İlk kripto para olan Bitcoin, 2008’in Kasım ayında adını duyurmaya başlamış ancak 3 Ocak 2009 yılında tam anlamı ile fonksiyonellik kazanmıştır. Hukuki bakımdan yasal bir ödeme aracı olarak kabul görmese de mevcutta ve yakın gelecekte oldukça ses getirecek gündemlerle tartışmalara konu olacağı aşikardır.

Kripto para, çeşitli şifreleme yöntemleriyle oluşturulan ve transferi sağlanan, değişim aracı olması amacıyla tasarlanmış dijital bir varlıktır. Kripto para birimleri bir tür dijital, alternatif ve sanal para birimleridir. Kripto para, halihazırda bireylerin kullanmış oldukları madeni para ve banknot gibi olup farklılık olarak, belirli kriptografi (şifre bilimi) prensipleri ile geliştirilmiş dijital varlıklar olarak düşünülebilir. Kripto paraların alımı, satımı ve başka hesaplara transfer edebilme işlemleri sanal cüzdanlar sayesinde olur. Henüz hukuki olarak ülkemizde ödeme aracı olarak kabul görmese de yasa dışı işlemler olmamaktadır.

Kripto paraların fiziki olarak karşılıkları bulunmamaktadır.  "Blockchain" şifreleme teknolojisi ile üretilmiş çok sayıda para birimi bulunmakla beraber yaygınlığı ile "Bitcoin" ön plana çıkmıştır. Bitcoin dışında Ethereum, Ripple, Bitcoin Cash, Cardano, Litecoin, Nem, Neo, Stellar, IOTA, EOS, Monero gibi farklı yüzlerce ad altında ve sayısı her gün değişen yüzlerce farklı kripto para işlem görmektedir. Yine bu coinlerle işlem yapmak isteyen kimseler internette kripto para satışı yapan sitelerden geleneksel para birimleri karşılığında sanal para satın alabilmektedir. İnternet üzerindeki bu kripto para borsalarında oluşan talebe bağlı olarak Bitcoin'in ulusal para birimleri karşısındaki fiyatı anlık olarak oluşmaktadır. Bu sistemde gerçekleştirilen tüm alım-satım işlemleri kullanıcıların kendileri için belirledikleri şifreleme yöntemleriyle sanal platformlarda koruma altına alınmakta ve yalnızca kendilerinin denetimleri altındadır. Anonim olması kendisiyle birlikte birçok belirsizliği beraberinde getirmektedir.

Kripto paralar piyasasının en önemli özelliği herhangi bir devlete, otoriteye ait olmaması ve tamamen merkeziyetsiz olmasıdır. Merkeziyetsiz olması sisteme dahil olmuş kullanıcıların işlemlerine asla müdahale edilememesi, takip edilememesini ifade etmektedir. Özellikle devlet veya genel otorite güvencesi yoksunluğu nedeniyle ciddi eleştirilere maruz kalmaktadır. Buna bağlı olarak kripto paralar, para politikası aracı olarak da kullanılamamaktadır. Herhangi bir ülkenin para birimine, endeksli olmayıp yalnızca ilgili pazarlardaki arz talep değişkenine göre artış azalış gösteren bir grafiklere sahiptirler.  Erişim sınırlaması, kripto hesaptan gerçekleştirilen işlemlerin geri alınamaması, hesabın kaybolma riskleri, veri kaybı yaşaması; virüs ve benzeri saldırılara maruz kalma ihtimali bu paranın diğer dezavantajlı yönleridir. Buna rağmen anonim kullanıcıların işlem hacimlerine baktığımızda para kazanmanın da cazibesiyle ciddi riskler alarak sisteme dahil olduklarını görmekteyiz.

