MAHKEME KARARLARIYLA İLGİLİ HABERLER YAPILIRKEN ÇOK DİKKAT EDİLMELİ, KARARLAR YANLIŞ ANLAŞILMAYA MAHAL VERECEK ŞEKİLDE MAGAZİNSEL HALE GETİRİLMEMELİDİR

Bizim vatandaşımıza göre akıl pek imrenilecek ve satın alınabilecek bir şey olarak görülmez ve birçok konuda avukata danışılmaz. Oysa onca sene hukuk fakültesinde dirsek çürüttük gençliğim Ankara’daki Milli Kütüphane’ de geçti. Adalet sistemindeki olan ve olması gerekenin farkını Ankara Üniversitesi’nde okurken anlamaya başladığımda kendimi avukat gibi hissettim.  Mezun olup müvekkile bu farkı anlatmayı başarabildiğimde de “tamam” dedim avukat oldum.  

Ama bazen o kadar zor ki… 

Müvekkilin önüne kitap, kanun, karar açıyorsunuz o yine de gazete haberine, internette okuduğu yazıya ve çoğu zaman da komşusundan bilgilere inanıyor ve hiçbir zaman habere konu olan ilk derece mahkemesinin kararı onanmış mı bozulmuş mu sorgulamıyor. Hal böyle olunca biz avukatlar da haberleri sıkı takip etmek zorunda kalıyoruz. Müvekkil bize “bana yanlış bilgi vermişsiniz” diye yazmadan haber hakkında bilgi sahibi olmaya çalışıyoruz. Haberlerde çoğu zaman mahkeme adı ve karar numaraları yazmıyor şanslıysak avukatın adını bulabiliyoruz. Dedektif gibi araştırıyoruz. Kendi müvekkilimizin davasına uyan kararı avukattan şanslıysak alabiliyoruz. 

Yargıtay’ın kararları olan hukuktur

Yargıtay’ın kararının doğru olup olmadığını tartışmamız olması gereken hukuku belirlemek içindir. İkisi farklı şeyler. Müvekkiller bazen haberlerde yapılan olması gereken hukuk tartışmalarını anlamayıp kural kaide tartışmalardaki konularmış gibi algılayabiliyor. Biz avukatlar da Yargıtay ve mahkeme kararlarını köşe yazılarımızda konu ediyoruz, birçoğunu olumsuz yönde eleştiriyoruz ya da doğru bulduğumuzu yazıyoruz. Yukarıda serzenişte bulunduğum problemleri yaşamak istemiyorsak yazılarımızda ve sosyal medya hesaplarımızda avukatların da olanın altını çizerek belirtmesi gerekiyor.

Yargıtay Kararları Herkes Tarafından Ulaşılabilir Olmalıdır

Son zamanlarda kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri bir grup aktivist avukatın ve gazetecinin çabaları sonucu vatandaşlar tarafından sosyal medyadan ve haberlerden yakından takip edilebilir hale geldi. Avukatlar bizzat duruşmalara katılıp sosyal medyadan takipçilerini davalar hakkında bilgilendiriyorlar. Haberciler de çok güzel haberler yapıyorlar. 

Türkiye’ deki yargı muhabirlerinin çoğu bir hukukçu kadar bilirkişi ve hukuki bir meseleyi halka anlatırken özenli davranıyorlar. Ama bazen dosyalarla ilgili bilgilerin magazinsel bir nitelik kazandığını ve dosyadaki gerçeklerden farklı ya da eksik şeyler yazıldığını görüyoruz. Ben zaten hukuk mezunu meslektaşlarımın ya da kararlar konusunda haber yapabilmeleri için hukuk dersi almış gazetecilerin mahkeme kararları ile ilgili haber yapması gerektiğini düşünüyorum. 

Amacımız üzüm yemek bağcıyı dövmek değil. Kimseye de mesleğini öğretecek ya da akıl verecek değiliz. Sadece hukuk kurallarının ve mahkeme kararlarının anlaşılabilirliğinin artması konusundaki basın ve yayın emekçilerine saygılarımı sunarak mesleğimi daha güzel icra edebilmek için yardım bekliyorum.

Yargıtay ve Danıştay’ın Teknolojiye Uyum Sağlaması Gerekiyor

Bir de uzun zamandır aklımda olan konu Yargıtay ve Danıştay’ın kendi sosyal medya hesaplarını kurması ve kararları herkesin (vatandaşların) anlayacağı şekilde açıklayarak yaymasıdır. Haberler belki o hesaplardan yayılır da yanlış ve eksik anlaşılmalar son bulur. Bu yazımla yetkililere de seslenmiş olurum belki belli mi olur?

Adli tatilde herkese iyi tatiller dilerim.