1. GİRİŞ[1]

Kişisel ilişki kurma hakkına, Türkiye’nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Konseyi Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi gibi uluslararası pozitif hukuk metinlerinde ve birçok ulusal hukuk sisteminde yer verilmiştir.

2. ÇOCUKLA KİŞİSEL İLİŞKİ KURMA HAKKI

Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve iç hukukumuzdaki düzenlemeler on sekiz yaşını doldurmamış kişiyi çocuk/küçük olarak tanımlamaktadır.

A. ÇOCUKLA KİŞİSEL İLİŞKİ KURMA HAKKININ AMACI

Evlilik bağı sona ermiş olsa da ebeveyn olmanın hak ve yükümlülükleri devam eder. Bu kapsamda çocukla kişisel ilişki kurmak hem bir hak hem de bir yükümlülüktür. Çocuğun kişisel gelişimi ve ebeveyn ilişkisinin tesisi için önemli bir araç olan çocukla kişisel ilişki kurma hakkı, çocuğun üstün yararını sağlamayı amaçlar.

B. ÇOCUKLA KİŞİSEL İLİŞKİ KURMA HAKKININ KAPSAMI

Türk Medeni Kanunu madde 323 uyarınca; anne ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. Ancak bu hak sınırsız değildir. Kişisel ilişki kurma hakkının sınırlarının belirtildiği Türk Medeni Kanunu madde 324;

1- Anne ve babadan her birine diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelememe,

2- Çocuğun eğitilmesini ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınma yükümlülüğü getirmiştir.

Çocuğun kişiliğinin gelişmesinde kişisel ilişki içinde bulunduğu anne babası veya üçüncü kişiyle ilişkileri önemli rol oynamaktadır.[2] Bu sebeple, çocukla kişisel ilişki kurma hakkı sadece velayet sahibi olmayan anne ve babaya tanınmamıştır. Türk Medeni Kanunu madde 325 uyarınca; olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir. Aile bağları güçlü olan Türk toplumu için bu hüküm oldukça isabetlidir. Zira Türk Medeni Kanunu madde 323’te yer verilmeyen büyükanne ve büyükbaba gibi hısımlarla kişisel ilişki bu hüküm çerçevesinde kurulur. Ek olarak, ilgili kanun maddesinde kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı için hısımlık ilişkisi zorunlu unsur olarak değerlendirilmemiştir. Çocuğun bakımıyla ilgilenen eski bakıcının da bu kapsamda çocukla kişisel ilişki kurulması talebinde bulunması mümkündür. Ancak unutmamak gerekir ki, anne ve baba için öngörülen sınırlar üçüncü kişiler için de uygulanır.

3. ÇOCUK TESLİMİ[3]

5.Yargı Paketi olarak bilinen 7343 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun uyarınca; çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair aile mahkemeleri tarafından verilen ilam veya tedbir kararlarının, çocuğun üstün yararı esas alınarak, Adalet Bakanlığınca adliyelerde kurulan “Adli Destek Ve Mağdur Hizmetleri Müdürlükleri” tarafından yerine getirilmesi öngörülmüştür.
Geçmişte İcra Müdürlükleri tarafından yerine getirilen bu işlemlerin çocuklar yararına dizayn edilen teslim mekanlarında uzmanlar veya rehber öğretmenler eşliğinde yerine getirilmesi ile birlikte, boşanma süreci ve sonrasında yıpranan çocukların ikincil örselenmelerine mahal verilmemesi amaçlanmıştır.

A. 2128 SAYILI İCRA VE İFLAS KANUNUNU ÇERÇEVESİNDE ÇOCUK TESLİMİ

24.11.2021 tarihinde mülga edilinceye dek çocuk teslimine ilişkin esaslar 2128 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 25, 25/a ve 25/b maddelerinde düzenlenmekteydi. Buna göre;

Velayet hakkı kendisinde olan taraf, ilamda hüküm altına alınan şekilde diğer tarafın çocukla kişisel ilişki kurmasına engel olursa, İcra ve İflas Kanunu madde 25/a uyarınca kişisel ilişki kurma hakkına sahip olan taraf ilamlı icra takibinde bulunabilmekte, icra müdürlüğünce borçluya icra emri gönderilmekte idi. İcra emrinde, özellikle çocuğun hak sahibi ile kişisel ilişkide bulunmasına engel olunmaması ihtarı, aksi takdirde ilam hükmünün İcra ve İflas Kanunu m. 25/a maddesine göre zorla yerine getirileceği ve İcra ve İflas Kanunu madde 341 hükmü uyarınca cezalandırılacağı ihtarı yer alıyordu. İcra emrinin gereği yerine getirilmemesi halinde, ilam hükmü zorla icra edilip ve ilam hükmünün yerine getirilmesine muhalefet eden veya zorlaştıran kişi hakkında, şikayet üzerine altı aya kadar hapisle tazyik ediliyordu.

