İlk olarak Basın Kanunu Değişiklik Teklifi ile TCK’ya eklenmesi planlanan ‘’halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma‘’ suçunu, ikinci olarak da WhatsApp, Skype ve benzeri platformlara dair getirilmesi planlanan düzenlemeleri, üçüncü olarak Sosyal Medya özelindeki düzenlemeleri ve son olarak 5651 s. Kanun’daki erişim engelleri/içeriğin kaldırılması süreçlerine yönelik düzenlemeleri değerlendirmiş, bunlara yönelik makaleler yayınlamıştım. İlgili makalelere şu URL adreslerinden ulaşılabilir:
>> Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma Suçu Nedir (Basın Kanunu Değişiklik Teklifi Değerlendirmesi)
Bu yazıda ise Basın Kanunu Değişiklik Teklifi olarak isimlendirilen torba kanun teklifindeki, Basun Kanunu ve İnternet Haberciliğine dair yapılması planlanan değişiklikleri şahsi kanaatlerim çerçevesinde açıkladım.
A) ‘’BAZI‘’ İnternet Haber Siteleri Basın Kanunu Kapsamına Alınıyor ve İlgililer Hukuken Eser Sahibi ve Medya Mensubu Oluyor, Sitelere Bir Kısım Ayrıcalıklar Tanınıyor
Basın Kanunu’nun amaç ve kapsamına dair ilk maddesine, kanunun ‘’internet haber sitelerini‘’ de kapsadığı yazılıyor. İnternet haber sitesinin tanımı da kanunun 2. maddesine şu şekilde işleniyor: ‘’İnternet ortamında, belirli aralıklarla haber veya yorum niteliğinde yazılı, görsel veya işitsel içeriklerin sunumunu yapmak üzere kurulan ve işletilen süreli yayını‘’. Anlaşılan odur ki bu düzenlemeler salt ‘’internet siteleri‘’ için değil, internet ağı üzerinden yapılan tüm habercilik faaliyetlerini kapsayacaktır. ***ANCAK Basın Kanunu’na göre ‘’internet haber sitesi‘’ sayılabilmek için BEYANNAME VERİLMESİ VE SAİR ŞARTLARI TAŞIMAK ŞARTTIR. BU SEBEPLE BU ŞARTLARI TAŞIMAYAN ve YARGI TARAFINDAN BU VASFI TAŞIMADIĞINA KARAR VERİLEN İNTERNET HABER PLATFORMLARI BU KANUNA GÖRE DEĞİL, 5651 S. KANUN’A YANİ GENEL HÜKÜMLERE GÖRE FAALİYETLERİNİ DEVAM ETTİREBİLECEKTİR. (bunun yaratacağı eksiklikler aşağıda aktarılmıştır.)*** (En azından teklifi ben bu şekilde algılıyorum)
Her ne kadar Basın Kanunu’na eklenmesi planlanan Geçici md. 4’te ‘’Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce faaliyet gösteren internet haber siteleri, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde bu Kanunda öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır.‘’ denilmiş ise de bu zorunluluğa uymayan internet haber platformları kapatılmamakta veya cezai yaptırımlara maruz kalmamaktadır. Bu ayrık platformlar 5651 s. Kanun’a göre işlemeye devam edecek lakin bu değişiklikler ile getirilen ayrıcalıklardan faydalanamayacaklardır. (En azından teklifi ben bu şekilde algılıyorum)
Yine kanunun tanımları arasına ‘’medya mensubu‘’ tanımı da ‘’Radyo, televizyon ve süreli yayınların basın-yayın faaliyeti yürüten çalışanlarını,‘’ şeklinde eklenecek olup, internet haber sitesine dair ilgili tanımda ‘’süreli yayın‘’ ibaresi konulduğu için Basın Kanunu kapsamında internet haberciliğine yönelik faaliyetleri yürütenlerin de hukuken medya mensubu sayılmaları amaçlanmıştır. Bu doğrultuda kanunun süreli yayına dair tanımına da internet haber siteleri eklenecektir.
