Uygulamada işverenler, işçilerinin kıdem ve ihbar tazminatlarını ödeyerek iş akdini sona erdirebilmektedir. Ancak böyle durumlarda işverenler, birçok kez işçilerin daha sonra kendilerine işe iade davası açmasını ve bunun neticesinde de boşta geçen süre ücreti ile işe başlatmama gibi tazminatları ödememek için işe iade davası açmaktan feragat ettiğine dair bir yazı alabilmektedir. Bu feragat beyanının geçerliliği İş Hukuku uygulamasında tereddüt oluşturabilmektedir. Biz de yazımızda bu konuya değineceğiz.
Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için feragata ilişkin kısa bir açıklama yapmak yerinde olacaktır.
DAVADAN FERAGAT NEDİR?
Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre davadan feragat; davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir[1]. Hiç kimse kendi lehine olan davayı açmaya zorlanamayacağı gibi, davacı da açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz[2].
İŞE İADE DAVASINDAN YA DA DAVAYI AÇMAKTAN FERAGAT MÜMKÜN MÜDÜR?
İşe iade davası açıldıktan sonra davacı, davasından feragat edebilir. Bu konuda bir tereddüt yoktur. Burada önem arz eden ve tereddüt yaratan durum feragatın, davadan önce iş akdi devam ederken ya da fesihten sonra 1 aylık işe iade davası açma süresi içerisinde alınması halidir.
İş sözleşmesinin devam ettiği sırada işçiden alınacak bir feragatın geçerli olmayacağı kabul edilmektedir[3]. İş akdinin devamı sırasında işçinin işvereni karşısında daha güçsüz konumda olması ve işverenin bu durumu kullanmayı isteyebileceği nedeniyle bu yaklaşım yerindedir.
İş akdinin feshinden sonra ve 1 aylık işe iade davası açma süresi içinde alınacak feragatın geçerli olup olmadığı akla gelmektedir. Bu konuda Yargıtay bu dönemde alınan feragatı da geçersiz kabul etmektedir.
Yargıtay 9. H.D.`nin konuya ilişkin vermiş olduğu kararda; “Davacının iş sözleşmesi feshedildikten sonra kıdem, ihbar tazminatı ödenirken imzaladığı ibraname de; hiçbir şekilde feshin geçersizliğini iddia etmeyeceği işe iade talebinde bulunmayacağı, işe iade alınmaması halinde ücret ve tazminat talebinde bulunmayacağı sözcükleri yer almaktadır. 4857 sayılı İş Yasasının 21/son fıkrası hükmü karşısında, ibranamede yer alan işe iade ile buna bağlı ücret ve tazminat ile ilgili haklardan vazgeçmenin geçerli olduğunun kabul edilme olanağı bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi hatalıdır. ” denilmiştir[4].
Görüldüğü üzere Yargıtay bu durumda alınan feragatın 4857 s. İş Kanundaki 21 inci maddeye aykırı olduğu gerekçesiyle geçersiz olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Aynı yorumla iş akdinin devam ettiği sırada alınacak feragatın da geçersiz kabul edileceği açıktır.
--------------------------------Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için feragata ilişkin kısa bir açıklama yapmak yerinde olacaktır.
DAVADAN FERAGAT NEDİR?
Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre davadan feragat; davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir[1]. Hiç kimse kendi lehine olan davayı açmaya zorlanamayacağı gibi, davacı da açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz[2].
İŞE İADE DAVASINDAN YA DA DAVAYI AÇMAKTAN FERAGAT MÜMKÜN MÜDÜR?
İşe iade davası açıldıktan sonra davacı, davasından feragat edebilir. Bu konuda bir tereddüt yoktur. Burada önem arz eden ve tereddüt yaratan durum feragatın, davadan önce iş akdi devam ederken ya da fesihten sonra 1 aylık işe iade davası açma süresi içerisinde alınması halidir.
İş sözleşmesinin devam ettiği sırada işçiden alınacak bir feragatın geçerli olmayacağı kabul edilmektedir[3]. İş akdinin devamı sırasında işçinin işvereni karşısında daha güçsüz konumda olması ve işverenin bu durumu kullanmayı isteyebileceği nedeniyle bu yaklaşım yerindedir.
İş akdinin feshinden sonra ve 1 aylık işe iade davası açma süresi içinde alınacak feragatın geçerli olup olmadığı akla gelmektedir. Bu konuda Yargıtay bu dönemde alınan feragatı da geçersiz kabul etmektedir.
Yargıtay 9. H.D.`nin konuya ilişkin vermiş olduğu kararda; “Davacının iş sözleşmesi feshedildikten sonra kıdem, ihbar tazminatı ödenirken imzaladığı ibraname de; hiçbir şekilde feshin geçersizliğini iddia etmeyeceği işe iade talebinde bulunmayacağı, işe iade alınmaması halinde ücret ve tazminat talebinde bulunmayacağı sözcükleri yer almaktadır. 4857 sayılı İş Yasasının 21/son fıkrası hükmü karşısında, ibranamede yer alan işe iade ile buna bağlı ücret ve tazminat ile ilgili haklardan vazgeçmenin geçerli olduğunun kabul edilme olanağı bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi hatalıdır. ” denilmiştir[4].
Görüldüğü üzere Yargıtay bu durumda alınan feragatın 4857 s. İş Kanundaki 21 inci maddeye aykırı olduğu gerekçesiyle geçersiz olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Aynı yorumla iş akdinin devam ettiği sırada alınacak feragatın da geçersiz kabul edileceği açıktır.
[1] 6100 s. Kanun md. 307.
[2] Kuru,B./Arslan,R./Yılmaz,E.; Medeni Usul Hukuku, 4. Bası, Ankara 1992, s. 477 vd.
[3] Süzek, Sarper; İş Hukuku, 5. Bası, İstanbul 2009, s. 563-566.
[4] 2004/23961 E. , 2005/14007 K. sayılı ve 21.04.2005 tarihli kararı.