Yaşadığımız günlerde çok şeyler konuşuluyor, çok şeyler söyleniyor.

Ama ne yapılıyor ve yapılanların ne kadar yararı var?


Masallarımızda yer alan, tekerleme gibi, çok veciz bir ifade vardır:


Az gittik, uz gittik,


Dere tepe, düz gittik,


Altı ay bir güz gittik,


Arkamıza dönüp baktık ki,


Ne görelim,


Bir arpa boyu yol gitmişiz
.”

İşte bizde söylenen sözler ve yapılan şeyler de aynen böyle.


Biz de arkamıza dönüp baktık ki, bir arpa boyu bile yol gitmemişiz.


SEÇİM


Son genel seçimler 7 Haziran 2015 de yapıldı.


Aradan 140 gün yani yaklaşık olarak 5 ay geçtikten sonra,


İkinci seçim 1.Kasım 2015 de yapılacak.


Bu sürede ne kadar yol alındı?


Bir arpa boyu bile değil.


Ama Türkiye’nin ve dünyanın gündemi çok değişti.


İkinci erken seçimi, belki üçüncü erken seçim izleyecek.


Daha doğru dürüst bir hükümet kurulmadan,


Ülke yönetilebildiğine göre,


Her 5 ayda bir seçim yapılsa böyle devam edilebilir.


Nasıl olsa “bir arpa boyu” ancak gidilebiliyor.


GÖÇMEN


Türkiye’de tam sayısı bilinmeyen, kimliği, nerede olduğu ve ne iş yaptığı bilinmeyen 3 milyona yakın Suriyeli göçmen olduğu söyleniyor.


Akıl alır gibi değil ama, bu göçmenlerin Türkiye’de oldukları sırada 68 bin çocuk doğurdukları ifade ediliyor.


Saygıdeğer Avrupa Devletleri ve Amerika; bu göçmenler içinden; kilosuna, fizik durumuna, yaşına, tahsil seviyesine, aklına bakarak, pazardan armut seçer gibi, işlerine yarayacak az bir kısmını alacaklar.


Diğerlerini sınırlarımız içinde tutmamızı istiyorlar.


Bunun karşılığında biraz para ve koşullu erken vize vereceklermiş.


Buna ilişkin bir anlaşmanın yapıldığı söyleniyor.


Böyle bir anlaşmayı, kimin, nasıl yapacağına, yetkisinin olup olmadığına bakılmıyor.


Nasıl olsa “bir arpa boyu yol” ancak gidiyoruz.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, uydurma ermeni soykırımı iddiasını çürüttü,


Türkiye kazandı ve uzun zamandan beri ilk kez yüzümüz güldü.


AHİM bu kararında gerekçe olarak “Hiçbir kamu otoritesi ifade özgürlüğünü sınırlayamaz” diyor.


Bu karar diğer devletler ve Türkiye için de bağlayıcı.


Ama Türkiye’de ifade özgürlüğü, kamu otoriteleri tarafından sınırlanıyor.


Sansür ve baskı uygulanıyor.


Basın yayın organları yasaklanıyor.


Yayınları kesiliyor.


Önemli toplumsal olaylar için “yayın yasağı” konuyor.


İnsanlar senelerce hapiste yatırılıyor, sonra –sağ kalanları- hiçbir şey olmamış gibi bırakılıyor.


Her gün şehit sayısı artıyor,


Yollar kapanıyor, sokağa çıkma yasağı konuluyor, bazı il ve ilçelere girilemiyor,


Türk lirası değer kaybediyor, ekonomi çöküyor, işsizlik artıyor.


Sakıncası yok…


Nasıl olsa “bir arpa boyu” yol gidiliyor.



Av.A.Erdem AKYÜZ