Özet: Limited şirketler sermaye şirketi olarak kurulurlar ve kurulma anı ile birlikte tüzel kişiliğe sahip olmaktadır. Bu andan itibaren sermaye şirketinin kişiliğinin ve haklarının sınırlarını ortakların anlaması bakımından daha en başta sır saklama, bağlılık ve rekabet etmeme gibi yükümlülükler hatırlatılarak gerek ortaklara gerek yöneticilere içinde bulundukları durumun ciddiyeti hatırlatılmak istenmiştir. Ancak her ne kadar sorumluluk yüklendiyse de ortaklara bazı durumlarda bu sınırları kaldırabilmeleri için de imkan tanınmıştır.

Giriş:

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda daha evvel düzenlenmemiş pek çok konuya yer verilmiştir. Bunlardan en önemlisi rekabet yasağına ilişkin düzenlemedir. Ardından rekabet yasağının bağlılık yükümü ve yöneticiler bakımından etki alanı oluştuğundan dolayı bu kapsamda incelemekte fayda bulunmaktadır. Ticaret Kanunu limited şirket ortaklarına, ortak olmaları sebebiyle ve benzer biçimde şirket yöneticilerine belli haklar verirken sorumluluklar ve sınırlamalar koymuştur. Bunun sebebi her ne kadar sermaye şirketi oluşturuluyor ise de bu şirketin de bir tüzel kişiliğinin olduğunu, haklarının ve borçlarının olduğunu fark ettirmektir. Böylece; kurulmuş olunan şirket sadece kağıt üzerinde varlık sürdürmeyip, fiili ve hukuki olarak da varlığını tanıtmış bir diğer ifade ile kişiliğini ispat etmiştir. Bu makalede limited şirketin kişiliğinin sınırlarını rekabet kriteri üzerinden inceleyeceğiz.

1.Sır Saklama ve Bağlılık Yükümlülüğü

Şirketlerin faaliyetlerini devam ettirirken edindikleri her bir bilgi, deneyim ve tecrübenin hem kendisi hem de piyasa bakımından ekonomik değeri olduğundan dolayı kanun koyucu tarafından ayrıca düzenleme gereği duyulmuştur. Öyle ki; Türk Ticaret Kanunu madde 613’de görüldüğü gibi; sır saklama yükümlülüğünün şirket sözleşmesi ve genel kurul kararı ile kaldırılamayacağı emredici hükümle ayrıca belirtilmiştir. Buna ek olarak ortakların, şirketin çıkarlarını zedeleyebilecek davranışlarda bulunamayacakları özellikle, kendilerine özel bir menfaat sağlayan ve şirketin amacına zarar veren işlemler yapamayacakları belirtilmiştir. Bu kapsamda sorulması gereken soru ise bir şirketin saklaması gereken sırrın vasfı ve niteliğidir. Sır saklama yükümü gizlilik sözleşmeleri içinde de düzenlenmektedir. Ancak bilgiyi hangi noktaya kadar muhafaza etmek gerektiği ve en önemlisi hangi bilginin saklanması gerektiği tartışma konusu olmaya devam etmektedir. Buna paralel olarak; Türk Ticaret Kanunu madde 613 gerekçesinde bu sır kavramının her olay ve duruma göre değişebileceği ve bu sebeple mahkeme ve içtihatlarla belirlenmesi gerektiği belirtilerek tanımı yapılmamıştır. Doktrinde ise; sırrın parasal değere sahip olup olmamasının önemli olmadığı yönünde görüşler bulunmaktadır.[1]

Aynı madde kapsamında dikkat edilmesi gereken önemli konu ise; bağlılık yükümlülüğüdür. Bu kapsamda şirket çıkarlarını zedeleyecek davranışta bulunmama ibaresine yer verilmiştir. Madde hükmüne göre anlaşılması gereken konu, şirkete karşı onu engelleyecek, kötüleyecek, faaliyetinin devamını olumsuz yöndeki eylem ve işlemler bu kapsamda değerlendirilebilir. Bağlılık yükümünün varlığını belirlerken özellikle kendilerine özgü menfaat sağlayan ve şirket amacına zarar verme hususuna da vurgu yapılmıştır. Şu halde; bağlılık yükümünün kapsamı esnek tutulmuş olsa da bu ihlalin menfaat sağlama ve şirket amacına zarar verme konularıyla sınırla olmayacağı da vurgulanmış bulunmaktadır.[2] Mevcut durumda; her olay kendi içerisinde değerlendirilerek olay ve konu sınırlaması yapılmadan şirket menfaati gözetilerek karar verileceği anlaşılmaktadır.

