Koronavirüs salgını dolayısıyla ortaya çıkan sorunlardan bir tanesi de eğitimde yaşanan aksaklıklar olmuştur. Bu salgın sebebiyle alınan tedbirler kapsamında Türkiye'deki tüm illerde 16 Mart 2020 tarihinde okullarda eğitime ara verilmiş, daha sonrasında alınan yeni kararlar ile süre 31 Ağustos ‘a kadar uzatılmış; bu süreçte öğrencilerin evlerinde öğretmenleriyle ders işleyebileceği bir sistem olan EBA üzerinden eğitim gören çocuklar eğitimlerine devam etmişlerdir. Bu tedbirin her ne kadar devlet okullarında eğitim alan öğrenci ve velileri için maddi sıkıntıları oluşmasa da özel okullarda eğitim alan öğrencileri ve ailelerine maddi sıkıntı yaşattığından bu husus onları yakından ilgilendirmiştir.
Okulların uzaktan eğitime geçmesi ve bu durumun ne kadar süreceğinin bilinmezliğinin anlaşılmasıyla birlikte özel okullarda verilen eğitimin ücretleri üzerinden bir tartışma başladı. Özel okullar eğitimlerine online olarak devam etmişlerse de veliler, çocuklarının okuldaki gibi kaliteli eğitim almadıklarını düşündüklerinden yaptıkları ödemeleri sorgulamaya başlamışlardır. Halihazırda uzaktan online ile 45 - 60 dakikaya sığdırılan eğitim ile örgün eğitimin aynı kalitede olduğunun savunulamayacağı açıktır. Yapılan online eğitimin okuldaki gibi aktif öğrenci katılımını gerçekleştirmediğini, etkili bir şekilde verim alınamayacağını ve okul ortamının olmamasının dezavantajlarını düşündüklerinden; ikinci dönemin ödemesinin de yapılmış olması hali de göz önüne alındığında, veliler hem ilk dönem için hem de ikinci dönem için ödenen ücretin iadesini talep etmek istemişler. Fakat işin hukuki boyutunda birçok belirsizlikle karşı karşıya gelmişlerdir.
Özel okullar ise uzaktan eğitime devam ettiklerini, herhangi bir ders kaybı yaşanmadığını öne sürerek velilere para iadesinin yapılamayacağını açıklamışlardır.
Eğitim ücretleriyle birlikte ailelerin özel okullara ödedikleri yemek ve servis paraları da tartışma konusu haline gelmiş; öğrencilerin kullanamadıkları servis ve yemedikleri yemek için ödenen ücretlerin iadesi istenmiştir. Özel okullar ile birçok veli arasında görülen bu sıkıntıda bir nebze olsun çözüme gidilmiş olup; bazı özel okullar ile veliler arasında eğitim hariç ödenen yemek ve servis ücretlerinin mahsuplaşması yoluna gidilmiştir.
Peki Aslında Velilerin Hakları Neler ?
Aslında bu konuda velilerin en önemli haklarından birisi Tüketici Hakem Heyeti ‘ne başvurabilmektir. Veliler servis-yemek ve hatta eğitim ücreti için 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’ un 13. Maddesinin göndermesiyle 15.maddeye dayanarak da haklarını arayabilmektedirler. İlgili 13. maddeye göre hizmet tanımı yapılmış olup bu hizmete okullardaki eğitim, servis ve yemek ücretleri de dahildir. Yine ilgili 15. Maddede ise ayıp hali tanımlanmış olup iade durumları açıklanmıştır. Veliler bu maddeye dayanarak, 10.390 TL ‘ye kadar olan çekişmelerde Kaymakamlığa veya İl Ticaret Müdürlüğü ‘ne dilekçe vererek ya da E-Devlet ile Tüketici Hakem Heyeti ‘ne başvurabilirler. Bu kararlar mahkeme kararı hükmündedir.
Veliler İle Özel Okullar Arasında Yapılan Sözleşme Ve Ücret İadesi
Öğrenciler okula kayıt yaptırırken, ödeme prosedürleri ile birlikte velilere bir sözleşme imzalatılmakta ve bu sözleşmenin hukuki bir niteliği bulunmaktadır. Bu sözleşmeler genel itibariyle bir tüketici sözleşmesi niteliğinde olup veliler de burada aslında birer tüketici konumundadırlar. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna tabi olan tüketici sözleşmeleri, eğer bu kanunda hüküm bulunmazsa 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’ndaki genel hükümlere tabi olmaktadırlar.
