I. SOMUT OLAY

Yunanistan Basketbol Ligi takımlarından Panathinaikos BC Actor ile Galatasaray Basketbol takımları, 24 Eylül 2024 tarihinde Sinan Erdem Spor Salonu’nda bir hazırlık maçında karşı karşıya geldi. Müsabaka öncesinde Panathinaikos Baş Antrenörü ve aynı zamanda A Milli Erkek Basketbol Takımı Baş Antrenörü olan Halil Ergin ATAMAN’a Galatasaray kulüp yönetimince hazırlanan forma hediyesi takdim edildi. Müsabaka sonunda ise kendisine sevgi gösterisinde bulunan Galatasaray taraftarlarına karşılık Ergin ATAMAN elleriyle 3-1 işareti yaparak 4 gün önce oynanan derbi maçın skoruna göndermede bulundu[1]. Bunun üzerine Fenerbahçe Spor Kulübü internet sitesinde yayınladığı “Kamuoyuna Açıklama[2]” başlıklı açıklama ile Ataman’ın haddini aştığı, saygınlık ve tarafsızlık niteliklerini taşımadığı, söz konusu hareketin Milli Takım Antrenörlüğü makamına ve ülkemize yapılan bir saygısızlık olduğu ve nihayet Ataman görevde olduğu süre boyunca A Milli Erkek Takımımıza sporcu göndermeme kararı” aldıklarını kamuoyuna duyurdu. Açıklamada Atamanın Fenerbahçe Spor Kulübü’ne yönelik yapmış olduğu özür açıklamasının da yok sayıldığı ifade edildi.

Bu gelişmeler ışığında sporcu – kulüp – milli takım ilişkilerinin hukuki boyutunu incelemek üzere bu yazı kaleme alınmıştır.

II. FEDERASYON – MİLLİ TAKIM İLİŞKİSİ

Ülkemizde spor faaliyetleri; Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın gözetim ve denetimi altında faaliyet gösteren, idari ve mali özerkliğe sahip federasyonlar[3] eliyle regüle edilmektedir. Federasyonlar aynı zamanda, uluslararası alanda ilgili spor dalında ülkemizi temsil etmekle görevli kuruluşlardır. Türkiye Basketbol Federasyonu da basketbol faaliyetlerini yürütmekle görevli çatı organizasyon olup; çalışma usul ve esasları ile görevleri 1 Ekim 2014 Tarih ve 29136 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türkiye Basketbol Federasyonu Ana Statüsü[4] ile belirlenmiştir. TBF Ana Statüsü’nün “Federasyonun görev ve yetkileri” başlıklı 6. Maddesinin b bendi; Ulusal ve uluslararası karşılaşmalar, her kategorideki milli takım faaliyetlerini, basketbol liglerini ve okul spor faaliyetlerini düzenlemek; bunlar için plan, program ve hazırlıkları yapmak, idari, mali ve hukuki yapılanmalarla ilgili temel esasları belirlemek; bunlarla ilgili karar ve tedbirleri almak ve uygulamak. Şeklinde düzenlenmekle; basketbol milli takımlarına yönelik her nevi kararın federasyonca verileceğini açıkça ortaya koymuştur.

III. UYGULANACAK HUKUK

Ulusal ölçekte basketbol sporunun her seviyede organize edilmesiyle görevlendirilmiş bulunan federasyona, organizasyonun hukuk yapılanmasını oluşturma görevi de verilmiştir. Türkiye Basketbol Federasyonu da basketbol faaliyetlerinin hukuki zeminini ve çerçevesini Basketbol Disiplin Talimatı[5] ile belirlemiş durumdadır. Keyfiyet, Basketbol Disiplin Talimatı’nın “Kapsam” başlıklı 2. Maddesinin 1. Fıkrasında: “Bu talimat, basketbolla ilgili tüm hususlarda uygulanır.” İfadesiyle açıklanmaktadır.

