TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

A. D. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/7581)

 

Karar Tarihi: 6/9/2023

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Basri BAĞCI

 

 

Kenan YAŞAR

Raportör

:

Mahmut ALTIN

Başvurucu

:

Vekili

:

Av. Cavit ÇALIŞ

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, yaş şartından dolayı emekli aylığı ve ikramiyesinin ödenmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 14/2/2020 tarihinde yapılmıştır. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

3. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR

4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

5. 1/9/1994 tarihinde Harp Okulunda eğitime başlayan başvurucu 30/8/1998 tarihinde Harp Okulundan mezun olmuş ve teğmen rütbesiyle subaylığa nasbedilmiştir. Ardından Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesinde subay/albay olarak görev yapmakta iken 30/8/2018 tarihinde Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararı ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilmiştir.

6. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığı 2/10/2018 tarihinde başvurucunun yaş koşulunu taşımadığı gerekçesiyle emekli aylığı bağlanmaması ve emekli ikramiyesi ödenmemesine ilişkin işlem tesis etmiştir. Başvurucu bu işlemin iptali ve yoksun kaldığı parasal hakların hak ediş tarihinden ödeme tarihine kadar işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı (İdare) aleyhine 20/11/2018 tarihinde Ankara 11. İdare Mahkemesinde (Mahkeme) dava açmıştır.

7. Mahkemece 19/7/2019 tarihinde davanın kabulüyle başvurucuya ödenmeyen emekli ikramiyesi ve emekli aylıklarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiştir. Kararın gerekçesi özetle şöyledir:

i. Başvurucunun emekliye sevk edildiği tarih itibarıyla 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'na tabi 24 yıl fiilî hizmeti, 5 yıl fiilî hizmet zammı, 11 ay 23 gün itibari hizmet zammı süresi olmak üzere toplam 29 yıl 11 ay 23 gün hizmet bulunduğu vurgulanmıştır.

ii. 5434 sayılı Kanun'un mülga 39. maddesi uyarınca TSK bünyesinde çalışmakta iken kadrosuzluk sebebiyle emekliye sevk edilenlere aylık bağlanması için yaş şartının aranmayacağı ve 5434 sayılı Kanun'a tabi 25 yıl hizmet süresinin bulunması hâlinde emekli aylığına hak kazanılacağına değinilmiştir. Buna göre YAŞ kararı ile kadrosuzluktan resen emekliye sevk edildiği tarih itibarıyla başvurucunun 5434 sayılı Kanun'a tabi toplam 29 yıl 11 ay 23 gün hizmet süresinin olduğu dikkate alındığında yaş koşulunu taşımadığından bahisle emekli aylığı bağlanmaması yönünde tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı belirtilmiştir.

iii. Ayrıca 5434 sayılı Kanun'un 6270 sayılı Kanun'la değişik 89. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre hizmetlerinin tamamı Sandığa tabi olarak geçen iştirakçilere yapılacak ikramiye ödemesinin, Sandığa tabi hizmetlerinin ne şekilde sona ermiş olmasına bakılmaksızın, sandıktan aylık bağlanmış olması veya toptan ödeme yapılmış olması koşuluna bağlandığı ifade edilmiştir. Bu çerçevede iştirakçilere ikramiye ödenmesi sandıktan aylık bağlanmış olması veya toptan ödeme yapılmış olması koşuluna bağlandığı ve başvurucuya emekli aylığı bağlanması gerektiğinden emekli ikramiyesi ödenmemesine ilişkin işlemde de hukuka uygunluk bulunmadığı izah edilmiştir.

