İş kanunumuz, gerek işvereni gerekse işçiyi iş yaşamı sırasında ahlak ve iyi niyet kurallarına uymakla yükümlü tutmuştur. Bu durum sadece hizmet sözleşmesinin devamı esnasında değil, sözleşmenin kurulması sırasında ve öncesinde yapılan görüşmelerde de geçerlidir.
İş Kanunumuzun 24. ve 25. maddelerinde düzenlenen haklı fesih hallerinden bir tanesi olan ahlak ve iyi niyet kurallarına uymama, hem işveren açısından hem de işçi açısından haklı fesih sebebi sayılmaktadır.
Bu maddelerde öncelikle dikkatimiz çeken husus; işçinin işvereni sözleşmenin yapıldığı sırada veya iş ilişkisinin devamı sırasında çeşitli hususlarda yanıltmış olmasıdır. Bunların neler olduğu hususu, doğal olarak her sözleşme için ayrı ayrı ele alınarak, somut olayın özelliklerine göre değerlendirilmelidir.
Uygulamada işçinin işvereni yanıltması, değişik biçimlerde ortaya çıkmaktadır. İşçinin kimliğinden bir önceki işine, sağlık durumundan sabıka kaydına ve inançlarına kadar birçok alanda yanıltma mümkün olabilir. Örneğin işçinin işvereni “üniversite mezunuyum” diyerek yanıltmış olması, söz konusu işe sağlık durumu el vermediği halde “herhangi bir sağlık sorununun olmadığını” beyan etmesi, …:
“25. Madde(İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı): Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması.”
Görüleceği üzere işçi, işvereni iş sözleşmesinin yapımı ve devamı esnasında önemlilik arz eden konularda yanıltırsa bu durum işveren açısından haklı fesih sebebi yapılabilecektir. Fesih hakkı işçinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu işverenin öğrendiği günden başlayarak altı iş günü geçtikten ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl sonra kullanılamaz. Ancak işçinin olayda maddi çıkar sağlaması halinde bir yıllık süre uygulanmaz.
Aynı durumlar işçi açısından da geçerlidir. Şöyle ki işveren işçiye yemek verileceği, lojmanda konaklanmasının sağlanacağı ya da ücretin miktarı vb. konularda yanıltırsa yukarıda belirttiğimiz fesih sürelerine uyarak işçi haklı fesih hakkını kullanabilecektir. Nitekim iş kanunumuzun öncelikli hedefi işçiyi güçlü konumda olan işverene karşı korumaktır:
“24. Madde(İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı): Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
a) İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa.
Haklı nedenle feshin konusu oluşturan ve daha birçok alanda kendini gösteren ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık halleriyle ilgili sorularınıza cevap bulmak için bir iş hukuku uzmanına danışmanızda fayda var.