Basketbol Disiplin Talimatı’nın “Milli Müsabakaya Katılmama” Başlıklı 37. Maddesinin 1. Fıkrası: “Bildirime rağmen geçerli bir mazereti olmaksızın resmi veya özel milli müsabakalara veya hazırlık çalışmalarına katılmayan veya geç katılan veya çalışma ve müsabaka yerini terk eden basketbolcu ve kulüp görevlilerine 6 ila 24 müsabakadan men cezası ile en üst erkekler basketbol ligi için 75.000.-TL’den 300.000.-TL’ye kadar, en üst kadınlar basketbol ligi ve en üst erkekler basketbol liginin bir alt ligi için 25.000.-TL’den 125.000.-TL’ye kadar, diğer büyükler ligleri için 7.500.-TL’den 37.500.-TL’ye kadar, alt yaş kategorileri için 2.000.-TL’den10.000.-TL’ye kadar para cezası verilir.” hükmünü amirdir. Yine aynı maddenin 4. Fıkrası: “Bu madde kapsamında gerçekleşen ihlallerle ilgisi olduğu kabul edilen kulüp yahut diğer kişilere de en üst erkekler basketbol ligi için 100.000.-TL’den 350.000.-TL’ye kadar, en üst kadınlar basketbol ligi ve en üst erkekler basketbol liginin bir alt ligi için 30.000.-TL’den 150.000.TL’ye kadar, diğer büyükler ligleri için 10.000.-TL’den 50.000.-TL’ye kadar, alt yaş kategorileri için 3.000.-TL’den 15.000.-TL’ye kadar para cezası verilir.” şeklinde, 5. Fıkrası ise: “İhlalin ilk defa gerçekleştirilmiş olması halinde ve ağırlığı dikkate alınarak TBF Disiplin Kurulu gerekli gördüğü takdirde sadece ihtar ya da para cezasına hükmedebilir. Ayrıca ihlalin ağırlığına göre kişi veya kulüplere; bir veya daha fazla müsabakayı seyircisiz oynama, salon kapatma, hükmen mağlubiyet, ödüllerin iadesi, lisansın iptali, sürekli hak mahrumiyeti, puan indirme, bir alt lige düşürme, ihraç, para cezası gibi ek cezalar da birlikte veya ayrı ayrı verilebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere milli müsabaka yahut hazırlık çalışmalarına katılımın bildirim usulüyle gerçekleşeceği, geçerli bir mazereti olmaksızın katılım sağlamayan basketbolcuya ceza verileceği düzenlenmiştir. O halde milli takıma katılıp katılmama konusunda basketbolculara irade serbestisi tanınmadığı, federasyon kararının basketbolcular açısından bağlayıcı olduğu aşikardır. Dolayısıyla basketbolcuların milli takıma katılmama hakkından söz edilemeyecektir.

IV. DEĞERLENDİRME

Öte yandan milli takım – basketbolcu ilişkileri yalnızca bu iki taraf üzerinde ele alınmaktadır. Basketbolcunun sözleşmeli bulunduğu kulübe yahut temsilcisine de milli takıma katılım bahsinde herhangi bir hak tanınmadığı gibi basketbolcu dışındaki her nevi tüzel ve gerçek kişiliğin üçüncü kişi olarak değerlendirilip; ihlalle ilgisinin tespit edilmesi halinde bu kapsamda yaptırıma tabi tutulacağı belirtilmektedir. Nihayet; milli takıma katılımın basketbolcular açısından bir ödev olduğu, basketbolcuların sözleşmeli olduğu kulüplerin ise bu ilişkide herhangi bir yerinin bulunmadığı açıktır.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan her basketbolcu gibi Fenerbahçe Spor Kulübü ile sözleşmeli bulunan basketbolcuların da milli takıma katılmaması için ancak geçerli bir mazeretlerinin bulunması gerekmektedir. Basketbol Disiplin Talimatı yalnızca sakatlık veya diğer sağlık sorunlarına ilişkin mazeretlerin geçerlilik şartlarını düzenlemiş, geçerli mazeret kavramına ilişkin başka açıklama getirmemiştir. Bu halde geçerli mazeret kavramına ilişkin olarak, talimatın uygulayıcısı konumundaki Disiplin Kurulu’nun her bir somut uyuşmazlık özelinde değerlendirme yapması gerekecektir.

Fenerbahçe Spor Kulübü tarafından yapılan açıklamada belirtilen “Ataman görevde olduğu süre boyunca A Milli Erkek Takımımıza sporcu göndermeme” kararı; anılan mevzuat kapsamında bir hukuki dayanağı bulunmayan, yok hükmünde bir karardır. Mevcut hukuki zeminde milli takıma katılma konusunda kulüplere sporcular üzerinde tasarrufta bulunma hakkı tanınmadığı gibi, basketbolcu ve milli takım dışındaki tüm tüzel ve gerçek kişiler herhangi bir ayrıma gidilmeksizin üçüncü kişi olarak değerlendirilmektedir. Hal böyle olunca Fenerbahçe Spor Kulübü’nün “A Milli Erkek Takımı’na basketbolcu göndermemesi” mümkün olmayıp; yalnızca sözleşmeli basketbolcularına milli takıma katılmama yönünde telkin yahut tavsiyede bulunabileceğinden söz edilebilecektir.

Bu perspektiften hareketle basketbolcuların milli takıma katılmamaları yönünde sözleşmeli bulundukları kulüp tarafından alınan bir karar, geçerli bir mazeret olarak değerlendirilememelidir.  Zira kulüpler, basketbolcu – milli takım ilişkilerinin dışında tutulmuş olup; “milli takıma basketbolcu gönderme” kavramıyla ifade edilebilecek bir tasarruf söz konusu değildir. Bu ihtimalde Basketbol Disiplin Talimatı gereğince basketbolcuların “geçerli bir mazereti olmaksızın resmi veya özel milli müsabakalara veya hazırlık çalışmalarına katılmayan” asli unsur olarak cezalandırılması, kulübünün ise “ihlalle ilgisi olduğu kabulüyle” üçüncü kişi sıfatıyla cezalandırılması gerekecektir.