Düzenleme ile Basın Kanunu’nun tanımları arasındaki ‘’eser sahibi‘’ kavramına, “görsel veya işitsel içerikleri kaydeden veya düzenleyeni,” sözcükleri de eklenecektir. Basın Kanunu artık İnternet haber sitelerini kapsayacağı ve internet haber sitesinin tanımında da ‘’görsel veya işitsel içeriklerin sunumunu‘’ denildiği için bu sayede internet haber sitelerindeki (her türlü içerik olmasa da makaleler-haberler ve sair yazılar bu kapsamda görülmelidir) içerikleri kaydeden veya düzenleyenler de eser sahibi sayılacaktır.
Burada dikkat edilmesi gereken mesele, haberi/içeriği yazan gazeteci ve sair yazar ‘’eser sahibi‘’ sayılsa bile bu kavramın 5651 s. Kanun’daki içerik sağlayıcı kavramı ile her daim örtüşmeyeceğidir. Örneğin yazar makalesini editöre mail yoluyla gönderir ve editör bunu internet haber sitesinde yayınlar ise bu noktada 5651 s. Kanun’a göre içerik sağlayıcı salt editör olacaktır.
B) Basın Kartına İlişkin İmkanlar Genişletiliyor
Düzenleme ile Basın Kanunu’nun amacının ‘’basın kartına ilişkin usul ve esasları belirlemek‘’ olduğu kanuna işlenecektir. Düzenlemede “Basın kartı düzenlenmesi bakımından basın kartı talep eden medya mensupları ve enformasyon görevlileri bu Kanun kapsamına dahildir.” denilmiştir. Bu doğrultuda Basın Kanunu’na basın kartına dair, edinme-iptal-hak ediş gibi çeşitli hususlarda ayrıntılı düzenlemeler getirilmektedir.
Mevcut düzende basın kartına dair esaslar, 14 sayılı İletişim Başkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 3 üncü maddesine dayanılarak oluşturulan Basın Kartı Yönetmeliği ile düzenlenmiştir. Basın kartına ilişkin işlemlerin Basın Kanunu’nun amacı haline getirilmesi gerekmiyor idiyse de bu işlemlerin Basın Kanunu’nda düzenleniyor olması olumludur. (Yine de unutulmamalıdır ki basın hürriyeti, basın kartı sahipliğine indirgenebilecek bir anayasal hak değildir ve bu karta sahip olmayanların da basın hürriyetinden yararlanabileceği açıktır.)
C) Kanuna Göre İşleyecek İnternet Haber Sitelerinin Ulaşılabilirliği ve Şeffaflaştırılması Sağlanıyor
Düzenleme ile yazılı basına dair Basın Kanunu’ndaki ‘’zorunlu bilgiler‘’ hükümleri, internet haberciliğine de sirayet ettirilmek istenmektedir. Bu doğrultuda Basın Kanunu’nun 4. maddesine ‘‘İnternet haber sitelerinde ayrıca, faaliyet gösterdiği iş yeri adresi, ticari unvanı, elektronik posta adresi, iletişim telefonu ve elektronik tebligat adresi ile yer sağlayıcısının adı ve adresi kendilerine ait internet ortamında kullanıcıların ana sayfadan doğrudan ulaşabileceği şekilde ve iletişim başlığı altında bulundurulur.’’ şeklinde bir cümle eklenecektir.
Belirtmek gerekir ki bu düzenleme son derece olumlu olup, toplumu bilgilendirme ve yer yer de yönlendirebilme işlevini yerine getiren internet haberciliği faaliyetlerinde ‘’kolayca ulaşılabilir‘’ bir muhatabın bulunması mantığın bir gereğidir. Burada esas önemli olan uyar-kaldır ve cevap/düzeltme başvuruları yönünden ulaşılabilir bir muhatabın bulunmasıdır. Yer sağlayıcılar açısından böyle bir gereklilik ise bulunmamaktadır. Zira IP ve sunucu sorgusu yapılarak yer sağlayıcılara ulaşılabilmektedir. Şüphesiz ki yine de yer sağlayıcılara dair düzenleme de şeffaflık ve ulaşılabilirlik açısından olumludur.
