İşsizlik maaşı diğer adıyla işsizlik ödeneği, sigortalı işsizlere yasada belirtilen şartları taşımaları halinde işsiz kaldıkları dönem için belirli süre ve miktarda yapılan ödemedir.
İşsizlik maaşı alabilmenin bazı koşulları vardır:
1) Kendi istek ve kusuru dışında işsiz kalmak,
2) Hizmet akdinin sona ermesinden önceki son 120 gün hizmet akdine tabi olmak,
3) Hizmet akdinin feshinden önceki son üç yıl içinde en az 600 gün süre ile işsizlik
sigortası primi ödemiş olmak,
4) Hizmet akdinin feshinden sonraki 30 gün içinde en yakın İŞKUR birimine şahsen ya da elektronik ortamda başvurmak.
Yukarıdaki şartların hepsi yerine getirildiği takdirde İŞKUR tarafından, fesihten önceki son üç yıl içinde sigortalılık gün sayısına bağlı olarak 180, 240 ya da 300 gün süreyle işsizlik maaşı verilmektedir.
“Kendi istek ve kusuru dışında işsiz kalmak” ne demek?
İş sözleşmesinin feshinden dolayı işveren SGK’ya işçinin çıkışını bildirirken bir sebep göstermek durumundadır. Bu sebep ise işten ayrılış bildirgesinde bir kod ile belirtilir. Örneğin; 03 kodu “istifa”yı, 04 kodu ise “sözleşmenin işveren tarafından haklı sebep bildirmeden feshi”ni ifade eder. Örneğimize göre işveren çıkış kodunu 03 olarak bildirmişse İŞKUR ödeme yapmayacaktır, zira “istifa” söz konusu “Kendi istek ve kusuru dışında işsiz kalmak” şartına aykırı bir fesih sebebidir. Diğer yandan çıkış kodu 04 olarak bildirildiyse, diğer bir deyişle işçi işten haklı bir sebep olmaksızın kovulmuşsa, İŞKUR işsizlik maaşı ödemesi yapacaktır.
İşte eğer işveren kötü niyetli davranmaz da çıkış sebebini doğru bildirir ve bu sebep işçiden kaynaklanmayan bir sebep olursa işsizlik maaşı hakkı kazanılabilecektir.
Görüldüğü üzere İŞKUR sadece işverenin beyanına göre işlem tesis etmekte olup, işçinin işsizlik maaşı alabilmesi tabir-i caizse işverenin vicdanına kalmış durumdadır.
İşsizlik maaşına hak kazanılan SGK çıkış kodları ise şunlardır:
04, 05, 12, 15, 17, 18, 23, 24, 25, 27, 28, 30, 32, 33 ve 34
İstifa halinde işsizlik maaşı alınabilir mi?
Burada öncelikle “istifa”yı tanımlamak gerekir. Zira “istifa” ile “haklı nedenle fesih” karıştırılmakta, istifa halinde de işsizlik maaşına hak kazanıldığı sanılmaktadır. İstifa, iş hukukunda; işçinin iş sözleşmesini haklı bir sebep olmaksızın feshine denmektedir. Dolayısıyla gerçek anlamıyla istifa edilmesi halinde işsizlik maaşına hak kazanılamayacaktır.
Diğer yandan eğer işçi, örneğin sigorta priminin gerçek ücret üzerinden yatırılmadığı ya da ücretlerini alamadığı gibi sebeplerle (4857 sayılı İş Kanunu madde 24’te sayılan sebeplerle) işten ayrıldığı durumda bu istifa değil, haklı nedenle fesihtir.
Dolayısıyla haklı nedenle fesih halinde, işçi işten kendisi ayrılsa bile işsizlik maaşına hak kazanacaktır.
İşçinin işten çıkış sebebi işsizlik maaşına hak kazanılan sebeplerden biri olmasına rağmen, işveren yanlış çıkış kodu beyan ederse ne yapılmalıdır?