İcra ve İflas Kanunu m. 25/b hükmü gereğince; söz konusu ilamların icrasında, sosyal çalışmacı pedagog psikolog veya çocuk gelişimcisi gibi bir uzmanın, bunların bulunmadığı yerlerde bir eğitimcinin hazır bulundurulması öngörülmüştü.

Çocuk teslimine dair olan ilam icra dairesine verilince icra memuru, icra emri tebliği etmekte ve bu emirde çocuğun beş gün içinde teslim edilmesi emrolunurdu. Emir yerine getirilmezse çocuk nerede bulunursa bulunsun ilam hükmü zorla icra olunmaktaydı.

B. 25876 SAYILI ÇOCUK KORUMA KANUNU ÇERÇEVESİNDE ÇOCUK TESLİMİ

I-  TANIMLAR

Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasına İlişkin İlam ve Tedbir Kararlarının Yerine Getirilmesine Dair Yönetmelik madde 4 uyarınca;

1- Çocuk teslimi: Velayete ilişkin verilen ilam veya tedbir kararına istinaden süreklilik arz etmeyen, çocuğun yükümlüden alınarak hak sahibine verilmesi sürecini,

2- Hak sahibi: Çocuk teslimi işlemlerinde velayet kendisine verilen kişiyi, kişisel ilişki kurulması işlemlerinde ise velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocukla arasında kişisel ilişki kurulan kişiyi,

3- Kişisel ilişki: İlam veya tedbir kararına istinaden velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan anne ve babanın ya da diğer kişilerin çocukla sınırlı bir süre görüşmesi veya birlikte kalması sürecini,

4- Teslim mekanı: Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam ve tedbir kararlarının yerine getirildiği çocuk dostu olarak düzenlenen ortamları,

5- Yükümlü: Çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararı gereğince çocuğu teslim etmesi gereken kişiyi,

ifade eder.

II-  GÖREVLİ VE YETKİLİ BİRİM

Çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair aile mahkemeleri tarafından verilen ilam veya tedbir kararları, çocuğun üstün yararı esas alınarak, Adalet Bakanlığınca kurulan adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerince yerine getirilir. İlam ve tedbir kararları müdürlük tarafından görevlendirilen psikolog, pedagog, sosyal çalışmacı, çocuk gelişimci ve rehber öğretmen gibi uzmanlar, uzmanın bulunmadığı yerlerde ise öğretmen marifetiyle yerine getirilir.

III- ÇOCUK TESLİMİNE DAİR İLAM VEYA TEDBİR KARARLARININ YERİNE GETİRİLMESİ

Çocuk teslimine dair ilam veya tedbir kararları, yükümlüsü tarafından rızasıyla yerine getirilmediği takdirde hak sahibi, ilam veya tedbir kararının yerine getirilmesi için müdürlüğe başvurabilir. Talebi alan müdürlük, yükümlüyle irtibata geçer ve müdürlük tarafından belirlenen gün ve saatte hak sahibine teslim edilmek üzere çocuğun belirlenen yere getirilmesini derhal bildirir. Yükümlüyle irtibat kurulamaz veya yükümlü çocuğu getirmeyeceğini beyan ederse yahut yükümlü çocuğu belirlenen yere getirmezse müdürlük, derhal yükümlüye, çocuğun teslimine dair bir teslim emri gönderir. Müdürlüğün belirlediği yere getirilen veya yükümlünün haklı mazereti nedeniyle müdürlükçe alınan çocuk hak sahibine teslim edilir. Yükümlü, emrin gereğini yerine getirmezse, çocuk nerede bulunursa bulunsun müdürlük tarafından alınarak hak sahibine teslim edilir. Çocuk hak sahibine teslim edildikten sonra yükümlü haklı bir sebep olmaksızın çocuğu tekrar alırsa ayrıca yeni bir hükme veya yükümlüyle irtibata geçmeye ya da teslim emri tebliğine gerek olmaksızın çocuk, hak sahibine teslim edilir.

IV- ÇOCUKLA KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASINA DAİR İLAM VEYA TEDBİR KARARLARININ YERİNE GETİRİLMESİ

Çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararları, yükümlüsü tarafından rızasıyla yerine getirilmediği takdirde hak sahibi, ilam veya tedbir kararının yerine getirilmesi için müdürlüğe başvurabilir. Talebi alan müdürlük, her türlü iletişim vasıtasını kullanarak yükümlüyle irtibata geçer; ilam veya tedbir kararında belirtilen gün ve saatte hak sahibine teslim edilmek üzere çocuğun müdürlük tarafından belirlenen yere getirilmesini derhal bildirir; bu bildirimin yapıldığını veya yükümlüyle irtibat kurulamadığını tutanağa bağlar.