Bu hususların sitede gösterilmemesi veya gerçeğe aykırı olarak gösterilmesi halinde, yayınlarda sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili kanunda öngörülen adli para cezası ile cezalandırılacaktır. (Basın Kanunu’nun bu ve benzeri, kolektif ceza sorumluluğuna varan düzenlemelerini doğru bulmuyorum, internet haberciliği için de bu düşüncedeyim)
D) Haber İçeriklerinin Ne Zaman Oluşturulduğu ve Değiştirildiği Şeffaf Biçimde Gösterilmek Zorunda Olacak
Getirilecek düzenlemeye göre Basın Kanunu’nun 4. maddesine, ‘’İnternet haber sitelerinde bir içeriğin ilk kez sunulmaya başlandığı tarih ile sonraki güncelleme tarihleri, her erişildiğinde değişmeyecek şekilde içeriğin üzerinde belirtilir.‘’ şeklindeki cümle eklenecektir. Bu durum cezai/hukuki sorumluluğun başlangıç tarihinin, suçun oluşumunun ve sair her türlü hukuki meselenin tespitinde oldukça önemlidir. Zira adli bilişim faaliyetlerine başvurmaktansa ilk etapta bir içeriğin ne zaman yayınlandığının direkt olarak içeriğin üzerinde görülmesi, olması gereken bir durumdur.
Bu hususların da sitede gösterilmemesi veya gerçeğe aykırı olarak gösterilmesi halinde, yayınlarda sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili kanunda öngörülen adli para cezası ile cezalandırılacaktır. (Basın Kanunu’nun bu ve benzeri, kolektif ceza sorumluluğuna varan düzenlemelerini doğru bulmuyorum, internet haberciliği için de bu düşüncedeyim)
E) Bildirimlerde Yetki Basın İlan Kurumu’na Veriliyor ve Bildirim Zorunluluğu Kanuna Göre İşleyecek İnternet Haber Siteleri İçin de Şart Koşuluyor.
Mevcut Basın Kanunu ve basılı yayınlarda; süreli yayınların çıkarılması için, kaydedilmek üzere yönetim yerinin bulunduğu yer Cumhuriyet Başsavcılığına bir beyanname verilmesi yeterli görülmektedir. Cumhuriyet Başsavcılığı da bu kayıtları tutmaktadır. Getirilecek düzenlemeye göre bu yetki Basın İlan Kurumu’na verilecektir. Yine bu beyannamelerin incelenmesine yönelik yetki de Basın İlan Kurumu’na ait olacaktır.
Düzenlemenin ikinci ve daha önemli boyutu, beyanname/bildirim işlemlerini düzenleyen maddede ‘’Beyannameye, 5 inci ve 6 ncı maddelerde yazılı şartların varlığını gösteren belgeler ile yayın sahibi tüzel kişi ise tüzüğünün veya ana sözleşmesinin veya vakıf senedinin bir sureti eklenir.‘’ denilmiş olmasıdır. İlgili 5. madde; her süreli yayının bir sorumlu müdürü bulunacağını, birden fazla müdür varsa bunların sorumluluk alanlarının ayrılacağını ve sorumlu müdür olabilmek için gerekli olan şartları düzenlemektedir. İlgili 6. madde ise süreli yayının/haber sitesinin sahibi yani ‘’internet sitesi işletmecisinin‘’ taşıması gereken nitelikleri belirtmektedir. Öyleyse, Basın Kanunu Teklifi yasalaşır ise internet haberciliği yönünden de 5 ve 6. maddelerdeki zorunlulukların geçerli olacağı görülmektedir.
Altını çizmek gerekir ki Basın Kanunu md. 8’in mevcut halinde, basılı yayınlar için beyannamenin gerekli şartları taşımaması halinde yayının ‘’durdurulması‘’ için asliye ceza mahkemesine başvurulmasına dair bir düzenleme mevcuttur. Basılı yayınlar için geçerli olan bu düzenleme, değişiklik içeriğinde ‘’internet haber siteleri için istisna tutulmuş‘’, internet haber sitelerine dair beyannameler şartları taşımasa bile Basın İlan Kurumu’nun yayını durdurma/erişime engelleme talebiyle mahkemeye başvuramayacağı düzenlenmiştir. İnternet haber sitelerine yönelik beyanname ile ilgili müeyyide, Basın İlan Kurumu’nun, ilgili oluşumun internet haber sitesi vasfının kazanılmadığının tespiti amacıyla İstanbul asliye ceza mahkemesine başvurması ve başvurunun kabul edilmesi halinde internet haber siteleri için sağlanabilecek resmi ilan ve reklam ile çalışanlarının basın kartına ilişkin haklarının ortadan kalkmasıdır.
