GENEL BAKIŞ
Göçmen kaçakçılığı suçu gerek özel kastla işlenebilmesi gerek seçimlik olması gerek gerçek içtimaya tabi olması gerek nitelikli halleri gerekse alt-üst sınırları gözetildiğinde ceza kanunumuzda düzenlenen özel suçlardan biridir. Suçun alt sınırına ilişkin 05.04.2023 tarihindeki değişiklik ile 5 yıla çıkarılmıştır.
ÖZEL KAST BAKIMINDAN ;
Göçmen kaçakçılığı suçunun özel kastı maddi menfaat yarar elde etme maksadıyla ile işlenmesidir. Maddi menfaatin elde edilmesi kastıyla hareket edilmesi yeterlidir. Maddi menfaatten kasıt para başta olmak değerli madenler gibi ekonomik değerler söz konusu olabilir. Maddi menfaat temini olmaması halinde suçun maddi unsurları oluşmayacağından objektif cezalandırma şartı gerçekleşmeyecektir. Örnek karar Yargıtay 18 C.D. 2018/13223 ; 'Sanığın, kaçak göçmen ile birlikte yaşadığı, onu eş olarak gördüğü yönündeki savunmasının, kaçak göçmen tarafından da doğrulanması karşısında, göçmen kaçakçılığı suçunun manevi unsuru olan “fiilin doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddî bir yarar elde etme maksadının” somut olayda gerçekleşmediği anlaşılmakla, “...sanığın kaçak yolla yurda giren göçmenle tanışıp, ona ev tutması, ihtiyaçlarını karşılaması ve bu süre zarfında onunla cinsel ilişkiye girmesi biçiminde gerçekleşen olayda, dolaylı olarak maddi menfaat elde ettiği...” yönündeki yerinde olmayan gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi '
Göçmen kaçakçılığı suçu olası kastla veya taksirle işlenebilmesi mümkün değildir.
Göçmen kaçakçılığı suçu teşebbüs halinde kalması halinde tamamlanmış gibi cezalandırılır. Ancak kanaatimizce bu hüküm ceza hukukunun temel ilkelerine uygun düşmemektedir. Kaçak göçmenleri/sığınmacıları taşıyan teknenin sahibi tekneyi kiralaması halinde ve suç organizasyonundan haberi olmaması halinde bilme ve isteme yokluğundan hakkında beraat kararı verilmesi gerekir. Bu doğrultuda örnek karar Yargıtay 8. Ceza Dairesi 03.05.2004 tarih ve 1488/4062 sayılı kararı ; 'Sanığın, sanık E.E. liderliğinde göçmen kaçakçılığı yapmak üzere oluşturulan teşekkülde yer aldığına ve suçta kullanılan tekneyi göçmen kaçakçılığında kullanılacağını bilerek kiraladığına ilişkin mahkumiyetine yeterli, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığı gibi, dosyaya ibraz edilen teknenin kiralanmasına ilişkin belgenin de aksinin ispatlanamamış olması karşısında, beraatı yerine yazılı biçimde mahkumiyetine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir'
Suçun konusu oluşturan göçmenleri taşıyan tekneyi suya indiren vinç işletmesinin sahibi suç organizasyonundan haberi olmaması halinde beraat etmesi gerekir.
SEÇİMLİK OLMASI BAKIMINDAN ;
İcrai bir suç olan göçmen kaçakçılığı suçu hukukumuzda az rastlanır bir şekilde seçimlik olarak düzenlenmiştir. Suç 3 halden başka şekilde gündeme gelemez. Uygulamada en çok yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlamadır. Bunlar ; Bir yabancının yasal olmayan yollardan ülkeye sokulması ,Ülkeye girmiş bir yabancının ülkede kalmasına imkan sağlanması, Türkiye vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlama
NİTELİKLİ HALLERİ BAKIMINDAN ;
Suçun nitelikli hallerinin düzenlenmelerinde ;
Suçun, mağdurların; hayatı bakımından bir tehlike oluşturması, onur kırıcı bir muameleye maruz bırakılarak işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarısından üçte ikisine kadar artırılır (TCK m.79/2).
