İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Gezi Parkı olaylarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gazeteci İsmail Saymaz çarşamba günü “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan gözaltına alınmıştı.
Emniyetteki ifade işlemleri tamamlanan Saymaz dün sabah saatlerinde Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi. Saymaz savcılık ifadesinin ardından “ev hapsi” şeklinde adli kontrol talebiyle sulh ceza hâkimliğine sevk edildi. Nöbetçi hâkimlikteki işlemlerini ardından Saymaz hakkında “ev hapsi” adli kontrolü uygulanmasına karar verildi.
Saymaz’ın hâkimlik ifadesinde “Gezi Parkı eylemlerini organize ettiği söylenen kişilerle bağım yoktur” dediği belirtildi.
'GAZETECİLİK FAALİYETİ KAPSAMINDA GÖRÜŞMELER YAPTIM'
Saymaz'ın Sulh Ceza Hakimliği’ndeki ifadesinde, "Gezi Parkı eylemlerini organize ettiği söylenen kişilerle herhangi bir bağım yoktur. Osman Kavala, Can Atalay ve Mücella Yapıcı ile yalnızca gazetecilik çerçevesinde görüşmüşümdür. Osman Kavala isimli şahısla görüşmem Gezi Parkı eylemlerinden 1,5 yıl sonra gerçekleşmiştir. Bunun nedeni de Gezi Parkı eylemleriyle ilgili haber yapmak istememdir; bu haber de 2 gün sonra yayımlanmıştır. Can Atalay ile Taksim’i yayalaştırma projesinde avukat olduğu için görüştüm. Dosyada bulunan tape kayıtları Gezi olaylarıyla alakalı değildir; bu görüşmeler Gezi Parkı eylemlerinden 8 ay veya 1 yıl sonra yapılmıştır. Bu görüşmelerde ben aranmıştım. Ben Gezi Parkı eylemlerinin ne organize edilmesinde ne de yaygınlaştırılmasında bulundum. Ben sadece gazetecilik faaliyeti çerçevesinde haber yapmak amacıyla görüşmeler yaptım. Sosyal medya paylaşımlarım ise Gezi Parkı eylemlerine ilişkin haber içeriklidir. Hiçbir şekilde sokağa davet ve iktidara karşı protestoya veya kanun dışı bir eyleme çağrı yapmadım. Bu tweetlerim arasında bazı şiddet olaylarını eleştirdim. Yine tweetlerimde FETÖ’cü polisler tarafından yapılan çadır eylemleri ve yoğun gaz sıkma olaylarını da eleştirdim. Hakkımda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma yürütüldüğünü haftalar öncesinden haber almıştım. Bu soruşturma 14 Şubat 2025 tarihinde başlamıştır. Bunu bilmeme rağmen Londra, Paris ve Frankfurt’a gidip geri geldim. Kaçma şüphem yoktur. Uzun yıllardır sabit ikametgah sahibiyim, bilinen ve tanınan bir gazeteciyim. Hakkımda istenen adli kontrol tedbirinin reddine karar verilerek, direkt serbest bırakılmamı talep ederim" cümlelerini kullandığı bilgisi edinildi.