8. Kararın İdare tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge İdare Mahkemesi 11. İdari Dava Dairesi (Daire) 4/12/2019 tarihinde istinaf başvurusunun kabulüyle kararın kaldırılmasına, davanın kesin olarak reddine karar vermiştir. Kararın gerekçesi özetle şöyledir:

i. 5434 sayılı Kanun'un mülga 39. maddesine göre kadın sigortalıların 20, erkek sigortalıların ise 25 hizmet yılını tamamlaması hâlinde herhangi bir yaş şartı aranmaksızın emekli aylığı bağlanmakta iken anılan maddede 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Kanunu'yla yapılan değişiklik ile emekliliğe hak kazanılabilmesi için hizmet süresine ilaveten yaş şartının da getirildiği vurgulanmıştır. Buna göre 8/9/1999 tarihinden önce sigortalılığı (iştirakçiliği) başlayan çalışanlar açısından emekli aylığı bağlanabilmesi için kalan sürelerine göre tabi olacakları yaş hadlerinin de aynı Kanun'un geçici 205. maddesine göre belirlendiği ifade edilmiştir.

ii. Bununla birlikte 5434 sayılı Kanun'un mülga 39. maddesinde 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanun'u gereğince d, e ve f fıkraları kapsamına girenlere 61 yaşını doldurmadan emekli aylığının bağlanmayacağı izah edilmiştir. Öte yandan kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilenlerde ise 61 yaş şartı aranmamakla birlikte bu hususun sadece 61 yaş şartına bir istisna olduğu, 5434 sayılı Kanun'un geçici 205. maddesinde belirtilen yaş koşuluna bir istisna olmadığı; başka bir deyişle, kadrosuzluk nedeniyle resen emekliye sevk edilenlerin emeklilik hakkını, Kanun'un geçici 205. maddesinde öngörülen emeklilik yaşını doldurduğunda elde edebileceği belirtilmiştir.

iii. Bu kapsamda, her ne kadar maddede açıkça ifade edilmemiş olsa da kadrosuzluk nedeniyle emekliliğin, 5434 sayılı Kanun çerçevesinde resen emekliliğin bir hâli olması nedeniyle, kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilenlere emekli aylığı bağlanırken, kanunda aksi belirlenmedikçe, resen emekliliğe sevk edilenler için belirlenen kurallar çerçevesinde işlem tesis edilmesi gerektiği beyan edilmiştir.

iv. Başvurucunun 8/9/1999 tarihinden önce çalışmaya başladığı ve toplam 29 yıl 11 ay 23 gün hizmeti bulunduğu hususu dikkate alındığında, başvurucuya emekli aylığı bağlanabilmesi için hizmet süresine ilaveten 5434 sayılı Kanun'un geçici 205. maddesinde 23/5/2002 tarihindeki mevcut emeklilik hizmet süresine göre belirlenen yaş koşulunun da sağlanması gerektiğine dikkat çekilmiştir.

v. Bu çerçevede 5434 sayılı Kanun'un geçici 205. maddesi gereğince başvurucunun hizmet süresine ilaveten 52 yaş koşulunu da sağlaması gerektiği, 5 yıl fiilî hizmet zammı süresinin de yaş haddinden düşülmesi neticesinde 25/8/1976 doğumlu olan başvurucunun 25/8/2023 tarihinde emekli aylığı bağlanmasına hak kazanacağı değerlendirilmiştir.

9. Nihai karar, başvurucuya 18/1/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Başvurucu 14/2/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İLGİLİ HUKUK

10. 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 4. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"...

Bu Kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde; iştirakçi iken, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmış olup bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak yeniden çalışmaya başlayanlar ile bunların dul ve yetimleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır. Bu fıkra kapsamına girenlerden 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 10 uncu maddesi kapsamında bulunanların emekli kesenekleri ile kurum karşılıklarının hesabında, işgal ettikleri kadrolar için ilgili mevzuatında belirlenen unsurlar esas alınır.

Bu madde kapsamına girenlerin aylıklarının bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile emeklilik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır ve bu maddenin uygulanmasında mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri ayrıca dikkate alınır. Ancak, Polis Akademisinde öğrenim görmekte olan öğrencilerin yetim aylıkları bu öğrenimleri süresince kesilmeksizin ödenmeye devam edilir.

..."

11. 5510 sayılı Kanun’un 44. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"Bu Kanun hükümlerinin uygulanmasında bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılan bazı kamu görevlilerine yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin aşağıdaki hükümler uygulanır:

a) 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 40 ıncı maddesi gereğince yaş haddinden emekliye ayrılanlara 5400 gün prim ödeme gün sayısı olması halinde,

b) Özel kanunları gereğince kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilenlere yaş şartı aranmaksızın, prim ödeme gün sayısı 9000 gün olması halinde,

yaşlılık aylığı bağlanır.