Buradaki suçun işlenmesi esnasında kasıt ulusal ve uluslararası standartlardan (Örn ; 10 kişi kapasiteli teknede 20 kişi taşınması, göçmenlerin yaşamaya uygun olmayan ışık, solunum yerde yetersiz aşırı kalabalık şekilde tutulması vs.) uzak şekilde hareket edilmesi ve 1982 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının herkese verdiği kişi hürriyeti ve güvenliği hareket edilmesinin önlenmesidir.
Buradaki düzenlemede ise örgüt faaliyeti olsun olmasın (3 kişiden fazla olsa dahi örgüt kavramının oluşmayacağı haller göz önüne alınarak) birden fazla kişi tarafından işlenmesi durumunda nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. Ancak birden fazla kişinin her birinin suçun manevi unsurunun tam olması gerekir.
Bu suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. Bu düzenlemede ise tüzel kişiliğinin kurumsallığı ve organizasyon yapısından kaynaklanan kolaylık nedeniyle kanun koyucu cezada arttırım yapmaya karar vermiştir.
SUÇUN KONUSUNUN STATÜSÜ
Hemen açıklamak gerekirse göçmen kavramı mevzuatımıza göre suçun mağdurunun mülteci, geçici sığınmacı olması suçun oluşumunu etkilemez.
Ceza siyasetimiz gereğide yakalanan suçun konusu olan göçmenlerin kamu davasına katılma hakkı yoktur. (Yargıtay 4 C.D. 2023/17489 K. gereği) Her ne kadar kanun metninde mağdurdan bahsedilse bile örneğin teknede yakalanan göçmeler suçun mağduru olamaz.
Göçmenlerin sayısı zincirleme suç bakımındada herhangi bir sonuç doğurmamakta olup suçun konusunu oluşturduğundan ancak cezanın TCK 61'e göre arttırım sebebi olabilir.
Yargılamaya konu olayda suçun konusu olan göçmenlerin statüsünü incelenmesi ayrıca bir önem taşımaktadır. Bazı durumlarda suç şeklen oluşsa bile beraat kararı verilmesi gerekmektedir.
Örnek ;
Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2020/27 K. ilamıyla ; 'Suç tarihinden önce geçici koruma statüsüne hak kazanan ve bu suretli düzenli hale gelen göçmenlerin, ülkede kalmasına imkan sağlanmasında atılı suçun unsurları oluşmayacaktır.'
Yargıtay 18 C.D. 2019/2041 K. Sayılı ilamıyla ; 'Buna göre, yasal olmayan yollardan ülkeye giren bir yabancının, ülkede kalmasına imkan sağlanması durumunda anılan Kanun maddesine göre, göçmen kaçakçılığı suçu şeklen oluşacak ise de, ülkelerindeki iç savaştan kaçarak yasal olmayan yollarla ülkeye giriş yapan ve mevzuat düzenlemeleriyle geçici koruma statüsüne hak kazanan Suriyeli göçmenlerin, ülkede kalmasına imkan sağlanmasında atılı suçun unsurları oluşmayacaktır'
Yargıtay 18 C.D. 2018/13211 K. Sayılı ilamıyla ; 'Bu düzenlemelere aykırı olarak, soruşturma aşamasında beyanlarına başvurulan göçmenin kendi vatandaşlığını taşıdığı ülkeye gidebilmek amacıyla sanık ile anlaştığı görülmekle, söz konusu yabancının TCK'nın 79. maddesindeki suçun konusunu oluşturmadığı ve göçmen kaçakçılığı suçunun yasal unsurlarının somut olayda oluşmadığı anlaşılmakla, CMK'nın 223/2-a maddesi uyarınca sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,'
SUÇUN İÇTİMA HALLERİ
Göçmen kaçakçılığı suçunda suçun konusu oluşturan kişilerin yaralanması veya ölmesi halinde ayrıca TCK'nın yaralamaya/öldürmeye yönelik hükümleri uygulanır.