Yükümlüyle irtibat kurulamaz veya yükümlü çocuğu getirmeyeceğini beyan ederse yahut belirlenen yere getirmezse müdürlük, derhal yükümlüye, çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair bir teslim emri gönderir.

Müdürlüğün belirlediği yere getirilen çocuk hak sahibine teslim edilir. Hak sahibine; ilam veya tedbir kararında belirtilen sürenin bitiminde çocuğu, belirlenen yere getirmek zorunda olduğu, çocuğu getirmez veya kendisinden kaynaklanmayan makul sebepler hariç olmak üzere geç getirirse disiplin hapsiyle cezalandırılacağı, hakkında suç duyurusunda bulunulacağı hususu tutanağa bağlanarak tebliğ edilir. Çocuk, belirlenen yere getirilmezse hak sahibi hakkında müdürlük tarafından suç duyurusunda bulunulur.

Kişisel ilişki kurulmasından sonra hak sahibi tarafından teslim yerine getirilen çocuğun yükümlüye veya yükümlünün belirlediği kişiye teslimi mümkün olmazsa çocuk hak sahibinde bırakılır. Bu da mümkün olmazsa müdürlüğün talebi üzerine, aile ve sosyal hizmetler il müdürlüğü tarafından çocuğun geçici olarak barınmasına yönelik tedbirler alınır.

Yükümlü haklı mazereti nedeniyle çocuğun müdürlükçe alınmasını talep ederse, gerektiğinde hak sahibi de hazır bulundurulmak suretiyle çocuk, müdürlük tarafından yükümlüden alınarak hak sahibine teslim edilir. Hak sahibi, emrin yükümlüye tebliğinden sonraki dönemde, teslim saatinden en az kırk sekiz saat önce çocuğu teslim almaya geleceğini müdürlüğe yazılı olarak, elektronik ortamda veya başvuru aşamasında beyan ettiği iletişim kanalıyla bildirmek zorundadır. Hak sahibinin bildirimde bulunmadığı veya gelemeyeceğini bildirdiği hallerde bu husus ve çocuğu emirde belirtilen yere getirme zorunluluğu bulunmadığı yükümlüye bildirilir.

Çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair işlemlerin çocuğun üstün yararını koruyacak şekilde yerine getirilebilmesi amacıyla müdürlüğün önerisi üzerine aile mahkemesince, çocuk, hak sahibi veya yükümlü hakkında danışmanlık tedbiri uygulanmasına karar verilebilir. Yükümlünün teslim emrine aykırı ilk hareketinde müdürlük yükümlü hakkında danışmanlık tedbiri uygulanmasını aile mahkemesinden talep eder.

İlam veya tedbir kararını rızasıyla yerine getirdiğini iddia eden yükümlü, yapılan bildirimin veya bu bildirim yapılamamışsa gönderilen teslim emrinin haksız olduğunu süresi içinde şikayet yoluyla ileri sürebilir.

Çocuğun yerleşim yerinin değişmesi halinde dosya resen ilgili yer müdürlüğüne gönderilir ve ilgili müdürlük işlemlere kaldığı yerden devam eder. Bu müdürlük, dosyadaki teslim emri kapsamında sadece teslimin gerçekleştirileceği yeni yeri yükümlüye tebliğ eder.

Teslim yeri değişikliği hak sahibine her türlü iletişim vasıtasıyla bildirilir. Hak sahibi veya teslim yükümlüsü hakkında; gizlilik kararı ya da başka bir tedbire karar verilmesi halinde, teslim işlemleri bu kararlar dikkate alınarak yerine getirilir.

Hak sahibi, teslim emrinin yükümlüye tebliğinden sonraki dönemde, teslim saatinden en az kırk sekiz saat önce çocuğu teslim almaya geleceğini müdürlüğe bildirdiği halde haklı bir mazeret olmaksızın art arda iki kez veya bir yılda üç kez gelmezse müdürlük tarafından dosyanın işlemden kaldırılmasına ve teslim emrinin hükümsüz hale gelmesine karar verilir.

