Prof. Dr. Ersan Şen
Av. Beyza Başer
  
6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, 09.08.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmış ve bazı maddeleri hariç olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
 
6728 sayılı Kanun m.63 ile 5941 sayılı Çek Kanunu m.5 değiştirilmiştir. Çek Kanunu’nun 5. maddesinde; karşılıksız çekte ceza sorumluluğuna, çek hesabı açma ve çek düzenleme yasağına yer verilmiştir. Çek Kanunu’nun eski 5. maddesinde, başvuru mercii cumhuriyet başsavcılıkları olarak gösterilmekte iken, 6728 sayılı Kanun m.63 ile yapılan değişiklikle şikayet mercii icra mahkemeleri olarak kabul edilmiştir.
 
6728 sayılı Kanun m.63 yayımı tarihinde yürürlüğe girdiğinden, 09.08.2016 tarihi itibariyle icra mahkemeleri başvuruları kabul etmeye başlamıştır.
 
6728 sayılı Kanun m.62’de ise; Çek Kanunu m.3/6'da geçen “cumhuriyet başsavcılığına talepte” ibaresinin “icra mahkemesine şikayette” olarak değiştirilmiş ve Çek Kanunu m.3’e tartışma konumuzla ilgisi bulunmayan 10. fıkranın eklenmiştir. 6728 sayılı Kanun m.62’ye göre;
“5941 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin altıncı fıkrasında yer alan cumhuriyet başsavcılığına talepte ibaresi, icra mahkemesine şikayette şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.   

(10) Lehine karekodlu çek düzenlenen lehdar, teslim aldığı çeki Türk Ticaret Kanununun 780 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen sisteme kaydeder. Karekodlu çekin sisteme kaydedildiği tarihten sonra çek düzenleyen tüzel kişinin temsilcilerinde meydana gelen değişiklikler, çek hesabı sahibi tüzel kişinin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz”.

 
6728 sayılı Kanun hükümlerinin yürürlüğünü düzenleyen m.76/1-f’de ise, “f) 62 nci maddesi 31/12/2017 tarihinde” denilerek, Kanunun 62. maddesinin 31.12.2017 tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir. Çek Kanunu m.5’de yapılan ve icra mahkemelerini görevli kılan değişikliğin 09.08.2016 tarihi itibariyle yürürlüğe girmesine rağmen, Çek Kanunu m.3/6’da yapılan değişikliğin 31.12.2017 tarihinde yürürlüğe gireceği şeklinde bir düzenlemeye yer verilmesi, cumhuriyet başsavcılıklarının görevinin devam edip etmeyeceği ve icra mahkemelerinin hangi tarihten itibaren görevli sayılacakları konusunda tenakuza sebebiyet vermiştir.
 
Kanun koyucu 6728 sayılı Kanun m.62’nin yürürlük tarihini belirlerken, meydana gelecek çelişkiyi dikkate almamıştır. Kanaatimizce; 6728 sayılı Kanun m.62’nin tümünün yürürlüğünün 31.12.2017’ye bırakılmaması, mutlaka gerekli ise sadece Çek Kanunu m.3’e eklenen 10. fıkra yönünden yürürlük tarihinin 31.12.2017 olarak belirlenmesi ve Çek Kanunu m.3/6’da yapılan değişikliğin derhal yürürlüğe girmesinin öngörülmesi halinde bu sorun yaşanmayacaktı.
 