Basketbolcular tarafından milli takıma katılmama gerekçesi olarak; A Milli Erkek Takımı Baş Antrenörü’nün “tarafsızlığa aykırı, sözleşmeli bulundukları kulübü hedef alan eyleminin” gösterilmesi halinde ise bu mazeretin geçerliliğini tartışmak gerekecektir. Uluslararası yarışmalarda ülkemizi temsil etmek amacıyla kurulan milli takımlar, ulusal liglerde rekabet eden kulüplerin en başarılı sporcularının seçilerek bir araya getirilmesiyle oluşturulmaktadır. Esasen milli takımların doğası rekabet eden unsurların iş birliğinden ibarettir. Haliyle, kulüpler arası özel hukuka tabi uyuşmazlık yahut anlaşmazlıkların kamusal nitelik de taşıyan milli takımlara taşınmaması gerektiği izahtan varestedir. Bununla birlikte sporcuların özel hukuka tabi sözleşmeler kapsamında profesyonel olarak kulüplere hizmet sunan kişiler olduğu ve farklı dönemlerde temsil ettikleri kulüplere rakip de olabilecekleri unutulmamalıdır.

IV. SONUÇ

A Milli Erkek Takımı Baş Antrenörü Ergin Ataman, Fenerbahçe Spor Kulübü’nde rahatsızlık uyandıran hareketi kulüpler düzeyinde bir hazırlık maçının sonunda yapmıştır. 2016 yılından bu yana Galatasaray Spor Kulübü’nün siciline kayıtlı üyesi olan Ergin Ataman[6] uzun yıllardır milli takımda görev almaktadır. Üyesi olduğu bilinen kulübün rakip kulüp karşısında aldığı galibiyete gönderme yapan iğneleyici hareketi üzerinden “tarafsız olmadığından bahisle” bir antrenörün milli takım düzeyinde görev almaması gerektiği yönündeki düşünce; milli takım mefhumu nazara alındığında son derece isabetsizdir. Milli takımlar kulüpler düzeyindeki rekabetin dışında ve hatta üzerinde konumlanmakla birlikte kişilerin kulüplerle kurdukları profesyonel yahut duygusal ilişkileri gündemine almamaktadır. Pek tabii ki milli takımlarda görevlendirilen sporcu, antrenör ve idarecilerin görevlerini bir kamusal hizmet anlayışıyla ifa etmeleri, özel hayatlarındaki her türden duygu ve düşüncelerini milli takım görevinden soyutlamaları gerekmektedir. Şayet bir sporcu, antrenör yahut idareci; milli takım görevini ifa ederken kişisel duygu ve düşüncelerini gözeterek hareket ediyorsa görevinin gereklerine aykırı davrandığından bahsedilebilecektir. Bunun dışında kişilerin özel ve profesyonel hayatlarında kulüpler arası rekabete ilişkin, suç teşkil etmeyen söylem veya eylemlerinin milli takım görevlerine engel olması gerektiği yönündeki değerlendirme sporun doğasına aykırı olacaktır.

Bugün itibariyle mevcut uyuşmazlık; Ergin ATAMAN’ın kulüpler arası bir organizasyon kapsamında Fenerbahçe Spor Kulübü’nün bir müsabaka sonucuna gönderme yapan, suç vasfından uzak hareketi, sosyal medya platformundan yayınladığı özür açıklaması ve buna karşılık Fenerbahçe Spor Kulübü’nce alınan, hukuken yok hükmünde bir karar etrafında toplanmış olup; anılan yasal düzenlemeler kapsamında TBF Disiplin Kurulu’nca irdelenmesi gereken herhangi bir ihlal söz konusu değildir. Önümüzdeki ilk milli müsabaka döneminde baş antrenörün yahut sporcuların bu olayların etkisiyle karar alması halinde TBF Disiplin Kurulu’nun yukarıda izah edilen değerlendirmeleri yaparak ceza uygulaması beklenecektir.

Av. Murat MEVLEVİOĞLU

------------------

[1] https://www.fotomac.com.tr/video-haber/videoizle/ergin-atamandan-fenerbahceye-derbi-gondermesi

[2] https://www.fenerbahce.org/haberler/kulup/2024/9/kamuoyuna-aciklama

[3] 7405 Sayılı Spor Kulüpleri Ve Spor Federasyonları Kanunu Madde 2/n

[4] Türkiye Basketbol Federasyonu Ana Statüsü

[5] Tbf Basketbol Disiplin Talimatı

[6] https://www.galatasaray.org/haber/basketbol/erkek-basketbol/ergin-ataman-galatasaray-uyesi-oldu/32346