..."

12. 5434 sayılı Kanun'un mülga 39. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"Emekli aylığı aşağıdaki hallerde bağlanır:

...

b) 25 fiili hizmet yılını dolduran iştirakçilerden kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını dolduranların istekleri üzerine,

...

c) İştirakçilerden 40 ıncı madde gereğince haklarında yaş haddi hükümleri uygulanacak olanlar kurumlarınca re'sen veya (61) yaşını doldurduklarında istekleri üzerine;

 ...

d) 88 inci madde gereğince emekli kesenekleri geri verilememiş olanların (61) yaşını doldurmalarında istekleri üzerine ve (b) fıkrasındaki durumda iseler re'sen;

...

Emekli aylığı bağlanabilmesi için yukarda ki (c ve d) fıkralarında yazılı hallerde ilgililerin fiili hizmet müddetlerinin 15 yılı, (e ve f) fıkralarında yazılı hallerde de 25 yılı doldurmuş olmaları şarttır. (b) fıkrasının ikinci paragrafı ile (27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu gereğince kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilenler hariç) (d, e ve f) fıkraları kapsamına girenlere 61 yaşını doldurmadan emekli aylığı bağlanmaz.

..."

13. 5434 sayılı Kanun'un 89. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

"Hizmet sürelerinin tamamı bu Kanun ve/veya 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarın bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir."

14. 5434 sayılı Kanun'un geçici 205. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte;

Kadın iştirakçilerden 20, erkek iştirakçilerden 25 fiili hizmet yılını dolduranların istekleri üzerine emekli aylığı bağlanır.

a) Emeklilik hizmet sürelerini doldurmaya 2 yıldan az kalan iştirakçilerden kadın ise 38, erkek ise 43 yaşını,

23.5.2002 tarihinde;

...

j) Emeklilik hizmet sürelerini doldurmaya; 9 tam yıldan fazla, 10 tam yıl veya daha az kalan kadın iştirakçiler 48, 12 yıl 6 aydan fazla, 14 tam yıl veya daha az kalan erkek iştirakçiler 52 yaşını,

...

Doldurmaları ve kadın iştirakçinin 20, erkek iştirakçinin 25 fiilî hizmet süresini tamamlamaları halinde istekleri üzerine emekli aylığı bağlanır.

..."

15. 926 sayılı Kanun'un 30. maddesi şöyledir:

"Subayların normal bekleme süreleri aşağıda gösterilmiştir. Bu süreler, Cumhurbaşkanı kararıyla uzatılabilir veya kısaltılabilir.

Rütbeler Normal Bekleme Süreleri

Asteğmen 8 Ay

Teğmen 3 Yıl

Üsteğmen 6 Yıl

Yüzbaşı 6 Yıl

Binbaşı 5 Yıl

Yarbay 3 Yıl

Albay 5 Yıl

Tuğgeneral - Tuğamiral 4 Yıl

Tümgeneral - Tümamiral 4 Yıl

Korgeneral - Koramiral 4 Yıl

Orgeneral - Oramiral 4 Yıl"

16. 926 sayılı Kanun'un 49. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"...

f) Bekleme süreleri sonunda terfi ettirilemeyen general ve amiraller emekliye sevk edilirler.

...

VI - Kadrosuzluk nedeniyle yaş haddinden önce emekliye sevk edilen albay, yarbay, binbaşı ve yüzbaşılara,

emekliye sevk edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren, orgeneral aylığının (ek gösterge dahil); yüzbaşılara % 30'u, binbaşılara % 50'si, yarbaylara % 55'i, albaylara % 70'i, tuğgeneral-tuğamirallere % 75'i, tümgeneral-tümamirallere % 80'i, korgeneral-koramirallere % 90'ı, orgeneral-oramirallere % 100'ü oranında kadrosuzluk tazminatı rütbelerinin ve makamının yaş haddinden az olmamak üzere 65 yaşına kadar olan sürede Emekli Sandığınca ödenir. Ancak bu suretle verilecek emekli aylığı ve kadrosuzluk tazminatının toplamı, Silahlı Kuvvetlerde görevli aynı rütbedeki bütün emsalinden en az istihkak, tazminat ve aylık alanın eline geçenden fazla olamaz."