***Altını bir daha çizeyim; ‘’resmi ilan ve reklam almayı ve çalışanlarının basın kartına ilişkin haklarını önemsemeyen ve mevzuatta Basın Kanunu’nda tanımlanan internet haber siteleri için getirilen ayrıcalıklardan faydalanmak istemeyen‘’ internet haber platformlarının bu düzenlemelere uyma yükümlülüklerinin olmadığı ve Basın Kanunu nazarında faaliyet göstermeyecekleri ilgili düzenlemeden gayet kolay biçimde anlaşılmaktadır. Öyleyse ister anonim, ister sair şekillerde habercilik yine yapılabilecek ve gerektiğinde basın hürriyetinden faydalanılabilecektir.*** (Benim düzenlemeden anladığım budur.)
F) Kanuna Göre İşleyecek İnternet Haber Sitelerindeki İçeriklerin Başsavcılığa Teslim Amacıyla Saklanma Yükümlülüğü Getiriliyor
Getirilecek düzenlemeye göre ‘’İnternet haber sitesinde yayınlanan içerikler, gerektiğinde talep eden Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edilmek üzere doğruluğu ve bütünlüğü sağlanmış şekilde iki yıl süre ile muhafaza edilir.‘’ denilmiştir. Burada anlaşılan odur ki zaman damgası/hash ile mühürlenen loglar, delil değeri bulunduğu için iki yıl süre ile saklanacaktır. Burada neden Cumhuriyet Başsavcılı’nın bu talepleri yapacağı ve neden sair yargı birimlerinin direkt olarak yapamayacağı tarafımca anlaşılamamaktadır. Getirilecek düzenlemeye göre ayrıca ‘’yargı mercileri tarafından yayının soruşturma ve kovuşturma konusu olduğunun internet haber sitesine yazılı olarak bildirilmesi halinde, bu işlemlerin sonuçlandığının bildirilmesine kadar soruşturma ve kovuşturma konusu yayın kaydının saklanması zorunludur.” denilmiştir.
Teslim ve muhafaza yükümlülüğünü yerine getirmeyen internet haber sitesi sorumlu müdürü, kanunda öngörülen adli para cezasıyla cezalandırılacaktır.
G) Kanuna Göre İşleyecek İnternet Haber Sitelerine Yönelik Düzeltme ve Cevap Hakkı Getiriliyor
Mevcut düzende, 5651 s. Kanun’da ilgili hüküm kaldırıldığı için TMK yahut RTÜK Kanunu hükümlerine dayanılmadan, Anayasal bir hak olan cevap ve düzeltme hakkının internet yayınları açısından kullanılması mümkün olamamaktadır. Bu durum da mağdurlar açısından büyük bir hak kaybı yaratmaktadır.
Getirilecek düzenlemeye göre “İnternet haber sitelerinde ise zarar gören kişinin düzeltme ve cevap yazısının; sorumlu müdür, hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın, yazıyı aldığı tarihten itibaren en geç bir gün içinde, ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda, URL bağlantısı sağlanmak suretiyle, aynı puntolarla ve aynı şekilde yayımlamak zorundadır.‘’ denilmiştir. Yine düzenlemenin devamında ‘’Yayın hakkında verilen erişimin engellenmesi ve/veya içeriğin çıkarılması kararının uygulanması ya da internet haber sitesi tarafından içeriğin kendiliğinden çıkarılması durumunda, düzeltme ve cevap metni ilgili yayının yapıldığı internet haber sitesinin ana sayfasında bir hafta süreyle yayımlanır.” denilmektedir. Düzeltme cevabın yargı kararı/sulh ceza hakimliği aracılığıyla yayınlattırılmasına dair Basın Kanunu’nun mevcut hükümleri de internet haber siteleri açısından geçerli kılınmaktadır. Aynı şekilde sulh ceza hakimliğinin kesinleşmiş kararına uymamaya dair cezai müeyyideler de internet haber siteleri sorumluları açısından uygulanacak, nihai olarak düzeltme/cevabın yayınlattırılması ise basılı gazetenin yanında ayrıca iki tane internet haber sitesinde gerçekleştirilecektir.