Sır saklama ve bağlılık yükümlülüğü düzenlenirken amacın sözleşme ile düzenlenmese dahi, ortakların bilgi edinme ve inceleme hakkı kapsamında edindikleri gizli bilginin rizikoları ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır.[3]

2. Rekabet Yasağı Bakımından Yükümlülükler

Sır saklama ve bağlılık yükümlülüğüne ilişkin düzenleme dikkate alındığında; bağlılık yükümünün sınırının rekabet yasağı olduğu yönünde doktrinde görüş mevcuttur.[4] Madde gerekçesinde de benzer yaklaşım mevcuttur. Buna göre; sınırlı sorumluluk ilkesiyle, ortaklık haklarının sermayeye bağlanmış olması limited şirkette ortağın kanunen rekabet yasağı altına konulmasını, kural olarak haklı gösteremez. Bu sebeple şirket sözleşmesinde öngörülmemişse ortağa yönelik rekabet yasağı yoktur. Sözleşmede açık hüküm bulunmuyorsa bağlılık yükümünden hareketle yasağa varılamaz. Burada “özel menfaat sağlanması” ile “şirketin amacına zarar verilmesi” birbirini tamamlayan şartlardır. [5]

Bu düzenlemeye ilaveten; bağlılık yükümü ile rekabet yasağının kaldırılmasına imkan tanınmıştır. Ortakların yazılı onay vermeleri halinde bağlılık ve rekabet yasağına aykırı olarak işlem yapılmasının önü açılmıştır. Bu madde hükmünün asıl amacının aslında alacaklıları korumak olduğu yönünde görüş mevcuttur.[6] Buna göre; sır saklama yükümlülüğü doğrudan ortaklığın mamelekine ilişkindir. Sır saklamayı gerektiren bilgiler sadece ortaklar için değil alacaklılar için de önem arz etmektedir. Bu sebeple sır saklama yükümü de sadakat ve rekabet etmeme yükümlülüğü gibi Ticaret Kanunu Madde 613/4 teki gibi düzenlenseydi ortaklar alacakları karar ile alacaklılara zarar verebileceği görüşüne katılmaktayız.

Rekabet yasağının konulmasındaki temel sebep; ortakların ortaklık dışında dahil oldukları ekonomik faaliyetlerin veyahut şirkette bulundukları süre içinde edindikleri bilgilerin şirkete zarar vermelerini engellemektir. Bu kapsamda ise; ortakların bilgi edinme, inceleme hakları bulunduğundan dolayı burada edindikleri bilgilerle şirket müşterilerini çalma, ortaklığa zarar vermeleri engellenmek istenmiştir. Elbette bu düzenleme yapılırken şirket müdürleri ile ilgili ayrıca düzenleme yapılma gereği duyulmuştur.

Ticaret Kanunu md.626’da yapılan düzenlemeye göre; şirket yöneticilerinin de rekabet yasağına tabi oldukları ve bunun sınırları belirlenmiştir. Müdürlerin rekabet yasağının kapsamı ortakların yazılı onaylarına tabi kılınmıştır. Buna göre; şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemiş veya diğer tüm ortaklar yazılı olarak izin vermemişse, müdürler şirketle rekabet oluşturan bir faaliyette bulunamazlar. Şirket sözleşmesi ortakların onayı yerine ortaklar genel kurulunun onay kararını öngörebilir. Rekabet yasağının şirket ortakları ve müdürleri bakımından kaldırılması benzer koşullara bağlanmıştır. Şirket ortakları alacakları karar ile hem kendilerinin hem de müdürlerin rekabet yasağı yükümlerini kaldırabilirler. Ancak bu şirket menfaatine olmayacağından dolayı tavsiye edilen bir husus olamamaktadır.

Sonuç: Sermaye şirketi olan limited şirketlerin kurulma anında itibaren sır saklama ve bağlılık yükümlülüklerinin olduğu ortaklara ve yöneticilere hatırlatılmıştır. Ancak gerek uygulamada gerek doktrinde gizli bilginin sınırlarının ne olacağı ve hangi kapsamlarda değerlendirileceği her bir olaya özgü olarak değerlendirilmek üzere mahkeme takdirine bırakılmıştır. Kanaatimizce bu konunun yerleşik içtihat alması uzun yıllar sürecektir. Rekabet yasağının da aslında bağlılık yükümünün, sadakat yükümünün sınırının rekabet yasağı olduğu hususudur. Her ne kadar birbirinden ayrı gibi görünse de birbirinin içine geçmiş ve etkileyen bir kavram olarak yer almaktadır. Ayrıksı hükümler ve istisnalar da bu kapsamda düzenlenmiştir. Kanaatimizce; bu kavramların tam ve bütün olarak değerlendirilip, birbirlerine olan etkileri analiz edildikten sonra ilgili yasakların kaldırılması hususunun uygulanması gereklidir.

--------------------------------

[1] Şener, Prof. Dr. Oruç Hami. Yargıtay Kararları Işığında Limited Ortaklıklar Hukuku, sayfa:477

[2] Soner Altaş,Seçkin 2015,Türk Ticaret Kanunu’na göre Limited Şirketler, sayfa:335

[3] Şener, Prof. Dr. Oruç Hami. Yargıtay Kararları Işığında Limited Ortaklıklar Hukuku, sayfa:476

[4] Soner Altaş,Seçkin 2015,Türk Ticaret Kanunu’na göre Limited Şirketler, sayfa:336

[5] Türk Ticaret Kanunu gerekçeli metin madde 613

[6] Şener, Prof. Dr. Oruç Hami. Yargıtay Kararları Işığında Limited Ortaklıklar Hukuku, sayfa:478

Anahtar kelime: rekabet yasağı, bağlılık yükümü, sır saklama, rekabet yasağının kaldırılması, ortakların rekabet etmeme yükümü, müdürlerin rekabet etmeme yükümü,

*Bu makale www.mondaq.com adresinde yayınlanmıştır.