Hepimizin bildiği gibi, bedelli askerliğe ilişkin yasa teklif TBMM Genel Kurulu’ndan geçerek Cumhurbaşkanının onayına sunuldu.
Cumhurbaşkanı, teklifi henüz onaylamadı; ancak bu düzenlemeyle ilgili olarak kafalarda pek çok soru oluşmuş durumda. Bu soruların ağırlığı da işçi-işveren ilişkileriyle ilgili. Biz de bugünkü yazımızda, Cumhurbaşkanı onayına sunulan yasa teklifinin aynen kabul edilerek yasalaştığı ihtimalinde; cevabı merak edilen bu soruları ele alıp meseleyi açıklığa kavuşturmaya çalışacağız.
Teklife göre; doğum tarihi, 1 Ocak 1994 ve daha önce olanlar 15.000 TL karşılığında 21 gün askerlik yapmak şartıyla askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılacaklar. Yani, düzenlemenin özünde 25 yaş, 21 gün, 15.000 TL unsurları var. Bu unsurları yerine getiren, askerlik hizmetini yapmış sayılacak. Yurt dışında yaşayanlar ise bu yeni düzenlemeye göre en az 3 yıldır yurt dışında bulunmak şartıyla 2.000 Avro ödemek ve Milli Savunma Bakanlığı tarafından verilecek uzaktan eğitimi almak suretiyle askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılacak.
Bedelli askerlik için başvuru süresi ise, teklifin Cumhurbaşkanı tarafından onaylanması halinde Resmi Gazete’de yayınlandığı tarihten itibaren 3 ay olacak.
Peki bedelli askerlik düzenlemesinden faydalanmak isteyen işçilerin durumu nasıl olacak?
Bedelli askerlik sebebiyle işçilerin sahip olduğu hakları ihtimallere göre değerlendirmekte fayda olduğu kanaatindeyiz.
İŞÇİ İŞTEN ÇIKMAK İSTEMİYORSA;
Teklifte; bu düzenlemeden faydalanmak isteyen işçilerin 21 günlük temel askerlik eğitimi süresince çalıştıkları işyeri, kurum veya kuruluş tarafından aylıksız ya da ücretsiz izinli sayılacakları belirtilmektedir. Buna göre, bedelli askerlik düzenlemesinden faydalanmak için başvuran işçiler, başvurunun ardından alacakları 21 günlük temel askerlik eğitimi süresince işverenlerince aylıksız veya ücretsiz izinli sayılacaklardır. Bu dönemde işçilere herhangi bir aylık ya da ücret ödenmeyeceği gibi sigorta primleri de yatırılmayacaktır. Ayrıca, bu dönemde işçi yalnızca izinli sayıldığından dolayı işten ayrılmadığı için kıdem tazminatı da ödenmeyecektir. Yalnızca bu dönemde sağlık primleri ödenmeye devam edilecektir.
Bu şekilde aylıksız ya da ücretsiz izinli sayılan işçi, 21 günlük eğitimi tamamladıktan sonra tekrar işine dönmek isterse bu kez teklifte aksine bir hüküm bulunmadığı için İş Kanunu’nun ilgili hükümleri uygulanacaktır.
İŞÇİ İŞTEN AYRILIP KIDEM TAZMİNATINI ALMAK İSTERSE;
İşçi, dilerse, 21 günlük askerlik eğitimi süresince aylıksız ya da ücretsiz izinli sayılmak istemediğini belirterek 1475 sayılı yasanın 14. Maddesine göre kıdem tazminatını da işverenden talep edebilir. Burada akla gelen soru, bedelli askerliğin de hükümdeki muvazzaf askerliğin kapsamına girip girmeyeceğidir. Gerek kanun maddesinin konuluş amacı gerek Yargıtay’ın muvazzaf askerlik hizmeti sebebiyle işten ayrılıp kıdem tazminatı alma noktasında kabul ettiği temel husus, işçinin muvazzaf askerlik sebebiyle fiilen bir gün dahi olsa askere gidip askerlik yapmasıdır. İşçi, eğer bir gün dahi olsa fiilen askerlik yapmak durumunda kalıyorsa muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla kıdem tazminatı alma hakkını kazanmaktadır. Bedelli askerlik düzenlemesinde de işçi, 21 günlük temel askerlik hizmetini almak üzere fiilen askerlik yapmak durumunda olduğundan işçi, muvazzaf askerlik hizmeti sebebiyle iş akdini sona erdirip kıdem tazminatı alma hakkına sahip olmaktadır. Ancak, işçinin işten bedelli askerlik sebebiyle ayrıldığını “askerlik sevk belgesi” ile ispatlaması gerekir. Aksi halde kıdem tazminatı alamaz. Ayrıca, işçinin kıdem tazminatı almak için Kanunun aradığı diğer şartlara da sahip olması gerekir.
İŞÇİNİN ASKERDE İKEN İŞ AKDİNE SON VERİLEMEZ. AKSİ HALDE İŞE İADE DAVASI AÇILABİLİR.