Yukarıda da zikredildiği üzere, ilgili şartları taşımayan ve beyannamesini teslim etmeyen internet haber platformlarının Basın Kanunu kapsamında ‘’internet haber sitesi‘’ sayılmayacakları anlaşılmaktadır. Öyleyse bu düzenlemenin bir ayağı topal şekilde oluşturulduğu açıktır. Zira düzeltme ve cevap hakkına dair yapılacak bir düzenlemenin, bütün internet medya platformlarını bağlayacak şekilde ve 5651 s. Kanun’da oluşturulması gerekirdi. Aslında söylemek gerekir ki kapsamlı olarak tek bir metinden müteşekkil şekilde Türk İnternet Kanunu yapılması yerine pek çok internet süjesinin kendi ruhuna uymayan geçmiş örnekleri (örn. basılı yayınlar-tv ve radyo yayınları vb.) ile benzer düzenlemelere tabi tutulması sonucunda bu gibi sorunlar kaçınılmaz olarak doğmaktadır.
H) Basın Suçlarına Yönelik Zamanaşımı Süresi Kanuna Göre İşleyecek İnternet Haber Siteleri Yayınları Yönünden De Geçerli Kılınıyor
Basın Kanunu’nun mevcut halinde, ‘’basılmış eserler yoluyla işlenen veya bu Kanunda öngörülen diğer suçlarda‘’ kovuşturma şartı olarak belirli bir zamanaşımı süresi mevcuttur. Bu süreler dört ve altı ay olup, başsavcılığa teslimden itibaren veya teslim yoksa suç işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren başlar ve bu süreler, TCK’nın dava zamanaşımına ilişkin maddesinde öngörülen süreleri aşamaz. Yine ilgili maddenin devamında yayına dair süjeler için ayrık zamanaşımı durumları da mevcuttur.
Getirilmesi planlanan düzenleme ile bu kovuşturma zamanaşımı süreleri ‘’Basın Kanunu’na göre faaliyet gösteren‘’(hepsi değil!) internet haber siteleri yayınları yönünden de uygulanacaktır. Bu tür yayınlarda ise süre ‘’habere ilişkin suç ihbarının yapıldığı tarihten‘’ başlayacaktır. Zira bu düzende haberler başsavcılığa tek tek iletilmeyecektir. Yine ilgili maddeye “Ancak bu süreler, Türk Ceza Kanununun dava zamanaşımına ilişkin maddesinde öngörülen sürelerin yarısını aşamaz ve bu süre sonunda yayının yenilenmesi hali ile suçun temadi ettiğinin belirlendiği hallerde, dava zamanaşımı süresi tam olarak uygulanır.” Şeklinde bir cümle eklenecektir. Belirtmek gerekir ki internet içeriği kaldırılmamış ise suç oluşsa da işlenmeye devam eder yani temadi eder. Örneğin bir kişinin özel hayatına ilişkin görüntüler internet sitesinde yayınlandığında, bu durum bir kişinin özel hayatının gizliliğini ihlal eden basılı gazete haberini sokak ortasında sürekli elinde tutarak aktif bir eylemde bulunulmasına benzer. Zira internet yayınları tek bir tık sonucu oluşturulsa bile arka planda daimi olarak işleyen teknolojinin sayesinde an be an yayınlanır. Burada içerik sağlayıcının girdiği fakat sonrasında silemediği içerikler ise istisnadır. Öyleyse bir haber sitesinde yayınlanan haber içeriğine yönelik suçun, içerik kaldırılmadığı sürece temadi edeceği açıktır.
I) Basın Suçlarına Yönelik Suçun Oluşma Anı, Kolektif Sorumluluk Düzenlemesi ve Ceza Sorumluluğu Karinesi, Kanuna Göre İşleyecek İnternet Haber Siteleri Yönünden de Geçerli Kılınıyor
Getirilmesi planlanan düzenlemeye göre Basın Kanunu’na göre işleyecek olan internet haber siteleri aracılığıyla/yayınlarıyla işlenen suç ‘’yayım/içeriğin yayınlanma‘’ anında oluşacaktır. Bu suçtan eser sahibi evvela sorumlu olacak ve bu kişi cezalandırılamıyor ise Basın Kanunu’nun hala yürürlükte bulunması son derece yanlış olan kolektif cezai sorumluluk düzenlemelerine göre ceza diğer ilgililere sirayet ettirilecektir.
