir.
3) Tutanak düzenleyenler, tutanakta taraflar için kusur oranı belirtmeksizin sadece kazanın oluşumunda kimin hangi trafik kuralını ihlal ettiğini belirtirler.
4) Karayolu üzerinde ölüm veya yaralanma ile sonuçlanıp, olay yerindeki iz ve delillerin tespit ve değerlendirilmesi sonucunda trafik kazası olduğu anlaşılan durumlarda; kazaya karışan taraf veya unsurlardan birinin, birkaçının ya da tamamının olay yerinden ayrılmış olması halinde de trafik kazası tespit tutanağı düzenlenir.
5) Önceden meydana gelmiş veya olay yerinden kaldırılmış araçların karıştığı ve yalnız maddi hasarla sonuçlanan kazalar için trafik zabıtası ve genel kollukça hasar tespitine dair kazaya karışanlara verilmek üzere tutanak veya rapor düzenlenmez. Bu durumlarda hasar tespitleri ilgililerin sigortalarına veya yetkili mahkemelere başvurmaları suretiyle yapılır.
Ancak;
Can, mal ve trafik güvenliğini etkileyen veya yolun trafiğe kapandığı maddi hasarlı trafik kazalarında, kazaya karışanların kazanın oluşuna göre iz ve delilleri işaretleyerek, mümkün olduğu takdirde olay yerinin fotoğraflarını çekerek araçlarını en yakın ve uygun yerlere çekmeleri,
Karayolu üzerinde birden fazla sayıda aracın karıştığı sadece maddi hasarla sonuçlanan ve tarafların bu Yönetmelik çerçevesinde Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı düzenlemediği trafik kazalarında; taraflara ait araçlardan en az birinin olay yerinde bulunması ve olay yerindeki iz ve delillerden kazanın oluşumu ile o yerde meydana geldiğine kanaat getirilmesi, hallerinde görevlilerce trafik kazası tespit tutanağı düzenlenir.
b) Kaza istatistikleri
Kazaların nedenlerini tespit etmek ve alınacak tedbirlerin belirlenmesinde kullanılmak üzere, trafik kazası tespit tutanaklarındaki bilgilerden yararlanılarak, kazaya el koyan birimlerce örneğine uygun istatistik formu düzenlenir.
Düzenlenen istatistik formları, her ilde şehiriçi trafik denetleme şube müdürlüklerinde toplanarak, il genelinde değerlendirmesi yapıldıktan sonra Emniyet Genel Müdürlüğüne gönderilir." düzenlemesi,
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun "Suçta ve cezada kanunîlik ilkesi" başlıklı 2. maddesinde;
"(1) Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz.
(2) İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz.
(3) Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz." temel ilkesi yer almaktadır.
Yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde;
Ölüm veya yaralanma ile sonuçlanan trafik kazalarında taksirle öldürme veya yaralama suçlarında ya da kara ulaşım araçlarının kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare edilmesi halinde ya da alkollü araç kullanmak suretiyle trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarında Cumhuriyet Başsavcılıklarınca soruşturma yürütüleceği kuşkusuzdur.
Ancak, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinde trafik kazalarına ilişkin işlemler açıklanırken önceden meydana gelmiş veya olay yerinden kaldırılmış araçların karıştığı ve yalnız maddi hasarla sonuçlanan kazalar için trafik zabıtası ve genel kollukça hasar tespitine dair kazaya karışanlara verilmek üzere tutanak veya rapor düzenlenmeyeceği, bu durumlarda hasar tespitlerinin ilgililerinin sigortalarına veya yetkili mahkemelere başvurmaları suretiyle yapılacağı belirtilmesine rağmen "temassız kaza" adı verilen, önceden meydana gelmiş veya olay yerinden kaldırılmış araçların karıştığı maddi hasarla sonuçlanan kazalarda sigorta şirketlerince vatandaşlar ya da avukatları ifade vermeleri, görgü tespit tutanağı hazırlatmaları, mobese ya da kamera kaydı araştırmaları yönünde polis merkezlerine ya da Cumhuriyet başsavcılıklarına yönlendirilmektedirler.
Vatandaşlar ya da avukatlarının bu şikayet ve başvuruları üzerine Cumhuriyet başsavcılıklarınca Türk Ceza Kanununun 2. maddesindeki kanunilik ilkesi, Türk Ceza Kanununda tanımlanan 179/2-3 maddesindeki trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun unsurlarının oluşmaması, keza Türk Ceza Kanununun 151. maddesindeki mala zarar verme suçunun taksirle işlenemeyeceği gerekçeleriyle, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 81 ve 83. maddeleri ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 5. maddesine atıf yapılarak başvuru ihbara kaydedilmiş ise soruşturmaya yer olmadığına, soruşturmaya kaydedilmiş ise kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar verilmekte, vatandaşlar ya da avukatları bu yönde başvuru ve şikayete yönlendirilmek suretiyle mağdur edilmekte, Cumhuriyet başsavcılıkları her yıl sayıları on binlere varan bu yöndeki ihbar ve soruşturmaları muktezaya bağlamak zorunda kalmakta, Cumhuriyet başsavcılıkları ve kolluk görevlileri gereksiz iş yükü ile meşgul edilmekte, zaman ve emek kaybı ile ekonomik kayıplar yaşanmaktadır.
Sonuç olarak;
Türkiye Sigortalar Birliği bünyesinde bulunan sigorta şirketlerinin vatandaşlar ve avukatlarını önceden meydana gelmiş veya olay yerinden kaldırılmış araçların karıştığı ve yalnız maddi hasarla sonuçlanan kazalarda trafik zabıtası, genel kolluk ya da Cumhuriyet başsavcılıklarına yönlendirmemeleri, bu gibi hallerde sigortalarına veya gerekli tespitleri yaptırmak üzere hukuk mahkemelerine başvurabileceklerine dair bilgilendirmeleri gerekmektedir.
Ayrıca, konunun 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 24/9-10 maddeleri gereğince Türkiye Sigortalar Birliği tarafından sigorta şirketlerine duyurularak alınan karar ve önlemlerin uygulanmasının takibi sağlanmalıdır.
Böylelikle her gün Türkiye çapında yüzlerce vatandaşın araçlarında meydana gelen maddi hasarlarla ilgili Cumhuriyet başsavcılıklarına, polis merkezlerine, jandarma karakollarına ya da trafik zabıtasına müracaat etmelerinin önüne geçilerek zaman ve emek kaybı ortadan kalkacak, Cumhuriyet başsavcılıkları her yıl sayıları yüz binleri bulan bu yöndeki ihbar ve soruşturmalarla gereksiz yere meşgul olmadıkları gibi, vatandaşlar da haklarına daha kısa sürede ve etkin bir şekilde ulaşmış olacaklardır.
Önder YAMAN
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcı Vekili