Özetle; bir yandan Çek Kanunu m.5 değiştirilip derhal yürürlüğe koyularak, savcılık yerine icra mahkemesinin görevi başlatılmış, diğer yandan hatalı şekilde icra mahkemesine şikayetin 31.12.2017'den geçerli olacağı algısına neden olabilecek bir düzenleme yapılmıştır. Esasında; Çek Kanunu m.3/6'da geçen "cumhuriyet başsavcılığına talepte" ibaresinin "icra mahkemelerine şikayette" şeklinde değiştirilmesi, Çek Kanunu m.5'de yapılan değişikliğin doğal bir sonucu olup, m.3/6'yı m.5'e uygun hale getirmek amacına dayanmaktadır. Ancak Çek Kanunu m.3'de değişiklik yapan 6728 sayılı Kanun m.62'de, hem Çek Kanunu m.3/6'da değişiklik yapılması ve hem de aynı maddeye 10. fıkra eklenmesi öngörüldüğünden ve yürürlük konusunda iki değişikliği ayıran bir düzenleme yerine doğrudan 62. maddenin 31.12.2017 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtildiğinden, şu an hangi merciin görevli olduğu konusunda tereddüt yaşanmasını mümkün kılmaktadır. Bizce; karşılık çekte ceza sorumluluğunun dayanağı, karşılıksız çek suçu ve cezası ile başvuru merciinin düzenlendiği Çek Kanunu m.5 olduğundan hareketle, icra mahkemelerinin görevinin 09.08.2016 tarihi itibariyle başladığı kabul edilmelidir.
 
Bu noktada gündeme gelebilecek diğer bir sorunun da tartışılması gerekmektedir. Çek Kanunu m.3/6'da; çekin kısmen ödenmesi halinde ödemeyi yapan bankanın çek fotokopisini hamile vereceği, hamilin bu fotokopi ile icra takibi yapabileceği ve bu fotokopiyi, ispat aracı olarak kullanabileceği ve şikayette bulunacağı icra mahkemesine (eski düzenlemeye göre savcılığa) sunabileceği belirtilmektedir. "İcra mahkemesine şikayette" ibaresinin 6728 sayılı Kanun m.62'de öngörüldüğü ve bu maddenin yürürlüğünün 31.12.2017 tarihine bırakıldığı gerekçesiyle, bu tarihe kadar çek fotokopisi ile icra mahkemesine  başvurulamayacağına dair bir sonuca ulaşmak, 6728 sayılı Kanun m.63 ile değişik Çek Kanunu m.5'e aykırı olacaktır. Çek şikayetlerini düzenleyen esas madde Çek Kanunu 5. madde olup, Çek Kanunu m.3/6'da yapılan değişiklik, 5. maddeye lafız olarak uygunluğun sağlanmasından ibarettir.
 
Sonuç olarak; Çek Kanunu’nda, icra mahkemelerinin görevinin 31.12.2017 tarihinden itibaren başlayacağına dair bir hüküm bulunmamaktadır. Aksine, Çek Kanunu m.5’de değişiklik yaparak icra mahkemelerini görevli kılan 6728 sayılı Kanun m.63 yayımlandığı tarih itibariyle yürürlüğe girmiştir.
 
6728 sayılı Kanunun 31.12.2017 tarihinde yürürlüğe gireceği öngörülen 62. maddesi ile Çek Kanunu m.3/6’da yapılan değişiklik ise, fıkra hükmünün Çek Kanunu m.5’e uygun hale getirilmesinden ibarettir. Kanun koyucunun, 6728 sayılı Kanunun 62. maddesinde öngördüğü “Çek Kanunu m.3/6’da değişiklik yapılması” ve “aynı maddeye 10. fıkranın eklenmesi” hususlarını birbirinden ayırmaksızın, 62. maddenin yürürlüğünü 31.12.2017’ye bırakması hata olup, bu hatanın Çek Kanunu m.5’e aykırı şekilde yorumlanması ve icra mahkemelerinin görevinin 31.12.2017’de başlayacağının kabulü mümkün değildir. Tekrar belirtmek isteriz ki, çek şikayetlerinde görevli merci ve karşılıksız çek eyleminin yaptırımı Çek Kanunu m.5’de gösterilmiş olup, bu madde de 09.08.2016 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
 


(Bu köşe yazısı, sayın Prof. Dr. Ersan ŞEN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)