- Maaş: İşçinin kuruma hizmet sağlar ve kurum zamanında maaşı ödemek zorundadır. Maaşı eksik ya da geç yatırılan işçi hukuki yollara başvurma hakkına sahiptir. Kural olarak Türk parası ile ödenir.

- Sigorta: Çalışma sürecinde sağlık, hizmet süresini doldurduğunda ise emeklilik hakkından faydalanabilmesi için her işçinin sosyal sigortaya ihtiyacı vardır. Yasalarla zorunlu hale getirilen bu temel hak, her kurum tarafından sağlanmalıdır.

- Kıdem tazminatı: Haksız yere işten çıkarılan ya da kurum kaynaklı bir problemden dolayı işten ayrılan işçinin alacağı paraya kıdem tazminatı denir.

- İhbar tazminatı: İşten çıkarma ya da işten ayrılma sürecinde belli bir süre önceden karşı tarafa bildirilmesi gerekir. Bu bildirilmezse ödenen paraya ihbar tazminatı adı verilir.

- Yıllık izin (ücretli): Kanunda olan bir haktır ve bir yılını dolduran işçi ücretli izin hakkını kullanmalıdır.

- Fazla Mesai Hakkı: İşçinin haftalık çalışma süresi 45 saattir. Bu süreyi aşan çalışma fazla çalışmadır ve yasa gereği ek ücrete tabidir. İşçi, işverence fazla çalışma ücreti ödenmediği takdirde iş akdini haklı nedenle feshedebilir.

- Haftalık tatil: İşçinin haftada en az bir gün tatil yapma hakkı vardır ve bu yasal bir zorunluluktur.

- Mola: İşçilere gün içinde dinlenme hakkı tanınması da yasal bir zorunluluktur.

- Resmi tatil ve bayram tatilleri: Çalışanların kullanması gereken yasal tatil haklarından bir diğeri de resmi tatillerdir.

- Maddi ve manevi zararların tanzimi: Kaza, ekonomik kayıp, psikolojik sorun, iş kazası sonucu işçi ölümü gibi durumlarda işçinin kendisi veya yakınlarının yaşadığı zarar işveren tarafından karşılanmaktadır.

- İşe dönüş hakkı: Haksız bir nedenle işten çıkarılan çalışanın işe iade hakkı da kanunlar tarafından koruma altına alınmaktadır.

- Kötüniyet Tazminatı Hakkı: İş güvencesi hükümlerinden yararlanmayan, belirsiz süreli sözleşmeyle çalışan işçiler, iş sözleşmesinin fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda bildirim süresinin üç katı tutarında “kötü niyet tazminatı” talep edebilirler. Kötü niyet tazminatı ihbar tazminatından tamamen bağımsız bir tazminattır.

FAZLA MESAİ ALACAĞI OLAN İŞÇİNİN SEÇME HAKKI

Fazla çalışma yapan işçi, dilediği takdirde fazla çalışmasının karşılığını zamlı ücret yerine serbest zaman olarak kullanabilir (İş K. m. 41/4). İş Kanununa İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği'ne göre ise "işçi hak ettiği serbest zamanı, 6 ay zarfında işverene önceden yazılı olarak bildirmesi koşuluyla ve işverenin, işin veya işyerinin gereklerine uygun olarak belirlediği tarihten itibaren iş günleri içerisinde aralıksız ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır." (m. 6/2). İşçinin serbest zamanı kullanacağı tarihi yönetim hakkına istinaden tayin edecek olan işveren, bu hakkı kullanırken, işçiyi gözetme borcuna ve dürüstlük kuralına uygun davranmalıdır.

İŞÇİNİN MOLA VE DİNLENME HAKKI

İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemeyeceğinden, işçinin gün içindeki yemek, çay, sigara vb. insani gereksinimlerin giderilebilmesi ya da dinlenebilmesi amacıyla ara dinlenmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kapsamda İş K.'de günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında o yerin gelenekleri ve işin gereğine göre ayarlanmak suretiyle işçilere ara dinlenmesi verileceği ve ara dinlenmenin asgari süreleri düzenlenmiştir (m. 68/1-a-b-c). Yine maddenin devam eden fıkralarında ara dinlenme sürelerinin; işçi lehine artırılabileceği; iklim, mevsim, o yerdeki gelenekler ve işin niteliği gerektirmedikçe aralıksız olarak, işyerindeki işçilere aynı veya değişik saatlerde kullandırılabileceği hükmü yer almaktadır (m. 68/3-4-5-6). Ara dinlenme saatleri işyerinde duyurulur (İş K. m. 67/1).

KISA ÇALIŞMA SÜRESİ KIDEM SÜRESİNE DAHİL MİDİR?

4857 sayılı iş Kanunun 55. Maddesinde “zorlayıcı sebepler yüzünden işin aralıksız bir haftadan çok tatil edilmesi nedeniyle işçinin tekrar işe başlaması şartıyla çalışmadan geçirdiği zamanın on beş günü ve işveren tarafından verilen diğer izinlerle kısa çalışma süresinin yıllık ücretli izin hakkının hesabında çalışılmış gibi sayılacağı” düzenlenmiştir. Bu düzenleme kıyasen kıdem süresi içinde uygulanacak olup, kısa çalışma süresinden yararlanamayan fakat iş akdi askıda sayılan işçinin çalışmadan geçirdiği 15 günlük süre ve kısa çalışma ödeneği alarak geçirdiği süre kıdem tazminatı süresinde dikkate alınır.

COVID-19 BULAŞMA RİSKİ OLAN İŞYERLERİNDE ÇALIŞMAKTAN KAÇINMA HAKKI?

6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasasının 13. maddesi ile çalışmaktan kaçınma hakkı düzenlenmiştir. 13. maddeye göre, ciddi ve yakın tehlike halinde, işçiler işyerindeki kurula başvurarak ve hatta ciddi ve yakın tehlikenin önlenemez olduğu durumlarda kurula dahi başvurmadan çalışmaktan kaçınma hakkını kullanabilir. Covid-19 salgını nedeniyle, toplu olarak işe gidip gelinmek zorunda kalınan, toplu olarak çalışılan işyerlerinde ve tüm sağlık kurumlarında ki personeller ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıyadır.

Hastalığın görüldüğü işyerlerinde çalışmaktan kaçınma hakkını kullanmak yasal bir haktır. Hastalanan kişi ile aynı servisi, aynı yemekhaneyi, aynı soyunma odasını, aynı bandı kullanan işçiler için daha açık ciddi ve yakın tehlike olabilir mi? Zorunlu işler dışındaki işyerlerinin işçilere ücretli izin verilerek veya ücret kayıpları karşılanarak tatil edilmemesi karşısında işçilere “çalışmaktan kaçınma hakkını” kullanmaktan başkaca bir seçenek bırakılmamaktadır.

UZAKTAN ÇALIŞMA SEÇENEĞİNDE İŞÇİNİN RIZASI

Covid-19 salgını nedeniyle işyeri güvenliği açısından ofislerini kapatan işverenler için evden çalışma / uzaktan çalışma seçeneği öngörülebilecektir. Evden çalışma, çalışma koşullarında esaslı değişiklik arz ettiğinden çalışanların rızası alınmalıdır.