Buradaki sorun şudur, Basın Kanunu’nun cezai sorumluluğa dair ilgili 11. maddesinin sonunda, ‘’Yukarıdaki hükümler, süreli yayınlar ve süresiz yayınlar için bu Kanunda aranan şartlara uyulmaksızın yapılan yayınlar hakkında da uygulanır.‘’ denilmektedir. Bu cümlelerden, Basın Kanunu’nda aranan şartları taşımayan ve örneğin beyanname vermeyen ve bu sebeple ‘’internet haber sitesi sayılmayan‘’ platformların yayınlarına yönelik bu kolektif cezai sorumluluk hükümlerinin uygulanabileceği gibi bir anlam doğabilmektedir. Bu durum serbest internet yayıncılığı ve haberciliği açısından son derece risklidir. Benim şahsi kanaatim, beyanname vermeyen yahut sair şartları taşımayan internet haber platformlarının Basın Kanunu’na TABİ OLMAYACAKLARI ve bu sebeple ilgili cezai sorumluluk normunun da bunlara uygulanamayacağıdır.
İ) Basın Kanunu’nun Mal Varlığı ile Sorumluluk/Hukuki Sorumluluk Uygulaması, Kanuna Göre İşleyecek İnternet Haber Siteleri Yönünden de Geçerli Kılınıyor
Düzenlemeye göre Basın Kanunu’nun hukuki sorumluluğu düzenleyen ve ‘’Basılmış eserler yoluyla işlenen fiillerden doğan maddî ve manevî zararlardan dolayı süreli yayınlarda, eser sahibi ile yayın sahibi ve varsa temsilcisi, süresiz yayınlarda ise eser sahibi ile yayımcı, yayımcının belli olmaması halinde ise basımcı müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu hüküm, süreli veya süreli olmayan yayınlarda yayın sahibi, marka veya lisans sahibi, kiralayan, işleten veya herhangi bir sıfatla yayımlayan, yayımcı gibi hareket eden gerçek veya tüzel kişiler hakkında da uygulanır. Tüzel kişi şirketse, anonim şirketlerde yönetim kurulu başkanı, diğer şirketlerde en üst yönetici, şirket ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. Zararı doğuran fiilin işlenmesinden sonra yayının her ne surette olursa olsun devredilmesi, başka bir yayınla birleştirilmesi veya sahibi olan gerçek veya tüzel kişinin herhangi bir surette değişmesi halinde, yayını devir alan, birleşen ve her ne surette olursa olsun yayın sahibi gibi hareket eden gerçek ve tüzel kişiler ve anonim şirketlerde yönetim kurulu başkanı, diğer şirketlerde üst yönetici, bu fiil nedeniyle hükmedilecek tazminattan birinci ve ikinci fıkrada sayılanlarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.‘’ şeklindeki 13. maddesi, kanuna göre faaliyet gösterecek internet haber siteleri açısından da geçerli olacaktır. Bunlar süreli yayın sayıldığı için buna yönelik hükümlere tabi olacaktır.
J) Kanuna Göre İşleyecek İnternet Haber Siteleri Yönünden de Cinsel saldırı, Cinayet ve İntihar Olayları Hakkında Haber Yapma Sınırı Getiriliyor
Düzenlemeye göre cinsel saldırı, cinayet ve intihar olayları hakkında, haber vermenin sınırlarını aşan ve okuyucuyu bu tür fiillere özendirebilecek nitelikte olan içerikleri yayınlayan, kanunda öngörülen adli para cezası ile cezalandırılacaktır.
K) Kanuna Göre İşleyecek İnternet Haber Siteleri Yönünden de Bir Kısım Haber Süjesinin Kimliğini Açıklamama Zorunluluğu Getiriliyor
Düzenlemeye göre TMK bağlamında evlenmeleri yasaklanmış olan kimseler arasındaki cinsel ilişkiyle ilgili haberlerde bu kişilerin, TCK’nın 414, 415, 416, 421, 423, 429, 430, 435 ve 436. maddelerinde yazılı suçlara ilişkin haberlerde mağdurların, onsekiz yaşından küçük olan suç faili veya mağdurlarının kimliklerini açıklayacak ya da tanınmalarına yol açacak şekilde internet haberciliği yapmak yasaklanmaktadır. Aksi durumda içeriği yayınlayan hakkında kanunda öngörülen adli para cezasına hükmedilecektir.