İşçi, iş akdini sonlandırmayıp bedelli askerlikten yararlanmak üzere 21 günlük askerlik eğitimini almak için işten ayrıldığında işveren bunu haklı sebep olarak sayıp iş akdini haklı sebeple sonlandıramaz. Eğer işveren böyle bir yola gidiyorsa, bu kez işçinin işe iade davası açma hakkı saklıdır ve açtığı davayı da kuvvetle muhtemel işçi kazanacaktır.
PEKİ İŞÇİ BEDELLİ ASKERLİĞİNİ, BİRİKMİŞ YILLIK İZİNLERİNİ KULLANARAK YAPABİLİR Mİ?
İşçilerin iş akdini devam ettirip bedelli askerliğe başvurduklarında 21 günlük temel askerlik eğitimi süresince aylıksız ya da ücretsiz izinli sayılacaklarını yukarıda belirtmiştik. Peki işçiler bu 21 günlük dönemi ücretsiz değil de ücretli olarak yapmak isterlerse ne yapmaları gerekir? Bu durumda akla ilk gelen husus herhalde bu 21 günlük askerlik eğitimini yıllık izin dönemleri içinde almak olacaktır. Peki, işçilerin böyle bir yola başvurması hukuken mümkün müdür? İş Kanunu’nun yıllık ücretli izne ilişkin hükümlerine bakıldığında işçinin yıllık izin süreleri içinde başka bir işte ücret karşılığı çalışması yasaklanmıştır. Ancak bu düzenleme, 15.000 TL verilerek yapılan bedelli askerlikte uygulanacak değildir. Zira, bedelli askerlik, ücret karşılığı çalışılan bir iş değil, 21 gün de olsa bir vatan hizmetidir. Dolayısıyla İş Kanunu ve konuya ilişkin sair mevzuatta yıllık izin süreleri içinde bedelli askerliğin yapılmasına engel bir durum yoktur. Ancak bu durumda işverenin rızasını almak gerekir. Çünkü, yıllık iznin ne zaman verileceğine karar verme yetkisi işverendedir. Dolayısıyla 21 günlük askerlik eğitimi yıllık ücretli izin içinde kullanılmak isteniyorsa bu husus, işverene bildirilmeli ve işverenin konuya ilişkin rızası alınmalıdır. Temel askerlik eğitiminin 21 gün olduğu düşünüldüğünde kıdemi beş yıl ve daha az olanlar için yıllık izin süresinin (14 gün) askerlik eğitimi için yeterli olmadığı görülecektir. Bu durumda avans(ek) izin gündeme gelecektir. Eğer işveren buna da rıza gösterirse yine ücretli olacak şekilde avans izin döneminde de kalan askerlik eğitimi süresinin tamamlanması mümkündür.
DEĞERLENDİRMEMİZ
Cumhurbaşkanı onayına sunulan yasa teklifinde;
“Bu madde hükümlerinden yararlananlar temel askerlik eğitimi süresince çalıştıkları işyeri, kurum ve kuruluşlar tarafından aylıksız veya ücretsiz izinli sayılırlar.”
Hükmü bulunmaktadır. Esasen basında ve medyada yer alan farklı görüşlerin ve oluşturduğu karmaşanın tek sebebi budur. Çünkü ilgili düzenlemedeki, “….. sayılır” ibaresi emredici olup aksinin kararlaştırılamaması sonucunu doğuracaktır. Hatta bedelli askerlik başvurusu yapacak işçiler için iş akdini haklı sebeple sona erdirme imkanını da ortadan kaldıracağı şeklinde yorumlanabilir. Bedelli askerliğe başvuranların işten ayrılarak kıdem tazminatı alamaz şeklindeki görüşü destekleyenlerin de kanaatimce gerekçesi budur.
Ancak bizim de katıldığımız ikinci görüşe göre; yasa teklifindeki “…sayılır” ifadesi emredici olmayıp, işçiye ek bir seçimlik hak getirmektedir. Buna göre işçi dilerse, işten ayrılarak kıdem tazminatını talep edebilir, dilerse yasa teklifinde yer alan ücretsiz izin hakkını kullanabilir. Aksinin kabulü, işçi aleyhine bir sonuç doğurur ve işçiyi kıdem tazminatı alma hakkından mahrum bırakır ki, kabulü kanaatimizce mümkün değildir.
Aslında yasa koyucu tarafından;
“Bu madde hükümlerinden yararlananlar temel askerlik eğitimi süresince çalıştıkları işyeri, kurum ve kuruluşlar tarafından aylıksız veya ücretsiz izinli sayılırlar.”
Şeklindeki hüküm;
“Bu madde hükümlerinden yararlananlar, talepleri halinde temel askerlik eğitimi süresince çalıştıkları işyeri, kurum ve kuruluşlar tarafından aylıksız veya ücretsiz izinli sayılırlar. Bu fıkra, işçinin 1475 sayılı yasanın 14. Maddesi uyarınca fesih hakkını ortadan kaldırmaz.”
Şeklinde düzenlense idi, konu tamamen açıklığa kavuşturulmuş olacaktı.
Bedelli askerlik düzenlemesi henüz resmiyet kazanmadığından dolayı, işçilerin karşılaşacağı durumlar, ihtimallere göre ve mevcut düzenlemeler dikkate alınarak açıklanmaya çalışılmıştır.