Örnek ;
Yargıtay 12 C.D. 2019/7975 K. ; ' Teknik donanımdan yoksun ve denize açılmaya müsait olmayan tekne ve müsait olmayan hava şartları, yetersiz araç ve personel ile istiap haddinden oldukça fazla yolcuyla göçmenlerin kaçak olarak yunan adalarına götürülmeye çalışıldığı olayda; sanığın göçmen kaçakçılığı suçunu diğer sanıklar ile birlikte organize ettiği ve “olursa olsun” düşüncesi ile öngörebildikleri sonucu kabul ettiğinin zorunlu bulunması karşısında, olası kastla hareket ettiği gözetilmeden suç vasfında yanılgı ile bilinçli taksirle öldürme suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,'
KORUMA TEDBİRLERİ BAKIMINDAN
Daha önce bahsettiğimiz üzere göçmen kaçakçılığı suçu özel bir suç olmasından kaynaklı olarak 5271
Sayılı kanunda aşağıda yer alan koruma tedbirlerinin uygulanabileceği düzenlenmiştir. Bunlar ;
Tutuklama
Taşınmazlara, hak ve alacaklara elkoyma
Şirket yönetimi için kayyım tayini
İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması
Teknik araçlarla izleme
Zorlama amaçlı elkoyma ve teminat belgesi
İŞTİRAK-YARDIM ETME AYRIMI BAKIMINDAN
Genelde bir organizasyona ve iş bölümüyle işlenen göçmen kaçakçılığı suçunda faillerin hukuki durumunun belirlenmesi önem taşımaktadır. Her fail bakımından aşağıda belirttiğimiz karara göre eylem üzerinde ortak hakimiyet kurma olgusu değerlendirilmelidir.
Örnek ;
Yargıtay 18 C.D. 2020/6599 ; 'Kişinin eyleminin, bir suça katılma aşamasına ulaşıp ulaşmadığı, ulaşmışsa da suça katılma düzeyinin belirlenmesi için, eylemin bir aşamasındaki durumunun değil, eylemin yapılması için verilen kararın, bu kararın icra ediliş biçiminin, olay öncesi, sırası ve sonraki davranışların da dikkate alınıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekir. Zira "Yardım etme"yi müşterek faillikten ayıran en önemli unsur, kişinin suçun işlenişi sırasında fiil üzerinde ortak hâkimiyetinin bulunmamasıdır. Sanıkların, yasa dışı yollarla ülkeye sokulan göçmenlerin ülke içinde bir yerden başka bir yere nakledilmeleri hususunda inceleme dışı kimliği tespit edilemeyen Mahmut adlı kişi ile irtibat halinde olması ve suçun işlenişi sürecinde üstlendiği rol gereği göçmenlerin yol güzergahında önceden belirlenen noktalardan alınmasının teminine yönelik olarak kendi aralarındaki iş bölümü çerçevesinde koordineli bir şekilde hareket ederek göçmenlerin ülkede kalmalarına imkân sağlaması ve bu suretle inceleme dışı sanıklar ile birlikte, eylem üzerinde ortak hâkimiyet kurulmak suretiyle göçmen kaçakçılığı suçunun işlenişine katkıda bulunduğuna ilişkin herhangi bir beyan, iletişim tespitine ilişkin bir delil bulunmadığı ve bu çerçevede sanıkların eylemlerinin TCK 39 maddesi kapsamında bulunduğu kabul edilmelidir.'
NETİCETEN
Göçmen kaçakçılığı ile ilgili kısa bir yorumlamamız sonucu ; suçun özel bir suç olmasından mütevellit somut olayı birçok yönden değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Hedef okuyucu kitlesi değerli hukukçularımıza olan önerimiz teorik bilgileri öğrenmenin yanında uygulamaya yön gösteren Yargıtay kararlarına aşina olmasının yargılama aşamasında birçok faydası olacaktır.
Av. Murathan CAN