Özel okul sözleşmelerinin geçerlilik şartlarından biri MEB ‘in hazırlamış olduğu taslak sözleşme şartlarını içeriyor olmasıdır. Veliler sözleşme yapma serbestliği ilkesince sözleşmeye yeni bir madde ekleyebilirler. MEB ‘in hazırlamış olduğu taslak sözleşmede tüketici konumundaki velilere ödeme konusunda oldukça detaylı ödeme imkanları da tanınmıştır. Bu anlamda genellikle velilerin ödeme noktasında sözleşme geçersizliğini öne sürmelerinin dayanağı bulunmamaktadır.
Şu an dünyadaki salgın hastalık sebebiyle mücbir sebep oluşmuş olup özel okullar da bu mücbir sebep dolayısıyla aşırı ifa güçsüzlüğü içine girmişlerdir. Fakat bu durum yine aynı salgından etkilenen tüketicinin ücret iadesi hakkına zarar vermemektedir. Özel okullar bu sebebe dayanarak iadeden kaçınamamaktadırlar. Çünkü Borçlar Kanunu ‘na göre “…..para borcunun olduğu durumlarda şartları varsa geçici ifa imkansızlığı veya TBK 138.madde uyarınca aşırı ifa güçlüğü” halinde borç konusu uyarlamaya konu edilebilmektedir; ve buna göre taraflar arasında ücret iadesi hususu da gündeme gelebilmektedir.
MEB ‘in hazırlamış olduğu tip sözleşmede ödenen eğitim ücretini hangi hallerde iade edilebileceği tek tek açıklanmıştır. Bu hallerden dönemin açılmaması ücretin iade hakkını ortaya çıkarmaktadır.
MEB Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinin 56. maddesi hükümlerince “….eğitim ve öğretim yılı başladıktan sonra kurumdan ayrılanlara ise öğrencinin ödeyeceği yıllık ücretin %10’u ile öğrenim gördüğü günlere göre hesaplanan miktarın dışındaki kısmı öğrenci velisine/vasisine iade edilir.” Denilmektedir.
Normalde özel okulların uzaktan eğitim vermeleri MEB mevzuatına göre yasal değildir. MEB, mevzuat değişikliği yaparak salgın döneminde özel okullara bu yönde bir yetki verse de, velilerle yapılan kayıt sözleşmesinde bu yönde bir hüküm olmadığı için, yukarda da belirttiğimiz gibi, sözleşmenin esaslı unsuru “örgün eğitim” olduğundan özel okullar ücret iadesinden kaçınamaz.
Tüm bu açıklamalardan sonra, 5580 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelik gereği kayıt silme ve nakil işlemleri neticesinde ücret iadesi yapılması gerekli olduğu sonucu çıkacaktır. Kayıt sildirme yapmayan sözleşme tarafları ise genel hükümlere göre haklarını arayacaktır. Çünkü MEB tarafından mevzuatta özel okullar- devlet okulları ayrımının yanı sıra anaokulu-ilkokul-ortaokul ve iseler için ayrı ayrı maddeler düzenlenmiştir. Anaokulları için düzenlenen ücret iadesi uygulamasının ortaokul ve liseler için de uygulanabilir olmadığı göz önüne alındığında da devreye genel kanun hükümleri (TBK) devreye girmektedir.
Tüketici Velilerin Kayıt Sildirme ve Ücret İadesi Talebine Karşı Özel Okulların Cezai Şart Politikası
Özel okulları velilerle yaptığı MEB tasarısına uygun ana sözleşmenin yanında özel okulların uhdesinde tuttuğu ana eğitim ücretine ek olan başka ücret senetlerinin olduğu gerçeğine gelelim. Normal şartlarda asgari limitte yapılan sözleşmeler ile okullar devlete ödemekle hükümlü oldukları damga vergisini ödemektedir; ve bu asgari limit tüketici veli ile okul arasındaki resmi kayıt belgesi olarak MEB ‘ e intikal etmektedir. Fakat özel okullar aslında daha yüksek olan okul ücretinin kalan kısmını senetle teminat altına almakta olup ödemede yaşanan sıkıntıda sözleşmeye dayanarak senetleri işleme koymaktadırlar.