Kripto paraların, henüz mevzuatı olmadığından yasal bir statüye kavuşturulabilmiş değildir. Bu kapsamda doktrinde henüz fikir birliği mevcudiyeti de söz konusu değildir. Hukukun farklı alanlarında buna yönelik cevap arayışları da süregelmektedir. Bilhassa icra, ceza ve vergi hukuku düzleminde tartışma konusu yapılan bu sanal paraların mal varlıksal değeri ve malvarlığı değerleri içerisinde ne şekilde konumlandırılacağı meselesi, bu kapsamda haczinin mümkün olup olmadığı, mümkün ise bunun ne şekilde gerçekleştirilebileceği gibi tartışmalar gündeme gelebilmektedir. Vergilendirme noktasında özellikle dünyada Danimarka, Singapur, Kanada, Finlandiya, Brezilya ve Bulgaristan bitcoinden elde edilen kazancın vergilendirilmesini uygulamaya koymuş, hatta Japonya 2017 yılında bitcoini yasal para olarak kabul etmiştir. Türkiye’de Bitcoin’in bir ürün ya da varlık olarak tanımı bulunmadığından henüz elde edilen gelirden vergi alımı söz konusu değildir. Herhangi bir emtia olarak tanımlandığı andan itibaren KDV’ye tabi olacağı bir gerçektir.

Kripto paraların günümüzde birer yatırım aracı olarak kullanıldığı ortadadır. Bu itibarla diğer mal varlıksal değerler gibi haczinin mümkün olup olmadığı meseleleri gündeme gelmektedir.

Haciz, para borcu bulunan bir kişinin, borcuna yetecek miktar ve değerdeki malvarlığı değerlerine alacaklının talebiyle icra müdürlüğü tarafından hukuken el konmasıdır.

Kanunen yasaklanmadığı müddetçe, mal varlıksal değeri olan ve parayla ölçülebilen unsurlar haczedilebilir. Kripto paralar, parayla ölçülebilen değerlerdir. Bu kapsamda kanunen haczi yasaklanmış değildir. Dolayısıyla borçluya ait kripto paraların haczi teorik olarak mümkündür. Fakat kripto paraların haczi mümkün olmakla birlikte pratikte birtakım zorluklar söz konusudur. Söz konusu parayı bulmak ve borçlu ile bağlantısını oraya dökebilmek zorluklara sebep olabilmektedir. Zira söz konusu sanal paralar kimsenin erişemeyeceği şekilde saklanabilmektedir.

Kripto paraları İİK m88’de yer alan altın gümüş ve kıymetli şeyler kapsamında değerlendirildiği zaman taşınırların haczi müessesi usulüyle haczi mümkün olabilecektir. Eğer bu şekilde yasal bir zemine dahil edilirse icra memurlarının işlem yapabilmesinin yolu açılmış olacaktır. Fakat pratikte muhafaza edebilmesi hiç kolay olmayacaktır çünkü bu coin ve sanal paralar yine sanal kodlarla oluşturulmuş fiziki olarak bulunmayan paralardır. Bu düzende yapılması gereken şey yalnızca sanal cüzdanlar oluşturulması olacaktır. İcra memurları bu kapsamda paraya erişip borçludan alıp cüzdanlara aktarımını yapabilmelidirler. Yine icra daireleri aracılığıyla kripto paranın TL cinsinde paraya çevrilmesi ve alacaklının hesabına takip miktarını karşılayacak ölçüde aktarımını sağlamalı geri kalan tutarı borçlunun hesabında bırakmalıdır.

TÜRKİYE’DE İLK/EMSAL MAHKEME KARARI

2021 yılında İstanbul İcra Hukuk Mahkemesi, Türkiye’de kripto para piyasası için emsal nitelik teşkil edecek bir karar verdi.

Bu kapsamda Türk Hukukunda kripto paraya konulan ilk haciz, tıpkı borçlunun bankadaki hesabına haciz konulması usulüyle gerçekleştirilmiştir. Alacaklı, borçlunun Türkiye merkezli bir kripto para borsasındaki hesabına haciz işlemi uygulanmasını müdürlükten talep etmiş, Kanunun 89/1 ‘borçlunun üçüncü kişilerdeki mal ve haklarının haczi’ usulü benimsenmiş ve ihbarname göndermek suretiyle kripto para borsasına, ilgili hesaba bloke koydurmuştur. Sonrasında borçlunun haczedilemezlik şikayetini ve mevzuat yokluğundan ihbarnamenin iptali taleplerini inceleme altına alan mahkeme, emsal niteliğindeki şu kararı vererek, borçlunun şikayetini reddetmiştir:

“Her ne kadar davacı, kripto paraların haczedilmeyeceğini iddia ederek şikayetçi olmuş ise de bu tür paraların da emtia ve menkul kıymetler kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bir çeşit dijital döviz veya sanal para olarak kabul edildiği, dolayısıyla haczedilebileceği anlaşıldığından şikâyetin reddine dair karar verilmiştir.”

