Adalet Bakanı Tunç, Gölbaşı Hakimevi'nde düzenlenen "20. Yılında Bilgi Edinme Hakkı Çalıştayı"nda, burada dile getirilecek görüş ve eleştirilerin bilgi edinme kurumunun gelişmesine önemli katkılar sunacağını söyledi.

Demokratik yönetim anlayışında, katılımcı, şeffaf, hesap verebilir, insan hak ve özgürlüklerini esas alan bir kamu yönetiminin oluşturulmasının, temel ilkelerden biri haline geldiğini ifade eden Tunç, bu ilkenin en önemli araçlarından birisinin de bilgi edinme hak ve özgürlüğü olduğunu vurguladı.

Demokratik ülkelerde bilgi edinme özgürlüğünün, vazgeçilmez temel haklardan biri olarak kabul edildiğini dile getiren Tunç, "Bilgi edinme hakkı, kamu yönetiminde şeffaflığın sağlanması bakımından çok önemli bir yere sahiptir." değerlendirmesinde bulundu.

Bilgi edinme hakkının aynı zamanda vatandaşların idari makamları denetlemesine olanak sağladığını aktaran Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İdarenin işlemlerinin yargı tarafından denetlenmesini isteyecek vatandaş, bu idari işlemin arkasındaki bilgiye, gerekçeye sahip olmalıdır. Ancak bu şekilde etkin bir şekilde yargı yolunu kullanabilir. Bilgi edinme hakkının bir başka gayesi ise demokratik yönetimin hakiki manada tecelli etmesine olanak sağlamasıdır. Çünkü demokratik yönetimler, tesis ettiği işlemi ve gerekçesini açıklamaktan çekinmez, aksine bunu kendine bir sorumluluk olarak görür. Görüldüğü üzere, bilgi edinme hakkı, halkın kamu kurum ve kuruluşlarına duyduğu güvenin artmasında önemli bir rol oynamaktadır. Bu hak sayesinde hem halkın devleti denetimi kolaylaşmakta hem de devletin demokratik karakteri güçlenmektedir."

İDARE, GEREKLİ TEDBİRLERİ ALMAKLA YÜKÜMLÜ

Yılmaz Tunç, Türkiye'de 2002 yılından itibaren "sessiz devrim" olarak nitelendirilebilecek demokratikleşme, insan haklarının korunması ve geliştirilmesi, iyi yönetişim ve yargı reformu gibi birçok temel alanda önemli adımların atıldığını anımsattı.

Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun çok önemli bir demokratik reform olarak 2003'te kabul edildiğini hatırlatan Tunç, kanunun yürürlüğe girmesiyle yasal bir zemine kavuşan bilgi edinme hakkının, 2010'daki Anayasa değişikliği ile anayasal güvence altına alındığını dile getirdi.

Tunç, "Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, yürürlük tarihinden bugüne kadar ülkemiz bürokrasisinde şeffaflık, hesap verebilirlik ve katılımcılık gibi çağdaş kamu yönetimi ilkelerinin güçlendirilmesi bakımından büyük fayda sağlamıştır." ifadesini kullandı.

Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'yla vatandaşların eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun biçimde bilgi edinme hakkını kullanmalarının amaçlandığını belirten Tunç, şöyle devam etti:

"Kanunla Türk kamu yönetiminde 'gizlilik' istisna 'açıklık' ise kural haline gelmiştir. Kanunla kişiler, kanun çerçevesinde belirlenen sınırlar içerisinde kalmak kaydıyla kamu kurum ve kuruluşlarının ellerinde bulunan bilgi ve belgelere ulaşılabilme imkanına kavuşmuştur. Kurum ve kuruluşlar ise istisnalar dışındaki her türlü bilgi ve belgeyi başvuranların yararlanmasına sunmak zorundadır. Ayrıca idare, bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru bir şekilde sonuçlandırmak üzere gerekli idari ve teknik tedbirleri almakla yükümlü kılınmıştır."

Bakan Tunç, Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulunun etkinliğinin artırılmasına yönelik çalışmaların sürdüğünü bildirdi.

BAKAN TUNÇ, İNFAZ KORUMA MEMURLARININ YEMİN TÖRENİNE KATILDI

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, infaz koruma memurlarının yemin töreninde, “Öncelikle bu kişilerin aklına ve yüreğine dokunarak onların gelişim süreçlerini desteklemek en büyük vazifeniz olmalıdır“ dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Eğitim Merkezi’nde infaz koruma memurlarının yemin törenine katıldı. Törende konuşan Bakan Tunç, infaz memurlarının adalet sistemimin güçlenmesi, toplumun suça karşı korunması sürecinde görev alacaklarını ifade ederek, infaz sisteminin en önemli amaçlarından birisinin hükümlüleri infaz kurumuna girdikten sonraki yaşamında suçtan uzak tutmak olduğunu vurguladı. Bakan Tunç, infaz sürecince suça karışmış insanların olumlu yönde kişisel dönüşüm yaşamlarını kolaylaştırmaya ve onları desteklemeye odaklandıklarını söyledi.

EN BÜYÜK VAZİFENİZ HÜKÜMLÜLERİN GELİŞİM SÜRECİNİ DESTEKLEMEK OLMALIDIR

Bakan Tunç, bu çerçevede infaz memurlarına büyük bir görev düştüğünü söyleyerek, ”Öncelikle bu kişilerin aklına ve yüreğine dokunarak onların gelişim süreçlerini desteklemek en büyük vazifeniz olmalıdır. Bu kapsamda talip olduğunuz meslek ile şüphesiz ki toplumsal önemi yüksek bir alanda sorumluluk üstlenmektesiniz. Aynı zamanda hükümlü ve tutukluların temel insan haklarının ve onurunun korunması sorumluluğu da artık sizlerin omuzlarında olacak. Bakanlığımızda ve alanda görev alan infaz hizmetleri personelinin bu konudaki hassasiyetimizin farkında olduğuna ve bu doğrultuda görev ifa ettiğine yürekten inanıyorum” dedi.

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım ise, kutsal bir görev icra ettiklerini ifade ederek, bu görevi yerine getirirken personelin de bilgili ve

donanımlı olmalarının hedeflere ulaşmada önemli bir güç kaynağı olduğunu belirtti. Personel eğitim merkezinin modern eğitim olanaklarıyla donatıldığını aktaran Yıldırım, şunları söyledi:

“Ceza infaz kurumu uygulama alanı, bilgisayar sınıfları, ilk yardım sınıfları, açık ve kapalı spor alanları ile eğitim programlarını destekleyici fiziksel ve teknolojik olanaklar bulunmaktadır. Ankara Personel Eğitim Merkezimizde kamu kurumları arasında nadiren bulunan ihtisas kütüphanemiz ile bilginin ve bilimin ilgililere ulaşmasını sağlamayı, araştırma ve geliştirme çalışmalarını desteklemeyi amaçlıyoruz.”

Konuşmaların ardından Bakan Tunç, eğitimini dereceyle bitiren infaz memurlarına plaket takdim etti. Program, infaz memurlarının yemin etmesiyle sonlandı.