17. 926 sayılı Kanun'un 54. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"...

Rütbe bekleme süresini tamamlamaya bir yıl kalanlar da Yüksek Askerî Şûra değerlendirmesine alınırlar. Bunlardan terfi ettirilenler ile kadrosuzluktan emekli edilenler rütbe bekleme sürelerini tamamlamış sayılır. Ancak albaylar ile rütbe bekleme süresi üç yıldan az olan general ve amiraller, rütbe bekleme süresine bakılmaksızın ve sicil şartı aranmaksızın Yüksek Askerî Şûra Başkanının kararıyla Yüksek Askerî Şûra değerlendirmesine alınabilirler. Bunlardan terfi ettirilenler ile kadrosuzluktan emekli edilenler rütbe bekleme sürelerini tamamlamış sayılır.

..."

V. İNCELEME VE GEREKÇE

18. Anayasa Mahkemesinin 6/9/2023 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

19. Başvurucu, emekli sandığı iştirakçisi olma tarihinin 1/10/2008 tarihinden önce olduğundan emeklilik işlemleri yönünden 5434 sayılı Kanun'a tabi olduğunu vurgulamıştır. Başvurucu 5434 sayılı Kanun'un 39. maddesine göre emekli aylığı bağlanabilmesi için genel olarak 25 yılı doldurmuş olma ve 61 yaşını doldurma şartının getirildiğini ancak kendisi gibi 926 sayılı Kanun gereğince kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilenler için emeklilik yaş şartının aranmadığını izah etmiştir. Başvurucu bununla birlikte 5510 sayılı Kanun’un 44. maddesine göre özel kanunları gereğince kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilenlere yaş şartı aranmaksızın yaşlılık aylığının bağlandığına dikkat çekerek kendisine emeklilik aylığı ve emekli ikramiyesinin ödenmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Başvurucu ayrıca 5434 sayılı Kanun'un 89. maddesinin birinci fıkrası uyarınca emekli aylığı bağlanan iştirakçilere emekli ikramiyesinin ödenmesi gerektiğini savunmuştur.

20. Başvurucuya göre 926 sayılı Kanun'un 49. maddesi uyarınca yaş haddinden önce YAŞ kararıyla kadrosuzluktan emekliye sevk edilen albaylara emekliye sevk edildikleri tarihi takip eden ay başından itibaren orgeneral aylığının %70'i oranında kadrosuzluk tazminatı verilmesi ve 65 yaşına kadar ödenmesi gerektiği, 926 sayılı Kanun'un 54. maddesinde ise 5434 sayılı Kanun'un 39. maddesinde öngörülen emeklilik yaşını doldurma şartının bir istisnası olduğu ifade edilmiştir. Başvurucu bu düzenlemelerin emekli aylığının bağlanması için emekli yaşını doldurma şartının aranmadığını açıkça ortaya koyduğuna işaret etmiştir.

21. Başvurucu yukarıda anılan ilgili kanun maddelerinin açık hükmüne rağmen düzenlemelerin yorumunda açık bariz takdir hatası yapılarak mülkiyet hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.

22. Bakanlık görüşünde, başvurucuya emekli ikramiyesi ödenmemesi ve emekli aylığı bağlanmaması nedeniyle şahsi olarak aşırı ve olağan dışı bir külfet yüklenmediği belirtilerek Anayasa Mahkemesi içtihatları ile somut olayın kendine özgü koşulları gözönüne alınarak değerlendirme yapılması gerektiği vurgulanmıştır.

23. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında anılan kanun maddelerinin gerekçelerine de değinerek başvuru formunda belirttiği iddialarını yinelemiştir.

B. Değerlendirme

24. Anayasa'nın "Mülkiyet hakkı" kenar başlıklı 35. maddesi şöyledir:

"Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.

Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.

Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz."

25. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğinden şikâyet eden bir kimse, önce böyle bir hakkının var olduğunu kanıtlamak zorundadır (Mustafa Ateşoğlu ve diğerleri, B. No: 2013/1178, 5/11/2015, § 54). Bu nedenle öncelikle başvurucunun Anayasa'nın 35. maddesi uyarınca korunmayı gerektiren mülkiyete ilişkin bir menfaate sahip olup olmadığı noktasındaki hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekir (Cemile Ünlü, B. No: 2013/382, 16/4/2013, § 26; İhsan Vurucuoğlu, B. No: 2013/539, 16/5/2013, § 31).

26. Anayasa'nın 35. maddesiyle güvenceye bağlanan mülkiyet hakkı, ekonomik değer ifade eden ve parayla değerlendirilebilen her türlü mal varlığı hakkını kapsamaktadır (AYM, E.2015/39, K.2015/62, 1/7/2015, § 20). Bu bağlamda mülk olarak değerlendirilmesi gerektiğinde kuşku bulunmayan menkul ve gayrimenkul mallar ile bunların üzerinde tesis edilen sınırlı ayni haklar ve fikrî hakların yanı sıra icrası kabil olan her türlü alacak da mülkiyet hakkının kapsamına dâhildir (Mahmut Duran ve diğerleri, B. No: 2014/11441, 1/2/2017, § 60).

27. Mülkiyet hakkı, özel hukukta veya idari yargıda kabul edilen mülkiyet hakkı kavramlarından farklı bir anlam ve kapsama sahip olup bu alanlarda kabul edilen mülkiyet hakkı, yasal düzenlemeler ile yargı içtihatlarından bağımsız olarak özerk bir yorum ile ele alınmalıdır (Hüseyin Remzi Polge, B. No: 2013/2166, 25/6/2015, § 31; Mustafa Ateşoğlu ve diğerleri, § 51).

28. Anayasa'nın 35. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkı mevcut mal, mülk ve varlıkları koruyan bir güvencedir. Bir kişinin hâlihazırda sahibi olmadığı bir mülkün mülkiyetini kazanma hakkı -kişinin bu konudaki menfaati ne kadar güçlü olursa olsun- Anayasa'yla korunan mülkiyet kavramı içinde değildir. Bu bağlamda belirtmek gerekir ki Anayasa'nın 35. maddesi soyut bir temele dayalı olarak mülkiyete erişmeyi ve mülkiyeti edinmeyi değil mülkiyet hakkını güvence altına almaktadır. Bu hususun istisnası olarak belli durumlarda bir ekonomik değer veya icrası mümkün bir alacağı elde etmeye yönelik meşru bir beklenti Anayasa'da yer alan mülkiyet hakkı güvencesinden yararlanabilir (Kemal Yeler ve Ali Arslan Çelebi, B. No: 2012/636, 15/4/2014, §§ 36, 37; Mehmet Şentürk [GK], B. No: 2014/13478, 25/7/2017, §§ 41, 53; Mustafa Ateşoğlu ve diğerleri, §§ 52-54).

29. Meşru beklenti objektif temelden uzak bir beklenti olmayıp belirli bir kanun hükmüne veya başarılı olma ihtimalinin yüksek olduğunu gösteren yerleşik bir yargı içtihadına ya da aynı menfaatle ilgili hukuki bir işleme dayanan yeterli derecede somut nitelikteki bir beklentidir (Selçuk Emiroğlu, B. No: 2013/5660, 20/3/2014, § 28; Mehmet Şentürk, § 42). Dolayısıyla Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ortak koruma kapsamında olan meşru beklentiye dayalı mülkiyet hakkının tespiti mevcut hukuk sisteminde iddia edilen mülkiyet iddiasının tanınmasına bağlı olup bu tespit, mevzuat hükümleri ve yargı kararları ile yapılmaktadır (Üçgen Nakliyat Ticaret Ltd. Şti., B. No: 2013/845, 20/11/2014, § 37). Temelsiz bir hak kazanma beklentisi veya sadece mülkiyet hakkı kapsamında ileri sürülebilir bir iddianın varlığı meşru beklentinin kabulü için yeterli değildir (Kemal Yeler ve Ali Arslan Çelebi, § 37).

