T.C.

Yargıtay

12. Hukuk Dairesi

2023/5785 E., 2024/2815 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Şikayetçi borçlunun sair şikayetleri ile birlikte taşınmazların ilamsız icra yolu ile tahliye takibi yapan alacaklının sıfatı kalmadığını ileri sürerek tahliye emrinin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, davanın süre aşımından reddine dair kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; icra mahkemesine yapılan başvurunun şikayet niteliğinde olduğu ve bu talebin süreden reddi kararı hakkında, İİK 365/1 maddesine göre istinaf yoluna başvurulamayacağından istinaf dilekçesinin reddine karar verildiği, kararın şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince 06.06.2023 tarihli ek kararı ile kararın kesin nitelikte olduğu, temyiz kabiliyeti bulunmadığı gerekçesi ile temyiz dilekçesinin reddine karar verildiği, şikayetçi borçlu tarafından ek kararın temyiz edildiği anlaşılmıştır.

Hukuk davalarında olduğu gibi, icra takibinin taraflarının da takip ehliyetine sahip olmaları gerekir. Takip ehliyeti, yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre kamu düzenine ilişkin olduğundan, her zaman (süresiz) şikayet yolu ile ileri sürülebilir. İcra müdürü ve icra mahkemesi, bu işlemlerin geçersizliğini kendiliğinden (re'sen) gözetmelidir.
Şikayetçi borçlunun alacaklının takip yapma hakkı olmadığına ilişkin şikayetinin temyiz kabiliyeti bulunduğu anlaşılmış olup

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin temyiz dilekçesinin reddine dair 06.06.2023 tarih ve 2023/1144 E., 2023/1108 K. Sayılı ek kararının oy birliğiyle kaldırılmasına karar verildikten sonra asıl temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi.

Somut olayda şikayetçi ... Otel Emlak ... Ltd. Şti. ile davalı Şanlı Otomotiv ... Ltd. Şti. arasındaki 24.03.2018 başlangıç tarihli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiraya veren şirket 29.08.2019 tarihli temlikname ile kiralanan taşınmazdan kaynaklanan alacaklarını Türkiye Halkbankası A.Ş.'ne temlik etmiştir. Alacağın devri (temliki), borç ilişkisinden doğan belli bir talep hakkının devrine yönelik olarak, alacaklı ile onu devralan üçüncü kişi arasında, borçlunun rızasını (onamını) aramaksızın yapılan ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliğini taşıyan şekle bağlı bir sözleşmedir. Alacağın temliki, devir eden alacaklı ile devir alan (temellük eden) kişi arasında yapılan bir sözleşme niteliğindedir. Bu nedenle, temlik edenin açık ya da örtülü rızası olmadan yapılamaz. Hukuki niteliği açısından alacağın temliki, temlik eden alacaklı ile temellük eden şahıs arasında yapılan bir akde dayanılarak meydana gelen kazandırıcı bir tasarruf işlemidir. Temlik işlemi, belirli alacağı, temlik edenin malvarlığından çıkarıp, temellük edenin malvarlığına geçirir. Alacaklının tek taraflı bir hukuki muamelesi değil, temlik alanla yaptığı bir akittir. Kira sözleşmesinin tarafları alacağın temliki sözleşmesi ile değişmemiştir. Kiralananın tahliyesi ancak kira sözleşmesinin tarafı olan kiraya veren tarafından istenebilir.

O halde Bölge Adliye Mahkemsince şikayetçi borçlunun alacaklının takip yapma hakkı olmadığına ilişkin istinaf başvurusunun esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulüyle, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 26.04.2023 tarihli 2023/1144 E., 2023/1108 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 371. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.03.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.