Bundan 6 yıl evvel yayımladığımız 31.10.2019 tarihli “Geçici Koruma Altında Suriyelilerin Geri Gönderilmesi” başlıklı yazımızda;
Geçici koruma rejiminde; korunanların ülkeye kabulünün nasıl gerçekleşeceğini, “geri göndermeme” ilkesini ve geçici koruma süresince insan haklarının gözetilmesini, bu kitlelerin savaş sona erdiğinde nasıl geri gönderilebileceklerini, ulusal ve uluslararası hukukun bu konuda ne öngördüğünü, kitlelerin geri döndükleri ülkede can güvenliklerinin sağlanmasının, işkence ve insanlık dışı muameleye maruz kalmayacakları hususlarının gözetileceğini,
Bu kapsamda; Cumhurbaşkanının Geçici Koruma Yönetmeliği m.11’e göre alacağı geçici korumanın sona erdirilmesi kararının ardından, geçici korunanların Türkiye’den çıkış yapmasının esas olduğunu, Yönetmeliğin 14. maddesinde bu hususun düzenlendiğini, Geçici Koruma Yönetmeliği’nin “Geçici korumanın sona ermesini müteakip yapılacak işlemler” başlıklı 14. maddesine göre; “Bakanlar Kurulunun geçici korumanın sona erdirilmesi kararını müteakip, geçici korunanların Türkiye’den çıkış yapması esastır. Geçici korunanların Türkiye’den ayrılmaları için gereken süre, geçici korunanların menşe ve Türkiye’ye gelmek üzere geçtikleri transit ülkelerin durumuna göre Genel Müdürlük tarafından yapılacak değerlendirme sonucunda belirlenir.” denildiğini,
Yönetmelik hükmüne göre; geçici korumanın kaldırılmasının ardından, geçici korumadan yararlananların Türkiye’den çıkış yapmalarının esas olduğunu, bu şekilde çıkışın, geçici koruma altında olanın rızasına bağlı olmadığını, geldiği ülkenin can ve mal güvenliği ile ilgili şartları düzelmiş, geçici korumanın tatbikinde ani insan göçünün kabulünü zorunlu kılan sebepler büyük ölçüde ortadan kalkmışsa, bu durumun tespiti ile birlikte geçici koruma altında bulunan insanların geri gönderilmelerine başlanabileceğini,
Çünkü geçici korumanın hiçbir şekilde gelen yabancıya Türk vatandaşlığı elde etme hakkını vermediği gibi, geri göndermenin zorunlu şartları ortadan kalktığı takdirde gelen yabancının barındığı ülkede dilediği kadar kalabilmesini de mümkün kılmadığını,
Geçici koruma altında bulunanların geri gönderilmesinde, bölgede devam eden iç savaşın son bulması, can ve mal güvenliğinin sağlanması amacıyla, başta Suriye Arap Cumhuriyeti olmak üzere ABD, Rusya ve İran ile mutabakat sağlanması ve geri göndermede, başta 1951 Cenevre Sözleşmesi, İHAS ve bağlı bulunduğumuz uluslararası sözleşmelerde yer alan hükümlere uygun hareket edilmesi gerektiğini,
Geçici koruma altında olup geri gönderilmelerine karar verilenler ile kendi isteği ile dönmek isteyenlerin gönderilip yerleştirilecekleri yerlerin de, mümkünse kendi terk ettikleri yerler olacağını, bunun mümkün olmadığı veya geri dönen Suriyelinin bu yerleşim yerine kabul edilebilecek bir mazeretle dönmek istemediği durumda, gerek dönüş yapanın ve gerekse de dönüş yapılan yerin başkasının mülkiyetinde olma, olabilme risklerinin dikkate alınıp ilerde başka hukuki sakıncalar ile sosyal ve iktisadi sorunların doğmasının önüne mümkün olduğu kadar geçilmesi ve ilgili devletlerce bu tür hususlara özen gösterilmek suretiyle Suriyelilerin geri dönüşünün sağlanması gerektiğini ifade etmiştik.
Geldiğimiz aşamada; Suriye Arap Cumhuriyeti’nde 27 Kasım'da Halep'te başlayan çatışmaların ardından, 8 Aralık günü rejim karşıtı güçler Şam'a girmiş, Beşar Esad'ın ülkeyi terk ederek Rusya'dan sığınma talep ettiği açıklanmış, bu şekilde 61 yıllık Baas Partisi sona ermiştir[1].