Teslim emrinin tebliğinden sonraki dönemde yükümlü en az bir yıl boyunca emrin gereğini usulüne uygun bir şekilde yerine getirir ve müteakip dönemde de kişisel ilişki kurulmasına dair mahkeme kararına uygun olarak hareket edeceğini taahhüt ederse müdürlük, ilgili uzmanın kanaatini de alarak dosyanın işlemden kaldırılmasına ve teslim emrinin hükümsüz hale gelmesine karar verebilir. Yükümlü bu taahhüdünü yerine getirmezse hak sahibinin talebiyle yükümlüye doğrudan teslim emri tebliğ edilir.

V- TESLİM MEKANLARI

Teslim işlemleri için müdürlüğün talebi üzerine, valilikler ve belediyeler tarafından elverişli teslim mekanları belirlenir, yoksa oluşturulur; araç tahsis edilir ve sürücü görevlendirilir.

VI- ŞİKAYET VE İTİRAZ

Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin müdürlükçe yapılan işlem ve verilen kararlara karşı, öğrenme veya tebliğ tarihinden itibaren bir hafta içinde, işlemi yapan müdürlüğün bulunduğu yer aile mahkemesine şikâyette bulunulabilir.

Mahkeme, yapılan işlemlerin yerine getirilmesini durdurabilir ve dosya üzerinden veya gerektiğinde ilgilileri dinlemek suretiyle ivedilikle karar verir.

Şikayet üzerine verilen karara karşı, tebliğ tarihinden itibaren bir hafta içinde itiraz edilebilir.

VII- ÇOCUK TESLİMİ VE ÇOCUKLA KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASINA DAİR İLAM VEYA TEDBİR KARARLARININ YERİNE GETİRİLMESİNE MUHALEFET

Çocuk teslimine dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin teslim emrine aykırı hareket edenler ile emrin gereğinin yerine getirilmesini engelleyenler, bir ay içinde yapılacak şikâyet üzerine, fiil suç teşkil etse dahi, üç aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır.

Çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin teslim emrine aykırı hareket edenler ile emrin gereğinin yerine getirilmesini engelleyenler, bir ay içinde yapılacak şikâyet üzerine, üç günden on güne kadar disiplin hapsiyle cezalandırılır.

Kişisel ilişki kurulması için kendisine çocuk teslim edilen hak sahibi, ilam veya tedbir kararında belirtilen sürenin bitiminde çocuğu belirlenen yere getirmezse, bir ay içinde yapılacak şikâyet üzerine, fiil suç teşkil etse dahi, üç aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır.

Şikayetten vazgeçilmesi hâlinde veya birinci ve üçüncü fıkralar bakımından çocuğun velayet hakkı sahibine teslim edilmesi durumunda dava ve bütün sonuçlarıyla beraber ceza düşer.

Stajyer Avukat

Yağmur Nisa AKSU

 

KAYNAKÇA

Ceylan Ebru, “Türk Medeni Kanunu’nda Çocuğun Korunmasıyla İlgili Güncel Yargıtay Kararlarının Değerlendirilmesi”, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, s.349-375, https://hukuk.deu.edu.tr/wp-content/uploads/2017/11/9-EBRU-CEYLAN.pdf (Erişim Tarihi: 04.03.2023).

Çocuk Teslimi ve Çocukla Kişisel İlişki Tesisine İlişkin İşlemlerin Yerine Getirilmesinde Yeni Bir Usul, Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Daire Başkanlığı https://magdur.adalet.gov.tr/Home/SayfaDetay/cocuk-teslimi-ve-cocukla-kisisel-iliski-tesisine-yonelik-is-ve-islemler, (Erişim Tarihi: 07.03.2023).

Yılmaz, Canan: “Yargıtay Kararları Işığında Çocukla Kişisel İlişki Kurulması”, Milletlerarası Hukuk ve Milletlerarası Özel Hukuk Bülteni, s.103-141, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/411017#:~:text=Kurma%20Hakk%C4%B1n%C4%B1n%20%C5%9Eartlar%C4%B1-,1.,ili%C5%9Fki%20kurulmas%C4%B1n%C4%B1%E2%80%9D%20isteme%20hakk%C4%B1na%20sahiptir. (Erişim Tarihi: 04.03.2023).

---------------

[1] Canan Yılmaz, “Yargıtay Kararları Işığında Çocukla Kişisel İlişki Kurulması”, Milletlerarası Hukuk ve Milletlerarası Özel Hukuk Bülteni, Cilt XXXV, Yıl 2015, s.103.

[2] Ebru Ceylan, “Türk Medeni Kanunu’nda Çocuğun Korunmasıyla İlgili Güncel Yargıtay Kararlarının Değerlendirilmesi”, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 19, Yıl 2017, s.351.

[3]Çocuk Teslimi ve Çocukla Kişisel İlişki Tesisine İlişkin İşlemlerin Yerine Getirilmesinde Yeni Bir Usul”, Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Daire Başkanlığı