Bu noktada bu sözleşmelerde cezai şart hükümleri olabileceği gibi haksız şartlar da gerçekleşmiş olabilir. Cezai şartın hukuken varoluşu temelinde alacaklının alacağını garanti altına almak istemesinden gelmektedir. Borç alacaklının da elinde olmayan sebeplerle imkansız hale gelmişse alacaklının borçludan borcunu ödemesini istemesi beklenmez. Veliler ile özel okullar arasında yapılan sözleşme “Tüketici Sözleşmesi” dedik. Özel okul, veli ile yaptığı sözleşmede velinin kayıt sildirmesi halinde, gelecek aylara ilişkin ücretlerin muaccel olacağı ya da kayıt silme halinde sözleşme bedelinin örneğin %20’si tutarında cezai şart ödemesi şart koşulmuş olabilir. Yani pandemide 16 Mart ‘ta ara verilen eğitim sonrası veli nisan, mayıs ve haziran aylarına dair ödediği bedeli geri isteme ya da ödememişse ödememe halini seçebilir. Bu durumda özel okulların yukarıda bahsedilen %20 lik bir ceza bedel istemeleri hali hukuka aykırıdır. Çünkü MEB ‘in hazırladığı taslak sözleşmede cezai şart sınır %10 olarak belirlenmiştir. Özel okullar sadece bu sınıra kadar olan bedeli talep edebilirler. Yasal cezai sınırın üstünde istenen bedel hasız şart olmuş olur; hukuka aykırı olduğu da gerçeği ile birlikte tüketici aleyhine sayıldığından kabul edilmemektedir. Velilerin bu noktada oldukça dikkatli davranmaları gerekmektedir. Koronavirüs pandemisinin de tıpkı yukarıda bahsettiğimiz gibi borcun konusu imkansız hale getirmiş olduğu ve bu durumda cezai şart istenmesinin hukuka aykırı bir uygulamaya sebebiyet vereceği düşüncesini paylaşmaktayım.
Peki Yeni Eğitim Döneminde Ne Yapılmalı ?
Koronavirüsün etkisinin daha ne kadar süreceğinin belirsizliği sebebiyle birçok veli, yeni eğitim dönemine ve bu dönemin getirdiği ödeme yükümlülüğüne ilişkin düşünmeye başlamıştır.
Veliler eğitime ara verilen dönemde ödemelere dair sıkıntı yaşadıkları için yeni eğitim dönemindeki ödemeler için kendilerini garanti altına almak istemektedir. Yine özel okullar da hem velilerin talep ettikleri ücret iadeleri sebebiyle hem de zayıflayan ekonomilerini koruyabilmek adına arayış içine girmişlerdir.
Aslında bunun için ufak birkaç adım atılması her iki tarafın sorununu da çözmeye yetecek gibi duruyor. Yeni yapılacak olan sözleşmelerde her iki tarafında kendilerini garanti altına alacakları bir garanti maddeleri eklenmiş olmalıdır ve bu kayıt açıkça belirlenebilir olup sözleşmede mutlaka yer almalıdır.
Özel okulların yeni eğitim dönemi kayıtları her yıl Bakanlık nezdinde yenilendikleri için, Yargıtay’ın da mücbir sebep olarak kabul ettiği salgın hususu dikkate alınarak ödeme planı ona göre oluşturulmalıdır. Çünkü velilerin en çok sıkıntı yaşadıkları husus ya ödedikleri dönem ücretini almak ya da senede konu borcunu ödemedikleri gerekçesiyle icralık olmak olmuştur.
Veliler çocuklarını kayıt ettirdiklerinde, ödeme planlarına ilişkin konuyu “koronavirüs sebebiyle erteleme ihtimali” çekincesi koyarak sözleşmede belirtebilirler. Yukarıda yazımızın başında da belirttiğim gibi sözleşme hükümleri taslak metin etrafında hukuka ve ahlaka aykırı olmamak şartıyla taraflarca diledikleri gibi şekillenebilir. Velilerin böyle bir talepleri olması durumunda özel okul kurumlarına bu taleplerini iletmeli ve ödeme planının nasıl olacağı konusunda taraflarca sözleşmeye mutlaka bir madde eklenmelidir. Yazımın sonuna gelirken öğrencilerimiz ve ailelerine bu konuda uzman bir hukuki yardım almalarının daha sağlıklı sonuçlar vereceğini belirtmek ister; öğrencilere başarılı bir dönem geçirmelerini dilerim.