Öncelikle icra müdürlüğü, İcra İflas Kanunu m. 89/1 uyarınca borçlunun kripto paralarının nezdinde işlem gördüğü aracı kuruma haciz ihbarnamesi gönderecektir. Bunun devamının sağlanabilmesi ise, borçlunun mal beyanında bulunurken kripto paralarını da bildirmiş olmasıyla mümkündür. Aksi durumda aracı kurumun cevabı, takibin devam edip etmeyeceğinde belirleyici olacaktır.

Aracı kurum kendi bünyesinde, borçluya ait olduğunu gördüğü kripto parayı ve miktarını ihbarnameye vereceği cevapta belirtmekle yükümlüdür. Sonrasında ise borçlunun kripto paralarına, alacaklının alacağına yeter miktarı bakımından haciz konulacaktır. İcra dairesine ödenecek kripto paranın hangi kur üzerinden ödeneceği ise, hak dengeleri için ihbarnamenin kuruma ulaştığı gün olarak kabul edilmelidir.

İlgili mahkeme kararında da belirtildiği şekilde kripto paralara menkul kıymet muamelesi yapılmaktadır.

SONUÇ

Görüldüğü üzere kripto para piyasası dijitalleşmenin bir yansıması olarak insan hayatında kolaylıkla yer edinmiştir. Henüz yeni bir kavram olmasına rağmen toplum tarafından oldukça dikkat çekici ve rağbet görmekte olup oldukça geniş kitleler tarafından işlem görmektedir.

Türk hukukunda kripto paralarla ilgili olarak şu anda mevcut bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak yakın gelecekte bu düzenlemelerin yapılması kaçınılmazdır. Tüm bu düzenlemelerin, günümüzde ortaya çıkan somut uyuşmazlıklara bakılarak verilen kararlar doğrultusunda ortaya çıkacağı aşikardır. Bu nedenle kripto para ile ilgili hukuki işlemler, para alacağı veya icra alacağı gibi hususlarda hukuki yardım alarak ilerlemenizi şiddetle tavsiye ederek zarara uğranmaması için muhakkak bu konuda bir avukat yardımı alınması gerektiğini tavsiye ederim.

 Stj. Av. Elif MUTLU

KAYNAKÇA

Yıldırım, Fatih, (2018), “Kripto Paralar, Blok Zinciri Teknolojisi ve Uluslararası İlişkilere Muhtemel Etkileri”, Medeniyet Araştırmaları Dergisi, s. 82.

Balıkçı, Eylül, (2021), “Dava ve Takip Konusu Olabilmesi Bakımından Kripto Paralar”, Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, s. 288-289.

https://tu-ga.com/kripto-para-hukuku/

https://www.eyavuz.av.tr/kripto-paralarin-hukuki-niteligi-ve-haczinin-mumkun-olup-olmadigi/

Yıldırım, Fatih, (2018), “Kripto Paralar, Blok Zinciri Teknolojisi ve Uluslararası İlişkilere Muhtemel Etkileri”, Medeniyet Araştırmaları Dergisi, s. 82.

https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/blokzincir-nedir-nasil-calisir

http://www.forensislaw.com/blog/kripto-paralarin-haczi

https://www.batur.av.tr/blog-post/bitcoin-ve-sanal-paralarda-vergi-ve-gecmise-vergi

GündoğanAtilla (2021, 12 Haziran), “Kripto Para Kavramı- Kripto Paraların Haczi ve Paraya Çevirme İşlemi - İcra İflas Hukuku Açısından Değerlendirmesi”, (Erişim Tarihi: 15.08.2022, http://app.e-uyar.com/makale/index/6434af51-de63-4a90-baa6-af0d327b248f?q=kripto#_ftn26).