Türk Medeni Kanunun 327. maddesi uyarınca “Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.” şeklinde ifade edilmiştir. İştirak nafakası ise boşanma davasının neticesinde ana ve babanın yükümlülüklerinin devamını sağlamak adına düzenlenmiştir. Bu sebeple;
Türk Medeni Kanunun 182/3 fıkrasına göre “Velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.” Denilmek suretiyle iştirak nafakasının tanımı yapmıştır.
Bu nafaka türünde kusur aranmaz. Ayrıca hâkim iştirak nafakası talebinin olup olmadığına bakmaksızın re ‘sen karar vermek zorundadır.
İştirak nafakası süresiz değildir. Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. İştirak nafakası kural olarak üç halde sona erer; birincisi çocuk 18 yaşına geldiğinde, ikinci olarak mahkeme kararı ile ergin kılınırsa, üçüncü olarak da evlenmesi ile sona erer. Fakat kanun koyucu çocuğun on sekiz yaşına geldiği halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler şeklinde ifade etmiştir.
İştirak Nafakasının Hesaplanması
Hesaplama da öncelikle dikkat edilecek husus ana ve babanın mali durumu olup ardından çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlara göre takdir edilir. Ayrıca nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şekli de dikkate alınır. Öte yandan ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda iştirak nafakası ile yükümlü olan eşin sosyal ve ekonomik durumuna göre ne miktarda yıllık artış oranı olacağını da kararlaştırılması gerekmektedir. Aksi takdir de velayeti kendisine verilen eş artış davası açmak zorunda kalacaktır. Yıllık artışı da TÜFE veya ÜFE’ye göre belirlenebilir ya da hâkim döviz artışı kuruna göre veya altın fiyatlarının endeksine göre arttırılacağını kararında belirtebilir. Elbette vekil olarak siz de dilekçeniz de talep edebilirsiniz artışın hangi kritere göre baz alınacağı açısından.
Nafaka borcu her ay peşin olarak ödenmelidir. Nafaka yükümlüsü ödeme yapmazsa; Cebri icra ile tahsil yoluna gidilebilir. Kanun koyucu bu noktada birtakım yollarda sağlamıştır. Şöyle ki; emekli maaşına haciz konabiliyor ve haciz konulması durumun da nafakanın aylık tutarı maaşın tamamından kesilir. Yanı sıra nafaka borçlusu aylık nafaka miktarını ödemezse İİK 344. Md. Uyarınca “3 ay’ a kadar hapis tazyiki ile cezalandırılır”. Son olarak da iştirak nafakası kural olarak boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren başlar. Zaten öncesinde tedbir nafakasına hükmedilmiş olacaktır.
İştirak Nafakası İle İlgili İçtihatlar
Kendi geçimini sağlayamayan ana ya da baba iştirak nafakası vermesi beklenemez. (Y2HD, E. 2014/14461, K. 2014/25529)
Lehine yoksulluk nafakası takdir edilen eş iştirak nafakasıyla sorumlu tutulamaz. (Y2HD, E. 2010/7445, K. 2011/7958)
Ana ya da babanın durumunu aşar şekilde nafaka yükümlülüğü olamaz. (Y2HD, E. 2006/16359, K. 2006/18199)
Talep aşılarak iştirak nafakasına hükmedilemez. Yani hâkim talepten fazlasına hükmedemeyecektir. (Y2HD, E. 2018/188, K. 2018/2074)
Ergin olmayan çocuk için çocuk ergin oluncaya kadar iştirak nafakası her zaman talep edilebilir. ‘’ Davacı, boşanma davasında çocuk için iştirak nafakası talep etmemiş olsa bile, bu durum sonradan nafaka talebinde bulunmasına mani olmaz.’’ (Y2HD, E. 2015/4621, K. 2015/8340)
Dava dilekçesinde talep edilmemiş olsa bile sonradan iştirak nafakası istenmesi davanın veya talebin genişletilmesi niteliğinde sayılmaz. ‘’ Talep olmasa bile hâkim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gereklidir. Hatta istenmesi veya mevcut isteğin arttırılması için ıslaha da gerek yoktur.’’ (Y2HD, E. 2010/8242, K. 2011/9737)
Ergin olan çocuk için iştirak nafakası verilemez. (Y2HD, E. 2010/9610, K. 2011/10278)
İştirak nafakası çocuğun ergin olduğu tarihten itibaren kendiliğinden kalkar. (Y2HD, E. 2009/21497, K. 2011/318)
İştirak nafakasının gelecek yıllarda ne miktarda ödeneceğine istek olmadan karar verilemez. (Y2HD, E. 2010/8583, K. 2011/9563)