Çalışma hayatından doğan uyuşmazlıklarda İş Mahkemelerindeki en büyük yüklerden bir tanesini işçi ve işveren arasındaki fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil günü ücreti ve hafta tatili çalışması ücreti konuları teşkil etmektedir. Söz konusu alacak kalemlerine hak kazanılıp kazanılmadığı noktasında yazılı ispat İş Mahkemesi yargılamasında çok büyük bir öneme sahiptir.

İş mevzuatımızda işçilerin çalışma sürelerinin belgelendirilmesine yönelik yükümlülük işverene yüklenmiştir.  4857 sayılı İş Kanunu 63 üncü maddesine istinaden çıkartılan İş Kanununa Yönelik Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin Çalışma Süresinin Belgelenmesi başlıklı 9 uncu maddesinde aynen; “İşveren, işçilerin çalışma sürelerini uygun araçlarla belgelemek zorundadır.” düzenlemesi yer almaktadır. İşveren tarafından yazılı kayıt ve belgeler ile işçilerin çalışma sürelerinin belgelenmemesi en büyük etkisini İş Mahkemesi davalarında fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil günü ücreti ve hafta tatili çalışması talepli alacaklarda kendisini göstermektedir. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir.

1-İmzasız Elektronik puantaj Kayıtlarına İş Mahkemesinde İtibar Edilir Mi?

Yazılı delil noktasında çalışma süreleri, günümüzde gelişen teknoloji ile birlikte birçok işyerinde elektronik giriş-çıkış kayıtları ile belgelendirilmektedir. Elektronik puantaj kayıtlarında ise genellikle işçinin imzası yer almamaktadır. Kayıtların sadece imzasız olması geçersizliği neticesini doğurmamaktadır. Bu noktada yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre davacı asilin beyanı alınarak işyerinde elektronik puantaj kayıtlarının doğrulu ve geçerliği sorgulanmalı, hatta yerinde inceleme yaptırılarak açık, net tespitler ile kayıtların incelemeye esas alınamaması ortaya koyulmalıdır.

Somut uyuşmazlıkta, işyerinde giriş-çıkışın elektronik sistem ile kayıt altında tutulduğu anlaşılmaktadır. Kartlı giriş-çıkış sisteminde imza alınması mümkün olmadığından bilirkişinin ibraz edilen giriş-çıkış kayıtlarında davacının imzası bulunmadığından bahisle bu kayıtlara itibar edilmediğine ilişkin değerlendirmesi ve Mahkemenin buna itibar ile sonuca gitmesi yerinde değildir.

Dosyada mevcut işyeri giriş-çıkış kayıtlarına ilişkin bilgisayar dökümleri davacı asile gösterilip sorularak beyanı alındıktan ve gerekirse mahallinde keşif yapılarak bu husus açıklığa kavuşturulduktan sonra fazla mesai talebinin değerlendirilmesi gerekirken, açıklanan gerekçeyle işyeri giriş-çıkış kayıtlarına itibar edilmemesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. (Yargıtay 9. HD, Esas: 2015/1800, Karar: 2016/11217, Tarih: 04.05.2016)

2-Elektronik Puantaj Kayıtlarına Dışarıdan Müdahale Olması Halinde İtibar Edilir Mi?

Dava dosyasına ibraz edilen elektronik puantaj kayıtlarına dışarıdan müdahale olduğu, söz konusu kayıtların gerçeği yansıtmadığı, hileli olduğu, normal çalışma sürelerini daha düşük gösterdiği iddiaları, itirazları geldiği takdirde konunun uzmanı bir bilirkişi tarafından inceleme yapılması gerekmekte olup aksi Yargıtay tarafından bozma sebebidir. Söz konusu kayıtlar üzerinde oynama yapılıp yapılmadığı bilişim alanında uzman bir bilirkişi tarafından gerekirse yerinde yapılacak inceleme neticesinde şüpheye mahal vermeyecek şekilde ortaya koyulmalıdır. Dosyanın nitelikli hesaplamalar bilirkişisi tarafından bu tespitin yapılması mümkün değildir.

“…Somut uyuşmazlıkta; işveren tarafından 2010-2012 dönemine ilişkin elektronik giriş çıkış kayıtları sunulmuş ise de bilirkişi tarafından 16.11.2015 günlü ek raporda davalı tarafından dosyaya farklı tarihlerde sunulan kayıtlarda farklılıklar bulunduğundan belgelere bilgisayar ortamında müdahale edilmiş olabileceği ve muteber olmadığı, fazla mesai görünen sürelerin bordroya da yansıtılmadığı gerekçesi ile işyeri kayıtlarına değer verilmemiş ise de bilirkişinin bu yorumu soyuttur.

Mahkemece bu kayıtlar davacıya sorulmamış, kayıtların güvenilirliği açısından bilgisayar uzmanından rapor aldırılmamış, tanıklara giriş çıkışta kart okutma, parmak izi ile geçiş gibi yöntemlerin hangisinin kullanıldığı sorulup açıklatılmamıştır. Fazla mesai açısından yapılan araştırma eksiktir.” (Yargıtay 9. HD, Esas: 2016/13413, Karar: 2020/1817, Tarih: 10.02.2020)

3-Elektronik Puantaj Kayıtlarından Yapılan Alacak Hesabından Takdiri İndirim Yapılabilir Mi?

Mahkemece elektronik puantaj kayıtlarına itibar edilerek bilirkişi tarafından yapılan hesaplamadan takdiri indirim yapılarak hüküm altına alınması Yargıtay tarafından bozma sebebidir. Elektronik puantaj kayıtları artık yazılı delil niteliği gösterir ve elektronik kayıtlara istinaden yapılan alacak (fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil günü ücreti, hafta tatili çalışması ücreti) hesaplarından takdiri indirim yapılamaz. Takdiri indirim ancak koşullarını oluşturduğunda tanık beyanlarına istinaden yapılan hesaplamalarda mümkündür.

“…Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı şirket yetkilisi tarafından imzalanan Fazla Mesai Çalışma Formu başlıklı belgede belirtilen 33.600,00 TL’nin davacının çalıştığı 01.12.2010-28.05.2013 tarihleri arasını kapsadığı, 28.05.2013 ve iş akdinin feshedildiği 07.11.2013 tarihlerini kapsamadığı belirtilerek, 28.05.2013 - 07.11.2013 tarihleri arası için elektronik giriş çıkış kayıtlarına göre fazla mesai alacağı hesaplanarak toplam 36.065,27 TL fazla mesai alacağı tespit edilmiştir. Mahkemece bilirkişi raporunda hesaplanan 36.065,27 TL fazla mesai alacağından %30 takdiri indirim yapılarak 25.245,68 TL’ye hükmedilmiştir.

Hükme esas bilirkişi raporunda tüm hesaplama şirket yetkilisi tarafından imzalanan Fazla Mesai Çalışma Formu ve elektronik giriş çıkış kayıtlarına göre yapıldığından, fazla çalışma alacağından takdiri indirim yapılmadan karar verilmesi gerekirken, %30 takdiri indirim yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 9. HD, Esas: 2016/17391, Karar: 2020/5963, Tarih: 18.06.2020)

Özgür DEMİR

İş Başmüfettişi

Bilirkişi