31.10.2019 tarihli yazımızda ifade ettiğimiz üzere; geçici koruma altındaki Suriyelilerin, geldikleri Suriye Arap Cumhuriyeti’nden ayrılmalarını gerektiren sebeplerin ortadan kalkması, can ve mal güvenliklerinin sağlanması, geçici korumanın tatbikinde ani insan göçünün kabulünü zorunlu kılan sebeplerin büyük ölçüde ortadan kalkması halinde, geçici koruma altındaki Suriyelilerin Suriye Arap Cumhuriyeti’ne gönderilebilecekleri anlaşılmaktadır.
Geçici koruma statüsünün temel mantığının da “geri gönderme” üzerine kurulu olduğu, bir başka ifadeyle, ani başlayan ve ayırım gözetmeyen şiddet olaylarının başlaması üzerine ülkelerini terk etmek zorunda kalan kitlelerin, toplu olarak sığındıkları ülkede kalıcı olmalarının değil, geldikleri ülkede can ve mal güvenlikleri sağlandıktan sonra kitleleri geldikleri ülkeye geri gönderilmesidir.
Nitekim, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 09.12.2024 Kabine Toplantısının ardından; “2024 yılında aylık ortalama 11 bin civarında gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşler oluyordu. Bugün bir hareketlilik başladı. Bu sayı 1,5-2 katına çıktı öğlene kadar. Sınır kapılarımızda gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşler için günlük kapasitemiz 3 bin civarındaydı. Günlük 350-400 kişi geçtiği için bu kapasite yeterliydi. Ancak geçiş sayıları artabileceği için bunu şimdi 15-20 bin kapasiteye çıkarttık.” açıklamasında bulunmuş, Ülkemizde geçici koruma altında bulunan Suriyelilerin ülkelerine dönüşünün hızlandığını belirtmiştir.
Mevcut durumda; geçici koruma altına altında bulunup da Suriye’ye, yani memleketlerine dönmek isteyenler bakımından bugüne kadar uygulanan olağan prosedürün tatbiki devam edecektir. Suriye vatandaşı geçici koruma statüsüyle burada kaldığı sürede kamu hizmetlerinden yararlandığı ve bulunduğu yer göç idaresine kayıtlı olduğu için, Suriye’ye dönüşünden önce bu durumunun kendisi veya vekili veya yetkili makam tarafından ilgili göç idaresine bildirilmesi, yanında pasaportu varsa pasaportla, yoksa yabancı kimlik kartıyla sınır kapısından çıkış yapabilmesi mümkündür. Bu tür bir çıkış “kaçak” statüsünden değerlendirilmeyecek ve hukuka uygun sayılacaktır.
Belirtmeliyiz ki; geçici koruma henüz Cumhurbaşkanı kararı ile sonlandırılmadığından, geçici koruma altında bulunanlar, 4575 sayılı Geçici Koruma Yönetmeliği m.42’de düzenlenen gönüllü geri dönüş prosedürüne göre, yani İl Göç İdaresine yapacakları başvuru ve gönüllü geri dönüş formu ile ülkelerine dönebileceklerdir.
Geçici korumanın Cumhurbaşkanı kararı ile sonlandırıldığı durumda ise, Cumhurbaşkanı Yönetmeliğin 11. maddesinin 2. fıkrasına göre; “(a) Geçici korumayı tamamen durdurarak geçici korunanların ülkelerine dönmesine, (b) Geçici korunanlara, koşullarını taşıdıkları statünün toplu olarak verilmesine ya da uluslararası koruma başvurusunda bulunanların başvurularının bireysel olarak değerlendirilmesine, (c) Geçici korunanların, Kanun kapsamında belirlenecek koşullarda Türkiye’de kalmalarına izin verilmesine,” karar verebilecektir.
Ancak Yönetmeliğin “Geçici korumanın sona ermesine müteakip yapılacak işlemler” başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrasında; Cumhurbaşkanının geçici korumanın sona erdirilmesi kararını müteakip, geçici korunanların Türkiye’den çıkış yapmasının esas olduğuna ve geçici korunanların Türkiye’den ayrılmaları için gereken sürenin, geçici korunanların menşe ve Türkiye’ye gelmek üzere geçtikleri transit ülkelerin durumuna göre Genel Müdürlük tarafından yapılacak değerlendirme sonucunda belirleneceğine yer verilmiştir.
Prof. Dr. Ersan Şen
Av. Buğra Şahin
>> Geçici Koruma Altında Bulunan Suriyelilerin Geri Gönderilmesi - 1
(Bu makale, sayın Prof. Dr. Ersan ŞEN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi makalenin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan makalenin bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)
-----------------
[1] https://gazeteoksijen.com/dunya/esad-donemi-bitti-suriyede-12-gunde-neler-yasandi-229983 (Erişim tarihi: 10.12.2024)