Çin’de başlayıp tüm dünyaya yayılan koronavirüs ülkemizde de yayılmaya başladı. Okulların 2 hafta boyunca uzaktan eğitim verecek olması, kamu sektöründe hamile, 60 yaş üstü ve engelli çalışanların 2 hafta boyuncu idari izinli sayılması, özel sektörde ise bazı işyerlerinin evden çalışma sistemini denemesine rağmen salgının yayılması önlenemiyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nün pandemi (salgın hastalık) ilan etmesi durumun ciddiyetini kanıtlar nitelikte. Bu durumu hem işçi hem de işverenin en az zararla atlatabilmesi ise hukuki haklarını bildikleri ve uygulayabildikleri ölçüde mümkün. Konunun dahi iyi anlaşılabilmesi için, merak edilen konuları soru-cevap şeklinde açıklayacağız.
Koronavirüs Testi Pozitif Çıkan Bir İşçinin Tedavi Süreci Nasıl Gerçekleşir, Özlük Hakları Nasıl Etkilenir?
Koronavirüs testi pozitif çıkan işçi, Sağlık Bakanlığı tarafından belirtilen hastanelerde tedavi edilir. Bu sırada (sürecin üç günü geçecek olması nedeniyle) işçi SGK’dan geçici iş göremezlik ödeneği alır ve raporlu olacağı için işe devam zorunluluğu da bulunmaz.
İşvereninin Koranavirüs Bakımından Yükümlülükleri Nelerdir?
Türk Borçlar Kanunu m. 417’de ve İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu m. 4’te “İşveren, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmakla yükümlüdür” şeklinde oldukça boyut açıklamalar yapılmıştır. Zorunlu olmayan toplantı ve seyahatlerden kaçınılması, gerekli hijyen önlemlerinin alınması, mümkünse evden çalışılması bu yükümlülüklere önlem olarak verilebilir.
İşçinin Koranavirüs Bakımından Yükümlülükleri Nelerdir?
İş Kanunu’nda düzenlenen işbirliği yapma ve sadakat yükümlülüğü uyarınca, hastalığın semptomlarını gösteren işçinin durumu ivedilikle işverene bildirmesi, işyerindeki başkaca kişilerin de etkilenmemesi için tedavi sürecine başlaması gerekir. Koronavirüs testi pozitif çıkmasına rağmen işe gelmeye devam eden işçinin, işyerindeki arkadaşları tehlike içinde olacağından, bu işçinin işe gelmemesi veya diğer işçilerin haklı nedenle işe gelmemesi mümkündür. Ayrıca, çok sayıda Koronavirüs vakasının yaşandığı bir ülkeye gerçekleştirilecek iş seyahati bakımından, işçinin bu görevi reddetmesi haklı neden olup; bu nedenle iş akdi feshedilemez.
Ekonomik Faaliyetlerin Azalması Nedeniyle İşverenin Başvurabileceği Hukuki Yollar Nelerdir?
Hem önlem almak hem de işyeri maliyetlerini azaltmak bakımından İş Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca işçinin evden çalışmasına karar verilebilir. Bu durumda işçinin özlük hakları değişmeyecek, yalnızca işyerinde çalışmak yerine evden çalışmış olacaktır.
Ücretli yıllık iznun kullanılacağı süreyi belirlemek işverenin yetkisinde olduğundan, bu süreçte işçilerin (maaş ve SGK primleri ödenmek suretiyle) yıllık izinlerini kullanmasına karar verilebilir.
Ücretsiz yıllık izin ise yalnızca işverenin talebi ile değil, işçinin de bunu kabul etmesi ile mümkündür. Ücretsiz yıllık izne çıkan işçinin maaş ve sigorta primi ödemesi yapılmaz.
İşverenin kısa çalışma süresi uygulamasına geçmesi halinde, üç ayı geçmemek üzere işyerinin tamamında veya bir bölümünde en az üçte biri oranında azaltılır.
Kısa Süreli Çalışma Ödeneği Nedir, Hangi Hallerde Başvurulur?
İşverenin, genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerini geçici olarak azaltması veya işyerinde faaliyeti tamamen veya kısmen geçici olarak durdurması; bu nedenle işçilere yapılacak ödemenin (kısa çalışma ödeneği) İş-Kur tarafından ödenmesidir.
-Üç ayı geçmemek üzere, işyerinde uygulanan çalışma süresinin, işyerinin tamamında veya bir bölümünde geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması
ya da
-Üç ayı geçmemek üzere, süreklilik koşulu aranmaksızın en az dört hafta süreyle faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması hallerinde başvurulur.
Kısa Çalışma Ödeneğine Nasıl Hak Kazanılır?
İşveren, İş-Kur’u kısa çalışma ödeneği başvurusunda bulunmalı, talebinin kabul edilmesinin ardından kısa çalışmanın başladığı tarihte, işçi çalışma süreleri ve işsizlik sigortası primi ödeme gün sayısı bakımından işsizlik ödeneğine hak kazanmış olmalıdır.
Kısa Çalışma Ödeneği Ne Kadardır?
Kısa çalışma ödeneği, çalışanın son 12 aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının % 60’ıdır. Ancak her halükarda, kısa çalışma ödeneğinin miktarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının % 150’sini geçemez.