L) Basın Suçlarında Yetkili Mahkemeler, İnternet Haber Siteleri Yönünden de Yetkili Kılınıyor
Halihazırda Basın Kanunu’na göre faaliyet gösteren medya kurumlarına yönelik oluşturulmuş suçlarda görevli mahkeme iki numaralı ceza mahkemesidir. Yine bu suçlar acele/ivedi işlerden sayılmakta olup, bu durum adli tatil gibi bir kısım hususlarda önem arz etmektedir. Düzenleme ile bu sisteme, Basın Kanunu kapsamında faaliyet gösterecek internet haber siteleri de katılacaktır.
M) Basın İlan Kurumu’na Bağlı Olarak Resmi Reklam ve İlanların İnternet Haber Sitelerinde de Yayınlanmasına İmkan Tanınıyor
Teklif ile resmi ilan ve reklamları yayınlayabileceklere dair liste tutulmasını öngören 195 s. Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanun’una internet haber siteleri de eklenmektedir. Buna göre Basın İlan Kurumu her ayın sonunda resmi ilan ve reklam verilebilecek olan internet haber sitelerinin isimlerini ve vasıflarını ihtiva eden birer listeyi, Kurumun internet siteleri üzerinden duyuracaktır.
İlgili kanuna 45/A maddesi eklenerek, Basın Kanunu’na göre faaliyet gösteren internet haber sitelerinde (195 s. Kanun’daki internet haber siteleri ile Basın Kanunu’ndaki internet haber siteleri arasında normatif bir bağlantının açıkça kurulmamış olması eksikliktir, lakin yine de bu anlam kanunun ruhundan açıkça ortaya çıkmaktadır) yayınlanacak resmi ilan ve reklamlar normatif olarak sıralanmaktadır. Buna göre: ‘’Resmi Gazetede yayımlananlar hariç olmak üzere; Kanun, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ve yönetmelikler uyarınca yayınlatılması mecburi olan resmi ilanlar ile 29 uncu maddenin (b) fıkrasında anılan daire ve teşekküller, kanun veya Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle kurulan sair müesseseler veya bunların iştiraklerinin internet haber sitelerinde yayınlatacakları ilan ve reklamlar ancak Basın İlan Kurumu aracılığı ile yayınlanır. Kurum aracılığıyla yayınlanan ilan ve reklamların, kopyalanması, yayınlanması, yayınlattırılması ve ticari faaliyete konu edilmesi Kurumun vereceği izne bağlıdır. Bu fıkra hükümlerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Genel Kurul tarafından belirlenir. Kanun, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ve yönetmeliklere göre, Cumhurbaşkanlığına bağlı kurum ve kuruluşlar ile Bakanlıklar, bağlı, ilgili veya ilişkili kurum ve kuruluşlar ile diğer kurum ve kuruluşların kendi internet sitesinde yayını zorunlu olan ilanlarının ayrıca Basın İlan Kurumu İlan Portalında yayınlatılması zorunludur. Bu ilanların Basın İlan Kurumu İlan Portalındaki yayınından ücret alınmaz.‘’
Değişikliklere göre 195 s. Kanun’a uymayan internet haber sitelerine, yönetim kurulu kararı ile iki aya kadar reklam ve ilan vermeme yaptırımı da tatbik edilebilecektir. Bu noktada belirtmek gerekir ki Basın Kanunu’na göre faaliyet göstermeyecek internet haber platformları zaten 195 s. Kanun’a göre reklam ‘’alamayacaktır.‘’.
Teklif kabul edilir ise ayrıca bu tür resmi ilanların yayınına yönelik İİK, Devlet İhale Kanunu, Kamu İhale Kanunu, Tebligat Kanunu, Dahiliye Memurları Kanunu, Kamulaştırma Kanunu, Resmi Gazete’de Yayımlanacak Olan Yönetmelikler Hakkında Kanun, Kadastro Kanunu, TTK, Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu, Devlet Memurları Kanunu, Kooperatifler Kanunu, Vergi Usul Kanunu gibi bir kısım kanunlarda da değişikliğe gidilecektir.