Türk ceza yargılamasında cezayı ağırlaştıran haller olduğu gibi cezayı hafifleten/düşüren nedenler de mevcuttur. Cezayı hafifleten bu hallerden birisi de uygulamada iyi hal indirimi olarak bilinen hakimin takdiri indirimidir. Özellikle kamuoyunu ağır derece rahatsız eden Kadın Cinayetleri, Tecavüz, İstismar gibi suçlarda iyi hal indirimi uygulanması toplumda rahatsızlık uyandırmakta, cezada iyi hal indiriminin uygulanmasının gerekli olup olmadığı tartışma konusu olmaktadır.
- PEKİ İYİ HAL İNDİRİMİ NEDİR? HANGİ DURUMLARDA İYİ HAL İNDİRİMİ YAPILIR?
Günümüzde medyaya yansıyan davalarda sık sık karşılaştığımız iyi hal indirimi; yargılama sonucunda cezalandırılmasına karar verilen failin, verilen cezanın yasa ile belirlenen “failin geçmişi, sosyal ilişkileri, yargılama sırasındaki tutum ve davranışları” gibi nedenlerle indirilmesidir. İyi hal indirimi TCK m.62'de düzenlenmiş olup;
Takdiri indirim nedenleri
Madde 62- (1) Fail yararına cezayı hafifletecek takdiri nedenlerin varlığı halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine, müebbet hapis; müebbet hapis cezası yerine, yirmibeş yıl hapis cezası verilir. Diğer cezaların altıda birine kadarı indirilir.
(2) Takdiri indirim nedeni olarak, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurulabilir. Takdiri indirim nedenleri kararda gösterilir.
TCK m.62'nin metninden de anlaşıldığı üzere, iyi hal indirimi cezayı önemli derecede azaltmaktadır. Yapılan iyi hal indirimi; uygulanması zorunlu olmayıp, tamamen hakimin takdirindedir, yani hakim bu hakkı uygulaması zorunlu değildir, bu hakkı kullanmakta serbesttir. Hakim tarafından bu hak kullanılmasa dahi iyi hal indirimi şartlarının oluşup oluşmadığı değerlendirilmek zorunludur. Hakim iyi hal indirimi şartlarının oluşup oluşmadığını gerekçeli kararından açıkça belirtmek zorunda olup, bu konuda değerlendirilme yapılmaması bozulma sebebidir.
- (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2020/662 K.) TCK’nın 62. maddesinde öngörülen “failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri” gibi hususlar değerlendirilmeden “lehlerine takdiri indirim nedeni görülmediğinden” biçimindeki kanuni olmayan ve yetersiz gerekçe ile takdiri indirimin uygulanmaması, bozma nedenidir.
Ancak hakim tarafından bu hakkın kullanılıp kullanılmayacağı zorunlu olmasa da; eğer hakim tarafından bu hak kullanılmaya karar verilirse, kullanılan bu hakkın, hukuk ve hakkaniyete uygun olarak kullanması gerekmektedir.
İyi hal indirimi halk arasında; "Her takım elbise giyene indirim yapılıyor", "Adam kravat taktı diye indirim yapıldı" sebepleriyle indirim yapıldığı düşünülse de aslında iyi hal indirimi bu sebeplerden dolayı verilmeyip aşağıda ayrıntılı olarak anlatacağımız sebeplerden kaynaklı verilmektedir. Peki nedir iyi hal indirimini sağlayan bu sebepler?
- Sanığın geçmişi
- Sosyal ilişkileri
- Suçu işlendikten sonra ne şekilde hareket ettiği
- Yargılama süresince ne şekilde davrandığı
- Verilecek olan cezanın sanığın geleceğine ne şekilde etki edeceği
Her ne kadar kanun maddesinde yukarıdaki hususlar belirtilse de, kanun maddesindeki "GİBİ" kelimesinden de anlaşılacağı üzere hakimin takdir yetkisini kullanırken bunlarla bağlı kalmayıp başka sebeplerle de iyi hal indirimi uygulama imkanı da vardır. Ancak genel uygulamada en çok görülen takdiri indirim nedenleri bunlardır.
- İYİ HAL İNDİRİMİ NASIL HESAPLANIR?
Bu konu ceza hukuku bakımından teknik bir konudur. Zaten kanun maddesi de nasıl indirim yapılacağını açık bir şekilde açıklamıştır.
(1) Fail yararına cezayı hafifletecek takdiri nedenlerin varlığı halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine, müebbet hapis; müebbet hapis cezası yerine, yirmibeş yıl hapis cezası verilir. Diğer cezaların altıda birine kadarı indirilir.
Görüleceği üzere ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildiği takdirde müebbet hapis, müebbet hapis cezası verildiği takdirde yirmi beş yıl hapis cezası verilir. Buraya kadar zaten herhangi bir sorun olmayıp yapılacak iyi hal indirimi ile birlikte nihai ceza miktarı kanun koyucu tarafından belirlenmiştir. Ancak diğer cezalar için hesaplama yapılması gerekmektedir. Şöyle ki; ceza yargılamasında hafifletici sebepler olup, bu sebepleri uygularken bu indirimin hangi sıraya göre yapılacağı fazlasıyla önem taşımaktadır. Çünkü ceza azaltımı oransal yapılmaktadır. Örnek verecek olursak; 8 yıllık hapis cezasına önce yaş küçüklüğü sonra iyi hal indirimi yapılması ile önce iyi hal indirimi sonra yaş küçüklüğü uygulanması arasında fark olacaktır.
Kanun koyucu bu karışıklığın önüne geçmek için ceza indiriminin hangi sıraya göre uygulanacağını TCK m. 61/5'te açıklamıştır. TCK m. 61/5 ceza indirimi; "Yukarıdaki fıkralara göre belirlenen ceza üzerinden sırasıyla teşebbüs, iştirak, zincirleme suç, haksız tahrik, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ve cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebeplere ilişkin hükümler ile takdiri indirim nedenleri uygulanarak sonuç ceza belirlenir." şeklinde ele alınmış olup, hakimler tarafından bu sıralamaya uyulması zorunludur. Sıralamaya uyulması ile birlikte nihai cezada iyi hal indirimi yapılması halinde ceza 1/6 oranında azalacaktır.
Son olarak takdiri (iyi hal) indirimini düzenleyen TCK’nun 62. Maddesinin gerekçesinde,
“Yaşamın karmaşık ve değişik koşulları ve halleri, durumları kapsaması ve dolayısıyla suçların birbirine göre çok farklı neden, saik ve amaçlarla işlenebilmesi dolayısıyla hukuku, yaşamın zorunluluklarına uydurabilmek için takdiri hafifletici nedenler kurumunun kabul edildiği bilinmektedir. Bunun, yukarıda belirtilenler dışında, diğer bir takım işlevlerinin de varlığı nedeniyle dünyanın bütün hukuk sistemleri, hakime maddede belirtilen yetkiyi vermiştir. Bu kurum kabul olunmadığında ceza adaleti sosyal gerçeklerden kopuk ve soyut bir nitelik alır. Hakimin, maddede belirtilen yetkisini, maddede belirtilen amacı doğrultusunda kullanması elbette ki gereklidir ve bu gerekten ayrıldığı takdirde üst mahkemelerin kontrol yetkisi elbette ki vardır.” denilerek takdiri indirim uygulanıp uygulanmamasının denetime tabi olduğu belirtilmiştir.
(Bu köşe yazısı, sayın Av. Mustafa AKDENİZ tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)