İşverenin; haklı bir sebebe dayanmaksızın işçiyi kovduğu (ya da işçinin haklı bir sebebe dayanarak iş sözleşmesini feshettiği) halde, SGK’ya iş çıkışını istifa olarak bildirmesi uygulamada çok sık rastlanılan bir durumdur. Böyle bir durumda da normalde işsizlik maaşına hak kazanması gereken işçiye ödeme yapılmamakta, talepler İŞKUR tarafından reddedilmektedir.
1) Örneğin; işçi olarak ücretlerinizin yatırılmaması sebebiyle işi bıraktınız ve bunu da işvereninize bildirdiniz, yani iş akdinizi haklı olarak derhal feshettiniz. Bu halde işvereniniz SGK’ya işten çıkışı kod 25 (işçinin haklı nedenle feshi) olarak bildirmesi gerekirken, kötü niyetli olarak kod 03 (istifa) olarak bildirdi.
2) Diğer bir örnekte; işvereniniz herhangi haklı bir sebep göstermeden sizi işten çıkardı. SGK’ya da işten çıkışı kod 04 (sözleşmenin işveren tarafından haklı sebep bildirmeden feshi) olarak bildirmesi gerekirken, kötü niyetli olarak kod 03 (istifa) olarak bildirdi.
İki örnekte de işten çıkışı “istifa” olarak bildirdiği için İŞKUR’a başvuru yapsanız dahi başvurunuz reddedilecek.
Hak etmiş olunan işsizlik maaşını almak için izlenebilecek iki yol vardır:
1) Eğer işsizlik maaşı için yukarıda bahsettiğimiz 2. ve 3. koşullar sağlanmış durumdaysa, öncelikle her halükârda İŞKUR’a 30 gün içinde işsizlik maaşı için başvuru yapmanız gerekmektedir. İŞKUR’un ret kararı şimdilik bir kenarda dursun.
İşvereniniz hak etmiş olduğunuz kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, ücret alacağı vs. gibi alacaklarınızı da ödemedi ve arabulucuya başvurdunuz. Anlaşma sağlanamadı ve dava açmak durumunda kaldınız. Dava sonucunda mahkeme iş akdinin istifa ile değil, işçi tarafından haklı nedenle feshi ya da işveren tarafından haksız olarak feshi ile sona erdiğinin dolaylı olarak tespitini yaparak kıdem tazminatı talebinizi kabul etti. Yani artık iş akdinizin istifa ile değil, işsizlik maaşına hak kazanılan fesih sebeplerinden biri ile sona erdiğinin tespiti yapılmış oldu.
Söz konusu tespitten sonra İŞKUR’a mahkeme kararını da sunarak bir dilekçe ile; fesihten itibaren 30 gün içinde başvuru yaptığınızı, işvereninizin işten çıkış bildirimini istifa olarak bildirdiği için başvurunuzun reddedildiğini, fakat mahkeme tarafından da tespiti yapıldığı üzere iş akdinin tarafınızca haklı sebeple fesih (ya da işveren tarafından haksız olarak işten çıkarılmak) suretiyle sona erdiğini ve ilk başvuru tarihinde diğer koşulların da sağlanmış durumda olduğunu beyan ederek, hak ettiğiniz fakat zamanında alamadığınız işsizlik maaşını toplu olarak talep edebilirsiniz.
2) İşten çıkış kodunun hatalı bildirilmiş olduğuna yönelik ayrı bir tespit davası da açabilirsiniz.
İŞKUR yine de talebinizi reddederse ne yapacaksınız?
İŞKUR bir kamu tüzel kişiliğidir. Dolayısıyla verdiği karar bir idari işlemdir. İlk başvuru tarihinde tüm koşulları sağlamış durumda olduğunuz ve iş mahkemesi tarafından da dolaylı olarak işten çıkış kodunun yanlış bildirildiği tespit edildiği halde ödeme talebiniz reddedilirse; İŞKUR’a karşı İdare Mahkemesinde dava açarak, idari işlemin (ret kararının) iptalini talep etme hakkınız bulunmaktadır.