30. Uyuşmazlık 5434 sayılı Kanun'a tabi olup kadrosuzluk nedeniyle resen emekliye sevk edilen başvurucuya emekli aylığı bağlanması için yaş şartının aranıp aranmayacağı noktasında toplanmaktadır.

31. Esasen 5434 sayılı Kanun'un mülga 39. maddesinde emekli aylıklarının ilgililerin istekleri üzerine ya da kurumlarınca resen emekliye sevk edilmeleri olmak üzere iki hâlde emekli aylığı bağlanacağı düzenlenmiştir. Genel olarak bu maddede 1999 yılında yapılan değişiklik ile emekliliğe hak kazanılabilmesi için hizmet süresine ilaveten yaş şartı da getirilmiş ve emekli aylığı bağlanabilmesi için kalan sürelerine göre tabi olacakları yaş hadleri de aynı Kanun'un geçici 205. maddesinde hüküm altına alınmıştır. Bununla birlikte söz konusu maddede kurumlarınca resen emekliye sevk edilenlere aylık bağlanabilmesi için 61 yaşın doldurulması şartı aranmaya başlanırken 926 sayılı Kanun gereğince kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilenler hariç tutulmuştur.

32. Albay/subay olarak görev yapmakta iken YAŞ kararıyla kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilen başvurucu, esas olarak yaş şartı aranmaksızın emekli aylığı ve emekli ikramiyesinin ödenmesi gerektiğini iddia etmiştir. Mahkemece 5434 sayılı Kanun'un mülga 39. maddesi uyarınca kadrosuzluk sebebiyle emekliye sevk edilenlere aylık bağlanması için yaş şartının aranmayacağı kabul edilerek 25 yılın üzerinde hizmet süresi bulunan başvurucunun emekli aylığının ödenmesi gerektiğine hükmedilmiştir. Ayrıca başvurucuya emekli aylığı bağlanması gerektiğinden 5434 sayılı Kanun'un 89. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre de emekli ikramiyesinin ödenmesi gerektiği kabul edilmiştir.

33. Buna mukabil Daire, İdarenin istinaf başvurusunun kabulüyle bu kararı kaldırarak 5434 sayılı Kanun'un mülga 39. maddesi ve geçici 205. maddesi uyarınca başvurucunun hizmet süresine ilaveten yaş koşulunu da sağlaması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Daire kararında ayrıca 5434 sayılı Kanun'un mülga 39. maddesinde kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilenler için 61 yaş şartı aranmayacağı hususunun sadece 61 yaş şartına bir istisna olduğu, 5434 sayılı Kanun'un geçici 205. maddesinde belirtilen yaş koşuluna bir istisna olmadığı belirtilmiştir. Bununla birlikte kadrosuzluk nedeniyle emekliliğin resen emekliliğin bir hâli olduğu ve resen emekliliğe sevk edilenler için belirlenen kurallar çerçevesinde işlem tesis edilmesi gerektiği izah edilerek 5434 sayılı Kanun'un geçici 205. maddesi gereğince, başvurucunun hizmet süresine ilaveten 52 yaş koşulunu da sağlaması gerektiği belirtilmiştir. Netice itibarıyla 25/8/1976 doğumlu olan başvurucunun 25/8/2023 tarihinde emekli aylığı bağlanmasına hak kazanacağı açıklanmıştır.

34. Bu çerçevede başvurucu 25/8/2023 tarihinden önce emekli aylığı bağlanması ve emekli ikramiyesi ödenmesini gerektiren açık bir kanun hükmü veya yerleşik hâle gelen bir içtihadın varlığını gösterememiştir. Şu hâlde başvurucuya 25/8/2023 tarihinden önce emekli aylığı bağlanması ve emekli ikramiyesi ödenmesini gerektiren meşru beklentinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.

35. Buna göre somut olayda başvurucunun Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkı kapsamına giren bir ekonomik değeri veya en azından böyle bir değeri elde etme yönünde meşru beklentisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.

36. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 6/9/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.